Müezzinoğlu Fiziken ve ruhen sağlık ANKARA

Müezzinoğlu - Fiziken ve ruhen sağlık - ANKARA

"Toplum Temelli Ruh Sağlığı Hizmetleri Sosyal İçermeye Doğru" Konferansı (1)

-Bakan Müezzinoğlu:

-"İnsanı, aileyi merkeze alan, eğitimi ve kamuoyunu oluşturucularını merkeze alan bir anlayışla, yol haritamızı dünya da biz de yeniden gündeme getirmeliyiz. İşin bu boyutunu yeniden masaya yatırmalıyız"

-"Her yıl 1 milyon doğumu önemsemeli, her yaştaki çocuğu çok önemsemeli, onun hayata engelsiz bakışını sağlamalıyız"

ANKARA (AA) - Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu, fiziksel sağlıkla birlikte ruh sağlığının da korunması gerektiğini belirterek, "İnsanı, aileyi merkeze alan, eğitimi ve kamuoyunu oluşturucularını merkeze alan bir anlayışla, yol haritamızı dünya da biz de yeniden gündeme getirmeliyiz. İşin bu boyutunu yeniden masaya yatırmalıyız" dedi.

Müezzinoğlu, AB ve Türkiye Cumhuriyeti tarafından finanse edilen "Toplum Temelli Ruh Sağlığı Hizmetleri Sosyal İçermeye Doğru" başlıklı uluslararası konferansta yaptığı konuşmada, bilimin ve teknolojinin hızla geliştiğini belirterek, "insanı yaşat ki devlet yaşasın" anlayışının daha da ileriye götürülerek, "insanı yücelt ki devlet yücelsin" şeklinde güçlendirilmesi gerektiğini söyledi.

İnsanlığın, "insanı yaşatmakla ilgili önemli sorunlarla karşı karşıya kaldığını" ifade eden Müezzinoğlu, "Hergün yüzlerce insanın kaybedildiği bir dünyayı, ne yazık ki engelli yönetim anlayışları nedeniyle yaşıyoruz. Keşke, sağlıklı yönetim anlayışları, dünyaya hakim olsa da bugün savaşlar, açlık nedeniyle kaybetiğimiz birlerce insanımızı yaşatabilsek" dedi.

Müezzinoğlu, teknolojik ve bilimsel gelişmelerin, insanı bireyselleştirdiğinin altını çizerek, bunların kişiyi kendi iç dünyasına yönelttiğini dile getirdi. Bunun sonucunda da sorunlu insanların ortaya çıktığını anlatan Müezzinoğlu, şunları kaydetti:

"Sanal arkadaşların, komşulukların, sanal iletişimle bireyin kendisini yalnızlığa iten durumlarla karşı karşıya kalıyoruz. Bireyin ruhen ve fiziksel sağlıklı olma halini, fiziken sağlıklı olma haline verdiğimiz değer katar. Ruhen sağlıklı olma halini önemsemez ve ikisini dengeleyemezsek, fiziken sağlıklı olma halini her geçen gün daha iyi noktalara taşırken, ruhen sağlıklı olma halini de görmemezlikten gelen yönetim anlayışıyla bir toplumsal süreci değerlendirirsek, bugün tartıştığımız konulardan çok daha ciddilerini tartışıyor olmak zorunda kalacağız."

-"Fiziken ve ruhen sağlıklı olabilme, öncelikli hale taşınmalı"

Sağlıkta Dönüşüm Projesi'nde son derece başarılı olduklarını vurgulayan Müezzinoğlu, tüm insanların eşit koşullarda sağlığa erişimini sağladıklarını bildirdi.

Müezzinoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bireyin sağlıklı kalabilmesini, ruh sağlını geliştirebilmesini kamuoyu adına talep edilebilen, kamuoyu adına bunların konuşulduğu ortamları önceliklememiz gerektiğine inanıyorum. Çünkü, kişilerin ruhen ve fiziken sağlıklı kalmalarına, rahatsızlandığında bütün imkanları sağladığımız kadar değer vermezsek, o zaman, biz, daha çok ruhen, daha çok fiziken hastaları tedavi etmek gibi bir durumla karşılaşırız. O nedenle, bireyin, ailenin, çocuğun ve toplumun, fiziken ve ruhen sağlıklı olabilme, kalabilme hallerini birinci öncelikli hale taşımamız lazım.

