Dha Yurt Bülteni-12 - Son Dakika
Güncel

Dha Yurt Bülteni-12

1)KABIZLIK NEDENİYLE İLAÇ TEDAVİSİ GÖREN 11 AYLIK KUMSAL BEBEK ÖLDÜ ZONGULDAK'ta kabızlık şikayetiyle hastaneye götürülen 11 aylık Kumsal Kalafat, ilaç verilerek gönderildiği evinde ikinci günün sabahında hayatını kaybetti.

17.05.2019 14:46
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

1)KABIZLIK NEDENİYLE İLAÇ TEDAVİSİ GÖREN 11 AYLIK KUMSAL BEBEK ÖLDÜ

ZONGULDAK'ta kabızlık şikayetiyle hastaneye götürülen 11 aylık Kumsal Kalafat, ilaç verilerek gönderildiği evinde ikinci günün sabahında hayatını kaybetti. Hastaneden şikayetçi olan maden işçisi baba Tuncay Kalafat, "İhmal olduğunu düşünüyoruz. Savcıya şikayette bulunduk" dedi.

Zonguldak Elvanpazarcık beldesinde yaşayan Semra Kalafat (30) ve Tuncay Kalafat'ın (37), 3 çocuğundan en küçüğü olan Kumsal Kalafat, Çarşamba günü kabızlık nedeniyle ailesi tarafından Bülent Ecevit Üniversitesi Sağlık Uygulama ve Araştırma Merkezi'ne götürüldü. Hastanenin çocuk acilinde muayene edilen Kumsal'ın çekilen ultrasonu sonrası kullandığı ilaçlar değiştirildi. Eczaneden akşam saatlerinde alınan ilacı kullanan Kumsal'da halsizlik belirtileri başladı. Anne Semra Kalafat, saat 04.00 sıralarında altını değiştirdiği bebeğinin sabah 08.00 sıralarında kontrol ettiğinde nefes almadığını fark etti. Baba Tuncay Kalafat, bebeğini kontrol ettikten sonra 112 Acil'e haber verdi. Sağlık ekiplerinin yaptığı kontrolde Kumsal Kalafat'ın yaşamını yitirdiği tespit edildi. Jandarma ekipleri, Cumhuriyet Savcısı'nın talimatıyla evde inceleme yaptı. Kumsal Kalafat'ın cenazesi Zonguldak Kadın Doğum ve Çocuk Hastalıkları Hastanesi'nde yapılan otopsinin ardından baba Tuncay Kalafat'a teslim edildi. Bebeğinin içinde bulunduğu tabutu alan Tuncay Kalafat gözyaşlarını tutamadı. Sinir krizi geçiren anne Semra Kalafat'ı yakınları sakinleştirmeye çalıştı. Kumsal Kalafat, Elvanpazarcık beldesinde öğle namazının ardından kılınan cenaze namazı sonrası gözyaşları arasında toprağa verildi.

AİLE ŞİKAYETÇİ OLDU

Tuncay Kalafat, kızının ölümünde ihmal olduğunu düşündüğünü söyledi. Sorumlulardan şikayetçi olduğunu ifade eden Tuncay Kalafat, Çarşamba günü çocuğunu kontrole götürdüğünde ilaçlarının değiştirildiğini belirterek, şöyle dedi:

"Kontrole getirdim kabızlık için. Doktor ultrason istedi. Sonuçları doktora getirdik. Baktı ve temiz dedi ama ilacını değiştireceğini söyledi. Başka bir ilaç verdi. Eczaneye gittik. İlaç oraya da başka bir yerden saat 18.00 gibi geldi. Biz saat 21.00 sıralarında kullandık. Sabaha çocuk halsiz olarak uyandı. Halsizlik yapar dediler. Biz eczaneyi aradık. 'Bu ilaç böyle tedavisini gösterir' dediler. Bir ölçek verdik ilacı onların verdiği talimatına göre. Çocuğun akşam dışkısından kan geldi. Gece oldu. Saat 04.00'te altını değiştirdi annesi. Sabah baktığımızda maalesef kaybettik. Savcıya gerekli ifadeyi verdik. Gerekeni yapacaklarını söyledi."

