DHA YURT BÜLTENİ-3 - Son Dakika
Güncel

DHA YURT BÜLTENİ-3

1)LÜKS OTOMOBİLİN KAZA ANI KAMERADAAFYONKARAHİSAR'da sürücüsünün yağış nedeniyle kayganlaşan yolda kontrolünü yitirdiği lüks otomobil önce ağaçlara sonra aydınlatma direğine çarptı.

16.06.2019 09:50

1)LÜKS OTOMOBİLİN KAZA ANI KAMERADA

AFYONKARAHİSAR'da sürücüsünün yağış nedeniyle kayganlaşan yolda kontrolünü yitirdiği lüks otomobil önce ağaçlara sonra aydınlatma direğine çarptı. 2 kişinin yaralandığı kaza anı güvenlik kamerası tarafından anbean kaydedildi.
Kaza, dün saat 19.30 sıralarında Afyonkarahisar- Eskişehir karayolunun 18'inci kilometresi Çayırbağ beldesi girişinde meydana geldi. Ş.A.'nın kullandığı 06 AC 2993 plakalı lüks otomobil, yağış nedeniyle kayganlaşan yolda sürücünün kontrolü yitirmesi sonucu önce refüjdeki ağaçlara ardından aydınlatma direğine çarptı. Kazada otomobilde bulunan Ş.A. ile Ö.A. yaralandı. İhbar üzerine olay yerine gelen sağlık ekiplerinin müdahale ettiği yaralılar ambulansla Afyonkarahisar Devlet Hastanesi'ne götürüldü. Yaralıların sağlık durumunun iyi olduğu belirtildi.Lüks otomobilin kaza anı çevredeki güvenlik kamerasına da yansıdı. Görüntülerde seyir halindeki otomobilin kontrolden çıkması, önce refüjdeki ağaçlara, ardından aydınlatma direğine çarptığı anlar anbean yer aldı. Kendi etrafında döndükten sonra duran otomobilden çıkabilen Ş.A. ve Ö.A. kendilerini yere bırakırken, çevredekilerin yardımına koştuğu anlar görüntülere yansıdı.

Görüntü Dökümü
--------------
Lüks otomobilin ağaçlara ve aydınlatma direğine çarpma anı
Otomobilden 2 kişi çıkarken detay
Çıkanlardan yere yığılırken detay
Vatandaşlar kaza yerine koşarken detay
Genel detaylar
Kaza sonrası olay yerinden detay

Haber- Kamera: Satılmış AKKAŞ/AFYONKARAHİSAR,

===================================================

2)KESİNLEŞMİŞ HAPİS CEZASIYLA ARANIRKEN MİNİBÜSTE YAKALANDI

KONYA'da 5 ayrı hırsızlık suçundan hakkında 25 yıl kesinleşmiş hapis cezası bulunan Bayram Avşar (20), bindiği minibüste polis tarafından yakalandı.Konya Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şubesi'ne bağlı İnfaz Büro Amirliği ekipleri, hakkında 5 ayrı hırsızlık olayından 25 yıl kesinleşmiş hapis cezası bulunduğu için 1 yıldır aranan Bayram Avşar'ı yakalamak için çalışma başlattı. Kurulan özel ekip, Avşar'ın merkez Selçuklu ilçesi Kampüs istikametinden şehir içi yolcu minibüsüne binerek kent merkezine doğru geldiğini tespit etti. Polis, Avşar'ın bindiği minibüsü belirledi. Yolcu gibi minibüse binen polis, gerekli önlemleri aldıktan sonra kendilerini ekip otosuyla takip eden meslektaşlarından aracı durdurmalarını istedi. Bayram Avşar, durdurulan minibüste yakalanarak gözaltına alındı.
Çeşitli suçlardan poliste 43 suç kaydı bulunan Avşar, emniyetteki işlemlerinin ardından sevk edildiği adliyede, çıkarıldığı mahkemece tutuklandı.

Görüntü dökümü:
------------------------------
Şüphelinin adliyeye sevk edilmesi

Haber-Kamera: Tolga YANIK KONYA DHA))
=========================================================

