SDE Başkanı: Mursi Destekçilerini Şiddete Teşvik Etmek İstiyorlar

MÜMİN ALTAŞ - Stratejik Düşünce Enstitüsü (SDE) Başkanı Prof. Dr. Birol Akgün, "Mursi'ye idam cezası vererek, onun destekçilerinin bir kısmının şiddete başvurmasını teşvik etmek, provoke etmek, terörize etmek istiyorlar. Böylece 'İslamcılar' diye bilinen İhvan ve diğer grupların bir şekilde demokrasiye inançlarının olmadığını, tam tersine bunların 'terörist' olduğunu dünyaya anlatarak kendi rejimini tahkim etmek istiyorlar" dedi.

Akgün, AA muhabirine, Mısır'da askeri darbeyle görevinden uzaklaştırılan ilk Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi hakkında verilen idam kararını değerlendirdi.

Darbe öncesi Mısır'ın demokrasi denemesine yeni başlayan ülkelerden biri olduğunu ifade eden Akgün, ülkenin çok hızlı bir şekilde darbe sürecine girdiğini, 2 yıllık bir denemeden sonra 1 yıllık cumhurbaşkanının darbeyle görevinden uzaklaştırıldığını söyledi.

"1960 darbesinin örneğini görüyoruz"

Türkiye'de 1960 darbesinde olduğu gibi bir generalin ülkenin başına geçtiğini ifade eden Akgün, "İlk defa böyle bir darbe yaşandığı için iktidara gelenler kendilerini meşrulaştırmak ve neden darbe yaptıklarını halka izah etmek adına devirdikleri lidere en ağır ceza verme yoluna gidiyorlar. Bizdeki 1960 yılında Menderes ve arkadaşlarının idam edilmesinden çok farklı değil. 1960 darbesinin bir örneğini Mısır'da görüyoruz. Bizim açımızdan dejavu (daha önce görmüş veya yaşamış olma hissi) söz konusu" diye konuştu.

Akgün, Sisi'nin Mursi'yi devirmesine rağmen sokaklardaki insanların darbeye olan direncinin bir türlü kırılmadığını dile getirerek, Adeviye Meydanı'nda birkaç bin kişinin öldürülmesine rağmen, her cumadan sonra Sisi rejimine karşı insanların dimdik ayakta olduğunu ve darbeyi protesto ettiğini belirtti.

Darbeye yönelik direncin giderek toplumsal tabanda arttığına dikkati çeken Akgün, darbeyle öngörülen, "ülkenin istikrara kavuşturulacağı, ekonominin düzeltileceği" gibi vaatlerin hiçbirisinin gerçekleşmediğini, halkın istemediği şeylerin olduğunu dile getirdi.

"Kendi rejimini tahkim etmek istiyor"

Mursi'ye verilen idam ve müebbet cezasının amacının topluma korku salmak ve darbeyi kabul ettirmek olduğunu vurgulayan Akgün, sözlerine şöyle devam etti:

"Sisi ve onu destekleyenlerin istediği şey, Mursi'ye idam cezası verilmesiyle halkın bir kısmının en azından barışçıl gösteriler yerine eline silah alması ve şiddete başvurması. Burası çok önemli. Üzerilerine kurşun sıkıldı, insanların binlercesi öldü ama eline silah alıp Sisi rejimine karşı savaşmadılar. Eğer bunu yapsalardı Sisi açısından liderleri idam etmek ve öldürmek daha kolaydı. Fakat barışçıl gösteriler olduğu için üzerine gidemiyorlar. Mursi'ye idam cezası vererek onun destekçilerinin bir kısmının şiddete başvurmasını teşvik etmek, provoke etmek, terörize etmek istiyorlar. Böylece 'İslamcılar' diye bilinen İhvan ve diğer grupların bir şekilde demokrasiye inançlarının olmadığını, tam tersine bunların 'terörist' olduğunu dünyaya anlatarak kendi rejimini tahkim etmek istiyorlar."

Akgün, Sisi'nin verilen cezalar üzerinden kendine baskı geldiği takdirde, "Bakın işte biz idam cezası veriyoruz ama gerekirse affedip müebbete çeviriyoruz ya da affediyoruz" diyerek kendisine uluslararası alanda bir pazarlık ve manevra alanı açmak istediğini vurguladı.

"Pazarlık kozu olarak kullanacak"

Sisi'nin, Mursi'ye verilen bu cezayı gerek Batı dünyasından gelen, gerekse Tükiye, Katar, Suudi Arabistan gibi Müslüman ülkelerden gelen tepkilere karşı bir pazarlık kozu olarak kullanmak isteyeceğini öne süren Akgün, "Sisi'nin Mursi'ye verilen cezayı infaz edebileceğini düşünmüyorum. Yani gerçekleşme ihtimali zayıf. Çünkü Sisi rejimine karşı çok büyük sıkıntı olur bütün dünyada. Muhtemelen bunu pazarlık kozu olarak kullanacaktır" dedi.

Akgün, mahkemenin "casusluk" davasında müebbet, "hapishaneler baskınında" ise idam kararı vermesiyle ilgili de, "Bakın biz adil yargılıyoruz. Önceden verilmiş bir kararımız yok. Bizim mahkemelerimize güvenin. Bakın suç olmadığı zaman derecesine göre idam derecesine göre müebbet demeye getiriyorlar. Kendi mahkemelerinin adalete olan güvenini ispat etmeye yönelik bir taktik olarak görüyorum" değerlendirmesinde bulundu.

Yeni dönemde Türkiye-Mısır ilişkileri

Yeni dönemde Türkiye-Mısır ilişkilerini değerlendirmek için oluşabilecek koalisyon alternatiflerine bakmak gerektiğini bildiren Akgün, şunları kaydetti:

"AK Parti ile MHP arasında bir koalisyon kurulur ve Dışişleri Bakanlığı da AK Parti'de kalırsa, mevcut Mısır politikasının devamında bir sorun olacağını düşünmüyorum. AK Parti'nin dışında bulunduğu bir koalisyon olursa çok hızlı bir şekilde Türkiye-Mısır ilişkileri diplomatik ve siyasi açıdan normalleşebilir. Ancak şunu da kabul etmek lazım, Mısır'da darbe olduğu zaman TBMM'de bulunan bütün partiler, darbeyi kınayan ortak deklarasyon yayınladılar. Seçim sürecinde Mursi'ye idam cezası verilmesi gündeme geldiğinde bütün partiler karşı çıktı."