Dha Yurt Bülteni 4

1 - ÖZEL - Aref'in el konulan kaplanı Antalya'da hayvanat bahçesinde

ANTALYA'da kobra yılanı tarafından ısırılmasının ardından tedavi için Mısır'a götürülen İran asıllı Türk vatandaşı illüzyonist Aref Ghafouri'nin 3 yıl önce el konulan 'Zara' adlı Bengal kaplanına, Antalya Hayvanat Bahçesi'nde bakılıyor. Mısır Kahire'de hastaneye yatırılan Ghafouri'ye ise tedavisi boyunca 24 tüp yılan serumu verilecek.

Antalya Beldibi Jandarma Karakolu'nu 3 yıl önce arayan bir kişi, illüzyonist Aref Ghafouri'nin sosyal medya hesaplarında, evindeki kaplan ile fotoğraflar paylaştığını belirterek ihbarda bulundu. İhbar üzerine jandarma ekipleri, durumu Antalya Doğa Koruma ve Milli Parklar Bölge Müdürlüğü ekiplerine bildirdi. Kemer ilçesi Beldibi Mahallesi'ndeki eve giden Doğa Koruma ve Jandarma ekipleri, o dönem 8 aylık olduğu belirlenen ve nesli tükenme tehdidi altında bulunan Bengal kaplanına 'Vahşi hayvanların ev ortamında bakılmasının ve bir ilden başka bir ile nakledilmesinin yasak olması' nedeniyle el koydu. Doğa koruma ekipleri, kaplanı yediemin olarak Antalya Hayvanat Bahçesi'ne teslim etti. Kaplanın burada yapılan muayenesinde ayak tırnaklarının çekildiği belirlendi.

Aref Ghafouri'ye ise evde vahşi hayvan beslediği gerekçesiyle '4915 sayılı Kara Avcılığı Kanunu'na muhalefet' ve kaplanın tırnaklarının çekilmesi nedeniyle de '5199 sayılı Hayvanları Koruma Kanunu'na muhalefet' suçlamasıyla idari işlem yapıldı. Aref Ghafouri, evde beslemek için değil, Ankara'da havalimanı yakınında kurduğu hayvanat bahçesi için kaplan aldığını ifade etti. Aref, Antalya'da vahşi hayvanlara özel bakım yapan bir veterineri olduğunu, bu veterinerin kontrol etmesi için 'Zara' adlı kaplanı Kemer'e getirdiğini söyledi. Hayvanat bahçesi için 6 aylığına ön izin verildiğini anlatan Aref, bu ön izinle hayvanları topladığını, hayvanat bahçesi ruhsatını aldığı anda kaplanını geri alacağını söyledi.

Antalya Büyükşehir Belediyesi Hayvan Bahçesi'nde halen bakımı yapılan 4.5 yaşındaki Zara'nın, Manavgat Hayvanat Bahçesi'nden getirilen 10 yaşındaki 'Atılgan' adlı kaplanla çiftleştirilmeye çalışıldığı belirtildi.

24 TÜP SERUM VERİLECEK

Antalya'da, 15 Temmuz günü sihirbazlık gösterilerinde kullandığı 'kobra' cinsi yılan tarafından ısırılan, Türkiye'de serumu olmadığı için özel uçakla Mısır'a götürülen Aref Ghafouri'nin tedavisi ise başkent Kahire'deki Kahire Üniversitesi'ne bağlı Qasr El Eyni Hospital'da devam ediyor. Dün saat 16.30'da hastaneye götürülen Aref'e, Antalya'dan giden sağlık ekibinin yanı sıra Mısırlı sağlık ekipleri müdahale etti. Aref'ten yılan ve olayın oluş şekli hakkında bilgi alan doktorlar, daha sonra müdahaleye başladı. Yılanın ısırdığı sağ kolunda his kaybı yaşayan Aref'e tedavisi boyunca 24 tüp yılan serumu verileceği kaydedildi. Doktorlar, kobra ısırması tedavisinde normalde 15 tüp serumun yeterli olduğunu, ancak illüzyonistin vücudundaki zehir miktarının fazla olması nedeniyle verecekleri doz sayısını artırdıklarını açıkladı.

EPİKRİZ RAPORU

Diğer yandan Demirören Haber Ajansı Aref Ghafouri'nin epikriz raporuna ulaştı. Raporda 'Yılan zehrinin toksik etkisi' tanısı konuldu. Aref'in klinik seyrine ilişkin raporda şu bilgiler yer aldı:

"Kobra türü yılan sokması nedeniyle dış merkezden tarafımıza yönlendirilen hasta, hastanın sağ ön kol bileğe yakın bölgede ısırığı mevcut, hasta yoğun bakım uzmanı Dr. Özlem Çakın tarafından kabul edildi. Hastanın mevcut ısırığı evre 2 olarak değerlendirilmiş olup, sağ ön kolda ve dirseği geçmemektedir. Hastanın nörolojik muayenesinde olağandır. Duyu motor defisit bulunmamaktadır. Kraniyal muayene olağandır. Patolojik refleks yoktur. Hastanın kan tablosunda geliş değerinde hematotoksisiteye bağlı olası pantitopeni tablosu yoktur. Hastanın ön kolu atele alıp lezyon bölgesi işaretlenmiş olup, kompartman ve ödem açısından lezyonun ilerleme takibi yapılmaktadır."