3)TÜRKİYE'NİN EN HIZLI AKAN NEHRİNDEKİ BARAJLAR, YÜZDE YÜZ DOLDU

BAYBURT'taki Mescit Dağları'ndan doğan ve Gürcistan'ın Batum ilinden Karadeniz'e dökülen, Güney Amerika'daki Amazon Nehri'nden sonra ikinci, Türkiye'nin ise en hızlı akan nehri olan 431 kilometre uzunluğundaki Çoruh Nehri üzerine kurulan 4 barajın doluluk oranları yüzde yüze ulaştı. Türkiye'de yaklaşık 1 milyon 620 bin kişilik nüfusun elektrik ihtiyacını karşılayan barajlar sayesinde milli bütçeye bugüne kadar 28 milyar kilowatt saatlik enerji üretimi ile 6,5 Milyar TL'lik katkı sağlandı.Bayburt'taki Mescit Dağları'ndan doğan ve Gürcistan'ın Batum ilinden Karadeniz'e dökülen, ortalama debisi saniyede 192 metreküp, yılda ise 6,3 milyar metreküp olan, Güney Amerika'daki Amazon Nehri'nden sonra ikinci, Türkiye'nin ise en hızlı akan Çoruh Nehri, üzerine inşa edilen barajlarla milli ekonomiye katkı sağlıyor. 410 kilometresi Türkiye sınırlarında, 21 kilometresi ise Gürcistan sınırlarında yer alan 431 kilometre uzunluğundaki Çoruh Nehri üzerine kurulan Borçka, Deriner, Muratlı ve Artvin Barajları'nda yağışların etkisiyle doluluk oranları yüzde yüze ulaştı. Rezerv alanları tarihinde ilk kez tam kapasite doluluk oranına ulaşan barajlardan belirli aralıklarla su tahliyesi yapılıyor. Türkiye'de yaklaşık 1 milyon 620 bin kişilik nüfusun elektrik ihtiyacını karşılayan barajlar sayesinde bugüne kadar milli bütçeye 28 milyar kilowatt saatlik enerji üretimi ile 6,5 Milyar TL'lik katkı sağlandı.
DSİ BÖLGE MÜDÜRÜ: ÇOK BEREKETLİ BİR YIL OLDU
Devlet Su İşleri Çoruh Projeleri 26'ıncı Bölge Müdür Yardımcısı Mehmet Kalaycıoğlu, Artvin sınırlarında aktif olarak Muratlı, Borçka, Deriner ve Artvin Baraj'larının işletildiğini belirterek bu yılın barajlar açısından çok bereketli bir yıl olduğunu söyledi. Kalaycıoğlu, "Barajlar tam kapasiteye ulaşmış ve rezerv alanları dolmuştur. Enerji üretimine tam kapasite ile devam etmektedir. Bu barajlarımız devreye alındığından bugüne kadar 28 milyar kilowatt saatlik enerji üretmiştir. Bu da milli bütçeye 6,5 Milyar TL'lik  bir katkı sunmuştur. Muratlı Barajı 155 bin, Borçka Barajı 360 bin, Deriner Barajı 750 bin, ve Artvin Barajı da 355 bin kişilik bir nüfusun elektrik ihtiyacını karşılıyor. Barajlarımızın en önemli katkılarından biri de enerji üretirken ayrıca taşkın ve feyezan önlemede önemli roller üstlenmeleridir. Geçmişte yaşanan ölümcül taşkınlara sebep olan Çoruh Nehri bu şekilde dizginlenmiş ve taşkınların önüne geçilmiştir" dedi.
'İSTİHDAMI ARTIRDI'
Barajlar sayesinde Artvin'de bölge ikliminin yumuşadığını ifade eden Kalaycıoğlu, "Kar yağışı nispeten azalmış olsa bile bitki örtüsünün daha canlı ve gür şekilde çıkmasına vesile olmuştur. Bu arada tarım topraklarının da denizlere taşınmasını önlemiş, bölgemize yağışı da arttırmıştır. Ayrıca erozyonu önlemede de etkili olmuştur. Artvin barajlarımız enerji üretimine katkı sağlamakla birlikte bunun yanında balıkçılık üretimine ve turizme de büyük katkılar sağlamaktadır. Bu da istihdamı arttırmaktadır" diye konuştu.
VALİ: TAM KAPASİTE ELEKTRİK ÜRETİLİYOR
Artvin Valisi Yılmaz Doruk da, "Artvin'deki barajlarımız bu yıl tam kapasiteyle çalışır durumdalar. Yağışların da verimli geçmesi nedeniyle doluluk oranı azami ölçülere ulaştı. Hatta zaman zaman su bırakıyoruz. Barajlarımız tam kapasitesiyle ülkemizin enerji üretimine katkıda bulunuyorlar. Her hangi bir sorun yaşamıyoruz. Ülkemizin bu yıl barajlar açısından verimli bir yıl geçireceğini söyleyebiliriz" ifadelerinde bulundu.