GÖRÜNTÜ GEÇİLECEK

Gürkay GÜNDOĞAN-Cüneyt ÖZFİDAN/ZONGULDAK,-

=========================================================

2)İCRA GÖREVLİLERİNİ REHİN ALAN ANNE VE OĞULLARININ 31'ER YIL HAPSİ İSTENDİ

ANTALYA'nın Manavgat ilçesinde, icra memuru Yasin Çapan ve avukat katibi Süleyman Avcı'yı haciz işlemi için gittikleri evde rehin alan Fatma Karakuş (70) ile oğulları Adil ve Sakif Karakuş'un yargılanmasına başlandı. Tutuksuz sanıklar hakkında, 31'er yıl hapis cezası istendi. Manavgat 2'nci İcra Müdürlüğü memuru Yasin Çapan ile avukat katibi Süleyman Avcı, 9 Ekim 2018'de Adil ve Adem Karakuş'un borçları nedeniyle haciz işlemi yapmak amacıyla Çardak Mahallesi'ne gitti. Adil Karakuş ile görüşen görevliler, borç- alacak nedeniyle haciz işlemi yapacaklarını anlatırken, yanlarına gelen anne Fatma Karakuş, görevlilere bağırdı ve hakaret etti. Sesleri duyarak, yanlarına gelen borçlunun ağabeyi Sakif Karakuş ise iddiaya göre, görevlilere hakaret edip, "Siz köylüleri mazlum buluyorsunuz, gidin kodamandan alın alacağınızı. Sizi buraya gönderen avukatın kendisi gelsin. Zamanında bizim evimize başka bir avukat geldi; ağzını burnunu kırıp, gönderdim. Siz de alabiliyorsanız alın" dedi.

Fatma Karakuş ve 2 oğlu, daha sonra icra memuru Yasin Çapan ile avukat katibi Süleyman Avcı'yı dövüp, yaklaşık 2 saat rehin aldı, haciz evrakını ve Süleyman Avcı'nın cep telefonunu gasbetti. Yasin Çapan ve Süleyman Avcı, jandarma ekiplerince kurtarılırken, Adil Karakuş, Fatma Karakuş ve Sakif Karakuş gözaltına alındı. Yasin Çapan ile Süleyman Avcı'ya hastanede 'iş göremez' raporu verildi. Jandarmadaki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen şüpheliler, Manavgat Sulh Ceza Hakimliği'nce tutuklandı. Şüpheliler, geçen yılın Kasım ayında tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı.

31'ER YIL HAPİS İSTENİYOR

Manavgat Cumhuriyet Başsavcılığı'nca Adil Karakuş, Sakif Karakuş ve Fatma Karakuş hakkında; 'basit yaralama', 'kişiyi hürriyetinden yoksun kılma', 'hakaret', 'birden fazla kişiyle birlikte yağma', 'resmi belgeyi bozma, yok etme veya gizleme' suçlarından 31'er yıl hapis cezası istemiyle iddianame hazırlandı.

Manavgat 1'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davanın ilk duruşmasına tutuksuz sanıklar Adil Karakuş, Sakif Karakuş ve Fatma Karakuş ile şikayetçi Süleyman Avcı ve tarafların avukatları katıldı. Olay sırasında darbedilen ve 1 ay 'iş göremez' raporu alan icra memuru Yasin Çapan ise mazeret bildirerek, duruşmaya katılmadı.

Duruşmada kimlik tespitinin ardından iddianamedeki suçlamalar hatırlatılarak, sanıkların savunması alındı. Duruşmada ifade veren sanıklardan Adil Karakuş, iddia edildiği gibi kimseyi dövüp, gasbetmediğini belirterek, beraatini istedi.

Tutuksuz sanık Sakif Karakuş, bağırtılar üzerine kardeşi Adil Karakuş'un evine gittiğini, kardeşi ve annesinin 2 kişiyle tartıştığını gördüğünü söyledi. Görevlilerin, annesine hakaret ettiğini ileri süren Karakuş, "Ben tarafları ayırmaya çalıştım. Kardeşimin borçları vardı. Gelenlerin alacaklıları olduğunu zannettim. Kimseyi tehdit etmedim, söz söylemedim. İtiş kakış sırasında Süleyman Avcı'nın yüzüne kapı çarpılmış olabilir" dedi.

Fatma Karakuş da 70 yaşında olduğunu, 50 yıllık evliliği süresince böyle bir durum yaşamadığını, olay sırasında oğluna kızdığını söyledi.

