Başbakan Ahmet Davutoğlu, ihracatçıların sağlayacağı başarının Türkiye'nin, ekonomisinin, ekonomik performansını artıracağını belirterek, "Bunun yanında dünyada dinamik seyreden uluslararası ekonomik konjonktür içerisinde geç kalınan herhangi bir adım, Türkiye'nin on yılları kaybetmesine sebebiyet verecektir" dedi.
Davutoğlu, Çırağan Sarayı'ndaki Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) İstişare Toplantısı'nda, sektörel sorunları daha detaylı ele almak üzere bir araya geldiklerini belirtti.
Hükümetlerinin en çok önem verdiği hususlardan birinin, hükümetin makro ekonomik perspektifi ve Türk ekonomisinin geleceğiyle ilgili ortaya koyduğu vizyonla alanda bu vizyonu gerçekleştiren ihracatçılar arasındaki istişare zeminini güçlü ve kuvvetli tutmak olduğunu ifade eden Davutoğlu, son bir ay içinde dahi, iş dünyasından, Türk ekonomisinin önemli sektörlerinin temsilcileriyle bir araya geldiklerini aktardı.
Davutoğlu, TOBB Genel Kurulu'nda gelecek vizyonunu paylaştıklarını, Türkiye Ziraat Odaları Birliği Genel Kurulu'nda ise Türk tarımıyla ilgili gelecek perspektifini ve sorunları ele aldıklarını vurgulayarak, "Yine geçtiğimiz günlerde MÜSİAD'ın 25. kuruluş yıl dönümünde özel sektöre bakışımız ve hükümet özel sektör ilişkisinin dayandığı temeller üzerinde kanaatimizi paylaşmıştık" diye konuştu.
"Türk ekonomisinin dinamik gücü ihracatçılarımızdır"
Davutoğlu, Türk ekonomisinin dinamik gücü olan ihracatçılarla bir araya gelmekten büyük mutluluk duyduğunu dile getirdi.
Seçim kampanyasının yoğun şekilde devam ettiğini ancak kaybedecek bir tek dakikaları dahi olmadığı bilinciyle her zaman bir taraftan siyasi çalışmaları yürütürken, bir taraftan da hükümet faaliyetlerinin aksamamasına önem verdiklerini aktaran Davutoğlu, son derece dinamik bir tarihi konjonktürde yaşandığını vurguladı.
Davutoğlu, tarihi konjonktür içinde vaktinde alınması gereken kararlarda en ufak bir gecikme olması durumunda ya da seçim kaygısıyla bazı kararların ertelenmesi neticesinde telafisinin mümkün olmayacağına dikkati çekti.
Davutoğlu, "Onun için bir ayağımızla Türkiye'nin bütün vilayetlerini dolaşıp, milletimizle buluşup, 7 Haziran seçimlerine hazırlanırken, diğer ayağımızla Ankara'da, İstanbul'da ve Türkiye'nin her bir yanında özel sektörümüzle, ekonomik alanlarda faaliyet yapan kuruluşlarımızla bir araya geliyoruz, önemli kararlara öncülük ediyoruz. Bundan da fedakarlık etmek, vakit kaybetmek mümkün değil" dedi.
TİM'den, toplantıya ilişkin talep geldiğinde, "iki elleri kanda bile olsa ihracatçılarla bir araya gelebileceklerini" ilettiklerini belirten Davutoğlu, şöyle devam etti:
"Çünkü Dışişleri Bakanlığı yaptığım dönemde de hükümet görevini üstlendikten sonra da ihracatımızın artışı bağlamında ve ihracatçılarımızın meselesiyle ilgili olarak hep birinci öncelik sıralamasına koyduk. Çünkü sizler bizim dünyadaki tabiri caizse, modern anlamda, ticari anlamda akıncılarımızsınız, büyüklerimizsiniz. Sizlerin sağlayacağı başarı ülkemizin, ekonomimizin, ekonomik performansını artıracağı gibi, dünyada dinamik seyreden uluslararası ekonomik konjonktür içerisinde geç kalınan herhangi bir adım, Türkiye'nin on yılları kaybetmesine sebebiyet verecektir. O bakımdan çok zamanlı ve doğru bir istişare toplantısında bir aradayız. Biz bunu seçim sonrasına erteleyebilirdik ama ertelemedik. Çünkü sizleri dinleyerek, istişare ederek aslında seçim sonrası atacağımız adımlar, hiç vakit kaybetmeden atacağımız adımlarla ilgili de ön görüşmeleri yapmış oluyoruz. Bundan da anlıyorsunuz ki Türkiye'de güven ve istikrarın devam edeceği konusunda hiçbir şüphemiz yok. Şimdiye kadar 12 yıllık iktidar sonrasında, kazanımlarımızı da koruyacak geleceğe kararlı bir şekilde yürüyeceğimiz konusunda herkes emin olmalıdır."
