Kamu Görevlilerinin Toplu Sözleşme Görüşmeleri (3)

Türkiye Kamu-Sen Genel Başkanı İsmail Koncuk, anlaşmayla sonuçlanan kamu kesimi toplu sözleşmesiyle ilgili, "Bu toplu sözleşme, tam bir fiyaskodur. Memur-Sen'in talepleriyle ortaya çıkan sonuç arasında, dağlar kadar fark vardır. Kimse kimseyi aldatmasın" değerlendirmesinde bulundu.

Koncuk, kamu görevlilerinin 2016-2017 yıllarındaki mali ve sosyal haklarının belirlendiği toplu sözleşme görüşmeleri toplantısının ardından, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığında basın toplantısı düzenledi.

Toplu sözleşme masasının, daha önce olduğu gibi kapalı kapılar ardında alınan kararlarla şekillendiğini öne süren Koncuk, "Sayın Faruk Çelik, kendisine verilen rolü yerine getirmiştir. Muhalif konfederasyonların başkanlarının toplu sözleşme metninde, üzerinde anlaşılan konuları değerlendirmesine bile tahammül edemeyen Sayın Çelik'in ne kadar demokrat olduğunu kamuoyunun takdirine sunuyorum. Burada bir konfederasyonla kurgulanmış bir oyun sergilenmiştir" ifadelerini kullandı.

Memur-Sen'in toplu sözleşme görüşmelerinden önce 2016 için yüzde 8+8 artış, seyyanen 150 lira brüt zam, yan ödemelerin artırılması ve büyümeden pay istediğini anımsatan Koncuk, şöyle konuştu:

"Memur-Sen taleplerini alt alta koyduğumuzda en düşük memur maaşına 2016 yılı için yüzde 33,2 zam istediği sonucuna ulaşıyoruz. Bu rakam 2017 yılı için ise yüzde 23,8 zamma karşılık geliyor. 2016 yılı için 33,2 zam isteyen Memur-Sen, bu masada yüzde 11,3'lük artışı tarihi başarı olarak ilan ediyor. Yani istediğinin üçte biri oranında zam alabilmiş ama 'tarihi başarı' diyor. Bu nasıl kabul edilebilir. Bu toplu sözleşme, işçi sendikalarıyla yapılan toplu iş sözleşmesinin de gerisindedir. İşçilere bir defaya mahsus 500 lira ödeme yapıldı. Burada bu da yok."

Toplu sözleşme masasında yuvarlak anlaşmaların olmayacağını, köşeli anlaşmaların olacağını vurgulayan Koncuk, Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın'ın "fiili hizmet zammının çözüldüğü" yönündeki açıklamalarına tepki gösterdi.

Sözleşmede 4/B ve 4/C'lilerin kadroya alınmasına yönelik somut kararların olmadığını ileri süren Koncuk, "Bu toplu sözleşme, tam bir fiyaskodur. Memur-Sen'in talepleri ile ortaya çıkan sonuç arasında, dağlar kadar fark vardır. Kimse kimseyi aldatmasın" diye konuştu.

Koncuk, Bakan Çelik'in bakanlık finalini çok kötü bir şekilde yaptığı iddiasında bulunarak, "Bir muhabbetimiz, bir saygımız vardı. Bugünkü tutumuyla bu saygımızı ve muhabbetimizi kaybetmiştir" dedi.

Türkiye Kamu-Sen olarak toplu sözleşme sonucuna karşı eylem yapmayacaklarını bildiren Koncuk, şehitlerin olduğu bir ortamda eylem yapmayı doğru bulmadıklarını söyledi.

"Bize kimse tarihi laflardan bahsetmesin"

KESK Genel Başkanı Lami Özgen de düzenlediği basın toplantısında, üzerinde anlaşmaya varılan toplu sözleşmenin kamu çalışanlarının haklarının peşkeş çekildiğinin somut bir göstergesi olduğunu öne sürdü.

Hükümet ile Memur-Sen'in genel toplu sözleşme müzakerelerini teknik komisyon bağlamında kapalı kapılar arkasında gizlice yaptığını iddia eden Özgen, şu değerlendirmelerde bulundu:

"Bir müzakere süreci yaşanmadı, ortaya çıkan bu oranlar teknik komisyonun kapalı kapılar ardından gizli görüşmeleriyle ortaya çıkan sonuçlardır. Bu sonuçların kamu emekçileri açısından kazanım olmadığını, tarihi kazanım ise hiç olmadığını ifade etmek isterim. Çünkü 2016 için açıklanan 6+5 yaklaşık yüzde 8,6 oranında kamu çalışanlarının maaşına yansıyacaktır. Bunun bir kısmının önümüzdeki aylardan itibaren geri alınacağı göz önüne alındığında, açıklanan oranın enflasyonun altında olduğunu söyleyebiliriz. 2017 yılında ise durum daha vahim."

Kamu çalışanları ve memur emeklileri için 2017'nin tamamen kayıp yıl doluğunu ileri süren Özgen, KESK'in birçok talebinin toplu sözleşme masasında gündeme gelmediğini savundu.

Bakan Çelik'in kendisine toplu sözleşme üzerine değerlendirme yapma izni vermediğini belirten Özgen, "Bakanlık da Memur-Sen de bizden korkuyor. Bize kimse tarihi laflardan bahsetmesin. Sadece doların yükseldiği ve enflasyonun arttığı bir ortamda, kamu emekçilerini yüzde 6+5'e, 3+4'e mahkum etmek tam da haklarının gasp edilmesidir" görüşünü dile getirdi.

Bakan Çelik ve Memur-Sen heyetinin kul hakkı yediğini iddia eden Özgen, Çelik ve Memur-Sen heyetinin kul hakkından kurtulmak adına her bir kamu çalışanı için Arafat'a çıkması gerektiğini ileri sürdü.

(Bitti)