Geniş çaplı DNA araştırması köle ticaretinin Amerika'nın gen haritasına etkilerini ortaya koydu - Son Dakika
Dünya
BBC

Geniş çaplı DNA araştırması köle ticaretinin Amerika'nın gen haritasına etkilerini ortaya koydu

Geniş çaplı DNA araştırması köle ticaretinin Amerika\'nın gen haritasına etkilerini ortaya koydu

23andMe isimli şirketin 16. ile 19. yüzyıllar arasında köklerin koparılarak köleleştirilen milyonlarca Afrikalının, Amerika'nın günümüz genetik yapısındaki etkilerinin ne olduğuyla alakalı yapmış olduğu araştırma pek çok sarsıcı bulguyu ortaya çıkardı.

28.07.2020 08:43  Güncelleme: 09:28

Amerika'da 1865 yılındaki iç savaşın son bulmasına kadar kölelik yasal düzende var olmaktaydı. O döneme kadar milyonlarca Afrika kökenli insan köle olarak Amerika'ya götürülerek köklerinden koparıldı. 23andMe şirketinin destekleriyle 30 bin kişinin katıldığı kapsamlı bir DNA araştırmasıyla ortaya koyulan gen haritası durumu Amerika'nın bilinen akademik bir dergisinde yayımlandı.

1515 yılından 1850'li yıllara kadar 12.5 milyon Afrikalı köle ticaretine dahil edildi. Afrika'da köleleştirilerek yola çıkarılan Afrikalı erkek, kadın ve çocukların 2 milyon kadarı yollarda öldü. Afrikalıların kaderi,bu süreçlerde yaşanan tecavüz, kötü muamele, hastalık ve ırkçılıktan derin bir şekilde etkilendi.

Tüketici genetiği şirketi 23andMe adlı şirketin girişimiyle yapılan araştırma 16.ile 19. yüzyıl arasında yapılan köle ticaretinde Amerika'ya taşınan Afrika kökenliler baz alınarak tasarlandı. Atlas Okyanusu'nun iki yakasında bulunan Afrika kökenli 50 binden fazla kişinin katıldığı araştırma, köle ticaretinin, bugünkü Amerika'da yaşayanların genetik yapısına nasıl yansıdığına odaklıydı. DNA araştırmasının bulguları, genetik araştırmalara odaklı bir Amerikan dergisi olan American Journal of Human Genetics'te yayımlandı.

Geniş çaplı DNA araştırması köle ticaretinin Amerika'nın gen haritasına etkilerini ortaya koydu

ARAŞTIRMANIN AMACI NEYDİ?

Fransız Haber Ajansı'na konuşan 23andMe şirketinden nüfus genetiği uzmanı Steven Micheletti, araştırmanın amacının, Amerika Kıtası'ndaki ülkelerin gen haritasına ilişkin bulgularla, köle ticareti yapan gemilerinin kayıtlarını karşılaştırarak, bu bilgilerin birbirini doğrulayıp doğrulamadığını görmek olduğunu söyledi.

İnsanların Afrika'nın hangi bölgesinden alınıp nereye götürüldükleri konusundaki tarihi bilgiler çoğunlukla bugünün genetik bulgularıyla örtüştüğü öğrenildi. Ancak Micheletti, bazı durumlarda bulguların şaşırtıcı derecede uyumsuz olduğunu da gördüklerini de belirtti.

Araştırma, Afrika kökenli Amerikalıların büyük çoğunluğunun, en büyük köle ticareti hattı üzerinden, yani bugünkü Angola ve Kongo Demokratik Cumhuriyeti'nin bulunduğu bölgelerden getirildiğini doğruladı.