ÇORUH HAVZASI

Çoruh Nehri, Karadeniz Bölgesi'nin en doğusunda yer alan nehirdir. Bayburt, Erzincan, Erzurum, Gümüşhane ve Artvin illerinden geçen nehrin uzunluğu 431 kilometredir. Mescit Dağları'nın batı yamaçlarından çıkar. Çoruh Dağları'nın vadilerinden geçerek batıya doğru devam eder. Gürcistan sınırları içerisine girer ve Batum'un güneyinden Karadeniz'e dökülür. Çoruh Nehri'nin geçtiği yatak oldukça dar olup derindir. Yamaçlar ve vadiler, gittikçe dikleşir ve nehir yatağı dar bir durum alır. Bu sebeple Çoruh Nehri'nin akıntısı baraj olmayan yerlerde çok hızlıdır.
Çoruh Nehri'nin Türkiye sınırları içerisindeki memba kısmındaki Laleli Barajı ile mansap kısmındaki TBMM 85'inci Yıl Muratlı Barajı arasında ana kolda 10, yan kollarda ise 7 baraj planlandı. Bu projelerden ana kolda 4 baraj projesi işletmeye alındı. Ana kolda 1 barajın inşaatı sürerken, 3 baraj da planlama aşamasına geldi. Yan kollarda ise 1 baraj inşaat halinde, 5 baraj ise planlama aşamasında olduğu öğrenildi. Çoruh Havzası'nda yan kollar ile birlikte inşa edilecek 143 baraj ve HES projesi ile yılda 14 bin 552 gigawatt elektrik üretimine ulaşılacak.

Görüntü Dökümü
------------------------
Drone ile baraj detayları
Baraj detayı
DSİ Bölge Müd. Yard. açıklaması
Vali Yılmaz Doruk açıklaması

Haber-Kamera: Nusret DURUR ARTVİN-DHA

=====================================================

4)ATATÜRK'ÜN İZMİR'E GELDİĞİNDE KALDIĞI TARİHİ OTEL, BAKIMSIZLIKTAN ÇÖKÜYOR

İZMİR'in Basmane semtinde bulunan tarihi otellerden olan ve Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün İzmir'e geldiğinde kaldığı bilinen Emniyet Oteli, çatısında meydana gelen çökmenin ardından kapatıldı sonrasında da kaderine terk edildi. İzmir Otel -Pansiyon ve İşçileri Odası Başkanı Mehmet Gönen, 1900'lü yıllarda yapılan ve zamanın en lüksleri arasında gösterilen otelin, restore edilerek kente yeniden kazandırılmasını istedi.
İzmir'in Basmane semtinin ilk otellerinden biri olan, 1900'lü yılların başında yapılan Emniyet Oteli, çatısındaki çökme nedeniyle yaklaşık 40 yıl önce kapatıldı. Cihanzade Ailesi'ne ait olan, zamanın en lüksleri arasında yer alan otel, kapatıldıktan sonra bakımsızlıktan yıkılmaya başladı. Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün İzmir'e geldiğinde kaldığı bilinen otelin kapıları, pencereleri kırıldı. Konak Belediyesi de 'Can güvenliğiniz açısından bu binaya yaklaşmak tehlikelidir' diye uyarı levhası astı. İzmir Otel -Pansiyon ve İşçileri Odası Başkanı Mehmet Gönen, otelin 56 odalı olarak yapıldığını, içerisinde sıcak-soğuk su çeşmelerinin bulunduğunu, bunun yanı sıra para kasalarının da yer aldığını söyledi. Yıllardır kapalı durumda olan otelin, yıkılmaya yüz tuttuğunu ifade eden Mehmet Gönen, Osmanlı'nın son döneminde inşa edilen taş binanın, bugüne kadar ayakta kalan en iyi yapılar arasında yer aldığını kaydetti.
'ŞİMDİ KULLANILMAZ BİR HALDE'
Gönen, İzmir'in önde gelen ailelerinden birine mensup Kulalı Cihanzade Hüseyin Fehmi Bey tarafından yapılan ve levantenlerin kaldığı en önemli otellerden olduğunu belirterek, "Mustafa Kemal Atatürk de burada kalmış, onun adına balo tertip edilmiş. Duvarlar işlemeli. Bugüne kadar gelmiş. 10 sene önce rahatlıkla geziyorduk. Harika odalar, duvarlar vardı. Şimdi kullanılmaz bir halde. Çok güzel, taş bir bina. Bizim tarihi eserlerimizden biri yok oluyor. Basmane'de bu tür yerler çok fazla. Otelin restore edilerek kent kültürüne kazandırılması gerekiyor" dedi.
'DİĞER BİNALARA DA ÖRNEK OLUR'
Araştırmacı-yazar Orhan Beşikçi de, Anafartalar Caddesi üzerinde bulunan otelin, dönemin en modern binalarından biri olduğunu vurgulayarak, "Çok büyük bir bina ve mimarisi de dikkate değer. Binanın restore edilip yeniden kent kültürüne kazandırılması gerekiyor. Otel olarak da, kentin ihtiyacı olan butik müze şeklinde de olabilir. Sahipleri ile yapılacak görüşmelerin ardından buna çözüm bulunabilir diye düşünüyoruz. Ara sokaklarda İzmir tarihi için değerli yapılar var. Eğer bu bina restore edilerek kent kültürüne kazandırılırsa, diğerlerine de örnek olacaktır" diye konuştu.

