MHP'nin Elazığ Mitingi - Son Dakika
Politika

MHP'nin Elazığ Mitingi

MHP\'nin Elazığ Mitingi

Genel Başkan Bahçeli: (2) "Bizim dilimiz Türkçe, bayrağımız ay yıldızlı al bayrak, devletimiz Türkiye Cumhuriyeti, milletimizin ismi de Türk milletidir. Bunun dışında yapılacak her teklif, hayat ve varlık haklarımızı çiğnemektir ki buna da izin vermemiz söz konusu değildir" "Başbakan, varını yoğunu sizlerin ve aziz milletimizin mahvı için seferber etmektedir. PKK’ya şirinlikler yapması, sevimli ve sempatik davranması bundandır. Amaç Türkiye’nin bölünmesidir"

14.09.2013 20:30
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, "Bizim dilimiz Türkçe, bayrağımız ay yıldızlı al bayrak, devletimiz Türkiye Cumhuriyeti, milletimizin ismi de Türk milletidir. Bunun dışında yapılacak her teklif, hayat ve varlık haklarımızı çiğnemektir ki buna da izin vermemiz söz konusu değildir" dedi.

Bahçeli, partisinin Milli Değerleri Koru ve Yaşat Açık Hava Toplantıları kapsamında Elazığ İstasyon Meydanı'nda düzenlediği "Kardeşlik Mitingi"nde yaptığı konuşmada, sorunları bildiğini, Kürtlerin büyük çoğunluğunun bölücü ve hain emellerden bıktığını ve tiksindiğini de gördüğünü söyledi.

MHP'nin Kürt kökenli vatandaşları hiçbir ayrım yapmadan, milletin tıpkı diğer fertleri gibi kucaklamaya hazır olduğunu vurgulayan Bahçeli, "Ana dile saygılıyız, hiç kimsenin ana dilini konuşmasına bugüne kadar itiraz etmedik, etmeyeceğiz ancak bölücü çevrelerce dillendirilen ana dilde eğitim konusu, vahim sonuçlara yol açacak, milli birliğimizden parça koparmaya çalışanlara eşsiz bir imkan verecektir. Bu bir PKK dayatmasıdır. Ana dilde eğitim diyerek yaygara koparanların, okullarda boykot kararı alanların niyeti ve neyi hedefledikleri kimsenin yabancı olmadığı gerçeklerdendir" diye konuştu.

Dildeki parçalanmanın, ufalanmanın ve farklı dillerdeki eğitimin neden olacağı badirelerin nerede duracağını önceden kestirmenin ve bugünden tahmin etmenin zor olmadığını ifade eden Bahçeli, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Bizim dilimiz Türkçe, bayrağımız ay yıldızlı al bayrak, devletimiz Türkiye Cumhuriyeti, milletimizin ismi de Türk milletidir. Bunun dışında yapılacak her teklif, hayat ve varlık haklarımızı çiğnemektir ki buna da izin vermemiz söz konusu değildir. Muhterem vatandaşlarım, değerli dava arkadaşlarım, Türkiye çok ciddi, çok fazla ve çok boyutlu bir bölünme risk ve tehdidiyle karşı karşıyadır. Maalesef AKP, CHP, BDP ve PKK'nın ortak hedefi, Türkiye Cumhuriyeti'nin, milli devlet niteliğini kaybetmiş, üniter yapısı zedelenmiş, bin yıllık ortak değerlerinin içi boşaltılarak milli birliği sarsılmış, farklılıklar üzerine bina edilen, çok parçalı bir etnik kimlikler yapılanması olarak yeniden biçimlendirilmesidir. Genişleyen ve büyüyen iç ve dış meseleler, Türkiye'yi yorgun ve bitkin düşürmüştür."

-"Amaç Türkiye'nin bölünmesidir"

Bölücü terör sorununun gittikçe artan, her geçen gün cesaret kazanan bir nitelik gösterdiğini savunan Bahçeli, şunları söyledi:

"Türk milleti, senaryosu okyanus ötesinde yazılan, figüranlarının Başbakan Erdoğan, İmralı canisi, Kandil çetesi, siyasi bölücüler, peşmerge, 63'lükler ve bazı sözde aydınların olduğu karanlık bir operasyonun hedefindedir. Başbakan, tüm mesaisini sizlerin aleyhine harcamaktadır. Başbakan varını yoğunu sizlerin ve aziz milletimizin mahvı için seferber etmektedir. PKK'ya şirinlikler yapması, sevimli ve sempatik davranması bundandır. Amaç Türkiye'nin bölünmesidir. Maksat millet bünyesinin yok edilmesidir. Varılmak istenen gaye Sevr'in yeniden diriltilmesi ve Anadolu'nun elimizden kayıp gitmesidir. Bayrağın tahrik unsuru olarak takdimi, milliyetçiliğin ayaklar altında gösterilme küstahlığı tesadüf olarak görülmemelidir. Tabelalardan T.C. ibaresinin silinmesi, dağlardan taşlardan 'Ne Mutlu Türk'üm Diyene' ifadesinin kazınması hep aynı şirret kampanyanın uzantısıdır. Başbakan Erdoğan Türk milletinin dokunulamayacak, erişilemeyecek ve üzerinde oynama yapılamayacak haklarına el uzatmış, karalamaya çalışmıştır. Buradan Başbakan'a sesleniyorum, işte on binlerce Gakgoş tek yürekle burada toplandılar. 'Vatan' diyorlar, 'kardeşlik' diyorlar, 'bayrak' diyorlar, 'millet' diyorlar, 'şehit' diyerek haykırıyorlar. Gücün yetiyorsa gel de hepsini fişle, gücün yetiyorsa gel de hepsine gaz sık ama yapamayacağını sen de biliyorsun, kağıttan kaplanlığının Gagkoşlara sökmeyeceğini sen de görüyorsun. Bu meydanda cesaretin timsalleri vardır. Bu meydanda Türk milletinin korkusuz isimleri ayaktadır."

" Pervari'de karakol inşaatını basan, Başbakan'ın çözüm arkadaşlarıdır"

Meydanda toplanan vatandaşlara "Vatana sahip çıkacak mısınız? Bayrağa sahip çıkacak mısınız? Geleceğinize sahip çıkacak mısınız? Kardeşliğimize sahip çıkacak mısınız?" sorularını soran ve "evet" yanıtını alan Bahçeli, şöyle devam etti:

"Başbakan Erdoğan Elazığ'ın sesini dinlemeli, Gakgoşlardan ibret almalı ve gerekli dersleri çıkarmalıdır. Ne var ki, PKK'nın tehditlerine hala çıtını bile çıkaramadığı, sesini bile yükseltemediği kuşkusuzdur. Terör örgütü zemin ve zaman kazanmış, bölücü emellerini, melanet niyetlerini bir üst seviyeye taşımıştır. Militan açığını süreç depreminin enkazı altında kapatmış, dağ ve şehir arasında sevk zincirini güçlendirmiş, ileri bir safhaya çıkarmıştır. Artık caniler silahlarıyla birlikte şehirlere inmiş, kontrol noktaları oluşturmuş, sözde asayiş birlikleri kurmuşlardır. Kaymakamlar, valiler, devlet görevlileri çaresizce olan bitenleri seyretmek zorunda kalmıştır. Daha birkaç ay evvel, sınır dışına çıktığı iddia edilen, her düzeyde propagandası yapılan ve övgüler düzülen teröristler, vatan topraklarına iyice konuşlanmışlardır."

"Fiili durum yaratan PKK terörü, gözünü kan bürümüşçesine şımarmış, dayatmalarını sıklaştırmış ve yoğunlaştırmıştır" diyen Bahçeli, şöyle konuştu:

"Pervari'de karakol inşaatını basan, Başbakan'ın çözüm arkadaşlarıdır. Talepleri karşılanmazsa kan dökeceğini, saldıracağını ve savaşacağını ileri süren Başbakan'ın suç ve süreç ortaklarıdır. AKP'nin verdiği her taviz, sağladığı her imkan, gösterdiği her tolerans teröristlere mermi, kaleşnikof ve mayın olarak geri dönmüştür. Başbakan ve hükümeti hainlerle sözde çözüm işbirliği yapmıştır. Başbakan ve hükümeti iblisle masaya oturmuş, sanki iki eşit güç arasında savaş varmış gibi barış süreci başlatmıştır. Başbakan baldıran zehri içerek her şeyi göze aldığını yolun başında ifade etmiştir. Bedeli ne olursa olsun, PKK'ya teslimde kararlı olduğunu, bölücülüğün hakkının verilmesi gerektiğini şifreli sözlerle duyurmuştur. PKK için zehir içmekten bahseden Sayın Erdoğan, senin aklına kim girdi, vicdanını kim esir etti, basiretini kimler bağladı? Nasıl düştün bu çukura, nasıl saplandın bu bataklığa? 2012 yılında, sen değil miydin, İmralı canisi için idam cezasını geri getirmekten bahseden? Sen değil miydin, BDP'lilerin dokunulmazlıklarını kaldırmaktan dem vuran, Kandil'e gitmeleri için istikamet gösteren? Sen değil miydin, 'PKK'yla görüşen şerefsizdir, alçaktır' diyen? PKK'yla Türk milletini müzakere eden artık ayan beyan ortadadır. İmralı canisiyle masaya oturup, süreç ihanetinin fitilini tutuşturan nettir ve tüm oklar Başbakan'dan başkasını göstermemektedir. PKK sınır dışına çıkma yalanını iyi kullanmış, sonunda da bir yere çekilmediğini açıklamıştır. Başbakan da süreç ihanetini bozanı tarihin affetmeyeceğini, sonuna kadar bu kepazeliği sürdüreceklerini tekrar ilan etmiştir. Sözüm ona Elazığlı kardeşimin ve aziz milletimin PKK'yla yapılan müzakereleri desteklediğini uydurmuştur. Başbakan'ın ve hükümetinin tespit ve değerlendirmesi budur."

"Türkiye'nin uçuruma sürüklendiğini anlayınız"

Alandakilere "İmralı canisiyle görüşmeleri onaylıyor musunuz? PKK'ya kucak açılmasını, çözüm ve barış diyerek sürdürülen onursuzlukları benimsiyor musunuz? Kanlı hedeflere saha ve ortam açılmasını meşru buluyor musunuz? Bölünmeyi istiyor musunuz? Yuvalar dağılsın, kardeşlik bitsin diyor musunuz?" sorularını soran ve "hayır" cevabı alan Bahçeli, "Hayırsa, bu zincirleme rezalet serisine milletimizin destek verdiğini utanmadan, sıkılmadan söylemekle Başbakan nereye varmayı amaçlamaktadır? PKK'ya özel, Kandil adresine teslim, İmralı'dan onaylı, demokratikleşme paketleri hazırlayıp tavizin dibini boylamak milli iradenin neresine sığmakta, siyasi sorumluluğun neresiyle örtüşmektedir" diye konuştu.

PKK'nın çekilmeyi durdurduğunu ettiğinden beri Başbakan ve hükümetin sözde demokratikleşme paketi çalışmalarını hızlandırdığını, toplantı üstüne toplantı yaparak kararlılık mesajı verdiğini dile getiren Bahçeli, terör örgütünün tehditlerinin sonuç aldığını ve AKP'yi hacir ve haciz altına aldıklarını ileri sürdü.

Devlet Bahçeli, hazırlandığı söylenen demokratikleşme paketinin PKK'ya lütuf, ödül ve açık çek olduğunu iddia ederek, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"AKP'ye oy vermiş muhterem vatandaşlarım, tehlikeyi fark ediniz. Türkiye'nin uçuruma sürüklendiğini anlayınız. Türk milletinin felaketin kıyısında, iflasın sınırında ve kavganın eşiğinde olduğunu idrak ediniz. Daha geç olmadan Kürdistan'a giden yolları tıkayınız ve oyunu bozarak, AKP'yi uyararak iktidardan indiriniz. Sizler, 5 Haziran 2011 tarihinde, büyük bir sevgi seli altında bize yönelik aynen şunları söylemiştiniz: 'Vallahi olacak, billahi olacak, MHP bu sene iktidar olacak.' Allah nasip etmediğinden 2011'de olmadı ama önümüzdeki dönemde inşallah olacaktır. Ben de şu an diyorum ki, vallahi firavunların kalesini, zalimlerin sultasını devirerek iktidar olacağız. Vallahi BOP eşbaşkanından sizleri kurtararak iktidara koşacağız. Vallahi bu fetret devrinin hesabını sorarak iktidara ulaşacağız. Vallahi hainlerin korkulu rüyası olarak iktidara mührümüzü vuracağız. Billahi milletimizi böldürmeyeceğiz, devletimizi yıktırmayacağız, Elazığ'ın sözünü ve beklentisini yerde bırakmayarak Türk milletini ve Elazığ'ı iktidar yapacağız."

- Elazığ

Kaynak: AA

Son Dakika Politika MHP'nin Elazığ Mitingi - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?


Advertisement