TBMM Genel Kurulu... CHP'li Başarır'dan 'Can Holding' Tepkisi: Bu Devlet Büyükleri Haktan ve Halktan Büyük Mü?

(TBMM) - CHP Grup Başkanvekili Ali Mahir Başarır, Can Holding soruşturmasına ilişkin Ticaret Bakanlığı'nın 2022'de hazırlanan müfettiş raporlarında vergi kaçakçılığı ve kaçakçılığa dair tespitler yer almasına rağmen şirket satışlarına onay verildiğini dile getirdi. Başarır, " Doğa Koleji, Habertürk, Tekfen, Bilgi Üniversitesi bu rapora rağmen nasıl verildi? Yolsuzlukla mücadeleyse işte size yolsuzluk. Nereden geldi bu para? Yolsuzlukla mücadele eden gruba bak. Sizlere söylüyorum Leyla Hanım. Siz adli emanetteki altınları korumaktan aciz bir iktidarsınız. Ne konuşuyorsunuz siz? Savcı ne diyor, 'Üzerine gidemiyoruz, bir devlet büyüğü arıyor'. Bu devlet büyükleri haktan ve halktan büyük mü?" dedi.

İktidarın yolsuzlukla mücadele söylemini hatırlatarak "yüzyılın en büyük sahtekarlığı" olarak nitelediği bu dosyanın neden aydınlatılamadığını soran Başarır, bakanlıktan müfettiş raporunun içeriği, satış izinlerinin gerekçeleri ve kamu denetim mekanizmalarının bu süreçlerde nasıl işlediğine dair net yanıt talep etti. Ayrıca Can Holding soruşturmasında "devlet büyüğü" ifadesiyle anılan kişiye dair savcılık ifadelerinde yer alan iddiaların açıklığa kavuşmamasını eleştirerek, kamu yönetimi ve yargı süreçlerinde hesap verebilirlik çağrısında bulundu.

TBMM Başkanvekili Tekin Bingöl'ün başkanlığında toplanan TBMM Genel Kurul'nda TBMM Başkanlığı Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı ile Ticaret Bakanlığı'nın 2026 yılı bütçeleri görüşülüyor. Bakanların bütçe sunumlarının ardından TBMM Başkanvekili Bingöl, grup başkanvekillerine söz verdi.

Yeni Yol Partisi Grup Başkanvekili Mehmet Emin Ekmen, Ulaştırma Bakanlığı'nın stratejik planlarında yer alan Karayolları Genel Müdürlüğü düzenlemelerine işaret ederek, toplam maliyeti 15 milyar dolar olan Kanal İstanbul projesiyle ilgili yargı kararlarına rağmen bazı çalışmaların "örtülü veya gizli şekilde" sürdürüldüğüne dair iddiaların bulunduğunu söyledi. Sazlıdere Köprüsü ve bağlantı yolları, Kuzey Marmara Otoyolu ve çevredeki diğer projelerde ilerleme olduğuna yönelik iddiaları hatırlatan Ekmen, "Ulaştırma Bakanlığının bütçesinin düştüğü bir dönemde, Montrö Antlaşması'ndaki haklarımızı da riske atacak bu projeye yönelik dolaylı bir ısrar var mıdır, yok mudur?" diye sordu.

Ekonomik koşulların esnaf üzerindeki etkilerine de değinen Ekmen, "Esnaf kan alıyor, siftah yapamıyor. İçeride otururken elektrik zayi olmasın diye ışığını yakamıyor" ifadelerini kullandı. Zincir marketler ve e-ticaret platformlarının yarattığı piyasa baskısına karşı esnafı koruyacak önlemlerin yetersiz olduğunu belirten Ekmen, kendilerine ulaşan şikayetlerde esnafın kredi ve destek mekanizmalarının da yetersiz kaldığını aktardığını söyledi.

