Tunceli - Tutuklu Sendikacı ve Gredeki İşçilere, Disk ve Genel İş'ten Destek

Tutuklu sendikacı ve gredeki işçilere, DİSK ve Genel İş'ten destek

DİSK Genel Başkanı Kani Beko ve Genel İş Sendikası Genel Başkanı Remzi Çalışkan, tutuklu Genel İş Sendikası Tunceli Şube Başkanı Erkan Yılmaz ve 20 günden beri grevde bulunan Munzur Su Fabrikası işçilerine destek için Tunceli'ye gelerek basın açıklaması yaptı.

4 Eylül günü Şehit Nahit Bulut Polis Karakolu'na 2 PKK'lı tarafından yapılan silahlı baskın sırasında, polise mukavemet gösterdiği gerekçesiyle geçtiğimiz günlerde tutuklanan Genel İş Sendikası Tunceli Şube Başkanı Erkan Yıldırım, 20 gündür grevde olan Munzur Su Fabrikası işçilerine destek olmak için Tunceli'ye gelen DİSK Genel Başkası Kani Beko ve Genel İş Sendikası Genel Başkanı Remzi Çalışkan, Çarşı Merkezi'ndeki Sanat Sokak'ta basın açıklaması yaptı.

STK temsilcileri, sendikacılar, Munzur Su Fabrikası işçileri ve vatandaşların da katıldığı basın açıklamasında ilk olarak konuşan Genel İş Sendikası Genel Başkanı Remzi çalışkan, tutuklu sendika başkanı Erkan Yılmaz'ın derhal serbest bırakılmasını isteyerek, "Bizler her zaman demokrasinden ve insan haklarından yanayız. Genel İş Sendikası'nın Dersim Şube Başkanı hukuksuz bir şekilde tutuklanmıştır. Tutuklanmasını gerektiren bir durum söz konusu değildir. Tamamen insani bir yardımda bulunduğu için tutuklanmıştır. Bu hukuksuz tutuklanmaya derhal son verilmeli ve başkanımız serbest bırakılmalıdır" dedi.

DİSK Genel Başkanı Kani Beko da, sendika başkanının bir can kurtarmak için çaba gösterdiği için tutuklandığını belirterek, "Son dönemlerde ülkemizde yaşanan hukuk dışı, insanlık dışı uygulamalara tanık oluyoruz. 7 Haziran seçimlerinden sonra akıl almaz bir şekilde tırmandırılan şiddet politikaları ile Silop'de, Nusaybin'de, Cizre'de, Silvan'da yüzlerce insanımızı kaybettik. 400 milletvekili hırsı ile yüzlerce canımızı toprağa verdik. 4 Eylül 2015 tarihinde Tunceli şehir merkezinde çıkan bir çatışma esnasında, çatışma bölgesinden geçmekte olan sendika başkanımızın yardım etmek istediği kız, olay yerinde hayatını kaybetmiştir. Sendika başkanımız Erkan Yılmaz, hayat kurtarma çabasına karşın asil görevi yaralı vatandaşı kurtarmak olan devletin güvenlik görevlisi bir polis memurunun şikayeti üzerine, polise mukavamet iddiasıyla tutuklanmıştır. Tutuklama müzakeresinde tutuklanmasını gerektiren hiçbir somut veri bulunmamaktadır. Sadece genel ve soyut bir madde olan ceza mahkemesinin kanunun 100'üncü maddesi gerekçe gösterilmiştir. Sivil bir canı yani bir yaralı kızımızı kurtarmak için yardım etmek isteyen şube başkanımız, haksız ve hukuksuz bir şekilde tutuklanmıştır derhal serbest bırakılmalıdır" diye konuştu.

Daha sonra, 20 gündür grevde olan Munzur Su Fabrikası işçileri adına konuşan Gıda İş Sendikası iş yeri temsilcisi Deniz Erdoğan da, işverenle aralarındaki anlaşmazlıkları detaylı olarak anlatarak, daha fazla mağdur olmadan işverenle tekrar masaya oturmak istediklerini söyledi.

Munzur Su işçilerinin grevini başından beri takip ettiğini belirten DİSK Genel Başkanı Kani Beko, işverenin bir an önce masaya gelerek, uzlaşıcı bir tavırla makul bir anlaşma sağlanması çağrısı yaptı. Beko, şöyle konuştu:

"Munzur suyu kutsal bir sudur. Dersim'den Mezopatamya'ya kadar gidiyor, birçok Avrupa ülkesine ihraç edilen çok katileti bir sudur. Fabrikanın gelişip büyük bir pazar payına sahip olmasında işçilerimizin payı çok büyüktür. Gönül isterdi ki işveren ile bir anlaşma sağlansaydı ve greve gidilmeseydi. Grevi baştan beri takip ediyorum, görüşmeleri de takip ediyorum. Birkaç kez işveren beni de aradı, bazı görüşmelerimiz oldu. İşveren arkadaşlara şunu belirttim; Dersim'de sadece bir tek fabrika var. Orada çalışan işçi arkadaşlarımızın da çok makul talepleri var. İnsan olmaktan kaynaklı temel ihtiyaçların giderilmesi ile ilgili bir ücret talepleri var. Gelin birlikte bu konuyu çözelim dedim. Ancak şu ana kadar bir sonuç çıkmadığı için arkadaşlarımız grev kararı aldı. Biz bu fabrikamızın ne kapatılmasından yanayız, ne de grevin uzun sürmesinden yanayız. İşveren, işçilerimizin makul taleplerini olumlu karşılamalı ve masaya oturmalıdır, zaten arada ciddi bir sıkıntı görünmüyor. Karşılanmayan biri iki talep var, onlar da müzakere edilerek bu iş hızlı bir şekilde çözülmeli."

Yapılan konuşmaların ardından kalabalız grup, sessiz bir şekilde dağıldı.