Kapadokya Üniversitesinde mezuniyet coşkusu yaşandı

Saygı duruşu ve İstiklal Marşı'nın okunmasıyla başlayan mezuniyet töreninin açılış konuşmasını yapan Kapadokya Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Hasan Ali Karasar, "Sizin de bildiğiniz gibi okulumuz çok çok özel çünkü arkasında holdingler, büyük bütçeli resmi ya da özel fonlar yok. Velilerin, öğrencilerin, öğretim kadrosunun eşit ölçüde fedakarlıklarıyla çalışan bir sistem. İşte belki de bu yüzden eğitimimiz dünya standartlarının çok üstünde, istihdamda hep açık ara birinci. Sayın Alev Alatlı'nın hep vurguladığı gibi bu yola sizler gibi liyakatli, ehliyetli kuşakların yetişmesi için, vasat eğitim tuzağından insanlığın, milletimizin, ülkemizin kurtarılması için çıkılmıştır. Bugünden itibaren hayat denilen ormanda tek başınıza zor bir mücadeleye başlıyorsunuz. Bu mücadele görünür, görünmez birçok zorluklarla dolu ve başarılı olmanın tek yolu vazgeçmemek. İmanla, inatla, inançla, sabırla hedefe yürümek. Allah yardımcınız, yardımcımız olsun. Hepinizi tebrik ediyorum" şeklinde konuştu.

Rektör Karasar'ın ardından kürsüye gelerek mezun olacak öğrencilere ve salonda yer alan tüm konuklara şed kuşanmayla ilgili bilgiler veren Kapadokya Üniversitesi Kurumsal İletişim ve Öğrenci Koordinatörü Arda Çakır, daha sonra 2018-2019 Akademik Yılı mezuniyeti başarı sıralamasında ilk üçe giren öğrencilere şed kuşatırken, bu öğrencilere hediye ve plaketlerini Nevşehir Hacı Bektaş Veli Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mazhar Bağlı ve Kapadokya Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Hasan Ali Karasar takdim etti.

Ödül töreninin ardından kürsüye gelen Kapadokya Üniversitesi Mütevelli Heyet Başkanı Sayın Alev Alatlı, "Çok kıvançlı olduğumu tahmin edersiniz. Mezun olan öğrencilerimizle paylaşmak istediğim şeyler var. Post-truth dedikleri bir dönem var, hakikat sonrası. Şimdi bu ne demek? Hakikat sonrası dönem demek herkesin doğrusu kendine diyebileceğim bir evre demek dünya tarihinde. Hiçbir şey doğru değil, herkesin hakikatı kendine gibi. Dikkat ederseniz Türkiye'ye çok yapışan bir şey oldu son 5-6 yıldır. Herkesin doğrusu kendine, beni yargılama, kategorize etme, bildiğim gibi yapacağım demek. Hayatınız kendi kişiliğinizle, ailenizle geçirdiğinizle kısıtlı kalmamalı bunu söylemeye çalışıyorum. Başınızı sudan çıkarın dünyayı görün. Türkiye'nin en büyük problemi her zaman kendinden başka kimseyi görmemek olmuştur. Kendinden başka kimsenin ne yaptığını görmediğiniz zaman kendi yanlışınızı ha bire tekrarlıyorsunuz. Siz başınızı kaldırın. Ve asla unutmayın sizler aklınızı kullanacaksınız ama ahlaklı olacaksınız. Örneğin bir makale yazıyorsanız intihal yapmayacaksınız. Ben bu tür ahlaktan bahsediyorum. Kelam haysiyettir, namustur. Arkadaşınıza çelme takarak değil, arkadaşınızdan daha iyi bilerek önüne geçme gibi düşünün. Adil olmanız gerekir birbirinize ve rakiplerinize ve hepsinden öte Türk adet ve ananesini yaşatmanız gerekir. Türk değilsek hiçbir şey değiliz bunu bilin. Türkiye'nin kendisine ait bir mottosu olmalıdır. Türkiye'nin bir markası olmalıdır. Türkiye'nin kendi marka olmalıdır ve Türkiye'nin markası 'Dünya'ya iyi gelen ülke' olabilir mesela. 'Dünya'nın iyiliği için Türkiye' diyebilirsiniz. Çünkü bizler düzgün insanlarız. Bizimki gibi bir kültür genel itibariyle hak ettiğinden fazlasına tamah etmeyen kültürdür. Bunu unutmayın. Bizde arsızlık utanç vericidir. Eğer Osmanlı koloni kurmadıysa, sömürgeci değilse işte bundandır.Biz ne yaptıysak tırnaklarımızla deşe deşe yaptık ve bugün Türkiye bir yere geldi, geldiği yer ise çok değerli." diye konuşarak öğrencilere seslendi.

Konuşmaların tamamlanmasının ardından tüm öğrenciler programlarına göre sahneye davet edilerek şed kuşatıldı ve mezuniyet belgeleri takdim edildi.