'ÖLDÜRÜN, KUYUYA ATIN' DEMİŞ

Şikayetçi Süleyman Avcı ise sanık Sakif Karakuş'un kendisine vurduğunu, icra memuru Yasin Çapan'a ise diğer sanıklar Adil Karakuş ve annesi Fatma Karakuş'un sopayla vurduğunu iddia etti. Süleyman Avcı, "Adil Karakuş, avukat Ali Ünal'ı aramamı söyledi. Arayınca telefonu elimden aldı ve avukata, 'Adamlarını rehin aldım. Gel alabiliyorsan al' dedi. Bizi dövüp hakaret ederlerken, annesi, 'Bunların cinsel organlarını kesip, öldürün, bir kuyuya atın. Bunlar buradan giderlerse başımıza bela olurlar' dedi" diye konuştu.

Tanık Soner Baştaş da icra memuru ve avukat katibini götüren aracın şoförü olduğunu anlatarak, "Mahalleye vardığımızda borçlunun evini sorduk ve bulduk. İcra memuru ve avukat katibi, Adil Karakuş'a 'Bir borcunuz var' dedi. Onlar konuşurken ben arabayı park ediyordum. Tartışma çıktı, bu sırada Yasin Çapan, Fatma Karakuş'a 'Teyze sesini yükseltme, ben devlet memuruyum' deyince kadın, 'Sen bana küfrettin' diye bağırmaya başladı. Daha sonra sanıkların üçü Yasin Çapan ve Süleyman Avcı'ya vurmaya başladı. Ben rahatsızlandım ve beni kenara oturttular. Bu sırada Fatma Karakuş, 'Bunları götürüp öldürün, kör kuyuya atın, mesuliyet bana ait' diye bağırdı" dedi.

Duruşma, Yasin Çapan'ın dinlenmesi için ertelendi.

Görüntü Dökümü

--------------------

Manavgat adliyesinden genel görüntü (Arşiv)

Şüphelilerin adliyeden çıkarılması (Arşiv)

Şüphelilerin jandarma aracına bindirilirken kameralara konuşması (Arşiv)

Adliye çalışanlarının basın açıklaması (Arşiv)

Yasin Çapan'ın avukatı İsmail Dinç'in basın açıklaması (Arşiv)

03: 10 - 351 MB

Haber- Kamera: Mithat ABAKAN/MANAVGAT (Antalya),

================================================

3)SAMSUN'DA 19 MAYIS'IN 100'ÜNCÜ YILININ ADIM ADIM İZLERİ

GAZİ Mustafa Kemal Atatürk'ün, Kurtuluş Mücadelesi'ni başlatmak üzere 19 Mayıs 1919'da ilk adımı attığı Samsun'da, milli mücadelenin ilk meşalesinin yakılışının 100'üncü yıl dönümü heyecanı yaşanıyor. Kente gelenler ise bir asırlık bu tarihin izlerini adım adım görebiliyor. Tütün iskelesi, Bandırma Müze Gemisi ve Kurtuluş Yolu ziyaretçi akınına uğruyor.

Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk'ün Kurtuluş Mücadelesi'ni başlatmak için 18 silah arkadaşıyla birlikte Bandırma Vapuruyla 19 Mayıs 1919'da Samsun'a gelişinin 100'üncü yıldönümü coşkusu ve heyecanı yaşanıyor. Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşuna giden yolda ilk adımın atıldığı tarihin yıl dönümünde Samsunlular, 19 Mayıs Atatürk'ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı kutlamalarına günler öncesinden başladı. Atatürk'ün kurtuluş yolunda attığı adımların izleri ise 100 yıl sonra kentte yaşatılmaya devam ediyor.

BANDIRMA VAPURUNUN BİREBİR KOPYASI

Atatürk ve silah arkadaşlarının Samsun'a geldiği Bandırma Vapuru'nun birebir kopyası olarak yapılan Bandırma Müze Gemisi'ni her yıl yaklaşık 600 bin kişi ziyaret ediyor. 2003 yılında yapılan gemi, 2005 yılından bu yana 'müze gemi' olarak hizmet veriyor. 35 bin metrekarelik Milli Mücadele Açık Hava Müzesi'nin içinde yer alan Bandırma Müze Gemisi'nde Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün kişisel eşyasının da yer aldığı 189 eser sergileniyor. Müzede en dikkat çeken eserlerin başında ise Atatürk'ün L. Nagant marka beylik tabancası geliyor. Deri kılıfı ile birlikte teşhir edilen 121 yıllık E8668 seri numaralı tabanca görenlerin ilgisini çekiyor. Tabancanın Türk Silahlı Kuvvetleri tarafından 2006 yılında müzeye verildiği belirtildi. Müzede Atatürk'e ait fotoğraflar 1870'li yıllarda yapılmış duvar saati, telefon, cetvel pergel, Atatürk'ün kendi el yazısının yer aldığı metinler ve kıyafetleri de müzede yer alan eserler arasında bulunuyor.

