Kartal'da 21 kişinin hayatını kaybettiği Yeşilyurt Apartmanı'nın çökmesine ilişkin hakkında dava açılan 31 belediye görevlisi ilk kez hakim karşısına çıktı. Duruşmada savunma yapan sanıklardan biri, "2017 yılında çıkan imar barışına göre yapının güvenliğinden malikler sorumludur" diye konuşurken, bir sanık ise "12 yaşımda olduğum tarihte yapılan binadan sorumlu tutulmam söz konusu olamaz" dedi. Diğer sanıklar da binanın çökmesinde sorumluluklarının olmadığını iddia ederek beraatını istedi.
Kartal'da 6 Şubat 2019 tarihinde 21 kişinin hayatını kaybettiği Yeşilyurt Apartmanı'nın çökmesine ilişkin, binanın projesini oluşturan Suzan Çayır, inşaatın teknik uygulama sorumlusu Uğur Mısırlıoğlu ve inşaat teknikeri Arzu Baran'ın yargılandığı dava ile binanın ruhsatının alındığı tarihten çöktüğü tarihe kadar Kartal Belediyesi'nde görev yapan imar müdürü, mıntıka mühendisi ve şefinin de aralarında bulunduğu 31 sanık hakkında açılan dava birleştirildi.
Anadolu 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmayla belediye görevlileri ilk kez hakim karşısına çıktı. Duruşmaya, 26 sanık ile müştekiler katılırken, taraf avukatları da salonda hazır bulundu.
Duruşmada savunma yapan Abdi K, "Ben 1999 yılında Mahalli İdareler Seçimi'nde Meclis Üyesi olarak seçildim ve Mayıs ayında da Belediye Başkan Yardımcısı oldum. Benim soruşturma iznini İçişleri Bakanlığı'nın vermesi gerekirken Kartal Kaymakamlığı vermiştir. Bu durum mesnetsiz ve hukuksuzdur, kabul etmiyorum. Kamu davasının durmasına karar verilmesini ve hakkımdaki soruşturma izninin İçişleri Bakanlığı'na gönderilmesini talep ederim. Ayrıca davaya konu bina 1992 yılında ruhsat almıştır. Ben 1999 yılında belediye meclis üyeliğine seçildim. Aralık 2003 tarihinde görevden ayrıldım. Dolayısıyla o tarihten itibaren 16 yıl geçmiştir ve dava zamanaşımı süresi dolmuştur. Ben göreve gelmeden 6 yıl önce inşaatına başlanmış olan bu inşaattan sorumlu olmam mümkün değildir. Suçlamaları kabul etmiyorum" dedi.
Sanıklardan Abdurrahman K, "Elim olaydan dolayı hayatını kaybedenlere Allah'tan rahmet, yakınlarına başsağlığı diliyorum. 1997 yılı Ocak ayı itibariyle Kartal Belediyesi'nde mıntıka mühendisi olarak göreve başladım. 1999 yılında görevden ayrıldım. Dolayısıyla 2 yıl 2 ay görev yaptım. 1992 yılında ruhsat alarak fiilen oturuma geçilen binada olası mıntıka mühendisliği listesinde yer almam nedeniyle hakkımda dava açılmıştır. Aleyhime hususları kabul etmiyorum" diyerek beraatını istedi.
2010 yılında Kartal Belediyesi'nde inşaat mühendisi olarak göreve başladığını belirten sanık Aydın Kadri Y, "2012-2014 yıllarında yıkılan binanın bulunduğu bölgede görevlendirildim. 1992 yılında başlayan binayla ilgili olarak öncelikle zamanaşımı itirazım vardır. Ben 12 yaşımda olduğum tarihte yapılan binadan sorumlu tutulmam söz konusu olamaz. Binanın yapıldığı dönemdeki kişilerin sorumlu tutulması gerekir. Beraatımı istiyorum" dedi.