Görüntü Dökümü
------------------------
-Emniyet Oteli'nden görüntü
-Otelin kırılan pencere ve kapılarından görüntü
İzmir Otel -Pansiyon ve İşçileri Odası Başkanı Mehmet Gönen ile röp.
-Tarihçi yazar Orhan Beşikçi ile röp.
-Genel ve detay görüntü

Haber: Umut KARAKOYUN-Kamera: Tekin GÜRBULAK/ İZMİR,

==========================================================

5)PARMAK BEBEK, MÜCADELESİYLE ÖRNEK OLDU

İZMİR'de yaşayan Netice Selek ve Mevlüt Selek çiftinin henüz 23 haftalıkken dünyaya gelen bebeği Süleyman Selek, ilk yaş gününü tam 5.5 ay kaldığı Dr. Behçet Uz Hastanesi Yeni Doğan Servisi'nde kutladı. 500 gram olarak ellerine doğan minik Süleyman'ın şimdi sağlıklı şekilde 6,5 kilograma ulaştığını gören servis ekibi, mutluluk ve gururu bir arada yaşadı.

İzmir'in Torbalı ilçesinde mobilya işiyle uğraşan Mevlüt Selek (45) ve ev kadını Netice Selek (45) çiftinin dördüncü çocukları prematüre bebek Süleyman Selek, hayata sımsıkı tutundu. Henüz 23 haftalıkken dünyaya gelen ve bir dizi tıbbi müdahalenin ardından iki operasyon geçiren Süleyman, birinci doğum gününü Dr. Behçet Uz Çocuk Hastalıkları Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastanesi Yeni Doğan Servisi çalışanlarıyla birlikte kutladı. Normal bir bebeğin 40 haftalık doğduğu düşünüldüğünde Süleyman'ın 17 hafta erken doğduğunu ifade eden Yeni Doğan Servisi sorumlusu Doç. Dr. Şebnem Çalkavur, gelişimi de 23'üncü haftaya göre biraz geride olan Süleyman'ın 500 gramdan 480 grama düştüğünü belirtti. Boyunun 22 santimetre, baş çevresinin ise 19 santimetre olduğunu hatırlatan Çalkavur, akciğerin gelişmesi için uygulanan bir dizi tedavilerin ardından bebeği 78 gün süresince solunum cihazına bağladıklarını anlattı. Dr. Çalkavur, "Damla damla anne sütü vererek bebeği besledik. Zaman zaman mama takviyesi yaptık. Canla başla bebeği yaşatmak için tüm ekip çalıştık. Ama bu kadar küçük doğan bebeği farklı komplikasyonlar bekliyor. Yaşama hazır olmadığı için gözü, ciğerleri ve kalplerinde sorun oluyor. Süleyman da birinci ayında kalp ameliyatı oldu ve damar kapatıldı. Gözlerine lazer operasyonu yapıldı. Sonuçta onunla tam 155 gün geçirdik. 2 bin 660 gram olarak taburcu edildi" dedi.
23 HAFTA SINIRI
1 yaşına basan Süleyman bebeğin doğduğu günkü ağırlığının 13 katına ulaştığını dile getiren Doç. Dr. Şebnem Çalkavur, 66 santimetre olan boyunun 3 kat, baş çevresinin ise 2.5 kat arttığını bildirdi. Yaşıtlarına göre halen geri olsa da epey ilerleme kaydeden Süleyman'ı yeniden görmenin mutluluğunu yaşadıklarını anlatan Çalkavur, şunları söyledi:
"Bebeğin nörolojik gelişimi çok önemli. İyi bir aileye sahip. Bundan sonra yaşamını etkileyecek bir sorun yaşamaz. Erken doğum vakalarına sık rastlıyoruz. Ama bu doğum tam sınırdı. 23 haftada yaşatılan bebekler olsa da bu kadar problemsiz olmuyorlar. Süleyman bebek biraz daha şanslı. 22 hafta civarında yaşatılanlar da var. Ama bebeği yaşatırken engelsiz yaşayabilmesini sağlamak önemli. Bebeğimiz de biz de çok çalıştık. En az hasarla onu bugünlere getirdik."
HEMŞİRELERİNDEN YOĞUN İLGİ
