DHA YURT BÜLTENİ - 4

YPG'li teröristlerin Suriye'deki hareketliliği görüntülendiMardin'in Nusaybin ilçesinin karşısında bulunan Suriye'nin Kamışlı kentinde YPG'li teröristlerin hareketliliği görüntülendi.

18.08.2019 10:47

Abone ol

YPG'li teröristlerin Suriye'deki hareketliliği görüntülendi

Mardin'in Nusaybin ilçesinin karşısında bulunan Suriye'nin Kamışlı kentinde YPG'li teröristlerin hareketliliği görüntülendi.
Suriye'nin Kamışlı kentindeki çevre yolunda ilerleyen 3 kamyonetin içinde bulunan YPG'li teröristlerin hareketliliği Nusaybin ilçesinden görüntülendi. Yaklaşık 50 kişilik teröristin yer aldığı 3 kamyonet, Türkiye sınırına yakın bölgeden geçerek, Kamışlı kentinin iç kesimlerine ilerdikten sonra gözden kayboldu.

Görüntü Dökümü:
-----------------------
-Teröristler taşıyan kamyonetler
-Kamışlı kenti
-Genel ve detay görüntüler

Haber-Kamera: Ahmet AKKUŞ NUSAYBİN (Mardin),

=============

Antiocheia Ad Cragum Antik Kenti'nde yeni yerler gün yüzüne çıkartıldı

Antalya'nın Gazipaşa ilçesindeki Antiocheia Ad Cragum Antik Kenti'nde yürütülen kazı çalışmalarında yeni bulgulara rastlanıldı. Kazılarda esnasında Akropolde Vaftizhane ve kireç ocağı ile yerel halka ait evler, ikinci hamamda yeni mozaikler ve endüstriyel bir yapı, merkezde ise ana su kaynağı ile su kemerlerinin yerleri tespit edildi.
Gazipaşa'ya bağlı Güneyköy Mahallesi'ndeki Roma ve Bizans dönemlerinden kalma tarihi 2 bin yıl öncesine dayandığı tahmin edilen Antiocheia Ad Cragum Antik Kenti'nde, ABD Nebraska Üniversitesi'nden Prof. Dr. Michael Hoff başkanlığındaki kazılar, bu yıl hem eski hem de yeni alanlarda yapıldı. Hem Türk hem ABD'li 155 öğrencinin sezon boyunca çalıştığı Antiocheia Ad Cragum Antik Kenti kazı projesi, 9 Ağustos'ta sona erdi.
Gazipaşa Kaymakamı Ali Sakar ve Belediye Başkanı Mehmet Ali Yılmaz, antik kentte inceleme yaptı. Kazı Başkanı Prof. Dr. Michael Hoff, Kaymakam Sakar ve Başkan Yılmaz'a kazılarla ilgili bilgi verdi. Prof. Dr. Michael Hoff, kentin iki hamamından küçük olanında bu yıl kazı çalışması yapıldığını söyledi. İkinci hamamı tüm halkın kullandığını aktaran Prof.Dr. Hoff, bu yıl yapılan kazı çalışmalarında 3 oda ve koridoru açtıklarını kaydetti.
KORİDORDA BİR ŞARAP İŞLİĞİNE RASTLADIK
