Türkiye, Yeni Dünya Düzeninin Neresinde Durmalı"

SALİH BARAN - Türk Asya Stratejik Araştırmaları Merkezi (TASAM) Başkanı Süleyman Şensoy, Türkiye'nin, transatlantik ve transpasifikte ABD ve Avrupa Birliğince (AB) oluşturulan yeni ortaklığın içerisinde yer almasının gerektiğini söyledi.

Şensoy, AA muhabirine yaptığı açıklamada, transatlantik ve transpasifikte ABD ve AB öncülüğünde siyasi, ekonomik ve kısmen askeri entegrasyonun devam ettiğini belirtti.

Türkiye'nin henüz AB üyesi olmadığı için ortaklık müzakerelerine müdahil olamadığını ifade eden Şensoy, şöyle konuştu:

"Türkiye, bu entegrasyon müzakerelerinin dışında tutuluyor. Türkiye'ye, ilgili anlaşma yapılan ülkelerle tek tek anlaşma yapması öneriliyor. Türkiye'nin bu anlamda gayretleri var ama AB içerisinde olduğu zaman sahip olacağı avantajlara sahip değil. Türkiye'nin mutlaka transatlantik ve transpasifik ortaklığın içerisinde olması gerektiğini düşünüyorum. Çünkü bu Türkiye'nin, dünyanın geri kalanı ve doğudaki yeni güç adaylarıyla ilişkilerinde önemli olacaktır. Hiçbir şey siyah ya da beyaz değil. Birçok şey bir arada yönetilebilir. Türkiye'nin AB süreci, doğudaki ve güneydeki saygınlığı için oldukça önemli olmuştu. Türkiye, yeni bloklaşmanın, yeni ortaklığın dışında kalmamalı."

"Türkiye sadece bir ülke değil"

Şensoy, yeni bloklaşmanın aktörlerinin, Türkiye'nin kendilerinden uzaklaşmasına razı olmayacağını düşündüğünü söyledi.

Türkiye'ye tarihsel olarak biçilen bir rol olduğunu belirten Şensoy, şöyle devam etti:

"O da, 'Limes hattı' olmak. Medeniyetin merkezi Roma ile barbar dünya arasında tampon olmak. Ne Roma'dan ne de barbar dünyadan sayılıyor. Hem içlerine almıyorlar hem de başka yere gitmesini istemiyorlar. Bu gelinen nokta çok yönetilebilir değil. Batılı dostlarımızın, Türkiye'nin önemini ve yaratabileceği değerleri daha iyi değerlendirmesi gerekiyor. Çünkü Türkiye tek başına bir ülke değil. Türkiye hem tarihsel referanslarıyla, Türk dünyasıyla, İslam dünyasıyla, Asya, Afrika tecrübesiyle önemli bir ülke."

"Rusya'nın hamlesi"

Şensoy, bloklaşmanın dışında kalan Rusya'nın da kendine göre kırmızı çizgileri bulunduğunu belirtti.

Rusya'nın her zaman kendi açısından riskleri iyi okuyan bir ülke olduğunu dile getiren Şensoy, şunları kaydetti:

" Kırım'dan vazgeçmek Moskova'dan vazgeçmektir, bunu bütün dünyada bilir. Rusya'nın bunu bir adım öteye götürerek Ukrayna'nın doğusundaki olayları teşvik ettiğini görüyoruz. Dolayısıyla Kırım'ın müzakere edilmesi mümkün değil. O ilhak oldu, naçiz kanaatime göre. Bundan sonra cepheyi canlı tutacağını düşünüyorum. Çünkü fiili sınırları tehlikede. Yani batılı ülkelerin genişlemesi açısından. Bunu Gürcistan krizinde de görmüştük, müdahale etmişti. Kırım ve Kuzey Kafkasya ve Ukrayna'nın önemli bir bölümü Rusya için ülkenin geri kalanının güvenliği açısından kırmızı çizgi." - Edirne