Onu sevgiyle kucaklayan yeni doğan hemşirelerinden Halise Seymen de "Onu servis olarak çok seviyoruz. Prematüre bebeklerin büyüyüp sağlıklı bir şekilde yaşamını sürdürmelerinde tüm ekibin emeği var. Ama en çok da Süleyman'ın emeği var. Çok zor günler geçirdi. Onu görünce gurur duyduk. Kendi çocuğumuz gibi seviniyoruz. Keşke bütün çocuklarımız böyle sağlıklı bir şekilde büyüyebilse. Ailenin de çok ilgili olması önemli. Bebeğimiz de şanslı" dedi. Hemşire Ayşe Betül Olgun ise şöyle konuştu:
"Bize geldiğinde çok küçüktü. Prematüre bebeklere bakarken bir umudumuz oluyor ama kafamızda bir sürü soru işareti de oluyor. Çünkü küvözün içinde büyüyorlar. Damar yolu açarken bile çekiniyoruz. Annesinin kucağına onu verdiğimizde annesinin ağladığını hatırlıyorum. Biz de çok duygulanmıştık. Yeniden görünce çok sevindim."
KÜRTAJA ONAY VERMEDİ, DOĞACAĞINA İNANDI
Annelik kariyerini bitirip iş yaşamına başladıktan sonra dördüncü bebeğine hamile kaldığını anlatan anne Netice Selek, normal bir hamilelik yaşadığını söyleyerek "21'inci haftada birden suyum geldi. Hastanede kürtajla bebeği almaları gerektiğini söylediler. İmza verip, çıktım bebeğimin kürtajla alınmasına onay vermedim. 3 hastane dolaştım belki olur diye düşündüm. Küvöze girdiğini duyduğumda çok sevindim. Çünkü hiç yaşam şansı vermediler. Kordonu kesildiğinde ölür sanıyordum" dedi. Şimdi hem mutlu hem de şaşkın olduğunu bildiren Netice Selek şöyle devam etti:
"Hayal gibiydi gerçek oldu. Korku dolu günler geçirdik. Hele ben taburcu olduktan sonra Süleyman'ı gördüğümde yaşadığım hisleri dün gibi hatırlıyorum. İnsan evladından korkar mı çok korkmuştum. Ama ona çok güzel baktılar. Ona dedesinin ismini verdim. Güçlü olup hayata tutunmasını diledim. Karamsarlığa kapılsam da bir tarafım hep inandı."
Baba Mevlüt Selek de, üçüncü çocuğundan 13 yıl sonra Süleyman'ın doğduğunu anlatarak "Çok mutluyum. İlk çocuğumda yaşadığım heyecenı hissediyorum. Allah'a şükür  1 yaşını kutluyoruz. Tüm ekibe teşekkürler. Hiç gözümüz arkada kalmadı. Oğlumuza çok iyi baktılar" dedi.

Görüntü Dökümü
------------------------
-Süleyman'a doğum günü pastası kesilmesinden görüntü,
-Hemşirelerin kucağında selfi çekilmesinden görüntü,
-Doç. Dr. Şebnem Çalkavur'un Süleyman'ı muayene etmesinden görüntü,
-Doç. Dr. Şebnem Çalkavur ve hemşirelerle ile röp,
-Anne ve babayla röp.

Haber: Nevra UÇKAÇ -Kamera: Tekin GÜRBULAK/ İZMİR,
=====================================================

6)ENGELLİ ÇİFT 2020 TOKYO PARALİMPİK OYUNLARINI HEDEFLİYOR

KOCAELİ Büyükşehir Belediyesi Kağıt spor formasıyla mücadele eden Hafize ve Kubilay Şahin çifti, cirit ve gülle atma dallarında rekor derecelerle madalyalar kazandı. Şahin çifti, kendilerine hedef olarak 2020 Tokyo Paralimpik Oyunları'nı belirledi.

Antalya'da düzenlenen Bedensel Engelliler Atletizm Türkiye Şampiyonası'nda 2 Türkiye rekoru kırarak 3 madalya kazanan Hafize ve Kubilay Şahin çifti, önümüzdeki aylarda düzenlenecek olan Avrupa ve Dünya Şampiyonalarına hazırlanıyor. Antalya'da düzenlenen şampiyonada Kubilay Şahin 21,25 metre ile cirit atmada Türkiye rekoru kırarak altın madalya kazanırken, gülle atma dalında ise 7,83 metre derece ile Türkiye 2'ncisi oldu. Kadınlar gülle atma branşında mücadele eden Hafize Şahin ise 6,94 metre derece ile Türkiye rekorunu ele geçirerek altın madalyanın sahibi oldu.