'TÜRKİYE'DE PANZEHİRİ YOK'

Kobra zehrine karşı Türkiye'de panzehir bulunmadığı aktarılan raporda, şunlar kaydedildi:

"Ülkemizde kobra türüne ait yılan ısırmasına karşı venom yoktur. Olası hepatotoksisite ve nörotoksisite açısından hastanın takibi yapılıyor. Hastanın geliş kanlarına göre kontrol kanlarında hemogramda değişim yok. Pansitopenisi yok. Hasta ara ara kollarda bacaklarda yüzde dudak çevresinde uyuşukluk tarifliyor. Motor kayıp yok, vitalleri stabil normotansi (140/90), normokardik (nab 90) satürasyon normal )97), hastanın ön kolu atelde, ödem hiperemi takibi ve kampartman sendromu açısından takibi yapılıyor. Lezyon çevresinde nekroza gitme yok. Ön kolda ödem artmış durumda. Dirsek çevresine yaklaştı. Takiplerinde kobra türü yılanın antidotunun ülkede olmamasından dolayı hastaya venom uygulanamadı. Hastaya kısa sürede kobra ısırığı maruziyetinden dolayı antidotunun uygulanması gerekmektedir. Bu nedenle hasta yurt dışında antidotunun bulunması üzerine kendi isteğiyle hastaneden çıkmak istemiştir. Hastanın çıkış hemogramı stabil, biyokimyasında kreatin kinaz 230'ten, 659'a ilerlemiş olup, karaciğer ve böbrek fonksiyon testleri diğer kan tetkikleri normaldir ve vitalleri stabil izlenmiştir. Sağ ön kolda şişlik, ödem mevcut, nekroz yok. Hastaya çıkış için tüm bilgiler verilmiş, riskler anlatılmış, kendisinden de yazılı beyan alınmıştır."

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

----------------

Aref'in kaplanı Zara'dan görüntü

Yaşlı kaplan Atılgan'dan görüntü (iri olan)

Turistlerden görüntü

/// Dün servis edilen görüntüler

Aref'in hastanadeki görüntüleri

Haber: Alparslan ÇINAR- Kamera: Emrah GÜL/ANTALYA-DHA)

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

===================

2 - Pazardaki pompalı cinayette ömür boyu hapis

ANTALYA'da, internet sipariş verdiği pompalı tüfekle pazarda sebze meyve satan dayısı Ahmet Kahya'yı (69) öldüren Ramazan Kabaağaç (38), ağırlaştırılmış ömür boyu hapis cezasına çarptırıldı.

Antalya'da oturan Ramazan Kabaağaç, internetten pompalı tüfek siparişi verdi. Silahı 21 Ekim 2016 tarihinde sabah saatlerinde kargodan teslim alan Ramazan Kabaağaç, Muratpaşa ilçesi Kızılsaray Mahallesi'nde kurulan cuma pazarına geldi. 76 Sokak'taki pazar yerinde pompalı tüfeği kutusundan çıkaran Ramazan Kabaağaç, tezgahta sebze ve meyve satan dayısı Ahmet Kahya'ya önce 2 el ateş etti. Ahmet Kahya'nın eşi, Ramazan Kabaağaç'ın önüne geçip siper oldu. Fakat Ahmet Kahya tezgahın yanına gelip yerdeki dayısına bir el daha ateş edip kaçtı. Olaydan bir süre sonra yakalanıp tutuklanan Kabaağaç hakkında ağırlaştırılmış ömür boyu hapis cezası istemiyle dava açıldı.

Antalya 5. Ağır Ceza Mahkemesi'nde davanın karar duruşması görüldü. Duruşmaya tutuklu sanık Ramazan Kabaağaç, müştekiler öldürülen Ahmet Kahya'nın kızları Seher Esen, Selma Cingiz, Fatma Duran, yakınları ve taraf avukatları katıldı. Son sözleri sorulan Ahmet Kabaağaç, tüfeği kredi kartına taksitle 350 TL'ye aldığını, olay yerine geldiğinde kargo kutusundan çıkarıp cinayeti işlediğini, dayısını evlenmesini engellediği için öldürdüğünü söyledi.

