
Dicle Üniversitesi (DÜ) Tıp Fakültesi Plastik, Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Kliniği, Doğu ve Güneydoğu Anadolu'daki illerden kemik kırılması ve doku travmasına maruz kalarak gelen hastalara tedavi imkanı sunuyor.
Diyarbakır başta olmak üzere Bingöl, Şanlıurfa, Mardin, Siirt, Batman, Şırnak, Bitlis, Adıyaman ve Hakkari gibi bölge illerinde ağır trafik kazalarının neden olduğu kemik kırılmaları ve doku harabiyeti, yüksek gerilim hatlarına maruz kalınması sonucu oluşan ağır yanıklar, el yaralanmaları, cilt kanseri gibi çeşitli sağlık sorunları yaşayan hastalara DÜ Tıp Fakültesi Plastik, Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Kliniği, umut oldu.
52 yatak kapasitesine sahip klinik, uzman sağlık kadrosu ile geçen yıl 5 bin 624, bu yıl 4 bin 695, son 5 yılda ise 33 bin 988 hastaya hizmet sundu.
"Bu ameliyatlar özellikli ve hayati riski yüksek işlemler"
DÜ Tıp Fakültesi Plastik, Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Ana Bilim Dalı Başkanı Doç. Dr. Mehmet Fatih Akkoç, AA muhabirine, üniversite hastanesinin yaklaşık yarım asırlık geçmişiyle köklü bir sağlık altyapısı ile hizmet sunduğunu söyledi.
Kentin yanı sıra çevre illere de sağlık hizmeti sunduklarını ifade eden Akkoç, "Diyarbakır dahil 11 ilden hastalar geliyor. Başvuran hastaların neredeyse tamamını kabul ediyor, yatışlarını yaparak takip ve tedavilerini sürdürüyoruz." dedi.
Akkoç, klinikte sadece estetik cerrahi müdahaleler yapmadıklarını, rekonstrüksiyon vakalarının da sundukları hizmette önemli bir yer tuttuğunu belirtti.
Klinikte 2024 yılında 5 bin 624 hastaya hizmet sunduklarını anlatan Akkoç, şunları kaydetti:
"Geçen yıl 2 binden fazla genel anestezi altında ameliyat gerçekleştirdik. Bunların büyük bölümü rekonstrüksiyon ağırlıklıydı. Yaklaşık 400'ü maksillofasiyal (ağız, çene, yüz, boyun gibi bölgelerin maruz kaldığı hasarlar) cerrahi kapsamında. Benzer sayıda el yaralanmaları, doku defektleri ve cilt kanserlerine yönelik operasyonlar da yaptık. Elbette estetik ameliyatlarımız da var ancak bizim için rekonstrüksiyon çok daha ön planda."
Akkoç, asistan eğitiminde de bunu önceleyerek rekonstrüksiyon ameliyatlarını mutlaka yapmalarını istediklerini belirtti.
Travma hastalarıyla bölgede sık karşılaştıklarını anlatan Akkoç, bunların önemli bir kısmını trafik kazaları, ateşli silah yaralanmaları, darp ve yüksekten düşmelerin oluşturduğunu ifade etti.
Bu hastaların mevsimsel değişkenlik de gösterdiğini, özellikle yaz aylarında travma vakalarında artış görüldüğünü dile getiren Akkoç, şunları söyledi:
"Bazen çene ve yüz kırıklarıyla gelen hasta sayımız günde 5'i bulabiliyor. Kırığın bulunduğu bölgeye ve travmanın niteliğine göre müdahaleyi kimi zaman hemen yapmamız gerekiyor kimi zaman ise oluşan ödemin geçmesini beklemek durumunda kalıyoruz. Bu ameliyatlar özellikli ve hayati riski yüksek işlemler. Ameliyat öncesi ve sonrası takip süreçleri zorluklar içeren vakalar. Bu alan uzmanlık gerektiriyor. Kliniğimiz 25 yıllık bir birim ve bu konuda oldukça yetkiniz, tecrübeliyiz. Asistanlarımızın eğitimi de son derece iyi. Sağlık Bakanlığının belirlediği illerin dışında, bize bağlı olmayan illerden gelen hastaları da yerimiz elverdiği sürece kliniğimize kabul ediyoruz."
Akkoç, klinikte sadece estetik operasyonların yapıldığı yönündeki algıyı değiştirmek istediklerini belirterek, "Estetik müdahalelere de önem veriyoruz ancak travma hastaları bizim için çok daha öncelikli. Bu hastalar bize başvurmadığında özel sektöre yönelmek zorunda kalıyor ve bu durum ciddi maliyetlere yol açabiliyor ayrıca hastaların sosyoekonomik durumları çoğu zaman bu maliyetleri karşılamaya elverişli olmuyor. Bu nedenle kliniğimizde travma vakalarına ağırlık vermemiz son derece kıymetli. Bu açıdan bölgeye önemli bir hizmet sunduğumuzu düşünüyorum." diye konuştu.
Son Dakika › Güncel › Dicle Üniversitesi'nde Travma Tedavisi - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?