Yozgatlılar Arabaşı Yemeğinde Buluştu

İstanbul'da yaşayan Yozgatlıların bir araya geldiği gece Florya Ziya Şark sofrasında gerçekleşti..

Yozgat Arabaşı gününe İstanbul'un birçok semtinden katılan Yozgatlı konuklar arasında İstanbul vali yardımcısı Ahmet Önal, ve İstanbul'da yaşayan Yozgatlı işadamları vardı.

Geceye katılan misafirler bol bol Arabaşı yuttular ve Sanatçı Mustafa Tatlıtürkün çalıp söylediği Yozgat türkülerine eşlik ettiler…120 davetlinin katıldığı Arabaşı gecesi geç saatlere kadar sürdü..

ARABAŞI ÇORBASI NEDİR…

Arabaşı ya da Arabaşı çorbası, Türk mutfağından Yozgat'a özgü bir çorbadır. Çorbanın özelliği ekmek ile birlikte değil, beraberinde hamur yutularak yenmesidir. Sanıldığı gibi Arap'larla ilgili bir yemek değildir. Öğün arasında yenildiğinden "Ara aşı" denilmiş ve bu isim zamanla değişerek "Arabaşı" halini almıştır. Çorbası ile hamuru birbirinden ayrılamaz bir yemek olan Arabaşı çoğu yörede bir ritüeldir.

Yalnızca un, su ve biraz da tuz eklenerek pişirilen hamur, ilk örnekleri keklik etiyle, sonraki örnekleri horoz etiyle yapılan bu çorbayla yutularak tüketilmektedir. Eskiden çorbası aynı tastan ortak olarak içilirdi ve çorbaya hamuru ilk defa düşüren kişinin evinde bir sonraki Arabaşı yapılırdı.

ARABAŞI NEDİR…

Kurtuluş Savaşı yıllarında, yiğidin harman olduğu Bozok yaylasında bulunan, Bozok Sancağının yiğit evlatları vatan savunması için imparatorluğun dört bir yanına dağılırlar…

Amaçları sancak inmesin vatana küffarın eli değmesindir.. Kimi Yemen'de kimi Trablusgarp'da, kimi Filistin'de kimi hangi ücra köşede vatanı için savaşır. Bir çoğu şehit düşer. Kurtuluş savaşı yılları geldiğinde zaten iyice azalmış olan erkek nüfusu Çanakkale, Maraş, İzmir gibi bölgelere giderek Anadolu'muzu düşmandan temizlemek için var güçlerini ile savaşırlar.

İşte tam bu yıllarda tüm Anadolu gibi

O zamanki adıyla Bozok şimdiki adıyla Yozgat vilayeti de yokluk içinde yaşamaktadır…

Anadolu'nun tam ortası olması nedeni milli kuvvetlerin geçiş güzargahlarından birisidir.Yozgat'ın o zamanki adıyla iskele adı verilen köyünde, şimdiki adıyla Şefaatlı ilçesinde hali vakti yerinde incekaa'lardan Recep dayı yaşamaktadır. Yıllar önce Yemenden dönmüş iyicene de yaşlanmıştır. Düşmana karşı yine gitmek istemektedir. Ama gerek yaşlılığı gerekse yemende bel kemiğine saplanan ve çıkarılamayan şarapnel parçası buna engel olmaktadır. Eşi Fadime anamızla varlarını yoklarını gariban doyurmaya ve o guzergahtan geçen askerlerimize ellerinden geldiğince yardımcı olmaya adarlar… Oğulları Nuh o yıllarda kim bilir Sakarya'damı İnönü'demi bilinmez.

Fakat varlıklıda olsalar ordu doyurmaya kimin gücü yeter. Her gün o güzergahtan geçen askerlere aş çıkarmak için varlarını yoklarını ortaya dökerler.. Bakarlar ki erzak bitti bitecek. Elde sadece un, tuz ve su var. Fadime anamızla Recep Dayımız oturup kara kara düşünürler. Fadime anamız alır eline unu başlar su ile kaynatmaya orta kıvamda bırakıp tepsiye döker. Yine un ve tuzla bir de un çorbası yapar ve denerler. Yumuşak kıvamlı hamur çorba ile yutulabilmektedir. Hızlı ekonomik ve eldekiler ile olabilecek en iyi yiyecektir. Çok lezzetli değildir ama yokluk işte. Askerler o yöreden geçerken tahta kaşıklarıyla onları Çapanoğlu camiinin karşı aralığında karşıladıkları ara sokağın girişinde bu aşı ikram ederler. Buna o kadar uzun süre devam ederler ki hepsi yokluk içinde olsa da artık tüm Yozgat halkı yiğit savaşçılara sokak arasında yapılan bu aşları ikram etmeye başlarlar. Ve bilinen adı ile ara aşı oğün bugündür söylenerek ARABAŞI adını alır.. Recep dayımız ve Fadime anamızın bu merhametli davranışları iskele köyünün adının zaman izçinde ŞEFAATLI olmasına sebebiyet verir.

Yozgatlı savaştan sonrada bu güzel alışkanlığından vazgeçmez ve arabaşı giderek lezzetlenir. Önceleri tavuk, sonraları horoz sonrada mevsimine göre kaz etiyle lezzetine lezzet katılan Arabaşı hala önemli bir geleneği temsil eder. Komşular bir birlerini Arabaşına davet ederler. Kim Arabaşını çorbaya düşürürse bir sonraki hafta sıra ona gelir. Her yıl Yozgat'ta Arabaşı yutma yarışmaları düzenlenir ancak yeni nesil bilmese de eskiler Arabaşının yokluğu ve bir milletin kahramanlığını temsil ettiğini çok iyi bilirler.

Bu vesile ile yiğit Recep dayımız ve Fadime anamızı rahmet ile anıyoruz..