Kazı Başkanı Prof. Dr. Michael Hoff, "Burası kentin iki hamamından küçük olanı. Bu hamam kentin kapısının dışında olduğu için tüm halkın kullandığı ortak bir hamam olduğu düşünülüyor. Geçen yıl yalnızca bir tane soğuk odayı açabildik ve mozaik zeminine kadar inebildik. Bu yıl iki odayı daha açtık ve ana koridorun mozaiğine kadar inebildik. Ana amacımız binanın nasıl yapıldığını ve nasıl kullanıldığını bulabilmek. Koridorda bir şarap işliğine rastladık. Yapının ne olduğunu ve nasıl kullanıldığını anlamakla beraber yapının nasıl dönüştürüldüğünü de anlamak bizim için önemli. Bu yüzden 3 oda ve koridoru bu sezon açığa çıkarabildik. Önümüzdeki sezon da diğer kısımlara devam edeceğiz. Yalnızca yılda 2 ay yaz sezonunda çalıştığımız için önümüzdeki 6 yıl daha bu yapıya devam etmeyi planlıyoruz" dedi.
'BÜYÜK BİR YAPBOZUN ÇOK KÜÇÜK PARÇALARI'
Çok büyük bir alanda kazı çalışması yaptıklarına dikkati çeken Prof. Dr. Hoff, "Bizim buluntularımız çok büyük bir yapbozun (puzzle) çok küçük parçaları. Buradan tamamlayarak tüm kentin nasıl yapıldığına ve tüm kentin nasıl yerleşim kurduğuna ulaşmaya çalışıyoruz. Bu da çok zor" diye konuştu.
'EVLERLE İLGİLİ BULUNTULARA RASTLADIK'
Bu yıl ilk kez rastlanılan bulgularla ilgili de bilgi veren Prof. Dr. Hoff, şöyle devam etti:
"İkinci hamamda mozaiklerin bir üst katmanında endüstriyel bir yapı vardı. Koridor kısmında üzüm işliği olarak adlandırdığımız alan. Onları belgelendirip kaldırdıktan sonra mozaiklere ulaştık. Akropolde halka ait olan evlerle ilgili buluntulara rastladık ve yerel halkın burada nasıl yaşam sürdüğüyle ilgili fikir edinmeye çalıştık. Yine burada vaftizhane, kireç ocağına rastladık. Bu yılki araştırmalarımızda yaklaşık 10 kilometre uzakta bulunan su kaynağına ulaştık. Zeytinada'da su kemerleri tespit ettik. Su kemerleriyle kente suyun nasıl geldiğini ve nasıl ulaştırıldığını bulmaya çalıştık. Kent merkezinde su kanallarına ve su künklerine rastladık. O su kanallarının hamama su getirdiğini düşünüyoruz. Bunun dışında da daha önceki yıllarda kazısı yapılmış anıt olarak adlandırılan yapı vardı. Onun çevresinde kazıyı genişlettik ve onun bir çeşme yapısı olduğuna karar verdik. Taşlar üzerindeki izlerden etrafındaki buluntulardan çeşme olacağını düşünüyoruz."
'BURASI YENİ ALAN'