Yargılamanın ardından mahkeme heyeti, Ramazan Kabaağaç'ı 'tasarlayarak kasten insan öldürme' suçundan ağırlaştırılmış ömür boyu hapis cezasına çarptırdı.

Cinayet, Kahya'nın tezgahının karşısındaki bir iş yerinin güvenlik kamerasınca kaydedilmişti.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

---------------

/// ARŞİV/ 21 Ekim 2016

Pazar yerinde cesetten görüntü

Vatandaşlardan ağlayanlardan görüntü

Öldürülen pazarcının tezgahından görüntü

Silah kutusundan görüntü

Silah kutusunda ücret ve kredi kartı ile ödeme yapıldığından detay

Vatandaşlarla röportaj

Öldürülen Ahmet Kahya'nın eşi Münire'nin sedye ile ambulansa taşınması

Münire Kahya'nın sedyede 'Ahmet'im diye ağlaması

Pazar yerinden genel ve detay görüntüler

Güvenlik kamerasından Ramazan Kabaağaç'ın tüfeği kutusundan çıkarması

Kamera görüntüsünden Kabaağaç'ın pazarcı Ahmet'i vurma anı

Pazarcı Ahmet'in eşi Münire'nin silahı tutmaya çalışması

Ramazan Kabaağaç'ın 2 kez ateş ettiği Ahmet'i 3'üncü ateşi ve sonrasında elinin sallayarak uzaklaşması

GÜVENLİK KAMERASI (2)

------------------------

Güvenlik kamerasi vurulma anı

KJ: Haber- Alparslan ÇINAR- Kamera: Tolga YILDIRI/ANTALYA,

==============

3 - FETÖ'cü 11 mahrem subay adliyede

Kayseri merkezli 13 ilde FETÖ/PDY soruşturmasında  örgütün subay mahrem imamlarına yönelik 4 gün önce yapılan operasyonda gözaltına alınan  11 kişi adliyeye gönderildi.

Emniyet Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü'nce Fethullahçı Terör Örgütü'nün Türk Silahlı Kuvvetleri'nin (TSK) subay mahrem yapılanmasının deşifresine yönelik çalışma kapsamında  gözaltına alınan ve sorgusu tamamlanan 11 kişi, geniş güvenlik önlemleri altında Kayseri Eğitim ve Araştırma Hastanesindeki Adli Tabipliğe getirildi. Burada sağlık kontrolünden geçirilen mahrem imamlar Nöbetçi Sulh Ceza Mahkemesine çıkarılmak üzere adliyeye götürüldü

Geçtiğimiz cuma günü Kayseri merkezli İstanbul, Nevşehir, Tunceli, Malatya, İzmir, Konya, Kütahya, Ankara, Hakkari, Balıkesir, Burdur ve Bitlis'te bakkal, büfe olarak faaliyet gösteren işyerlerinde kontörlü sabit hatlar üzerinden mahrem imamlar tarafından FETÖ faaliyetleri kapsamında 98 askeri personelin ardışık olarak arandıkları iddiasıyla 1'i yarbay, 2'si binbaşı, 5'i yüzbaşı, 30'u üsteğmen, 50'si teğmen, 6'sı astsubay, 4'ü askeri öğrencilikten ayrılan olmak üzere 98 askeri personel hakkında FETÖ terör örgütü üyesi olmak suçundan soruşturma başlatılmıştı. Yapılan çalışmalarda şüphelilerden 62'si hakkında daha önceden FETÖ soruşturmaları kapsamında işlem yapıldığı,   haklarında işlem yapılmayan 32'si muvazzaf 36 şüpheliden 24'ü hakkında arama kararı çıkarılmıştı.

Görüntü Dökümü

-------------------

FETÖ şüphelisi askeri imamların sağlık muayenesine getirilişi

Sağlık raporlarının alınmasının ardından polis otobüsüne bindirilmesi

Diğer detay ve genel görüntüler

Haber -Kamera: Yasin DALKILIÇ/KAYSERİ

1 dakika 03 saniye  /118 MB

==============

4 - Suriye'deki savaştan kaçtı, tatlıcı açtı

KÖRFEZ(Kocaeli), - SURİYE'deki iç savaş sırasında evleri bombalanan, ağabeyini kaybeden kendisi de yaralanan Kerim Almohbani, Türkiye'ye gelerek Kocaeli'nin Körfez ilçesine yerleşti. Suriye'de tatlıcılık yapan Almohbani, mesleğini devam ettirerek tatlıcı açarken, hayatın devam ettiğini söyledi.

