"Türkiye'de Ekonomik ve Siyasi Dönüşüm" Konferansı -

Gazi Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Vedat Bilgin, " Türkiye'de seçilmişlerin iktidarını tehdit eden blokların, unsurların, siyasi olmayan unsurların, yani seçmene karşı olan, hesap verecek nitelikte olmayan unsurların da tasfiye edilmesi gerekir, etkisiz hale getirilmesi gerekir" dedi.

Prof. Dr. Bilgin, Bayburt Üniversitesi Rektörlüğünce üniversitenin Prof. Dr. Gökhan Budak Konferans Salonu'nda düzenlenen "Türkiye'de Ekonomik ve Siyasi Dönüşüm" konulu konferansta yaptığı konuşmada, son 10 yılda, Türkiye'de askeri vesayet düzeninin tasfiye edildiğini belirterek, özellikle 2010 referandumunun Türkiye'nin demokratikleşmesinde çok ileri bir adım olduğunu ve askeri vesayet düzeninin tasfiye edildiğini söyledi.

Askeri vesayetin masum olmadığını belirten Bilgin, "Bu askeri vesayet düzeni içerisinde örgütlenmiş olan bilhassa soğuk savaş yani Rusya'ya karşı batı sisteminin NATO'ya katılmamızdan dolayı batı sisteminin kontrolünde oluşmuş bir yapı var, ordunun içinde. Ama merkezi NATO karargahında. Bütün NATO üyesi ülkelerin hepsinde vardır bu. Ergenekon falan denilen şey aslında bir gladyo. Türkiye bunu tasfiye etti, ne kadar tasfiye ettiyse tabi. Çünkü bu yapı çok köklü bir yapı. Türkiye bunu tasfiye etti ve çok önemli bir adım attı" diye konuştu.

Prof. Dr. Bilgin, Türkiye'de ilk defa halkın seçtiklerinin Mecliste iktidar olmasının yolunun açıldığını ifade ederek, "Fakat tabi yapı bozuk olduğu için hemen başka memurlar devreye giriyor, onlar iktidar alanını kendilerine yaratmaya çalışıyorlar. Üniter vesayet bitti, bürokratik vesayetin yollarını araştırmaya çalışıyorlar. Bu da ayrı bir sorun. Şu anda yaşadığımız olay da aslında doğrudan doğruya bununla ilgili bir olaydır" diye konuştu.

Demokrasinin önemine işaret eden Prof. Dr. Bilgin, şu ifadeleri kullandı:

"Demokrasi nihayetinde halkın seçtiklerinin iktidar olduğu bir yerdir. Ama sadece o seçtiklerinin değil seçmediklerinin de ya da muhalefette bıraktıklarının da doğru tabirle çoğunluğun içinde olamayanların da hukukunun korunduğu bir yerdir. Yani demokrasi çoğulcu bir rejimdir. İktidar vardır ama o iktidara katılmayanların da hukukunun korunduğu bir yerdir, hukuk devletiyle korunduğu bir yerdir. Bu kurumları ve bu gelenekleri Türkiye henüz yeni yaşıyor, bunları yeni tecrübe ediyor. Dolayısıyla buralarda ciddi sorunlarla karşılaşmamız mümkündür. Türkiye bu konularda mesafe alması gerekir, yerleşmesi lazım. Yani bu kavramların, bu kültürün oluşması lazım. Herkes kendi grubunun iktidarını demokratik sistemde mutlak olarak göremez. İktidar bir anlamda izafi, göreli bir iktidardır. Belli bir süre içinde iktidardır, kullanır ama onu da hukuk içinde kullanır. Bunlar yerleşecektir Türkiye'de. Ama Türkiye'de seçilmişlerin iktidarını tehdit eden blokların, unsurların, siyasi olmayan unsurların, yani seçmene karşı olan, hesap verecek nitelikte olmayan unsurların da tasfiye edilmesi gerekir, etkisiz hale getirilmesi gerekir. Demokrasi dolayısıyla bizim nihayetinde bireysel özgürlüklerimizin, birey olarak varoluşumuzun alt yapısını hazırlayacak bir sistemdir."

Konferansa Bayburt Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Selçuk Coşkun, Bayburt Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı İbrahim Yumak, Polis Meslek Yüksek Okulu Müdürü Tahsin Demir ile öğretim üyeleri ve öğrenciler katıldı.

Prof. Dr. Coşkun, konferansın ardından Prof. Dr. Bilgin'e çini bir tabak armağan etti.