Hıristiyan Demokrat Birlik Partisi (CDU) Genel Başkanı Angela Merkel başbakanlığında Hıristiyan Sosyal Birlik Partisi (CSU) ve SPD'nin 2005-2009 ve 2013-2013 yılları arasında oluşturduğu Büyük Koalisyon Hükümetlerinde Federal Dışişleri Bakanlığı yaptı. Nerdeyse dünyanın her yerini dolaştı. Bundan bir yıl önce 19 Mart 2017 tarihinde de Almanya'nın Cumhurbaşkanı seçildi. Evet Cumhurbaşkanı Steinmeier, yeni görevinde bir yılı geride bıraktı. Şüphesiz Steinmeier, bu bir yılın bu denli sıkıntılı ve sancılı geçeceğini hiç aklının ucundan bile geçirmemişti. Her ne kadar krallar gibi olmasa da, sadece Almanya'yı temsil etme görevi olan bir Cumhurbaşkanı olarak Bellevue Sarayı'nda rahat bir yaşam sürdüreceğini düşünmüştü. Ama hiç de öyle olmadı. Sağ popülist Almanya İçin Alternatif'in (AfD) geçen yıl 24 Eylül'de yapılan genel seçimlerde toplam oyların yüzde 12.6'sını alarak Federal Meclis'e girmesi, Başbakan Merkel'in olduğu gibi Cumhurbaşkanı Steinmeier'in de hesaplarını altüst etti. Merkel, Hür Demokrat Parti (FDP) ile Yeşiller'i yanlarına alıp Jamaika Koalisyonu (siyah-sarı-yeşil koalisyon) kurmayı denedi. Ancak FDP'nin su koyverip masayı terk etmesi üzerine olası Jamaika Koalisyonu yattı. İşte o zaman Cumhurbaşkanı Steinmeier devreye girmek zorunda kaldı. Cumhurbaşkanlığı koltuğuna oturmadan önce yıllarca üyesi olduğu SPD'nin ağır toplarını Bellevue Sarayı'na davet etti. Daha seçim akşamı "Bizim yerimiz muhalefet. Büyük Koalisyon bitmiştir" diyen SPD'nin başbakan adayı ve Genel Başkanı Martin Schulz'a parti ve kişisel çıkarlarını bir yana bırakıp ülkenin çıkarı için sorumluluk üstlenerek CDU/CSU ile yeniden Büyük Koalisyon Hükümeti (GroKo) oluşturmasını istedi.
Bu hiç şüphesiz Steinmeier için kolay olmadı. Martin Schulz için ise hiç kolay olmadı.
"Bizim yerimiz muhalefet" dediği halde, her şeyi sineye çekti ve Merkel ile masaya oturdu. Uzun süren pazarlıklardan sonra uzlaşma sağlandı. Koltuklar bile paylaşıldı.
"Merkel kabinesinde kesinlikle görev almam" diyen Martin Schulz, Federal Dışişleri Bakanı olmak istediğini ilan etti. Ancak parti içinden gelen yoğun eleştirilere dayanamayıp bakanlık koltuğundan feragat ettiğini açıklamak zorunda kaldı. İnandırıcılığını kaybettiği için SPD Genel Başkanlığını da bıraktı. ve Başbakan Merkel, Schulz'suz GroKo'yu kurup koltuğunu sağlamlaştırdı. Merkel'le birlikte Cumhurbaşkanı Frank-Walter Steinmeier de rahat bir nefes aldı. Steinmeier, görevinin ilk yılında Almanya'nın 16 eyaletini dolaştı. Hem yöneticilerle hem de vatandaşlarla, yurttaşlarla konuştu. Almanya'nın birçok kentinde Türkler ve Türk kökenlilerle, diğer göçmen kökenlilerle bir araya geldi. Sığınmacılarla buluştu. Dertlerini, beklentilerini dinledi. Göçmen kökenli öğrencilerin yoğun olduğu okulları ziyaret etti. Cumhurbaşkanı Steinmeier bir ilke imza attı. Bellevue Sarayı'nda Demokrasinin Geleceği Bellevue Forumu'nu hayata geçirdi. Batı'nın geleceği, Çalkantılı dönemde düşünce özgürlüğü ve Somut veriler mi, yalan haber mi? başlığı altında düzenlenen açık oturumların moderatörlüğünü kendisi yaptı. İşte şimdi de Cumhurbaşkanı Steinmeier ile eşi Elke Büdenbender, 16-20 Nisan tarihleri arasında düzenlenecek Mesleki Eğitim Haftası'nın hamiliğini üstlendiler.
"Sen geleceği eğitiyorsun" sloganı altında Almanya'nın çeşitli kesimlerinde düzenlenecek etkinliklerde kızlı erkekli gençlerle bir araya gelecekler. Onlara yol gösterecekler. Cesaret verecekler.
Son Dakika › Güncel › Zor Bir Yıldı - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?