"Vicdan ve Hamiyet Fukaralığı" - Son Dakika
Güncel

"Vicdan ve Hamiyet Fukaralığı"

"Vicdan ve Hamiyet Fukaralığı"

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, İmralı gelişmelerine sert tepki verdi.

08.01.2013 13:06  Güncelleme: 14:01

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, "Artık Türkiye terörle masaya oturmayı saklama ve gizleme gereği bile duymayan, bu yöndeki tepkilere aldırış dahi etmeyen vicdan ve hamiyet fukaralığıyla bire bir muhataptır. Başbakan Erdoğan çizmeyi aşmış, eşiği geçmiş ve bölücü terörün kanlı limanına hükümetini demirlemiştir" dedi.

Bahçeli, partisinin TBMM Grup Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, Öcalan ile görüşülmesini sert dille eleştirdi.

Konuşmasının başında Kozlu'daki maden ocağında hayatını kaybeden 8 madenciye Allah'tan rahmet, yaralılara acil şifa dileyen Bahçeli, kazanın tüm yönleriyle araştırılması gerektiğini söyledi.

Geçen yıl Türkiye'nin çözüm bekleyen sorunlarını aşabilmek adına kalıcı ve tesir düzeyi yüksek hiçbir hamle, hiçbir girişim yapılamadığını ifade eden Bahçeli, sıkıntıların arttığını, sorunların daha da ağırlaştığını savundu.

Hükümetin benimsediği siyasi tercihlerin kötü sonuçlara yol açtığını savunan Bahçeli, şöyle konuştu:

"Her şeyiyle ortadadır ki etrafı ateşle çevrilmiş, sınırları ihanetle çizilmiş, muhteviyatı boyun eğmeyle belirlenmiş kara ve ara bir dönemden geçen Türkiye Cumhuriyeti, devlet ve millet olarak çok ciddi beka sorunuyla karşı karşıyadır. Maruz kaldığımız menfur suikastın hedefi, Türkiye'nin milli birliği, milli güvenliği, milli varlığı ve bin yıllık kardeşlik hukukudur. Ülkemizi etnik tuzakların içine çekmek isteyen ve nereden bakarsak bakalım iki asrı aşan bir mazisi bulunan küresel oyun, plan, proje ve heveslerin AKP ile başını kaldırıp inisiyatif elde ettiği anlaşılmaktadır.

Damat Ferit lobileri, Sait Molla takipçileri, Şerif Hüseyin müttefikleri, Anzavur taraftarları, Seyit Rıza misyonerleri, Şeyh Said izcileri, Doğu Sorunu mucitleri, Mondros sevdalıları, işgal artıkları, isyan kalıntıları AKP'nin ampulünde toplanmış ve AKP'nin uyarıcı etkisiyle yattıkları kış uykusundan uyanmışlardır. Karlofça'dan Küçükkaynarca'ya, Sevr'den yıkım projesine kadar Türk ve İslam değerlerine karşı ne kadar hazım ve tahammül sancısı çeken varsa AKP ile hayat bulmuş, AKP ile gözlerini açmıştır. İşbirlikçiler sıra sıra dizilmiş, sömürge tahsildarları peş peşe takılmış, emperyalizmin uşakları saf saf hizalanarak AKP'de buluşmuştur."

-"Plan üç aşamalı"-

Bahçeli, Türkiye'nin dirliği ve birliğinin milliyetçilere emanet olduğunu ifade ederek, bu görevin kendileri için şeref meselesi olduğunu vurguladı.

Türkiye'nin yıkılması ve milletin bölünmesi amacıyla üç aşamalı plan uygulandığını savunan Bahçeli, birinci aşamada PKK dayatmalarının hayata geçirilmesinin psikolojik alt yapısının hazırlanacağını, ikinci aşamada yasal düzenlemeler yapılacağını ve üçüncü aşamada anayasa değişikliklerinin gündeme taşınarak, mümkün olursa üniter yapının bozulacağını iddia etti.

Türkiye'nin bu yükü taşımaya artık mecali kalmadığını dile getiren Bahçeli,

"Bu noktaya adım adım nasıl gelindiği hakkında herkes dürüst bir vicdan ve akıl muhasebesi yapmak durumundadır. Türkiye'nin geleceğinin kurtarılmasının her şeyden önce buna bağlı olduğu unutulmamalıdır" dedi.