Hedeflerinin 2020 Tokyo Paralimpik Oyunları olduğunu söyleyen Kubilay Şahin, "19 yaşında tekerlekli sandalye basketbol takımıyla spora başladım. 1 sezon basketbol oynadım. Daha sonra bireysel branşlarda daha başarılı olacağımı düşündüğüm için halter branşına yönlendim ve 7 sene kadar halter yaptım. Halterde 1 Avrupa ve 1 Dünya Şampiyonası olmak üzere 2 kez yurt dışı yarışmalara katıldım. Ondan sonra halterde omzumdan bir sakatlık geçirdim ve yaşadığım bir çok sıkıntıdan dolayı atletizm branşını denemek istedim. 2 buçuk senedir de atletizm yapıyorum. Geçen hafta İtalya'nın Graseto şehrinde yapılan turnuvada olimpiyat kotası için mücadele ettik. Güzel bir yarışma geçti. Şimdi önümüzde Dubai Dünya Şampiyonası var. Ondan sonra da bir Avrupa Şampiyonası olacak. Bu 2 yarışmada da güzel bir derece yapabilirsem 2020 Tokyo Olimpiyat Oyunları'nda ülkemi en iyi şekilde temsil edeceğim." dedi.
Eşine destek olmak için atletizm yaptığını söyleyen Hafize Şahin ise, "Ben de halter yaptım daha önce. Eşimle milli takım kampında tanıştık. Ona destek olmak için de yanında atletizm yapıyorum. Ben spora 13-14 yaşlarında başladım. Uzun bir süreden sonra Gençler Dünya Şampiyonası'na gittim, Avrupa Büyükler Şampiyonası'na gittim ve madalya kazandım. Milli takım kampında eşimle tanıştık. Ben de bir süre haltere ara vermek zorunda kaldım. Şu anda halter antrenörlüğü yapıyorum. Eşimle birlikte atletizm yapıyoruz şu an. Birbirimize destek oluyoruz. Atletizm güzel bir branş. Yalnızca atletizm değil, bütün spor branşları kendi içerisinde ayrı ayrı güzel ve eğlenceli. Özellikle her engelli bireyin yapması gereken belli branşlar var. Onlara sosyal, psikolojik, ekonomik olarak katkı sağlayacak olan branşlar var. Her türlü desteği yakalayabilecekleri bir alan spor" şeklinde konuştu.

Görüntü Dökümü
------------------------
Çiftin idmanlarından görüntü(drone ve aktüel)
Birbirlerine yardımcı olmaları
Kubilay Şahin ile röp.
Hafize Şahin ile röp.
Detay

HABER: Dinçer AKBİR-KAMERA: Alişan KOYUNCU/İZMİT(Kocaeli),

===============================================

7)MARMARİS'TEKİ TURİSTLER CİP SAFARİYLE EĞLENİYOR

MUĞLA'nın Marmaris ilçesine tatile gelen yerli ve yabancı turistler, cip safari turları keyifli anlar yaşıyor.
Taşlı, çamurlu ve tozlu dağ yollarıyla nehirlerin çevrelerinden geçen, ilçenin doğal güzelliklerini sunan ve kırsal mahalleri de içine alan cip safari turları, kentte tatil yapan Orta Doğulu, Avrupalı ve Rus turistlerin de ilgisini çekiyor. Cip safari turları, hazırlanan paket programlara göre 4 ile 8 saat arasında sürüyor. İşletmeler, dört çeker arazi araçlarında 5- 7 kişiden oluşan gruplarla belirledikleri parkurlara gidiyor. İstenilen hizmet ve parkura göre kişi başı 50-100 lira arasında değişen cip safari turları, genelde trafiğin olmadığı toprak yollarda geçiyor. Araç içinde su savaşı yapıp, çalan hareketli müzikler eşliğinde eğlenen turistler, belirlenen noktalarda öğle yemeği molasıyla yorgunluk atıyor. Cip safari çalışanları, turistlerin eğlencelerini kamera ve fotoğraf çekerek ölümsüzleştiriyor. Gündüz turları, turistik kırsal mahallelerdeki manzaraya hakim tepelerde gün batımının seyri ile son buluyor. Tur düzenleyen Şenay Tokmak, "Marmaris'e tatile gelen vatandaş ve turistlerin olmazsa olmazları arasında cip safari turları vardır. Ortadoğulu, Avrupalı ve Rus turistler cip safarilere meraklı. Bu yıl orta doğulu turistler yoğun ilgi göstermesi ekonomik açığımızı kapattı. Turistler ve tatilciler, eğlenmeyi, heyecanı ve doğal, kültürel zenginlerimizi görmeyi çok seviyor. Özel cip safari turları da düzenliyoruz. Gelen hizmete göre fiyatlarımız değişiyor. Bayramda safari turlarına ilgi yoğundu. Okulların kapanması ile birlikte hareketlenme artar" dedi.
Emekli doktor İngiliz 64 yaşındaki David Eriston Hanbal, "İlk defa bu turlara katıldım. Harika bir doğa ve yaşam mevcut. Hem eğlendim hem de kültürel zenginliklerinizi gördüm. Tüm dostlarıma tavsiye edeceğim" dedi.

