Tekerlekli Sandalyeyle de Olsa Yine Gideceğim"

DUYGU YENER - Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişimine engel olmak isterken, ağır yaralanan Levent Yücel, "Bacağımdaki kırıkların iyileşmesi uzun zaman alacak. Kısa sürede iyileşmesi mümkün değil ama tekerlekli sandalye ile de olsa gideceğim. Bu vatan hepimizin." dedi.

FETÖ'nün darbe girişimi sırasında Cumhurbaşkanlığı Külliyesi önünde havadan açılan ateş nedeniyle yaralanan esnaf Levent Yücel, tedavi gördüğü Dışkapı Yıldırım Beyazıt Hastanesinde, o gece yaşadıklarını AA muhabirine anlattı.

Uçak seslerini duyduğunda olağanüstü bir durum olduğunu fark ettiğini söyleyen Yücel, "Darbe girişimi olduğunu bilmeden hemen Cumhurbaşkanlığı Külliyesine gittik. Arabamı çiftlikte müsait bir yere park ettim. Orada 3-5 arkadaş vardı, onları da aldım. 'Durum iyi değil, sanırım darbe gibi bir durum söz konusu, ilk giden biz olalım.' dedim. Sayımız artmaya ve bir anda binler olmaya başladı." diye konuştu.

Yücel, cumhurbaşkanlığının en önemli kale olduğunu ve darbeci askerlere teslim etmemek için bölgeden ayrılmayarak mücadele verdiklerini kaydetti.

Cumhurbaşkanlığı Külliyesi önüne gitmesinin tamamen içgüdüsel olduğunu belirten Yücel, darbeye izin vermemek için orada bulunması gerektiğini düşündüğünü dile etirdi.

"Tekerlekli sandalye ile olsa yine gideceğim"

Yücel, kardeşinin de o sırada Jandarma Genel Komutanlığında olduğunu ve yoğun çatışmaların arasında kaldığını aktardı.

Taş ve sopayla tanklara direndiklerini anlatan Yücel, duygularını "Daha fazlasını yapmak istiyoruz. Jandarmada darbecilerle özel harekat polisleri çatışıyorlardı. Uçak sesi duyduk, onunla beraber bir bomba. O çatışan polislerin üzerine. Türk ordusunun yetiştirdiği subay nasıl böyle bir şey yapar. Uçakları elimizle parçalamak istedik." şeklinde dile getirdi.

Yücel, bulunduğu yere atılan ikinci bomba sonrasında şarapnel parçasının sol bacağını parçaladığını ve bacağının birkaç yerden kırıldığını söyledi.

Bacağındaki kırıkların iyileşmesinin uzun zaman alacağını ifade eden Yücel, "Kısa sürede iyileşmesi mümkün değil ama tekerlekli sandalyeyle de olsa yine gideceğim. Bu vatan, hepimizin. O anda sadece vatanı düşünüyorsunuz. Anamız, babamız bizi vatan sevgisi ile büyüttüğü için şükürler olsun tereddüt etmeyiz. Sülalemden de 4 şehidimiz, 3 yaralımız var. Şükür ayaktayız, kalktığımız yerden devam edeceğiz." dedi.

-"Şehit olmayı bekledim"

Cumhurbaşkanlığı Külliyesi önünde yaralanan vatandaşlardan Emrah Karatan da Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın çağrısı üzerine eşi ve çocuğuyla birlikte sokağa çıktığını kaydetti.

"Cumhurbaşkanlığı Külliyesi bizim namusuzdur." diyen Karatan, darbe girişimini önlemek için ilk önce Külliye'ye gittiğini söyledi.

Bu sırada Jandarma Komutanlığı önünde tankları gördüğünü kaydeden Karatan, yaşananları "70 kişilik bir grup gördüm. Tanklardaki askerlere baktım. Yanlarına gittim sarıldım öptüm. 'Kardeşi kardeşe kırdırıyorlar, bunlar Müslüman değil.' dedim. Mesele, Türkiye ve İslamiyet. Askerler de emir aldıklarını söylediler. O sırada tankın içinden astsubayın biri indi, 'Yeter artık giriyoruz.' diye bağırdı." şeklinde aktardı.

Karatan, helikopterden açılan ateş sırasında yere düştüğünü ve ayaklarından yaralandığını belirterek, "Yere düştüğümde ayaklarım çok ağrı içindeydi. 'Allah'ım buraya kadar, sana şükürler olsun.' Sürekli kelime-i şehadet getirdim. Şehit olmayı bekledim. Ama bilincim gitmedi bir türlü, sadece ayağımdaki ağrı dayanılmazdı. Ameliyat oldukça zor geçti. Doktorlar başarılı bir operasyon sonucunda ayağımı kesilmekten kurtardı." dedi.