Yeni yılın ilk günlerinden itibaren Öcalan'ı odağına alan yeni bir müzakere ve mütareke arayışı başladığını anlatan Bahçeli, "AKP hükümeti PKK'nın paçasından tutmuş, çekim alanına kapılmış ve bir kez daha niyet ve tarafını kuşkuya yer bırakmayacak şekilde kanıtlamıştır" diye konuştu.

-"Çekindiğinden devleti sorumlu ilan etti"-

"Artık Türkiye'nin terörle masaya oturmayı saklama ve gizleme gereği duymayan, bu yöndeki tepkilere aldırış dahi etmeyen vicdan ve hamiyet fukaralığıyla muhatap olduğunu" söyleyen Bahçeli, "Başbakan Erdoğan çizmeyi aşmış, eşiği geçmiş ve bölücü terörün kanlı limanına hükümetini demirlemiştir. İmralı canisi, Kandil'deki çetesi, peşmerge başı ve Başbakan pazarlık masasına oturarak Türk milletinin geleceği hakkında kumar oynamaya başlamışlardır" dedi.

Demokratik açılım sürecinin başarısızlıkla sonuçlandığını, daha sonra Oslo görüşmelerine geçildiğini anlatan Bahçeli, şöyle devam etti:

"Parti olarak İmralı canisiyle görüşmeleri ilk defa gündeme getirdiğimizde Başbakan sinir küpüne dönmüş, ağzına ne geliyorsa bize hakaret olarak sıralamıştır. Kendisi, 22 Ağustos 2010 günü Kayseri Cumhuriyet meydanındaki konuşmasında 'Bizim PKK ile bir araya geldiğimizi söyleme şerefsizliği yapanlar, bu alçakça iftirada bulunanlar, bunun hesabını her yerde vereceklerdir' demiştir. Bir sonraki gün katıldığı bir programda ise Kayseri'deki konuşmalarını inkar edercesine İmralı ile görüşmeleri kabul etmek durumunda kalmıştır. Bir suçlunun telaşıyla sorumluluğu kendisinden uzaklaştırmak adına, Türk siyasetine yeni bir yorum getirmiş ve 'biz hükümet olarak görüşmüyoruz, devletin istihbarat örgütleri görüşüyor' diyerek korkudan ve çekindiğinden dolayı devleti sorumlu ilan etmiştir. 2 Eylül 2010 tarihinde ise 'devletin sürekliliği var, bizden önce de İmralı ile görüşüldü' mazeretlerine sığınmayı tek çare olarak görmüştür. Ne ilginçtir ki, iki gün sonra bu kez de partisinin İstanbul'daki açık hava toplantısında şahsımı ve partimizi hedef alarak, 'iddia sahibi, iddiasını ispatla mükelleftir. Benim veya arkadaşlarımın masaya oturduğunu ispat edemezseniz şerefsizsiniz' kabalığını ve kalitesizliğini göstermiştir.

Allah büyük ve adaletlidir. Doğrunun, hakkın ve haklının yanındadır. Yalancının mumu her zaman yatsıya kadar yanmış, gizli kapaklı işler kimseyi mutlu etmemiş, pinokyoluk kimseye fayda sağlamamıştır.

İmralı canisiyle görüşme ve müzakereler hiçbir şüpheye yer bırakmayacak şekilde ortaya çıktığına göre şerefsiz kimdir- Şerefsizlik kimin payına ve hanesine düşmüştür- Şeref dersinden sınıfta çakmışların, her defasında ikmale kalmışların Türk milletinin ve devletinin şerefini sahiplenmesi nasıl mümkün olacaktır- Böylesi bir paradoksun içinden nasıl çıkılacak, batan şeref teknesi bölücülük ummanından nasıl çıkarılacaktır- Sayın Başbakan, gelin önce bonusuyla birlikte epey biriken şu şeref bahsinin üzerinde duralım ve açıkta kalan şerefsizlik hesabını artık açılmamak üzere kapatalım. Böylece hak yerini bulsun, bizim payımıza gecikmiş iade itibarı, sana da yüz kızarıklığı ve bir özür dileme borcu düşsün."

(Sürecek)

Muhabir: Ali Hakan Der

Yayıncı: Sefa Salantur - TBMM

Kaynak: AA

Son Dakika Güncel 'Vicdan ve Hamiyet Fukaralığı' - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?

    SonDakika.com'da yer alan yorumlar, kullanıcıların kişisel görüşlerini yansıtır ve sondakika.com'un editöryal politikası ile örtüşmeyebilir. Yorumların hukuki sorumluluğu tamamen yazarlarına aittir.

Advertisement