"12 yıl içinde büyük başarılara imza attık"
Başbakan Davutoğlu, 12 yıl içinde çok büyük başarılara birlikte imza attıklarını belirterek, "Sizler bu başarıların hem şahitlerisiniz hem mimarlarısınız. Sadece şahitleri değilsiniz, onun için altını özellikle çiziyorum. Mimarlarısınız. Sizler olmamış olsaydınız, sizlerin gayreti ve girişimci ruhu olmamış olsaydı, Ankara'da alınan kararlar, alanda karşılığını bulamazdı" dedi.
Bu açıdan bakıldığında son 12 yıl içinde, Türkiye'nin makro ekonomik bütün dengelerinin ihracatı finanse edecek ve ihracatı destekleyecek rekabet gücüne sahip bir üretim altyapısına sahip olma bağlamında olağanüstü bir kapasiteye kavuştuğunu aktaran Davutoğlu, şunları kaydetti:
"23 milyar dolarlardan 830 milyar dolarla çıkan milli gelir, esas itibarıyla hem üretim artışı hem de dünyada rekabet edebilme gücüne sahip ihracatçılarımızın başarılarıyla bu noktaya geldi. 36 milyar dolardan 158 milyar dolara çıkmışsak bunun arkasında gelecek perspektifi ve kısa, orta ve uzun vadeli yaklaşımlarıyla ne yapmak istediğini bilen bir iktidarın mevcudiyeti, istikrar ve güvenin bu iktidarla birlikte egemen kılınmasının etkisi çok büyük ancak sizlerle bizler arasındaki istişare bağının da temel bir rolü var. O bakımdan Türk İhracatçılar Meclisi değerli yöneticileri, eylül ayında daha hükümeti kurar kurmaz beni ziyaret ettiklerinde, ele alınan konuların yüzde 60'ı bugün gerçekleşti. Bugün de bir kez daha sizlerle paylaşarak söylemek istiyorum ki, bugün dile getirilecek hususların da yüzde 60'ı, 70'ı, yüzde 100'ü en kısa zamanda gerçekleşecek."
"Mutlaka kaynakların olduğu yere gitmeliyiz"
Davutoğlu, ekonominin gelişimi açısından girişimci ruhun önemine değinerek, "Girişimci ruhu en önde temsil edenler ihracatçılar. Ben gerçekten bizim milletimizin girişimci ruhuna hep hayran kalmışımdır ama özellikle ihracatçılarımızın buldukları her delikten, her türlü ürünü nasıl soktuklarını gördüğümde dedim ki bu ihracatçı topluluğuyla başaramayacağımız iş yoktur" diye konuştu.
Dışişleri Bakanlığı görevindeyken ihracatçılarla çok görüşme yaptığına işaret eden Davutoğlu, şunları kaydetti:
"Ancak sizin gücünüzü gösteren çarpıcı bir anekdotu aktarmak istiyorum. Avrupa'da bir dışişleri bakanı dostum, bir özel görüşmede dedi ki, tam o sırada Afrika'da büyükelçilikler açıyorduk. Bütün dünyada çok yaygın bir dış temsilcilik performansımız vardı. Dedi ki, 'Biz hayretle takip ediyoruz. Dünya ekonomisi küçülüyor ve biz dahil birçok ülke Afrika'daki büyükelçiliklerini kapatırken, Türkiye Afrika'da tam bir kampanyayla büyükelçiliklerini her yere yayıyor. Bunun arkasında rasyonaliteyi anlamakta zorluk çekiyoruz. Nedir?' dedi. Dedim ki, 'Bizim çok büyük doğal kaynaklarımız yok. Doğalgazımız, petrolümüz de yok. Avrupa'da kriz esnasında bir anda bize yüz milyarlarca avro verecek bir yaklaşım da yok ancak bizim bir cevherimiz var ki, biz onu keşfettik. O da insan kaynağımız ve insanımızın girişimci ruhu. Dolayısıyla bir tek o cevheri kullanabiliriz. Sizler yüz yıl önceki sömürge döneminin birikimleri üzerinde, oturduğunuz başkentlerde dünya ekonomisine şekil verebiliyorsunuz. ya da daha önce sömürge olan ülkelerden buraya kaynak aktarabiliyorsunuz ancak bizim için ekonomik başarının olması için mutlaka o kaynakların da olduğu yere gitmemiz ve bütün dünya sathında faaliyet göstermemiz lazım.' Onun için nerede bir tek Türk girişimci varsa, orada Türk büyükelçisi, Türk Havayolları, orada bizi temsil eden Türkiye Cumhuriyeti Devleti mevcudiyeti olacak. Bizim ihracatçımız girişimcidir, bavulu alıp gerçekten ama 'şuraya açılalım' dediğiniz de, ben çok tweet mesajı almışımdır, bavulunu alıp oraya gidip havaalanında kalan iş adamımızın yardım talebi konusunda ancak bu bizim en büyük gücümüz."
(sürecek)
Son Dakika › Güncel › Tim İstişare Toplantısı - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?