28 Şubat Davası - Son Dakika
Güncel

28 Şubat Davası

28 Şubat Davası

Emekli Orgeneral Türkeri: "(Andıç) Bu, 1998'de, Şemdin Sakık'ın yakalanmasından sonra, nisan ayı içinde taslak çalışma olarak hazırlandı" "Kara Kuvvetleri Komutanlığınca alınan ifade tutanak...

21.11.2013 18:18
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

28 Şubat davası sanıklarından dönemin Genelkurmay İstihbarata Karşı Koyma ve Güvenlik Dairesi Başkanı emekli Orgeneral Fevzi Türkeri, "andıç"ın 1998'de, Şemdin Sakık'ın yakalanmasından sonra, taslak çalışma olarak hazırlandığını bildirerek "Kara Kuvvetleri Komutanlığınca alınan ifade tutanakları Genelkurmay'a gönderildi. Genelkurmay da o günkü acı olaylar nedeniyle taslak çalışma yapılmasını kararlaştırdı. Bilahare yayımlanmasından vazgeçildi. Bu taslak çalışma bir şekilde sızdırıldı" dedi.

Ankara 13. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmanın öğleden sonraki bölümünde Türkeri'nin çapraz sorgusu yapıldı.

Üye Hakim Süleyman Köksaldı'nın sorusu üzerine Türkeri, o dönemde değişik kesimlere verilen irtica brifinglerinin farklı metinler olduğunu belirtti.

Türkeri Üye Hakim Hakan Oruç'un sorusuna ise, Gölcük Donanma Komutanlığında verilen brifingin aşırı sol ve sağ gruplar ile PKK'nın uyuşturucu trafiğiyle ilgili olduğunu kaydederek "Özel bir anlamı yoktur. Komutanları iç istihbarat konusunda bilgilendirme amacıyla verilen brifingdir" karşılığını verdi.

Türkeri, bir başka soru üzerine şunları söyledi:

"Sayın Cumhurbaşkanına verdiğimiz brifing çok uzundur, 65 sayfadır, bir buçuk saat sürmüştür. Tümüyle MİT Müsteşarlığı, Emniyet Genel Müdürlüğü, kuvvet komutanlıkları, Jandarma Genel Komutanlığı ve açık kaynaklardan elde edilmiş bilgilerle derlenmiştir. MGK toplantısına başlangıçta girmedim. Orada önce MİT Müsteşarlığı irticai faaliyetler konulu brifing sundu. Bilahare Emniyet Genel Müdürlüğü, İçişleri Bakanlığı adına irticayla ilgili brifing sundu. Ben de Genelkurmay Başkanlığının irticayla ilgili görüşü olarak çok kısa bir takdim yaptım."

Türkeri, 28 Şubat sürecinde verilen brifinglerin içeriklerinin karargah çalışması sonucu hazırlandığını ve Genelkurmay Başkanının onayından geçtiğini açıkladı.

-"Andıç"-

Üye Hakim Oruç, Türkeri'ye, "Şemdin Sakık ile ilgili andıç konusunu sormak istiyorum. Genel bir kanı var. Bazı gazetecilerin işlerinden olduğu ve bir dernek başkanının suikasta uğradığı iddiası var. Yürürlüğe konmasa bile bazı şahıslar açısından bu kadar ağır sonuçları olan bu eylem planı nasıl hazırlandı?" diye sordu.

Türkeri, soruyu şöyle yanıtladı:

"Bu, 1998'de, Şemdin Sakık'ın yakalanmasından sonra, nisan ayı içinde taslak çalışma olarak hazırlandı. Kara Kuvvetleri Komutanlığınca alınan ifade tutanakları Genelkurmay'a gönderildi. Genelkurmay da o günkü acı olaylar nedeniyle taslak çalışma yapılmasını kararlaştırdı. Bilahare yayımlanmasından vazgeçildi. Bu taslak çalışma bir şekilde sızdırıldı. Olay budur."

Cumhuriyet Savcısı Kemal Çetin'in, "bazı bakanlıklardaki irticai kadrolaşmaya ilişkin brifinglere" yönelik sorusu üzerine Türkeri, "Bu tespiti Genelkurmay yapmadı, devletin istihbaratından sorumlu MİT Müsteşarlığı yaptı. Bunun onlara sorulması gerekir. Devletin istihbarat kurumundan gelen belgelerin doğru olduğunu kabul etmek gerekiyor" dedi.

İsmail Hakkı Önder vekili Müşteba Aydın'ın sorusu üzerine Türkeri, Önder'i BÇG'de görevlendirmediğini bildirdi.

-Müşteki avukatlarının soruları yanıtsız kaldı-

Müşteki avukatlarından Yılmaz Bölükbaşı'nın Andıç olarak bilinen "Güçlü Eylem Planı"na ilişkin, "Böyle bir çalışmayı yapmak sizin görev alanınız içinde mi?" sorusuna Türkeri, "Sayın müşteki avukatları kusura bakmasınlar. Ben, sorularına cevap vermeye hazırım ancak katılmaları konusunda karar verilinceye kadar cevap vermek istemiyorum. Hukuki bir tercihtir. Susma hakkımı kullanmak olarak değerlendirilmemelidir" ifadesini kullandı.

Müşteki avukatları, bu açıklamanın ardından da Türkeri'ye sorularını yöneltmeyi sürdürdüler ancak her sorunun sonunda Türkeri yanıt vermeyeceğini kaydetti.

Türkeri, sanıklardan Çetin Doğan'ın sorusu üzerine ise "MGK'da sunulacak konular bir dosya halinde hazırlanır, takdimler de o dosyaya konulur. MGK üyeleri dosya muhteviyatından haberdar olarak hazırlık yaparlar. MİT Müsteşarlığı takdim yaptıktan sonra Genelkurmay adına, Genelkurmay'ın onayından geçmiş görüş sundum. Dolayısıyla biz sunum yapmadığımızdan onun dosyada olması mümkün değil" diye konuştu.

Müvekkili Türkeri adına savunma yapan avukat Aykanat Kaçmaz ise 28 Şubat sürecinde "cebir ve şiddet" bulunmadığını ileri sürdü.

İddia makamının elinde "şiddet" olarak nitelenebilecek şeyin Sincan'da tankların yürümesi olduğunu ifade eden Kaçmaz, "Bu taktik yürüyüşe en güzel cevabı dönemin Cumhurbaşkanı 'Doğrusu asker müdahalesi olabileceğini düşünmedim. Asker müdahalesi olacak olsa tanklar Sincan'a değil, başka yere yürür' diyerek vermiştir. Tanklar yürümekten başka ne yaptı? Tankların yürümesinde şiddet nerededir?" ifadesini kullandı.

28 Şubat süreciyle ilgili yalnızca askerlere dava açıldığını belirten Kaçmaz, "davanın, silahlı kuvvetler aleyhine açılmış davaların devamı olduğunu" iddia etti.

Kaçmaz'ın savunmasının uzaması üzerine, mahkeme heyeti duruşmayı 25 Kasım Pazartesi saat 10.00'a erteledi.

Mahkeme, ara kararında, savunması alınan sanıklar İlhan Kılıç, Refik Zeytinci, Hayri Bülent Alpkaya, Şükrü Sarıışık, Aydan Erol, Muhittin Erdal Şenel, Cengiz Çetinkaya ve Ayhan Cansevgisi'nin duruşmalardan vareste tutulmalarına karar verdi. - Ankara

Kaynak: AA

Sizin düşünceleriniz neler ?


Advertisement