Türkiye'de 85 milyon tüketicinin bulunduğunu vurgulayan Ekmen, enflasyonist ortamın çeşitli fiyat ve hizmet oyunlarına yol açtığını ifade ederek denetimlerde ciddi eksiklikler olduğunu dile getirdi.

Bankacılık, e-ticaret, restoran ve küçük esnaf dahil pek çok sektörde denetim yetersizlikleri bulunduğunu belirten Ekmen, "Birtakım denetimler belediyelerle, birtakım denetimler Tarım Bakanlığıyla ilgili olabilir. Ama sonuçta biz 85 milyon tüketici olarak tüketici haklarından ve güvenliğinden sorumlu bakan olarak sizin üzerinizde hakkınız var. Tarım Bakanlığı ve belediyeler işini eksik yapıyorsa veya da ilgili diğer kuruluşlar işini eksik yapıyorsa bir koordinasyon içerisinde bunu sizin takip etmeniz gerektiğini düşünüyoruz" dedi.

Çömez:  Bizim teknolojik ihracatımız neredeyse yok seviyesinde

İYİ Parti Grup Başkanvekili Turhan Çömez, 2023 yılında hükümetin dış ticaret hacminin 500 milyar dolar olacağına ilişkin açıklamalarını hatırlatarak, "Aradan kaç yıl geçti, o raporun hala çok altındasınız. Şunu diyebilirsiniz ki, 'AK Parti iktidara geldiğinde 40 milyar dolar dış ticaretimiz vardı. O gün 280 ile 190 milyar dolarlara geldi'. O gün 280 ile 190 milyar dolarlara geldi" dedi.

AK Parti'nin iktidara geldiği yıl Polonya'nın 40 milyar dolar ihracatı olduğunu dile getiren Çömez, Polanya'nın günümüzde 400 milyar dolar civarında ihracat yaptığını kaydetti. Çömez, "Türkiye'nin teknolojik ihracatının çok iyi olduğundan bahsediyorlar. 10 milyar dolar civarında bir ihracatımız var. Bunun 7 milyar dolarından fazlası İHA'lar, SİHA'lar. Bizim teknolojik ihracatımız neredeyse yok seviyesinde. Koskoca Türkiye'ye bu rakam yakışmıyor" diye konuştu.

Koçyiğit:  Ticaret Bakanlığı, masal anlatmaya devam ediyor

DEM Parti Grup Başkanvekili Güllistan Kılıç Koçyiğit, Türkiye'de ticaret politikasının halkın kalkınmasını ve refahını gözetmediğini kaydederek, "Bir avuç ayrıcalıklı şirketi koruyan, üreticiyi ve çiftçiyi desteklemeyen, ithalatçı tekellerin önünü açan bir bakanlık performansı olduğunu görüyoruz" değerlendirmesinde bulundu. Ekonomik krizin derinleştiğini vurgulayan Koçyiğit, bu tablonun ortaya çıkmasında Ticaret Bakanlığı'nın önemli payı bulunduğunu söyledi.

Gümrük vergileri, ithalat izinleri ve ani düzenlemelerin üreticiyi zor durumda bıraktığını kaydeden Koçyiğit, bakanlığın bu duruma müdahale etmek yerine yabancı şirketlerle işbirliği yapmaktan çekinmediğini dile getirdi. Türkiye'de hayvancılığın gerilediğini belirten Koçyiğit, "Dar gelirli yurttaş gerçekten 'eyvah' diyor. Ama bakanlığımız yurt dışında angus eti ithal etmekle meşgul" dedi.

Esnafın ekonomik olarak zor bir dönemden geçtiğini ifade eden Koçyiğit, birçok yurttaşın siftah yapamadan gününü geçirdiğini, Bağ-Kur prim borçlarını ödemekte zorlandığını söyledi. Koçyiğit, "Ticaret Bakanlığı bize büyük büyük büyük rakamlar söylüyor. Masal anlatmaya devam ediyor" ifadesini kullandı.