Anneler, babalar genellikle çocuklarının başarılı olmalarını ve kendileri için anlamlı olanın peşinde hareket etmelerini ister. 'Doktor olmanı istiyorum, mühendis olmanı istiyorum, bana iyi bir karne getirmeni istiyorum, filanın kızı ilk bine girdi...' gibi konuşuyor. Anneler, babalar şunu biliyor mu? IQ kadar, zeka kadar, duygusal zekanın da önemli olduğunu biliyor mu? Çocuğun ruhsal zekasına da duygusal zekasına da aile ortamında, eğitim otamında, toplumsal ortamda destek vermemiz gerektiğini bir algı yönetimiyle topluma ve insanlığa mal edemezsek, o zaman çocuk çok daha farklı başarıları yakalayan, onur ve gurur duyabileceğimiz bir evlat olacak. Kendi kalıbımıza soktuğumuz evlat, yarın ya uyuşturucu ya alkol ya sigara ya kendi içinde barışık olmayan ya ailesiyle çatışan, toplumla çatışan; çatışmalardan kurtulabilmek için yanlışlar yapan, bizim kendi ellerimizle bozduğumuz üretimler, sonra da bunları nasıl tedavi ederiz, çözümleri..."

Esasında merkeze insanı, insan haklarının konulmasını ve onun yaşatılarak yüceltilmesi gerektiğini ifade eden Bakan Müezzinoğlu, "Yüzde 99.9'unun dünyaya sağlıklı olarak geldiği bir yapıda, yüzde 20-30'larını sağlıksız birey haline getirmeye hakkımızın olmadığını çok iyi bilmemiz lazım. İnsanı, aileyi merkeze alan, eğitimi ve kamuoyunu oluşturucularını merkeze alan bir anlayışla, yol haritamızı dünya da biz de yeniden gündeme getirmeliyiz. İşin bu boyutunu yeniden masaya yatırmalıyız" değerlendirmesinde bulundu.

Müezzinoğlu, bireyin ve ailenin sağlıklı gelişim ve rolünün dejenere edilmesi halinde, yarın tedavi için yeni finansman kaynaklarının bulunması gerektiğini söyledi. Bu nedenle, Bakanlık olarak yalnız tedavi eden, veri teknolojilerini ülkeye getiren ve hastalara sunan bir konsepti anlamlı, ancak yeterli bulmadıklarını aktaran Müezzinoğlu, "Her yıl 1 milyon 300 bin doğumu önemsemeli, her yaştaki çocuğu çok önemsemeli, onun hayata engelsiz bakışını sağlamalıyız" diye konuştu.

Müezzinoğlu, hiç sağlık sorunu olmayan kişilerin de yarınlara ruhen ve fiziksel olarak güçlü taşınabilmesi gerektiğini, bunun bir görev olduğunu belirterek, bunun sadece Sağlık dışında Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı'nın da sorumluluğunda olduğunu bildirdi. Müezzinoğlu, bireyin sağlıklı olabilmesi için en önemli unsurların başında ailenin geldiğinin altını çizerek, "Bunun bir ayağı da eğitimdir. Eğitim ve ailede bunu güçlü yapabilirsek, üçüncü adres dediğimiz bilgi evleri, spor alanları, kültürel alanları da doğru koyabilirsek, her yaştaki çocuğumuzu yarınlara doğru taşıyabiliriz. Buralardaki zafiyetlerin hepsi, yarın 8 yaşındaki çocuğun sigara içmesi, 11 yaşındaki çocuğun uyuşturucu satıcılarının aleti olduğunu, 13 yaşındaki çocuğun hırsızlık alanında kullanıldığı gibi birçok problemle karşılaşırız" diye konuştu.

Müezzinoğlu, bireyin sağlıklı kalabilmesi için aile, eğitim, sosyal çevre gibi alanların stratejik olduğunu vurgulayarak, bunların önemsenmesi gerektiğini bildirdi. Bu yüzden sağlığın çok sektörlü olduğunu kaydeden Bakan Müezzinoğlu, Gençlik ve Spor Bakanlığı, Milli Eğitim bakanlığı, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı ve Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı ile işbirliği içinde olduklarını sözlerine ekledi.

(Sürecek)