Türkiye Barolar Birliği (TBB) Başkanı Metin Feyzioğlu, "Bizim meselelere bakış açımız, duruşumuz daima millidir. Türkiye Cumhuriyet Devletinin ve Türk milletinin tarafında oluşumuz sorgulanamaz, tartışılamaz. Hukuka yaklaşımımız da yine bu penceredendir. Ancak bu pencereden yaklaşıldığında biliniz ki evrenselleşmiş ilke ve kuralların uygulanması, bu milli duruşumuzun gereğidir." dedi.
Feyzioğlu, Çanakkale Baro Başkanlığında düzenlediği basın toplantısında, Çanakkale'de olmaktan büyük bir mutluluk duyduğunu söyledi.
Çanakkale'nin, Gelibolu'nun kendileri için kutsal olduğunu, buradaki şehitliklerin ve gazilerin kahramanlıklarının bugüne de yol gösterdiğini dile getiren Feyzioğlu, şöyle konuştu:
"O vesileyle Çanakkale'ye gelen birisinin geldiği gibi dönmesi, sanıyorum mümkün değildir. İman tazelemek isteyen kim varsa, her zaman tavsiyem Çanakkale'ye gelmelidir. Türk milletinin mücadele azmine, Türkiye Cumhuriyeti'nin gücüne, Türk milletinin kararlılıkla her zorluğu aşacağına dair buradan emin olunuz daha bir umutla dönecektir. Bizim meselelere bakış açımız, duruşumuz daima millidir. Türkiye Cumhuriyet Devletinin ve Türk milletinin tarafında oluşumuz sorgulanamaz, tartışılamaz. Hukuka yaklaşımımız da yine bu penceredendir. Ancak bu pencereden yaklaşıldığında biliniz ki evrenselleşmiş ilke ve kuralların uygulanması, bu milli duruşumuzun gereğidir."
Feyzioğlu, bir gazetecinin "ABD'de devam eden Rıza Sarraf davasını hukuki yönden nasıl değerlendirdiği" yönündeki soru üzerine, konuyla ilgili iki iddianame bulunduğunu ve bunları satır satır okuduğunu belirtti.
"Dosyadaki deliller sağlam mı değil mi?"
İddianamelerin ekindeki delillerin henüz açıklanmadığını, duruşma boyunca açıklanacağını ve gizli kapaklı hiçbir şey olmayacağını dile getiren Feyzioğlu, şöyle devam etti:
"İki iddianameyi satır satır okuduğunuzda beyan delillerinden, yani tanıkların ifadelerinden daha fazla, belgelerden söz edildiğini görüyorsunuz. Bu belgeler para transferlerine ilişkin belgeler ve e-postalara yönelik iletişimin dinlenmesi belgeleri. E-posta serverları Türkiye'de değil ve e-postaların dinlenmesine, ele geçirilmesine ilişkin Amerika'daki dosyada yetkili mahkemelerin kararları varsa, bu e-postaların da Amerikan delil hukukuna göre dosyaya kabul edilmesinin mümkün olabileceğini söyleyebiliriz. İşin geleceği yer şu; Dosyadaki deliller hukuka uygun ele geçirildi mi geçirilmedi mi? Dosyadaki deliller sağlam mı değil mi? İddialar ağır. İddialar bizi ilgilendiriyor. Bu durumda Türkiye'nin yapması gereken çok akıllı bir hamle var; bu dava ile arasına mesafe koymak."
"Bu bir milli dava falan değil"
Feyzioğlu, bu davanın bir milli bir dava olmadığını ancak milleti ilgilendiren bir dava olduğuna işaret ederek, şunları kaydetti:
"Çünkü bu davanın bedelini işçisi, memuru, köylüsü, çiftçisi, ev hanımı, öğrencisi, çalışanı, gazetecisi Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı herkes ödeyecek. Eğer çıkarsa, olası bir muazzam cezanın, dünyada kara listeye girmenin bedelini biz ödeyeceğiz. Peki ne karşılığında? Eğer bu altın tüccarı İran vatandaşı Sarraf, Türkiye Cumhuriyeti Devletinin ve milletimizin yüksek menfaatleri gereği göğsünü siper edip, 'Başıma ne gelirse gelsin, ben Türkiye için gereğini yaparım.' demiş olsaydı, bu bir milli mesele olurdu... Bu bir milli dava falan değil. Ama bunun milli sonuçları olacak."
"Bu siyasi bir değerlendirme"
Feyzioğlu, "CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun partisinin grup toplantısında, yurt dışına para transferi" iddiasıyla ilgili yaptığı açıklamalarına yönelik değerlendirmelerinin sorulması üzerine, şunları dile getirdi:
"Yurt dışına para transferinin siyasi olarak değerlendirilmesi başka, hukuki olarak değerlendirilmesi başka konudur. Ana muhalefet Genel Başkanı, siyasi bir değerlendirme yaptı. 'Sen burada taksiciye dövizini bozdur derken, kendi dövizini yurt dışına göndermişin.' dedi. Bu siyasi bir değerlendirme. Doğrudur, yanlıştır. Sayın Cumhurbaşkanı ile bağlantısı vardır, yoktur. Bu benim meselem değil. Bu tamamen siyasi bir melesedir. Bu işin hukuki kısmı, kazanılan, bu gönderilen paraların kaynağıdır. Bu gönderilen paraların kaynağı meşru ise Türk hukukuna göre istediğiniz yere gönderirsiniz. Ama kaynak meşru değilse ya da meşru olmayan kaynağı meşrulaştırılmak için bir aklama süreci çerçevesinde gönderiyorsanız parayı o zaman hukukun meselesidir. Elimizde şu aşamada bir bilgi yok."
Son Dakika › Güncel › TBB Başkanı Feyzioğlu: 'Bizim Meselelere Bakış Açımız, Duruşumuz Daima Millidir' - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?