Valiliğe saldıran sanıkların PKK bağlantısı gerekçeli kararda

SATUK TOPALOĞLU - Adana'da, 24 Kasım 2016'da valilik otoparkına park edilen bombalı aracın infilak ettirilmesi sonucu iki kişinin hayatını kaybetmesi, 33 kişinin yaralanmasıyla ilgili davada 3'ü 1100'er yıl hapis cezasına çarptırılan 21 kişi hakkında verilen cezaların gerekçeli kararında, sanıkların terör örgütü PKK ile bağlantıları anlatıldı.

12. Ağır Ceza Mahkemesince, bombalı aracın infilak ettirilmesi sonucu iki kişinin ölmesi, 33 kişinin yaralanmasıyla ilgili görülen davada terör örgütü PKK'nın sözde "Akdeniz metropol sorumlusu" olduğu iddia edilen "Halo Dayı" kod adlı Eyüp Çelik'in de arasında yer aldığı 21 sanığa verilen hapis cezasının gerekçesi açıklandı.

Müşteki ve tanık beyanları, delil değerlendirmesi, sanıkların ifadeleri ve hukuki durumu gibi kısımların da bulunduğu 187 sayfalık gerekçeli kararda, PKK/KCK'nın yapısı, işleyişi, mali kaynakları, kamu kurumlarına sızma stratejisi, kendisinden olmayanlar üzerinde oluşturduğu baskı gibi ayrıntılara da yer verildi.

PKK/KCK ve örgütün gençlik yapılanması ilişkisinin detaylı anlatıldığı gerekçeli kararda, sanıklarla ilgili değerlendirmelerde bulunuldu.

Kararda 1100 yıl hapis cezasına çarptırılan 3 sanık arasında yer alan Eyüp Çelik'in örgütün kırsal alan ve kamplarındaki sözde üst düzey sorumlular olan "Derveş" ve "Behzat" kod adlı örgüt mensuplarıyla hiyerarşik ilişki içerisinde olduğu, örgütün bu sözde üst düzey sorumluları ile örgütün kamp ve kırsal alan faaliyetlerinde bulunduğu belirtildi.

Çelik'in örgütün Adana ve Antalya'da bulunan şehir-kırsal alan yapılanması içerisinde yer aldığı bildirilen kararda, sanığın örgütün bombalı-silahlı eylemlerde bulunması amacıyla gerekli silah, bomba ve mühimmatların nakli ve saklanmasını sağladığı, yapılması planlanan bombalı saldırı eylemi için çiftlik evi kiralanması talimatını verdiği anlatıldı.

Gerekçeli kararda Çelik'in bomba yapım hazırlıkları için gerekli malzemelerin temini, bombalı saldırı planı, silah ve mühimmatların gömülmesi yönünde sanıklar Mehmet Emin Vural, İhsan Taşdelen, Çiçek Karabulut ve Musa Özdemir'e talimatlar verdiği, sanığın anlatıldığı şekilde PKK/KCK silahlı terör örgütünün hiyerarşik yapısında yer alarak, eylemlerin planlanması ve uygulanması hususunda aktif- icracı rol alarak bu bombalı saldırı eylemlerinin müşterek faili olduğu vurgulandı.

Terör örgütü YPG saflarında savaşmış

Kararda ayrıca 1100 yıl hapis cezasına çarptırılan sanık Mehmet Emin Vural'ın PKK/KCK silahlı terör örgütünün hiyerarşik yapısı içerisinde yer aldığının anlaşıldığı kaydedildi.

Sanığın örgütün çeşitli bölgelerde yer alan kamplarına gittiği bildirilen kararda şu ifadelere yer verildi:

"Sanık Mehmet Emin Vural'ın PKK/KCK silahlı terör örgütünün Suriye uzantısı YPG saflarında yer alarak Kobani bölgesinde örgüt adına silahlı çatışmalara katıldığı, bu sırada örgütün sözde üst düzey sorumlularıyla irtibat halinde olduğu, örgütün çeşitli bölgelerde yer alan kamplarına gittiği, ayrıca sanık İhsan Taşdelen ile örgütün Adana'da bulunan şehir yapılanması içerisinde yer aldığı anlaşılmıştır."

Kararda sanık Mehmet Emin Vural'ın, örgüt mensuplarının gizlenmesi ve eylemde kullanılacak bombaların hazırlanması amacıyla Akkapı Mahallesi'ndeki çiftlik evini kiraladığı, evin ihtiyaçlarını gidererek örgüt mensuplarının bomba hazırlık çalışmalarına uygun hale getirdiği ve eylemde kullanılacak bombaların yapımı amacıyla sanık Taşdelen ile gerekli malzemelerin teminini sağladığı belirtildi.