2015 yılı Mart ayında Kartal Belediyesi'nde şehir planlamacısı olarak göreve başladığını söyleyen sanık Beyza H, "2017 yolunda ise Yapı Kontrol Şefi olarak görev yaptım. Görev yaptığım zaman dilimi içerisinde bina ile ilgili herhangi bir şikayet gelmemiştir" diyerek olayda kusurunun bulunmadığı gerekçesiyle beraatını istedi.
Sanık İsmail Ö, 2009-2013 yılları arasında Kartal Belediyesi'nde imar müdürü olarak görev yaptığını belirterek, "O binayla ilgili ihbar olmadığı için işlem yapmam yasal olarak mümkün değildir. 2017 yılında çıkan imar barışına göre yapının güvenliğinden malikler sorumludur. Bu bina hakkında imar barışı yapılmıştır, benim görev yaptığım dönemde böyle bir başvuru yoktur. Depreme dayanıklılık hususu malikinin sorumluluğundadır" diye konuştu. Serdar Yılmaz isimli bir sanık ise, "15 Ocak 2018- 19 Haziran 2020 tarihleri arasında mıntıka mühendisi olarak görev yaptım. 1992-1995 yılları arasında çocuk olduğum için kaçak inşaattan sorumlu tutulmam söz konusu olamaz" dedi. Diğer sanıklar da suçlamaları kabul etmediklerini söyleyerek beraatını istedi.
Bunun üzerine söz alan müşteki Hakan Temel Balta, "Ben evdeydim. Babam Volkan Balta olay günü yıkılan binanın giriş katında bulunan dükkanın kırılan camlarını değiştirmeye gitmişti. Babama ulaşamayınca olay yerine gittim. 3 gün boyunca çıkmasını bekledim. 3 gün sonra cansız bedeni çıkarıldı. Babamın ölümüne neden olan herkesten şikayetçiyim. Babam daha önce de yıkılan binanın altında bulunan dükkana bir kez daha kırılan camları değiştirmeye gitmişti. O camların neden kırıldığı konusunda bir bilgim yoktur" diyerek sanıklardan şikayetçi olduğunu söyledi. Müşteki avukatlarından Ferda Aksu Ersin, "Sanıkların savunmalarını kabul etmiyoruz. 'Olası kastla adam öldürme' şeklinde suç vasfının değişmesi gerektiğini düşünüyoruz" diyerek sanıkların tutuklanmasını istedi.
Ara kararını açıklayan mahkeme heyeti, duruşmaya gelmeyen 4 sanık hakkında zorla getirme kararı çıkardı. Sanıklardan Abdi Kesimal yönünden ifa ettiği görev itibariyle soruşturma izni verip vermeme yetkisinin İçişleri Bakanlığı'na ait olduğu anlaşıldığından bu sanık hakkındaki davanın durmasına, soruşturma izni istenmesi amacıyla İçişleri Bakanlığı'na müzekkere yazılmasına hükmedildi. Mahkeme, katılanlar avukatının sanıkların tutuklanmasına yönelik talebini mevcut delil durumu itibariyle şartlar oluşmadığından reddetti.
Kartal'da 6 Şubat 2019 tarihinde Yeşilyurt Apartman'ın çökmesi sonucu 21 kişi hayatını kaybetmiş, 17 kişi yaralanmıştı. Olayın ardından Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından binanın projesini oluşturan Suzan Çayır, inşaatın teknik uygulama sorumlusu Uğur Mısırlıoğlu ve inşaat teknikeri Arzu Keleş Baran hakkında "taksirle birden fazla kişinin ölümüne ve yaralanmasına neden olma" suçundan haklarında 15'er yıla kadar hapis istemiyle açılmıştı.
Olaya ilişkin yeni bir dava açan savcılık, Yeşilyurt Apartmanı'nın ruhsatının alındığı 1992 yılından çöktüğü tarihe kadar Kartal Belediyesi'nde görev yapan 31 kişinin de aynı suçtan 15'er yıla kadar hapsini istemişti. Açılan 2 dava birleştirilmişti.
Son Dakika › 3. Sayfa › Kartal'da çöken bina davasında belediye görevlileri ilk kez hakim karşısına çıktı - Son Dakika
Sizin düşünceleriniz neler ?