Akropolde yürütülen kazılardan sorumlu Saint Olaf College öğretim üyesi Prof. Dr. Timothy Howe, burada yeni yapılara rastlanıldığını söyledi. Prof. Dr. Timothy Howe, "Burası yeni alan. Kireç ocağı ve bir vaftiz alanı gibi alanlar var. Bu yıl yeni açılan alanlar. Bildiğiniz vaftiz değil, su dökülerek yapılan vaftiz. Mevcutta su yok, havuz gibi değil" dedi.
'ALTTAN ISITMAK İÇİN DİZAYN EDİLMİŞ BİR SİSTEM'
5 sezondur kazı çalışmalarında yer aldığını aktaran Ege Üniversitesi Sanat Tarihi araştırma görevlisi Özgür Gülbudak ise şunları kaydetti:
"Antik kentin büyük hamam kompleksinde, aristokratlara ait hamamda çalışmalarımızı yaptık. Burası hamamın tepidaryum yani Türk hamam sistemine göre ılıklık bölümü. Burası mermer kaplamalıydı ancak tahribatla zamanla mermerlerin çöktüğünü düşünüyoruz. Kemerli bölümde hamamın ocaklık kısmı var. Burada yakılan ateşin dumanı direkt mekanın içine doluyor ve alt kısımda is ve kurum tabakası var. Burayı alttan ısıtmak için dizayn edilmiş bir sistem. Ön kısımda da bir havuzun olduğunu düşünüyoruz. Tahribattan sonra da buradaki plakalar falan hep sökülmüş. Büyük ihtimalle geç Roma, Bizans döneminde mermer malzemeyi eritip kentin diğer ihtiyaçlarını karşılamak için kullanmışlar. Bu birimi atık alanı gibi kullanmışlar. Çünkü en çok tahribatı yaşayan birim burası. Bu birimde sadece Roma döneminin izlerini görüyoruz. Diğer birimlerimizde ise Roma sonrası Bizans dönemindeki üretimin faaliyetlerinde devam ettiğini düşünüyoruz" diye konuştu.
'İŞİN BAŞINDAN BERİ DESTEK VERİYORUZ'
Kaymakam Ali Sakar da "Yıllardır süren bir faaliyet var burada. Çok beğendiğimiz çok takdir ettiğimiz çalışmalara şahit olduk. Özellikle ilk defa gördüğümüz su künklerinin gün yüzüne çıkartılması bizi çok mutlu etti. Ayrıca kalede çalışmalar olduğunu gördük. Kaymakamlık olarak işin başından beri destek veriyoruz" dedi.
'HALKIMIZIN ZİYARETİNE AÇILMASINI İSTİYORUZ'
Gazipaşa Belediye Başkanı Mehmet Ali Yılmaz da şöyle dedi:
"Belediye olarak kazı ekibine elimizden geldiği kadar yardımcı olmaya çalışıyoruz. Kazı ekibi için bir kazı evi projemiz var, ileride onu gerçekleştireceğiz. Yine yollarını asfaltlamaya çalışıyoruz. Bir an önce tarihi eserlerin meydana çıkmasını ve halkımızın ziyaretine açılmasını istiyoruz. Bu nedenle de belediye olarak elimizden geleni yapmaya çalışıyoruz."
Ziyaretin sonunda Kaymakam Sakar ve Başkan Yılmaz, Kazı Başkanı Hoff'a, Gazipaşa'ya adının veriliş kararnamesi olan tabloyu hediye etti. Hoff da kararnameyi kazı evine asacağını söyledi.

