'Küçük Çocukları Kurban Kesilirken Uzak Tutun'

Psikiyatri uzmanları, kurban bayramında özellikle ergenliğe ulaşmamış küçük çocukların kesim ve kan görüntülerinden uzak tutulması uyarısında bulunurken, birçok vejetaryenin bugünkü durumunu, çocukluğunda karşılaştığı kesim ve kan görüntülerine bağladı.

Kurban Bayramı nedeniyle yurdun dört yanında oluşturulan kesim alanları veya kırsalda evlerin önünde binlerce hayvan, dini vecibelerin yerine getirilmesi amacıyla kurban edilecek. Türkiye'de 2 milyon 600 bin küçükbaş ve büyükbaş hayvanın kesiminin beklendiği bayram öncesinde Antalya'dan psikiyatri uzmanları Tilbe Denizhan ve Ava Şirin Özgün, çocukların kurban kesim alanlarından uzak tutulması uyarısında bulundu.

Antalya Nirvana Kliniği'nden çocuk psikoloğu uzman Tilbe Denizhan, kurban kesimi ve kan görüntülerinin çocuklar üzerindeki etkilerinin yaş gruplarına göre değiştiğini, küçük yaşlardaki çocukların bu manzaraya şahit olmamaları gerektiğini söyledi. Küçük yaştaki çocukların henüz din algılarının yerine oturmadığını belirten Tilbe Denizhan, "Hayvan neden kesiliyor, hepimiz niye bakıyoruz, çocuklar anlamakta zorlanabilir. 13-14 yaşlarında, ergenlik dönemindeki çocuklar bunun üstesinden gelebilir belki, ama onun altındaki çocuklar için bu kadar kan görmek, gözlerinin önünde hayvanın kesiliyor olması çok vahşice gelebilir. Onun için ailelerin çocuklarını kesim yerlerine götürmemeleri gerekir" diye konuştu.

ÇOCUK İÇİN ANLAMSIZ BİR ORTAM

Tilbe Denizhan, hiç kimsenin çocukken gözü önünde kurbanın kesildiği o manzarayı unutmadığını belirtirken, "O, vahşi bir görüntüdür, oluk oluk kan akıyor. Bir çocuğun o kadar çok kan görmesi de hoş bir şey değil. Çocuk mesela hastanede iğneden, kandan korkar. Bıçak, kesici bir alet çocuklar için ürkütücü aletlerin başında geliyor. Bu çocuk onu görüyor, kan akıyor, o arada dua ediliyor ve çocuk aslında çok anlamsız bir ortamın tam ortasında kalmış oluyor. O ritüelleri kendi kafasında koordine edemiyor, bunu yorumlayamıyor" dedi.

KAN DİNİ BAĞI ZAYIFLATABİLİR

Dinin çok soyut bir kavram olduğunu, çocuklar için çok havada kaldığını aktaran Denizhan, şöyle devam etti:

"Din kavramı yerleşmemişken, o dinin gerektirdiği şeyleri çocuğa empoze etmeye çalışmak çocuğun kafasını iyice karıştırıyor. Hepsiyle ilgili çocuğun kafasında çok ürkütücü senaryolar çıkmaya başlıyor. Tabi bu aynı zamanda dinle olan bağını da zayıflatabiliyor çocukların. Çünkü çocuk bilmediği bir şey için bunu korkunç bir şey olarak adlandırıyor. 15 yaşındaki biri bunu yapmaz ama 5 yaşındaki çocuk dinin daha ne olduğunu tam olarak algılamamışken, hani bir de öyle korkunç manzarayı görünce böyle sorunları yaşayabilir."

'BENİ DE KESELER Mİ?'

Kurban edilme anını izlemenin kaygılı çocuklar için kaygılarını büyüten, besleyen bir risk ortaya çıkaracağını da belirten Denizhan, kesilen hayvanı 'cezalandırılıyor, ben de cezalandırabilirim' olarak algılayabileceğini söyledi. Kesimi eğer evden birisi yapıyorsa, o bıçağı her gördüğü anda çocuğun kaygı duyacağını belirten Denizhan, 'Beni de kesecekler mi' şeklinde korkular taşıyabileceğini kaydetti.

VEJETARYENLİĞİN BİR NEDENİ

Bugün birçok vejetaryenin mutlaka bir kurban kesim hikayesi olduğunu anlatan Uz. Dr. Psikiyatrist Ava Şirin Özgün ise kurban kesimini izleyen çocukların ileride vejetaryen olabileceklerini söyledi. Birçok vejetaryenin kurban kesim hikayesi olduğundan bahseden Ava Şirin Özgün, şöyle dedi:

"Birçok vejetaryenle sohbet ettiğinizde, 'Şu yaştan beri yemiyorum' diyorlar. 'Hangi olaydan sonra' diye soruluğunda da genellikle kurban kesimi manzarasını seyrettikten sonra olarak çıkıyor. O görüntü onlara çok vahşice geldiği için çocuğun o anda nasıl bir tepki vereceğini çıkaramayız, çocuk bir anda bağırabilir, kaçabilir, korku geliştirebilir kişi veya hayvana karşı. Hayvanı kesen aileden biriyse veya babasıysa ona karşı korku geliştirebilir çocuk."

KURBANLIKLA DOSTLUK BAĞI KURUYORLAR

Özellikle kırsal kesimler ve kenar mahallelerde ailelerin kurbanlıkları 3-5 gün önceden eve getirdiğine dikkat çeken Ava Şirin Özgün, şöyle devam etti:

"Ama çocuklar 'biz bunu alacağız, iki-üç gün sonra kesip yiyeceğiz' diye düşünmüyor. Eve bir canlı geliyor ve o canlıyla bir bağ kuruluyor. Bir isim konuluyor, su, yiyecek veriliyor, gezdiriliyor, bir dostluk kuruluyor. ve bağ kurduğu bir canlı, o evin bireyleri tarafından öldürülmüş oluyor. Sonra hayvan kesilince çocuk et veya et ürünlerine karşı tepki oluşturabilir, yemeyi reddedebilir. Çok fazla çocukta da bu görülüyor zaten ve yemiyor, istemiyorlar. Ondan sonra gelen her ette tabi o anıyı canlandırdığı için vejetaryenliğe doğru gidebiliyorlar." - Antalya