İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, Türkiye'ye özgü meyve türlerinin devamını sağlamak için çalıştıklarını belirterek, "Ülkemizin, armudu, elması gibi meyve türlerinin yok olduğunu görmekteyiz. Ağaç AŞ, bunun önderliğini yaptı ve kalemler topladık Anadolu'dan, bu türleri tekrar yaşatıp bölgelerine vermek üzere." dedi.
Topbaş, Alibeyköy Fidanlığı'nı ziyaret ederek, incelemelerde bulundu. Türkiye'nin en büyük saksılı ağaç fidanlığı olarak belirtilen alanda, toprak üretim tesisi, toprak analiz laboratuvarı ve Bahçe Marketi gezen Topbaş, basın mensuplarına meyve ağaçları hakkında bilgi verdi.
Bahçe Market ve Toprak Üretim Tesisi'ni gezen Topbaş, konuşmasında, buranın 410 bin metrekare olduğunu belirterek, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın belediye başkanlığıyla İstanbul'un yeşillenmeye ve ağaçlandırmaya başladığı dönemden bugüne milyonlarca fidan diktiklerini, sadece kendi döneminde dikilen fidan sayısının 10 milyona ulaştığını kaydetti.
Hafriyat topraklarının getirildiği toprak üretim tesisiyle ilgili bilgi veren Topbaş, tesiste, doğal veya kompost gübre ve bir miktar mil karıştırılarak verimli hale getirilen toprakları peyzaj alanında kullandıklarını ya da bahçe tarımı için satışa sunduklarını söyledi.
Burasının Türkiye'nin en büyük toprak hazırlama merkezi olduğunu ifade ederek, şu bilgileri aktardı:
"Büyükşehir Belediyesi olarak Avrupa ve dünyaya akredite olmuş toprak ve su laboratuvarlarına sahibiz. Geçmişte topraklarımız analiz için yurt dışına götürülürken şimdi hem Avrupa Yakası hem Asya Yakası'nda toprak analiz laboratuvarımız var. Maalesef bir cevher olan bu toprağı bizden önceki dönemlerde hafriyat ve inşaat alanlarında yok ettik. Toprağın 35 santimetrelik en üst katmanının 1050 yılda oluştuğu belirtiliyor. Yerine yenisini koyamazsınız. Biz ciddi bir çalışmayla bu hafriyat alanlarındaki toprağı da İstanbul'a geri kazandırıyoruz. Yılda 1 milyon metreküp civarı hafriyat toprağını da tarımda, bahçede veya peyzaj alanlarında kullanmak üzere geri kazanım çalışması yürütüyoruz. Bu da çok önemli."
"Dünyamızda ekolojik kıyametten bahsedilmektedir"
Yaşam standardını yükseltmek ve değiştirmek için çevre şartlarını en iyi şekle getirmek zorunda olduklarını dile getiren Topbaş, şunları kaydetti:
"Dünyamızda ekolojik kıyametten bahsedilmektedir. Maalesef yerküremizde, dünyanın değişik yerlerinde başka boyutlarda, afetler, tufanlar, kasırgalar, tayfunlar ortaya çıkmaktadır. İstanbul'umuz da bundan zaman zaman nasibini alıyor. Çevreye olan hassasiyetimiz gelişmediği takdirde bunların giderek artacağından, ekolojik kıyamatten bahsediliyor. Çevre bilinci oluşması açısından İstanbul'da altyapı ve ulaşım sistemlerinin yanı sıra çevreyle ilgili çok ciddi çalışmalar ve yatırımlar yapmaktayız. İstanbul Büyükşehir Belediyesi olarak ulaşımdan sonra en büyük yatırımımız çevreyle ilgili. Çevre yatırımları en büyük yatırımları kapsamaktadır. Duvarlarda çiçekler açtırıyoruz. Bunun nasıl yapıldığı sorulmakta ve hayret edilmektedir. Bahsettiğimiz gibi 100 metrekarelik bahçeye müdahale edemezken, 60 milyon metrekarelik aktif yeşil alanımız var İstanbul'da. Buralara müdahale edebiliyoruz ve çalışabiliyoruz. İstanbul adeta bir yeryüzü cenneti gibi kendisini gösterdi. İstanbul'un bu güzellikleri İstanbul'un ekolojisini yeniden düzenliyor, estetiğini yeniden oluşturuyor."
