Yargıtay Başkanı Ali Alkan, yargının teşkilat yapısı ile yargısal alanın, beklentilerle, ani gelişen olaylar üzerine, makul, meşru ve haklı gerekçe içermeden, tek taraflı olarak düzenlenebilecek bir alan olmaması gerektiğini belirterek, "Özellikle yargıya tanınan yasal demokratik seçim hakkının kullanılması sonucunda oluşan temsile, yeni bir yasa değişikliği ile tekrarlanan bu tür müdahale düşünceleri kabul edilemez. (Yeni yargı paketi) Bu kapsamda yapılacak düzenlemeler, yargıda devamlılık ve tutarlılık esaslarına aykırı, geçmişe ve geleceğe sari bir dizi yanlışın önünü açabilecek niteliktedir" değerlendirmesinde bulundu.
Alkan, TBMM Genel Kurulu'nda bu hafta görüşülmesi beklenilen ve kamuoyunda "yeni yargı paketi" olarak bilinen "Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi" ile ilgili yazılı açıklama yaptı.
"Hakimlerin Atanması Usulü" başlığı altında, Yargıtay'da üyeler dışında bin 308 hakim ve Cumhuriyet savcısının görev yaptığını anımsatan Alkan, mevcut düzenlemelere göre hakimlerin ve Cumhuriyet savcılarının Yargıtay'a atanması ve ayrılmasında kurumsal muvafakat ve görüş gerektiğini hatırlattı.
Yargıtay tetkik hakimliği ve Cumhuriyet savcılığının üst düzey bir performans gerektirdiğinin, yıllar içinde oluşan uzmanlıkları ile kurumsal hafızanın önemli bir bölümünü teşkil ettiğinin, Daireler ve Başsavcılığın muvafakat ve görüş bildirme işlemlerinde bu uzmanlık düzeyi ve toplam kalitenin gözetilmek zorunda olduğunun adalet teşkilatının tüm çalışanlarınca bilindiğini kaydeden Alkan, açıklamasında "O halde, bu muvafakat ve görüş işlemini kaldırarak, kanun yolları incelemesinde uzmanlaşmış insan kaynaklarını atama ve görevden alma işlemlerinde, Yargıtay'ı kurumsal olarak devre dışı bırakmanın makul, meşru ve devlet geleneği kapsamında bir açıklaması bulunmamaktadır" ifadesini kullandı.
Alkan, açıklamasında şu görüşlere yer verdi:
"Hakim ve savcılar ancak teşkilat yasalarında açık hüküm bulunan Cumhurbaşkanlığı, Başbakanlık, Anayasa Mahkemesi, Kamu Denetçiliği Kurumu, Türkiye İnsan Hakları Kurumu, Adalet Bakanlığı Merkez Teşkilatı gibi kurumlarda HSYK'nın kararı olmadan doğrudan görevlendirilebilirken, görevi hakim ve savcıdan başka kimseyle yürütülemeyen, salt yargısal görev yapan Yargıtay, hakim ve savcılarının görevlendirmelerinde doğrudan atama yapmak bir yana tamamen devre dışı bırakılmaktadır.
Yargıtay'ın muvafakat ve görüş bildirme işlemleri, yıllar içerisinde oluşan kurumsal teamüller çerçevesinde talepler ile kurumsal ihtiyaçlar telif edilerek gerçekleştirilmektedir. Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu, son üç yılda Yargıtay dışına atanma talebinde bulunan 297 tetkik hakiminden 294'üne ilgili daire başkanının muvafakatini de alarak izin vermiştir. Bu teklifle birlikte Yargıtay'ın, bir Yüksek Mahkeme olarak temyiz incelemesinde görev yapacak hakim ve Cumhuriyet savcılarının belirlenmesindeki kısıtlı rolü tamamen ortadan kaldırılmakta ve Yargıtay HSYK'nın doğrudan atama ve görevden alma işlemlerine muhatap olan bir ilk derece mahkemesine dönüştürülmek istenmektedir. Bu tasarruf, başta temyiz incelemesinin mahiyeti olmak üzere Yargıtay'ın Yüksek Mahkeme sıfatı ile uyuşmamaktadır."
-"Yargı adına ifade edilen tüm düşüncelerin etki gücü azalır"
"Adli Yıl Açış Töreni" başlığı altında ise Alkan, Türk yargı kültüründe önemli bir yer tutan, 1943 yılından beri yasama, yürütme ve yargının üst düzey temsilcilerinin katılımıyla gerçekleştirilen, yargının sorunlarının adli yargı ile savunma makamlarının en üst temsilcileri tarafından dile getirildiği adli yıl açış töreninin kaldırılmak istenmesinin, sadece Yargıtay'ın değil yargı adına ifade edilen tüm düşüncelerin etki gücünü azaltacağını kaydetti.
Yargıtay Başkanı Alkan, açıklamasını, "Sonuç" başlığı altında şöyle tamamladı:
"Bağımsız bir yüksek mahkeme olan Yargıtay, 146 yıllık bir kurum olarak, kurallarla, kurullarla, müzakere kültürü ile yıllar içinde oluşturduğu güçlü kurumsal yapısı ve iyi yetişmiş insan kaynakları ile yargısal sorunlara çözümler önerebilecek imkan, tecrübe ve kabiliyete sahiptir. Sorunların tespiti ve çözüm ihtiyacı ortaya çıktığında, kurumlar düzeyinde katkı verebileceğimiz her fırsatta dile getirilmiştir.
Yargının bağımsızlığı en başta yargı kurumlarının organizasyonlarında ve işleyişinde kendini gösterir. Yargının teşkilat yapısı ile yargısal alan; beklentilerle, ani gelişen olaylar üzerine, makul, meşru ve haklı gerekçe içermeden, tek taraflı olarak düzenlenebilecek bir alan olmamalıdır. Özellikle yargıya tanınan yasal demokratik seçim hakkının kullanılması sonucunda oluşan temsile, yeni bir yasa değişikliği ile tekrarlanan bu tür müdahale düşünceleri kabul edilemez.
Bu kapsamda, yapılacak düzenlemeler, yargıda devamlılık ve tutarlılık esaslarına aykırı, geçmişe ve geleceğe sari bir dizi yanlışın önünü açabilecek niteliktedir."
- Ankara
Son Dakika › Güncel › Yargıtay Başkanı Alkan Açıklaması - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?