SAAT ATATÜRK'ÜN SAMSUN'A ÇIKTIĞI 08: 00'İ GÖSTERİYOR

Geminin kamara bölümünde ise Atatürk'ün Dolmabahçe Sarayı'ndaki yatak odasının bire bir kopyası yer alıyor. Yine bu bölümde Atatürk ve silah arkadaşlarının balmumu heykelleri bulunuyor. Bu alanda yer alan tarihi saat ise Atatürk'ün Samsun'a çıktığı an olan saat 08.00'i gösteriyor. Milli Mücadele Açık Hava Müze alanında ise Milli Mücadele Anıtı'nın yanında Atatürk ve 18 silah arkadaşını temsil eden 19 bayrak ve 19 meşale yer alıyor. Kurtuluş Savaşı'nı anlatan 68 metrelik 300 parçadan oluşan seramik rölyefin bulunduğu alanda ayrıca Çanakkale Savaşı'nı da anlatan bir rölyef daha bulunuyor. Müzede ayrıca Çanakkale ve Kurtuluş Savaşları'nda şehit olmuş bin 200 Samsunlu askerin adlarının bulunduğu bir bölüm de yer alıyor. Türk Yıldızları'na ait 1972 yapımı F5 uçağı da burada sergileniyor. Ayrıca alanda Kurtuluş Savaşı'nda kullanılan iki top, Çanakkale Savaşı'nda kullanılan 4 mayın da teşhir ediliyor.

ATATÜRK'ÜN SAMSUN'A AYAK BASTIĞI İLK NOKTA

Atatürk ve silah arkadaşlarının kentte karaya çıktığı nokta olan Tütün İskelesi de binlerce ziyaretçiyi ağırlıyor. 19 Mayıs 2009'da Bandırma Gemisi şeklinde yeniden yapılan Tütün İskelesi'nde Atatürk silah arkadaşları ve onları karşılayanların balmumu heykelleri bulunuyor. Tütün İskelesi'nden, Atatürk'ün kaldığı o günkü Mıntıka Palas Oteli bugünkü Gazi Müzesi'ne kadar uzanan yol, Samsun Büyükşehir Belediyesi tarafından 'Kurtuluş Yolu' haline getirildi. 45 metre genişliğinde ve 400 metre uzunluğundaki yol üzerinde Atatürk ve 18 arkadaşını temsilen süs havuzları ve sol kenarda da seramik rölyefler bulunuyor.

KURTULUŞ YOLU'NUN ORİJİNAL GÜZERGAHI ORTAYA ÇIKARILDI

Öte yandan Atatürk'ün Bandırma Vapuru ile Samsun'a gelişinin ardından milli mücadeleyi başlatmak için ilk olarak 25 Mayıs 1919'da Havza İlçesi'ne, ardından da 12 Haziran 1919'da Amasya'ya ulaştığı güzergah için 4 yıl önce proje hazırlandı. Atatürk'ün milli mücadeleyi başlatmak üzere Samsun kent merkezinden Amasya'nın Suluova İlçesi'ne kadar gittiği 98 kilometrelik 'Kurtuluş Yolu'nun o dönemki ruha uygun hale getirilmesi için çalışma yapıldı. Osmanlı arşivlerindeki belgelerden ve 1957 yılına ait karayollarını gösteren haritalardan yararlanarak yapılan çalışmalar sonucunda 'Kurtuluş Yolu'nun orijinal güzergahı belirlendi. Orijinal yolun korunması, güzergahın o dönemin koşullarına uygun hale getirilmesi için projeler hazırlandı. Samsun Büyükşehir Belediyesi tarafından yürütülen çalışmalarda  'Kurtuluş Yolu'nda o dönem kullanılan kara taşıtları, sis çanları, kilometre taşları güzergaha konuldu. Yol üzerinde bulunan tarihi köprüler ve diğer yapılar restore edildi. Kurtuluşa giden yolda adım adım bu yolu izlemek isteyen yüzlerce kişi kente gelerek bu güzergahı kullanıyor.