"Mühimmatların gömülerek saklanmasını sağlamış"

Sanık Mehmet Emin Vural'ın eylemin gerçekleştirileceği araçların temininde yer aldığı anlatılan kararda şunlar aktarıldı:

"Sanığın yapılması planlanan iki ayrı bombalı saldırı eylemiyle alakalı keşif çalışmalarına katıldığı, 24 Aralık 2016 günü yapmış oldukları plana istinaden sanık Çiçek Karabulut'un Valilik binasına gelmesi hususunda yol gösterici konumda olduğu, patlamanın ardından Karabulut'u 06 GFD 74 plaka sayılı aracıyla olay yerinden kaçırarak sanık İbrahim Ortaç'ın evinde sakladığı, kendisinin de bu evde saklandığı, özel harekat servisine yapılması planlanan bombalı saldırıda 01 GH 589 plaka sayılı araçta etkisiz hale getirilen Tirej kod adlı Musa Özdemir ile irtibat kurmaya çalıştığı, İhsan Taşdelen ve Çiçek Karabulut ile Mardin'e kaçtığı belirlenmiştir."

"Saldırının faillerini Adana'ya getirmiş"

İhsan Taşdelen'in de PKK/KCK silahlı terör örgütünün kırsal alan faaliyetlerine katıldığı, ayrıca sanık Mehmet Emin Vural ile örgütün Adana'da bulunan şehir yapılanması içerisinde yer aldığı, bilgisi de paylaşıldı.

Kararda sanık İhsan Taşdelen'in örgütsel faaliyetler için "Koçer" kod adını kullandığı belirtilerek, "Sanığın valilik binası engelli otoparkına bombalı aracı bırakan Karabulut ve 01 GH 589 plaka sayılı bomba yüklü araçla saldırıyı gerçekleştiremeden etkisiz hale getirilen 'Tirej' kod adlı Musa Özdemir isimli örgüt mensuplarının öncü araçlarla Mardin kırsalından Adana'ya getirdiği anlaşılmıştır." ifadesi kullanıldı.

Dava süreci

Adana 12. Ağır Ceza Mahkemesince, sanık sayısının fazlalığı nedeniyle Bölge Adliye Mahkemesindeki 375 kişi kapasiteli 420 metrekarelik salonda görülen davanın ilk duruşması 10 Nisan 2018'de yapıldı.

Yargılama sürecinde aralarında tutuklu verilen terör örgütü PKK'nın sözde "Akdeniz metropol sorumlusu" olduğu iddia edilen "Halo Dayı" kod adlı Eyüp Çelik'in olduğu 28 sanığın savunması alındı.

Çelik'in savunmasının ardından mahkeme heyeti haklarında yakalama emri bulunan sanıklar Hüseyin Ortaç ve Mehmet Sıddık Yılmaz yönünden dosyanın ayrılmasına karar vermesi üzerine sanık sayısı 26 oldu.

Dosya kapsamında 99 müştekinin ve 15 tanığın beyanına başvuruldu.

Davanın 12 Haziran'daki karar duruşmasında, aralarında terör örgütü PKK'nın sözde "Akdeniz metropol sorumlusu" olduğu iddia edilen "Halo Dayı" kod adlı tutuklu sanık Eyüp Çelik ile sanıklar Mehmet Emin Vural ve İhsan Taşdelen, "Devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozmak", "Kasten adam öldürme", "Kasten adam öldürmeye teşebbüs", "Patlayıcı madde kullanarak mala zarar verme" ve "Ateşli Silahlar ve Bıçaklar Hakkında Kanun'a muhalefet" suçlarından alt sınırdan uzaklaşmak suretiyle toplam 1100'er yıl hapis cezasına çarptırılmıştı.

Sanıklar Hasan Vural, İbrahim Ortaç, Selahattin Ortaç, Zahir Yeşilgöz, Medya Ortaç, Mehmet Çelik, Vedat Bağış, Mulkiye Tekin, Bedriye Tan, Murat Tan, Sultan Tan, Gurbet Vural, Adnan Çoban, Dindar Kaplan, Nuri Bağış, Zeynep Turan, Hasan Bağış ve Veysi Tan ise 5 yıl ile 28 yıl 10 ay arasında değişen hapis cezalarına mahkum edilmişti.

Mahkeme heyeti sanıklar M.K, A.S, G.E. ve E.E'nin delil yetersizliğinden beraatine, sanık Çiçek Karabulut'un ise ölümü nedeniyle davasının düşürülmesine karar vererek, tutuklu sanıkların mevcut hallerinin devamına hükmetmişti.