Suriye'nin Humus kentinde yaşayan Kerim Almohbani, Suriye'de yaşanan iç savaşa rağmen ülkesinde kalmayı seçmişti. Savaş ortamına rağmen Humus'ta hayatını sürdüren Almohbani ailesinin evine, geçen yıl Suriye ordusunun Humus'u muhalif güçlerden geri almak için başlattığı harekat sırasında bir uçaktan atılan bomba isabet etti. Ailenin tamamı ağır yaralanırken, Kerim Almohbani'nin kendisinden bir yaş büyük olan ağabeyi hayatını kaybetti. Aile fertlerinin yaklaşık 2 ay boyunca hastanede kalmasının ardından, Kerim Almohbani ailesi ile birlikte Türkiye'ye gelme kararı aldı.

Annesi Selam, babası Abdulrahman ve kız kardeşi Şahid Almohbani ile birlikte Kocaeli'nin Körfez ilçesine yerleşen Kerim Almohbani, ailesine para kazandırarak hayatlarını idame ettirebilmek için yaklaşık 1 yıl önce bir tatlıcı açtı. Güney Mahallesi Tuğrul Caddesi üzerinde 'Mahbana' isimli bir tatlıcı açan Kerim Almohbani, burada kendi yaptığı tatlıları satıyor.

Suriye'deki evlerine bomba atıldığını söyleyen Kerim Almohbani, "Suriye'deki evimize uçaktan bomba atıldı. Benden 1 yaş büyük ağabeyim orada şehit oldu. Ailemle birlikte hastaneye kaldırıldık. 2 ay hastanede kaldık. Babamın ayaklarında kalıcı hasar oluştu. Sonra ben de ailemle birlikte Türkiye'ye geldim. Geldikten 1 ay sonra tatlı dükkanımı açtım. Çünkü hayat devam ediyor. Para kazanmam gerekiyordu. Yaklaşık 1 yıl 2 aydır Türkiye'deyim. Annem, babam ve kız kardeşimle birlikte Kocaeli'ye yerleştik. Kardeşim şimdi okula başlayacak. Mersin'e yerleşen 2 tane de ablam var. Ben tüm tatlıları yapmayı biliyorum. Şu anda dükkanımda fıstıklı bülbül yuvası, cevizli baklava, kaymaklı baklava, fıstık sarma, kurabiye ve Şam tatlısı var. Bu tatlıların hepsini ben yapıyorum" dedi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

-Kerim Almohbani imalathanede tatlı yaparken

-Kerim Almohbani tatlı dükkanında çalışırken

-Kerim Almohbani ile röportaj

HABER: Dinçer AKBİR/KAMERA: Alişan KOYUNCU

====================

5 - Sağlık memurunun tedavi ettirdiği yaralı baykuş doğaya döndü

ANTALYA'nın Gazipaşa ilçesinde sağlık memuru Esra Dişli (27), 4 gün önce balkonda yaralı halde bulduğu baykuşu veterinerde tedavi ettirdi. Esra Dişli'nin evinde bakıp pansumanını yaptığı hayvan, daha sonra doğal ortamına döndü.

Gazipaşa'da sağlık memuru olarak görev yapan Esra Dişli, geçen cuma günü Pazarcı Mahallesi'ndeki evinin balkonunda yaralı halde bir baykuş gördü. Sol kanadından kan akan yaralı baykuşu yakalayan Esra Dişli, hayvanı veterinere götürdü. Henüz nasıl yaralandığı belirlenemeyen baykuşun kanadına müdahale edilerek pansuman yapıldı. Esra Dişli tedavisinin ardından evinde korumaya aldığı baykuşu besleyip, günlük pansumanını yaptı.

Esra Dişli, balkonda yaralı halde bulduğu baykuşu ölüme terk etmeye vicdanının el vermediğini söyledi. Dişli, "Sabah kalktığımda balkonumda bir baykuşla karşılaştım. Gördüm ki kanadında bir sorun vardı, uçamıyordu. Balkonda bir köşeye sinmişti. Veterinere götürdüm tedavisi yapıldı. Kısa bir süre sonra iyileşeceği bilgisi verildi. Kutunun içinde besliyorum. İnternetten araştırdım, yırtıcı bir kuş olduğu için kutuda besliyorum. Beslenmesi için tavuk parçacıkları veriyorum. Gündüz bir şey yemiyor gece verdiğim tavuk parçalarının hepsini yiyor. Kanadında şu an iyileşmeye gidiyor, yavaş yavaş uçma girişimlerinde bulunuyor. Şu an benimle birlikte yaşıyor. İyileşince doğaya salacağım. Adı yırtıcı bir kuş ama bakınca çok tatlı bir kuş olduğu görülüyor" dedi.

Esra Dişli'nin tedavi ettirip, bakımını üstlendiği baykuş dün kendiliğinden doğal ortamına döndü.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

--------------

Baykuştan detay görüntü

Esra Dişli'nin baykuşu sevmesi detay

RÖP: Esra Dişli

Esra Dişli ve baykuştan detay

HABER- KAMERA: Yücel BULUT/GAZİPAŞA (Antalya),

153 MB/// 02.31"

===========================