Doğu Karadeniz Bölgesi'nde yerini zamanla modern kıyafetlere bırakan yöresel kıyafet geleneği Trabzon'un Şalpazarı ilçesinde yaşatılmaya çalışılıyor. 'Ağasar' olarak da bilinen yöredeki kadınlar ve kız çocukları sadece özel günlerde değil, günlük hayatlarında da yöresel motifli rengarenk kıyafetlerini giyerek asırlar boyu süren geleneklerini devam ettiriyor.
Kente 75 kilometre mesafede bulunan yaklaşık 12 bin nüfuslu Şalpazarı ilçesinde 10 ve 11'inci yüzyıllarda Oğuz Türklerinin 24 kolundan biri olarak Anadolu'ya gelip yerleşen Çepni kadınları o günden bugüne kendilerine özgü yöresel kıyafetlerini giymeye devam ediyor. 'Ağasar' olarak da bilinen yörede yaşayan Çepni kadınları ve kız çocukları gerek günlük yaşantılarında, gerekse yayla şenlikleri başta olmak üzere, düğün, bayram gibi törenlerde kullandığı yöresel motif işlemeli rengarenk giysilerle kültürlerini yüz yıllardır yaşatıyor.
TURİSTLERİN İLGİ ODAĞI
Bölgede 'Ağasar elbisesi' olarak da adlandırılan ve 2008 yılında Türk Patent Enstitüsü tarafından marka tescili yapılan yerel kıyafetler, özel dokumalar, nakışlar, oyalar, camadanlar ve kuşak gibi süslemelerle de tamamlanarak bir bütünlük yaratılıyor. Çepni kültürüne göre kadınların giydiği Ağasar elbiseleri fistan, yelek, kuşak, peştamal, şalvar, bağlar ve başörtüden oluşuyor. Kıyafetler zamana ve modaya göre renklerinde ve bazı motiflerinde bir takım değişiklikler gösterse de genel hatları ile günlük hayatta tercih edilmesinin yanı sıra yerli ve yabancı turistlerin de ilgisini çekiyor. Ağasar kıyafeti kumaş kalitesine göre ortalama 100 ile 200 lira arasında da değişiyor.
KIYAFETLER POZİTİF ENERJİ VERİYOR
Şalpazarı Kaymakamı Murat Beşikçi, adını dokumadan alan Şalpazarı ilçesinde asırlık gelenlerini yaşatan Çepni kadınlarının giyindiği kıyafetleriyle geleneklere bağlılık noktasında emsal teşkil ettiğini söyledi.
Kendine özgü yöresel motifli kıyafetlerin çevreye pozitif enerji verdiğini belirten Beşikçi şunları söyledi:
"Çepni diyarında vatandaşlarımız kültürlerini yaşatabilme noktasında çok kararlı ve hassaslar. İlçemiz ülkemizin en ender açık hava müzelerinden biri. Yaklaşık bin yıl önce bu bölgeye Orta Asya'dan göç ediliyor. Bu göçlerde tabii ki gelenekler de yaşatıldı. Bu noktada özellikle kıyafet kültürüne Çepniler özel bir değer veriyor. Kadınlar kıyafet konusunda son derece hassas. Türkiye'nin birçok yerinde yöresel kıyafetler yaşatılıyor ama burada yöre halkımızı Çepni kültürünü yansıtan kıyafetleri, düğün, yayla şenlikleri ve özel günlerde değil günlük yaşamın her anında da kullanmaya özen gösteriyorlar. Yöresel kıyafetler bin yıla yakın bir tarihi geçmişe sahip. Bu kıyafetler bilindiği üzere rengarenk. Bu da dışarıdan ilk kez gören bir insan için çevreye bir pozitif enerji de yayılıyor"
"KÜLTÜRÜMÜZÜ SEVİYORUZ"
İlçede lise öğrencisi olan Sinem Güler kıyafetleri severek giydiklerini ifade ederek "Bu kıyafetleri insanlar severek giyiyor. Dışarıdan buraya gelenlerin de ilgisini çekiyor. Hatta bizi yolda durdurup fotoğraf çekinilmek isteniliyor. Bu da tabii ki bizi mutlu ediyor. Kültürümüzü seviyoruz ve yaşatmaya da devam edeceğiz" dedi.
"TÜM GÜNLERDE GİYİYORUZ"
İlçede yaşayan Songül Kılıç bu modayı sevdiklerini anlatarak "Bu bir kültür ve yaşam tarzımız. Amacımız ve tek hedefimiz bu kültürü her daim yaşatmak. Biz bu kıyafetleri sadece özel değil tüm günlerde giyiyoruz. Yurt dışından da ilgi var. Bana sipariş tiler göndereceğim kendilerine. Seviyoruz bu modayı" şeklinde konuştu.
"BURADA MODA BU"
Huriye Kılıç da normal yaşamda da bu kıyafetlerin tercih edildiğini belirterek "Biz alıştık ama dışarıdan yeni gören biri için çok farklı geliyor. Bu kültür sevgisi kelimelerle anlatılmaz yaşanır, biz de yaşıyoruz. Biz bu kıyafeti düğünlerde abiye kıyafet olarak giyiyoruz. Şenliklerimizde ve hatta normal yaşantımızda da bu kıyafetleri giyiyoruz. Burada moda bu." diye konuştu.
YÜK SIRTINDA ŞIK GÖRÜNÜM
Uzun yıllardır Ağasar kıyafetini giydiğini dile getiren Mehtap Karadeniz "Uzun yıllardır bu kıyafeti giyiyorum. Kültürümüzü yaşatmayı seviyoruz. Kimileri düğünlerde açık falan abiye tarzı giyiniyor ama bizler de bu güzel kıyafetleri tercih ediyoruz. Hoşumuza da gidiyor. Bakın belimizde de kuşak var. Bel ağrısına da bire bir. Hem de üzerinde yükün de varsa şık görünüyorsunuz" ifadelerini kullandı.
TAMAMEN EL EMEĞİ
Yörede 20 yıldır Ağasar kıyafeti diken terzi Ali Yamaç ise mesleğin de yaşatılması gerektiğini kaydederek şöyle konuştu:
"Bu işi annemden öğrendim. Annemle birlikte bu kültürün yaşatılmasına katkı sağlıyoruz. İşlerimiz yoğun. Folklor elbiselerinde de bu kıyafetler tercih edildiğini için dikim yapıyoruz. 1 yılda yaklaşık 300 kıyafet çıkartabiliyoruz. Bir tane elbiseye bazen 1 hafta bazen de 1 ayı da bulduğu oluyor. Tamamen el emeği olması bu kıyafetin AP ayrı bir özelliğidir. Bu meslek devam etmelidir. Tek korkum bu işin 10 yıl sonra biteceğidir. İnşallah bitmez"
"YILLARIMI BU MESLEĞE VERDİM"
İlçenin ilk kadın terzisi olan Pembe Yamaç ise "14 yaşından beri bu işe gönül verdim. Ben bu işi sürdürmeseydim bu gelenek belki de bitmişti. İlçenin ilk kadın terzisiyim. Yıllarımı bu mesleğe verdim. Kızların da cıvıl cıvıl olması da benim sayemde. Bundan ötürü çok mutluyum " diyerek kültürlerini her ne olursa olsun yaşatmak istediklerini söyledi.
İlçede ayrıca yöresel motifli kıyafetin yanı sıra yaylalara göç etme geleneğini de sürdürülüyor.
Son Dakika › Güncel › Trabzon Doğu Karadeniz'de Asırlardır Süren 'Ağasar' Modası - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?