Türkiye-Ab İş Dünyası Diyaloğu Projesi Oda Eşleştirme Projeleri Tanıtımı

Dışişleri Bakan Yardımcısı ve AB Başkanı Büyükelçi Faruk Kaymakcı, " Türkiye, vize serbestisinde 72 kriterden 66'sını yerine getirdi. 4-4,5 yıllık seçimsiz bir dönem var. Vize serbestisinde kalan 6 kriteri de yerine getirerek Türk halkının ve iş insanlarının önünü açmak istiyoruz." dedi.

Kaymakcı, Türkiye- Avrupa Birliği (AB) İş Dünyası Diyaloğu Projesi Oda Eşleştirme Projeleri tanıtım toplantısında yaptığı konuşmada, AB ile değişik alanlarda iş birliği yaptıklarını, bunlardan birinin de mali iş birliği olduğunu belirtti.

Projenin uzunca süredir devam ettiğini, başarılı olduğu için bugün üçüncü halkasının yapıldığını ifade eden Kaymakcı, "Ticaret ve ekonomi anlamında AB üyesiyiz. 1996'dan beri Gümrük Birliği'nin parçasıyız." dedi.

Kaymakcı, Türkiye'nin, vize serbestisinde 72 kriterden 66'sını yerine getirdiğine işaret ederek, şunları kaydetti:

"4-4,5 yıllık seçimsiz bir dönem var ve vize serbestisinde kalan 6 kriteri de yerine getirerek Türk halkının ve iş insanlarının önünü açmak istiyoruz. Onların istedikleri zaman Schengen ülkelerine seyahat edebilmelerini istiyoruz. Bunun sadece ticari olarak görülmemesi gerekiyor. Vize serbestisi demek; hizmetlerin artması, uçakların, otellerin olması ve turizm demek... Bu Gümrük Birliği güncellemesinde olduğu gibi kazan-kazan süreci."

Türkiye'nin en büyük pazarının AB olduğunu ve Gümrük Birliği'nin buna büyük katkı sağladığını aktaran Kaymakcı, "Türkiye'de yetişmiş insan gücü yeterli. AB'de de yetişmiş binlerce insanımız var. Biz bu konuda hazırız ve sağlamız." dedi.

"Türkiye'yi AB'ye üye olacak noktaya getirmeliyiz"

Faruk Kaymakcı, Türkiye'nin AB'ye üye olmak istediğini ancak gerekenleri tam olarak yapmadığını ifade ederek, "Gerekenleri yaptığımız dönemler var. Özellikle 1990 sonrası ile 2005'e kadar Türkiye Avrupa'da gerçekten sessiz devrim olarak adlandıran gelişmeleri gerçekleştirdi. Ama sonrasında Türkiye'de ve AB içerisindeki üye ülkelerdeki olumsuz gelişmeler nedeniyle şu anda istediğimiz noktada değiliz." şeklinde konuştu.

Türkiye'yi AB'ye üye olacak noktaya getirmeleri gerektiğini vurgulayan Kaymakcı, Türkiye'nin büyüklüğü noktasında bazı çekincelerin bulunduğunu ancak bunun aşılmayacak sorun olmadığını, Türkiye'nin büyüklüğünün NATO'da da, Avrupa Komisyonu'nda da sorun teşkil etmediğini söyledi.

Kaymakcı, Türkiye'de istihdamın yüzde 18'inin tarımda olmasının AB'yi endişelendirdiğine dikkati çekerek, sözlerini şöyle sürdürdü:

"AB'nin bütçesinin 3'te birinden fazlası ortak tarım politikasına ve bölgesel farklılıkların giderilmesine gidiyor. Bugün Türkiye, AB'ye üye olursa 15-20 milyar avroyu sadece Türk tarımı ve bölgesel politikası için vermek zorunda. Dolayısıyla bunu hiçbir üye ülke vermek istemiyor. Bizim bu alanda gelişme kaydetmemiz gerekiyor. Halkının büyük kısmının Müslüman olması da önemli, bazı ön yargılar var. AB, değerler birliği... İnançlara eşit mesafede yaklaşılan bir birlik... Halkı Müslüman olan laik bir Türkiye, AB için büyük bir değer. Orta Doğu'ya ulaşmakta büyük bir değer... AB ülkelerinde en az 20-25 milyon Müslüman var. Onların radikalleşmemesi bulundukları ülkelere entegrasyonu açısından Türkiye'nin üyeliği önemli."

"Hiçbir ülkenin AB'ye üyeliği Türkiye'nin AB'ye üyeliği kadar katkıda bulunmayacak"

Dışişleri Bakan Yardımcısı ve AB Başkanı Büyükelçi Kaymakcı, Türkiye'nin AB üyeliğinin zor bir süreç olduğunu belirterek, seçimin olmadığı döneme girildiğini, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın "gelecek dönemin, reform dönemi olacağını" söylediğini, sivil toplum kuruluşlarının da buna katkısının önemli olduğunu vurguladı.

AB üyelik sürecinin kolay olmadığını ifade eden Kaymakcı, "Şunu unutmamalıyız, Türkiye'nin AB'ye üyeliğinin gerçekleşmesi, en değerli, en anlamlı, en kazançlı üyelik olacak. Hiçbir ülkenin AB'ye üyeliği, geçmişte veya gelecekte Türkiye'nin AB'ye üyeliği kadar katkıda bulunmayacak." dedi.

Toplantıdaki katılımcıların "www.menti.com"a giriş yapmasını isteyen Kaymakcı, Türkiye'nin AB üyeliğine istekli olup olmadığı ve hangi alanlarda çalışmaların yapılıp ilerlenilmesi gerektiğine ilişkin bazı sorular da yöneltti.