Geniş çaplı DNA araştırması köle ticaretinin Amerika'nın gen haritasına etkilerini ortaya koydu

ARAŞTIRMA BEKLENMEDİK SONUÇLARI DA GÜN YÜZÜNE ÇIKARDI

Araştırmada şaşırtıcı olan, günümüz Amerika Birleşik Devletleri ve Latin Amerika ülkelerindeki nüfus içinde, kökleri bugünkü Nijerya'ya dayananların sayısının, bu bölgeden getirildiği kayda geçen kölelerin sayısına oranla çok daha yüksek olmasıydı. Araştırmacılar, bunun 1619 ile 1807 tarihleri arasında yapılan sömürgeler arası köle ticaretiyle açıklanabileceğini düşünüyor.

O dönemde İngiliz köle tüccarları tarafından Karayipler'e götürülmüş olan Nijerya kökenli Afrikalıların, kölecilik konusundaki yasakların etkisi arttıkça, bu bölgelerden, Amerika Kıtası'nda köle emeği talebi olan diğer bölgelere nakledilmiş olabilecekleri düşünülüyor.

Araştırmacılar, benzer bir şekilde köle ticaretinin ilk hedeflediği bölgeler olan, Senegal ve Gambia'dan getirilenlerin, bugünün genetik haritasındaki oranının, gerektiğinden daha düşük olduğunu da fark etti.

Bunun iki korkunç sebebi olabileceği düşünülüyor: Bu bölgelerden getirilenlerin çoğu sıtma ve diğer tehlikeli hastalıkların çok yaygın olduğu pirinç tarlalarında çalıştırılmıştı. Ayrıca bir dönem çocuk kölelerin oranı çok yüksekti ve bunlar muhtemelen bir aydan uzun süren okyanus seyahatinden sağ çıkamadılar.

KÖLELEŞTİRİLEN KADINLARA YAPILAN MUAMELELER DE GÖZLER ÖNÜNE SERİLDİ

Bir başka tüyler ürpertici bulgu ise, köleleştirilen kadınların Amerika Kıtası'nın bugünkü gen havuzuna etkisi ve bunun muhtemel sebepleriyle ilgili.

Araştırmacılar, köleleştirilerek Afrika'dan getirilenlerin çoğunun erkek olmasına karşın, günümüz gen havuzunda Afrikalı kadın etkisinin kuvvetle ağır basmasının, bu kadınlara köleciler tarafından yaygın bir şekilde tecavüz edilmesiyle ilgili olduğunu düşünüyor.

Latin Amerika'nın bugünkü gen havuzunda, her 1 Afrikalı erkeğe karşı 17 Afrikalı kadın var. Araştırmacılar, bunun bir çok Latin Amerika ülkesinde "branqueamento" adı verilen bir "ırkı melezleştirerek beyazlaştırma" politikası çerçevesinde, Avrupa'dan beyaz erkeklerin bu ülkelere göçünün teşvik edilmesiyle ilişkili olduğunu düşünüyorlar.

Britanya'nın sömürgesi olan bölgelerin gen havuzunda Afrikalı kadınların erkeklere oranı ikiye bir gibi daha düşük bir oran ama yine de kadın ağırlığı aynı tarihi soruna dikkat çekiyor.

Okyanus ötesi köle ticaretinin yasaklandığı son dönemlerde, köleleştirilmiş insanların, yeni kuşak köleler edinmek amacıyla çocuk sahibi olmaya zorlandığı da yine bu çalışmanın ortaya çıkardığı bir başka bulgu oldu.

ABD'de köleleştirilmiş Afrikalı kadınlara, çocuk sahibi olmaları karşılığında "özgürleştirme" vaat edilmesi köleciliğin son dönemlerinde uygulanan yaygın bir politikasıydı. Yine ABD'de farklı ırklardan insanların evlenmesini yasaklayan ırkçı yasalar da uzun süre gen havuzunu etkileyen bir faktör oldu.

Kaynak: BBC

Son Dakika Dünya Geniş çaplı DNA araştırması köle ticaretinin Amerika'nın gen haritasına etkilerini ortaya koydu - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?

BBC

Advertisement