Kadir Topbaş, 2005'te İstanbul'da 600 bin lale soğanı dikildiğini anımsatarak, sözlerini şöyle sürdürdü:
"O dönemler de 'İş laleye mi kaldı? Lale devri mi başlatılıyor?' denilmişti. Biz de eş zamanlı olarak bütün çalışmaları yürütebileceğimizden bahsettik. Bir taraftan İstanbul'da ulaşım sorunlarını giderirken ve altyapı yaparken, bir taraftan kentin doğasını ve güzelliklerini de kazandırmak gerektiğini söylemiştik. Bu yıl itibariyle 22 milyon lale soğanı İstanbulluları karşıladı.Tamamen yerli üretim ithalatı kalktı diyebileceğimiz boyuta geldi. Bilakis ihraç ediliyor. Süs bitkileri ihraç eder duruma geldik. Sektör ciddi gelişti ve önemli bir istihdam alanı olarak ortaya çıktı. Bugün İstanbul dünyanın gıpta ettiği bir estetiğe sahip. Ağaç AŞ Genel Müdürü'ne teşekkür ediyorum. Burası bir eğitim merkezi, bir model teşkil ettik. Bütün Anadolu belediyeleri buradan bilgi almaktadır. Bizim bahçecilik kurslarımızla bu eğitimler yürütülüyor. Sertifikalar veriliyor."
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, bu alanda 3 milyon saksılı çiçek ve ağaç bulunduğunu belirterek, 2 milyon civarında da gül ürettiklerini söyledi. Bunun 1,5 milyonunu İstanbul'da kullandıklarını, 500 bininin de Anadolu belediyelerine, diğer satıcılara nakledildiğini dile getiren Topbaş, "Meilland ve Fransız güllerinin Türkiye'deki tek yetiştiricisiyiz. Kendi gülümüzü, Türkiye'ye ve İstanbul'a has gülleri üretme Ar-Ge'miz var. Çalışmalarımız sürmektedir. Önemli bir ekonomik getiri olduğuna inanıyoruz. Şu anda özellikle alım garantili alanda çalışan insan sayısı 20 bini geçti." şeklinde konuştu.
Bahçe Market'i kendi dönemlerinde yaptıklarından bahseden Topbaş, Bahçe Market'in yeterli olmadığını ve kentin değişik yerlerinde yapmaya devam ettiklerini söyledi.
"Meyve türlerinin yok olduğunu görmekteyiz"
Kadir Topbaş, bu toprakların öz değerleri olan türlerin yaşatılması için çalışmalar yaptıklarına dikkati çekerek, bu yıl itibariyle genel müdüründen ilkbaharda Anadolu'nun değişik yerlerini dolaşmak suretiyle kaybolmaya yüz tutmuş meyve türlerinden aşı kalemleri almasını istediğini anlattı.
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Topbaş, şöyle devam etti:
"Yani Napolyan kirazı diyorsunuz, kiraz mı erik mi yediğinizin farkında değilsiniz. Bizim Anadolu kirazının kokusunu, yediğiniz ortamda yemeyenler dahi hissedebilir. Bir Amasya elmamız var. Ülkemizin, armudu, elması gibi meyve türlerinin yok olduğunu görmekteyiz. Bunun için önemli çalışma yaptık. Ağaç AŞ bunun önderliğini yaptı ve kalemler topladık Anadolu'dan, bu türleri tekrar yaşatıp bölgelerine vermek üzere... Yani bu toprakların değerleri. Dünyada yeni trend. Dünyanın neresinde ne varsa onu kapıp götürmeye çalışıyorlar. İsrail'in, Ayder yaylasındaki bitki örtüsünden taşıdıklarıyla aynı rakımdaki yerde böyle bir yayla yaptığından bahsederler. Bu kadar zenginlikleri ve değerleri, tohumları yok etmemek lazım. Besin değeri olan sebze ve meyveler genleriyle oynanmadığı takdirde metabolizma için en büyük şifa. Hibrit denilen genleriyle oynanmış ürünleri tarlanızda ve bahçenizde yetiştirdiğiniz zaman, oraya gelen arılar ve diğer böcekler başka yere taşımaktadır ve çevreyi kirletmektedir. Kur'an-ı Kerim'de de temiz ve helal yiyecekler tavsiye edilir."
Topbaş, programın sonunda bahçıvan eldivenini giyerek, çiçek ekip, can suyu verdi.
Son Dakika › Güncel › Topbaş, Alibeyköy Fidanlığı'nda İncelemelerde Bulundu - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?