Görüntü Dökümü
--------------
Antik kentten görüntü
Kaymakam Sakar ve Başkan Yılmaz'ın kazı alanında gezip bilgi alması
Kazı çalışması yapan öğrencilerden görüntü
Yeni kazılan bölümde çıkarılan Vaftizhane ve mozaiklerden görüntü
Kazı alanından genel ve detay görüntüler
Röp 1: Prof. Dr. Michael Hoff (Kazı Başkanı)
Röp 2: Prof. Dr. Timothy Howe
Röp 3: Özgür Gülbudak
Röp 4: Ali Sakar (Kaymakam)
Röp 5: Mehmet Ali Yılmaz (Belediye Başkanı)

Haber- Kamera: YÜCEL BULUT/GAZİPAŞA (Antalya), -

==============

Kayıp diye dağ taş aranan çoban Sarıkamış'ta bulundu

Kars'ın Selim İlçesinde çobanlık yaparken 9 Ağustos günü kaybolduğu ileri sürülen Afet ve Acil Durum (AFAD) Kars İl Müdürlüğü ve Ulusal Medikal Kurtarma Ekibi'nin (UMKE) aradığı 28 yaşındaki Naim Taşkıran Sarıkamış'ta bulundu. Polise ifade eden Taşkıran, kaybolmadığını çalışmak için Sarıkamış'a geldiğini söyledi.
Olay Selim ilçesine bağlı Bozkuş Köyü'nde 9 Ağustos günü meydana geldi. Naim Taşkıran, köydeki büyükbaş hayvanları otlatmak için yaylaya götürdü. Bir süre sonra hayvanların başıboş halde köye döndüğünü gören vatandaşlar çoban Naim Taşkıran'ı aramaya başladı. Taşkıran'ın Iğdır'daki evine de dönmediğini öğrenen köylüler, durumu jandarma ekiplerine bildirdi. Bölgese sevkedilen Jandarma, AFAD, UMKE ekipleri, kayıp çobanı aradı. Bozkuş yaylasında dağ, taş arayan ekipler, bölgeden geçen dere ve sulara girerek çobandan bir iz aradı.
Selim ilçesinde 8 gündür süren aramalarda bir iz bulunamayan çoban Naim Taşkıran'ın Sarıkamış İlçesi'nde olduğu ortaya çıktı. Polisler tarafından ilçede bir iş yerinde çalışırken bulunan Taşkıran ifadesinde, "Ben kaybolmadım, çalışmak için Sarıkamış'a geldim. Çok şükür iyiyim, beni arayan herkese teşekkür ediyorum" dedi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
----------
-AFAD su altı arama ekibinin dere yataklarını araması
-Jandarma ve AFAD'ın aramasından genel ve detaylar
-Çoban Naim Taşkıran'ın konuşması

Haber-Kamera: Kars

================

Varto depremi Zazaca sahnelendi

Muş'un Varto ilçesinde Varto depremini konu edinen 'Zelzele 66' oyunu, Zazaca sergilendi. Varto'yu Güzelleştirme Kültür ve Dayanışma Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Nusrettin Özer, "Tiyatronun asıl amacı, teması, Varto'da yaşanmış acıları gün yüzüne çıkarmak. Bir daha o acıları yaşamamız için, ona göre tedbirleri alma yönünde bir oyun izledik" dedi.
Varto'da 19 Ağustos 1966 yılında 2 bin 394 kişinin yaşamını yitirdiği, bin 500 kişinin yaralandığı 6,3 büyüklüğündeki deprem, Varto Dernekleri Federasyonu ve İzmir Varto-Der Gımgım Tiyatro ekibi tarafından 'Zelzele 66' oyunu ile seyircinin beğenisine sunuldu. Kültür Merkezi konferans salonunda sahnelenen ve Tuncay Akdeniz'in yönettiği oyunda Danış Turhan, Kadir Özdemir, Eda Han, Seda Han, Dünya Şanıkan, Hüseyin Barba, Ümit Fatma Fırat, Bejan Şanıkan, İmam Ağgül, Dicle Zelal Şanıkan rol aldı. İlçede büyük yıkıma sebep olan deprem sonrası yaşananların sahnelendiği oyunda zaman zaman duygu dolu anlar yaşandı. Zazaca perdeye aktarılan oyunda depremin izlerinin hala silinmediği anlatılırken, olası bir afete karşı da hazırlıklı olunması gerektiğine yer verildi. Oyunun sonunda Varto Belediye Başkanı Ülkü Karaaslan oyunculara gül vererek tebrik ederken, Varto Dernekleri Federasyonu Başkanı Mehmet Soydan ise oyunculara plaket takdim etti.
Varto'yu Güzelleştirme Kültür ve Dayanışma Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Nusrettin Özer, afetlere karşı tedbir almanın önemine değinerek, "Tiyatronun asıl amacı, teması, Varto'da yaşanmış acıları gün yüzüne çıkarmak. Bir daha o acıları yaşamamız için, ona göre tedbirleri alma yönünde bir oyun izledik" diye konuştu.
Varto Dernekleri Federasyonu Başkanı Mehmet Soydan ise, "Tiyatronun asıl amacı, teması, Varto'da yaşanmış acıları gün yüzüne çıkarmak. Bir daha o acıları yaşamamak için, ona göre tedbirleri alma yönünde bir oyun izledik. Burada oyunu izletirken amacımız insanları üzmek değil, yaşadığımız o acıları bir daha yaşamamaktır. Hani derler ya deprem öldürmez, bina öldürür, tedbirsizlik öldürür. Bu anlamda kendimizi buna duyarlı kılmak, kendimizi canlı ve diri tutmak için, böyle bir oyun düzenledik" dedi.