Görüntü Dökümü
-----------------------:
Cip safarilerinin görüntü
Cip safarilerinde su savaşı yaban turistler görüntü
Emekli doktor 64 yaşındaki İngiliz David Eriston Hanbal ile hareket halindeki cipte kısa röp.
Şenay Tokmak ile röp.

(Toplam: 7 dakika 18 saniye-515 MB görüntü)
(Haber- Kamera: Ali GÜNDOĞAN/ MARMARİS (Muğla),

===============================================

8)FİYATINI FAZLA BULDUĞU BIÇAĞI KENDİ ÜRETTİ

MANİSA'nın Kırkağaç ilçesinde yaşayan 44 yaşındaki Hasan Tüfekçi, ilgisini çektiği bir bıçağın fiyatını yüksek bulunca kendisi üretti. Süs eşyası olarak kullanılacak kılıç yapımına da başlayan Tüfekçi, ürünlerini internet üzerinden Türkiye'nin dört bir yanına gönderiyor.
Avcılığa meraklı, evli ve 2 çocuk babası Hasan Tüfekçi, satın almak istediği bıçağın fiyatını fazla bulunca kendisi üretmek için kolları sıvadı. İnternetten gerekli aletleri satın alıp evinin bahçesine ufak bir atölye kuran Tüfekçi, bıçağı yaptı. Ürünün beğenilmesi üzerine yenilerini yapan ve ilginin artmasıyla 18 yıldır çalıştığı çalıştığı fabrikadaki işini bırakan Hasan Tüfekçi, sadece atölye çalışmalarına yoğunlaştı. Çeşitli bıçak türlerinin yanı sıra kılıç da yapan Tüfekçi, ürünlerini internet üzerinden Türkiye'nin dört bir yanına 100 lira ile 5 bin lira arasında satmaya başladı.
'BU İŞ SABIR İŞİ'
Hasan Tüfekçi, yaptığı işin sabır gerektirdiğini belirterek, "İlk bıçağımı yaptım. Sosyal medya hesaplarımda paylaştım. Beğeniler, olumlu yorumlar geldi. Bu işte kendimi geliştirme kararı aldım. Avcı bıçakları, ekmek bıçakları, kılıçlar ve çakılar yaptım. Bu ürünleri de sosyal medya hesabımdan paylaştım. Türkiye'nin çeşitli bölgelerinden insanlar beni takip etmeye başladı. Gün geçtikte siparişler almaya başladım. Bugün, Türkiye'nin birçok yerine ürün gönderiyorum. Bu işleri yapmak kolay değil. Bu iş sabır işi. Sevdiğim için tezgah başında uzun saatler geçiriyorum. Hedefim kendimi Türkiye'ye daha çok duyurabilmek. İnsanlara yaptığım ürünleri ulaştırabilmek" dedi.

Görüntü Dökümü
-----------------------:
Bıçak üretim atölyesinden görüntü
Hasan Tüfekçi'nin atölyede çalışmasından görüntü
Üretilen malzemelerden görüntü
Genel ve Detay görüntü

(Haber- Kamera: Cemil SEVAL- Erdinç ALKAN/ MANİSA,

===============================================

9)ARNAVUT BÖREĞİ FESTİVALİ'NE YOĞUN İLGİ

MEŞHUR Arnavut böreğini tüm dünyaya tanıtmak amacıyla düzenlenen İzmir'in Urla ilçesinde 'Gülbahçe Arnavut Böreği Şenliği' renkli görüntülere ev sahipliği yaptı. Şenlikte Arnavut göçmeni olan yöre kadınları hünerli elleriyle hazırladıkları birbirinden lezzetli börekleri sergilerken, yöresel kıyafetler eşliğindeki halk dansı gösterisi de büyük beğeni topladı.