Başarır: Yolsuzlukla mücadele eden gruba bak, sizlere söylüyorum Leyla Hanım

CHP Grup Başkanvekili Ali Mahir Başarır, Ticaret Bakanı Ömer Bolat'a yönelttiği sorularla Can Holding soruştumasına tepki gösterdi.

Başarır, Ticaret Bakanlığı'nın Can Holding'e yönelik işlemlerine dair kamuoyunun tatmin edici bir yanıt beklediğini belirterek, "Bütçede bu konu kendisine ayrıntılarıyla soruldu ama cevap veremedi. Birazdan Cumhuriyet Halk Partisi grubu olarak yönelttiğimiz sorulara lütfen cevap versin. Çünkü bu olay yüzyılın en büyük sahtekarlığı, yüzyılın kumpası, kaçakçılığı, dolandırıcılığı" dedi.

Başarır, 2022 yılında Ticaret Bakanlığı Yürütme Muhafaza Genel Müdürlüğü tarafından yapılan operasyon ve sonrasında bakanlık müfettişlerince hazırlanan rapora işaret ederek, raporda vergi kaçırma ve kaçakçılığa ilişkin tespitler bulunduğunu söyledi. Rekabet Kurulu'nun buna rağmen bazı satışlara onay verdiğini belirten Başarır, "Bu rapora rağmen birçok satışa nasıl izin verildi? Bu Rekabet Kurulu Başkanı neden burada oturuyor?" diye sordu.

Başarır, Doğa Koleji, Habertürk, Tekfen ve Bilgi Üniversitesi gibi kurumların Can Holding'e satılması ve soruşturmaya ilişkin şunları söyledi:

"Burada Doğa Koleji, Habertürk, Tekfen, Bilgi Üniversitesi bu rapora rağmen nasıl verildi? Habertürk verilirken o RTÜK ne iş yaptı? Bilgi Üniversitesi verilirken o YÖK ne iş yaptı? Doğa Koleji verilirken Milli Eğitim Bakanı ne iş yaptı? Yolsuzlukla mücadeleyse işte size yolsuzluk. Nereden geldi bu para? Yolsuzlukla mücadeleyse işte size yolsuzluk. Nereden geldi bu para? Yolsuzlukla mücadele eden gruba bak. Sizlere söylüyorum Leyla Hanım, laf atmayın.

"Siz adli emanetteki altınları korumaktan aciz bir iktidarsınız"

İBB Borsası'nda yüz yılın yolsuzluğu dediniz. İBB'nin Teftiş Kurulunun bir tane raporu mu var? Sizin müfettişlerinizin vergi kaçırdığı, kaçaklık yaptığına ilişkin 3 yıl öncesinin raporu var. Can Holding nerede? Cezaevinde. Şirketleri nerede? Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu'nda. Siz niye buradasınız Sayın Bakan? Yolsuzluktan bahseden gruba bak. Siz adli emanetteki altınları korumaktan aciz bir iktidarsınız. Ne konuşuyorsunuz siz?

Sayın Bakan şunlara cevap verin: Senin bakanlığının Can Holding'le ilgili müfettiş raporu var mı? Vergi kaçakçılığı yapıyor dediniz mi? Bu rapora ve olaylara rağmen Ciner Grubu Habertürk'ü nasıl bunlara sattınız? Bunların binde biri olmayan olaylarda seçilmiş insanlar tutuklanıyor. Savcı 'Doğa Koleji'ni neden aldın?', 'Bir devlet büyüğüm söyledi' diyor. Soruyorum şimdi, bu devlet büyüğü kim? Saraydaki hukuk danışmanı mı? Bugün yargı olsa sizinle o danışmanın telefon kayıtlarını çıkarmaz mı? Var, ben biliyorum. Savcı ne diyor, 'Üzerine gidemiyoruz, bir devlet büyüğü arıyor'. Bu devlet büyükleri haktan ve halktan büyük mü?"