Görüntü Dökümü:

----------------------

-Bandırma Müze Gemisi içi ve dışından detaylar

-Tütün İskelesi'nden detaylar

-Kurtuluş Yolu'ndan detaylar

-Drone ile detaylar

-Üç ayrı noktadan muhabir anonsu

Haber-Kamera: Yaprak KOÇER-Hüseyin KALAY/SAMSUN,

================================================

4)8'İNCİ SINIF ÖĞRENCİSİ AKILLI KASK ÜRETTİ

MERSİN'in Erdemli İlçesi'nde 8'inci sınıf öğrencisi Mehmet Nuri Uslu, telefon şarj edebilen akıllı kask üretti. Proje TÜBİTAK 4006 Bilim Fuarı Sergisi'nde sergilendi.

İlçedeki Akdeniz Ortaokulu'nda düzenlenen sergide birbirinden farklı çalışmalar yer aldı. Projeler içinde en dikkat çekeni ise 8'inci sınıf öğrencisi Mehmet Nuri Uslu'nun akıllı kaskı oldu. Proje ile motosiklet ve bisiklet sürücüleri, kaskın üzerine yerleştirilen güneş panelinden edinilen enerjinin elektrik enerjisine dönüştürülmesi ile hem telefonları şarj edebiliyor hem de kasktaki ışık sayesinde yolu aydınlatabiliyor.

50 LİRAYA MAL ETTİ

Akıllı kaskın 50 TL'ye mal olduğunu belirterek, projeye ilişkin bilgiler veren Uslu, "Akıllı kaskı yapmak için bir kask temin ettim. Daha sonra kaska yerleştireceğimiz bataryanın yerini belirdik. Bataryayı yerleştirdikten sonra paneli bataryaya kaynattık ve ışığı kaska sabitledik. Bunun hepsi 50 TL gibi az bir maliyete yapıldı. Amacımız, bu projeyi geliştirerek patentini almak ve dünyada bütün bisiklet ve motosiklet kullanıcılarının telefon şarj sorununu ortadan kaldırmaktır" dedi.

Görüntü Dökümü

---------------------------

Serginin genel görüntüsü

Uslu'nun kaskı tanıtması ve röportajı

Akıllı kaskın görüntüleri

İlçe Milli Eğitim Müdürü Yusuf Açıkyörük ile röportaj

SÜRE: 03'04"     BOYUT: 231

Haber-Kamera: Mehmet DOĞANER/ERDEMLİ(Mersin),

==============================================

5)İSTANBUL'DAN KANO İLE YOLA ÇIKAN EKİP SAMSUN'A ULAŞTI

ATATÜRK'ün Samsun'a çıkışının 100'üncü yılı anısına İstanbul'dan kano ile yola çıkan ekip, Samsun'a ulaştı.

Sakarya, Düzce, Zonguldak, Bartın, Kastamonu ve Sinop kıyıları geçerek Atakum ilçesi sahil şeridine ulaşan 3 kişilik kano ekibi, yolculuklarının 20'inci gününde Samsun'a geldi. Kano sporuyla ilgilenen bir grup öğrencinin karşıladığı ekip, Bandırma Vapuru'nun kaptanı İsmail Hakkı Durusu'nun torunu Necat Ulugöl'den aldıkları Türk Bayrağı'nı Samsun Valiliğine teslim etmek üzere Atakum'da yolcululuklarına son verdi.

Daha önce de uyuşturucu ile mücadele konusunda farkındalık yaratmak için İstanbul'dan Trabzon'a tek başına ulaşan ekip lideri Şenol Özdemir, "Bugün 20'inci gün. Buradayız, çok mutluyuz. Pazar günü bir aksilik olmazsa sayın valimize Necat Ulugöl'den aldığımız Türk bayrağını takdim edeceğiz" dedi.

Kano ekibindeki Şenol Özdemir, Tarkan Gürler ve milli kürekçi Osman Alim kanoları karaya çekerek kentte istirahate ayrıldı.

Görüntü Dökümü

---------------------------

Drone ile kanoların gelişi

Ekip lideri Şenol Özdemir'le röportaj

Detaylar

(SURE: 01.28 DK) (BOYUT: 164 MB)

Haber-Kamera: Tayfur KARA/SAMSUN,

Kaynak: DHA

Son Dakika Güncel Dha Yurt Bülteni-12 - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?


Advertisement