Urla'nın Gülbahçe mahallesinde 'Gülbahçe Arnavut Böreği Şenliği' yapıldı. Urla Kaymakamlığı ve Urla Belediyesi iş birliği ile Gülbahçe kültürünü yaşatmak ve meşhur Arnavut böreğini tüm dünyaya tanıtmak amacıyla köy meydanında düzenlenen şenlikte, tamamı Arnavut göçmeni olan yöre kadınları özenle hazırladıkları börekleri sergiledi. Pırasalı, patlıcanlı, patatesli, tavuklu gibi farklı iç malzemelerle hazırlanmış evlerde pirişilmiş, fırından yeni çıkarılarak tezgaha konan börekler dilimi 6 TL'den afiyetle yendi. Geçim kaynağı haline getirdikleri Arnavut böreklerini satışa sunan yöre kadınları, birbirleriyle de kıyasıya mücadele etti. Şenlikte böreklerin yanı sıra, lor peyniri, köy ekmeği, erişte, Kemalpaşa tatlısı, keşkek gibi lezzetli yiyecekler ve el emeği ürünler de satışa sunuldu. Öte yandan şenlikte, yöresel kıyafetlerle sergilenen halk dansı gösterisi de büyük beğeni topladı. Şenlik ziyaretçilerinin yanı sıra, tezgahlarda satış yapan yöre kadınları da göçmen müzikleri eşliğinde dans ederek eğlendi. İzmir Büyükşehir Belediyesi Bando Birimi Pop Orkestrası'nın da sahne aldığı şenlikte renkli görüntüler oluştu.
BÖREKLER GEÇİM KAPISI OLDU
Festivale katılan Urla Belediye Başkanı Burak Oğuz, "Urla her geçen gün parlayan bir yıldız. Bunun altında da buranın doğası, kültürü ve festivalleri yatıyor. Her geçen gün başarılı festivallere imza atıyoruz. Urla'nın renkliliğinin en önemli göstergesi de çok farklı kültürleri bir arada barındırmasıdır. Arnavutu, Boşnağı, Lazı, Çerkezi hepsi bir arada. Gülbahçe Köyü de çoğunlukla Arnavut vatandaşlarımızın yaşadığı bir  bölge. Buranın da çok güzel bir kültürü var. Bu kültürün yaşatılması, gelenek göreneklerinin tanıtılması adına bu festivali düzenledik. Kadınlarımız bütün gün çalışarak böreklerini hazırladılar ve bugün burada sergilediler" dedi.
Yöre kadınlarından Mukaddes Dağdelen, Arnavut böreğinin lezzet sırlarını vererek, şöyle dedi:
"Öncelikle unu eliyoruz. Daha sonra su alıyor ve biraz tuz atıyoruz. Ondan sonra yoğurup, iç malzemesini hazırlıyoruz. Malzemesini hazırladıktan sonra fırına veriyoruz. Normal böreklere göre daha kolay yapılıyor ama çok daha lezzetli oluyor. Ben de bir Arnavut'um ve bizim böreğimiz çok meşhurdur, bambaşkadır, çok güzel olur. Önemli olan böreğe hafif salça koymak çok koyulduğunda tadı kaçıyor. Ben börek siparişi alıyorum ve ekmek paramı bu işten kazanıyorum" dedi. 63 yaşındaki Vacide Yılda, "Ben hamuru küçük küçük bezelere ayırıyorum. Ondan sonra bezeleri üst üste yağlıyorum. Bu böreğin en geçerlisi pırasalı olanıdır en çok o tercih ediliyor. Diğer böreklerden çok daha lezzetli. Ben kendimi bildim bileli Arnavut böreği yapıyorum. Geçen seneki festival de çok güzel olmuştu bu seneki de güzel geçti" dedi. Gülbahçe köyünde yaşayan Cenk Erkek, "Her sene bu festival düzenleniyor. Burada 7'den 70'e ziyaretçi akını yaşanıyor. Köyümüzün ziyaretçi kapasitesi yükseliyor. Yöreye ait gösteri düzenleniyor, kendi yöremizin meşhur böreklerinden yiyoruz. Burada herkes Arnavutça konuşur. Böreklerimiz balkan mutfağı altında şehir dışında da satılıyor" dedi.

Görüntü Dökümü
------------------------
-Şenlikten görüntüler
-Yöre halkıyla röp.
-Burak Oğuz ile röp.
-Böreklerden genel detay görüntüler
-Gösterilerden görüntü

Haber : Hande NAYMAN Kamera: Melis KARAKUZULU/ İZMİR,


Kaynak: DHA

Son Dakika Güncel DHA YURT BÜLTENİ-3 - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?


Advertisement