Samsun: Küresel Isınma Ve Türkiye'ye Etkileri - Son Dakika
Güncel

Samsun: Küresel Isınma Ve Türkiye'ye Etkileri

Dünyayı tehdit eden en büyük çevre sorunlarından birisi olan küresel ısınmanın son yıllarda daha da belirginleştiği ve Türkiye'nin bu olgudan etkilenmesinin kaçınılmaz olduğu belirtildi.

26.08.2006 12:04

Dünyayı tehdit eden en büyük çevre sorunlarından birisi olan küresel ısınmanın son yıllarda daha da belirginleştiği ve Türkiye'nin bu olgudan etkilenmesinin kaçınılmaz olduğu belirtildi.

Çevre ve Orman Bakanlığı'nın yaptığı araştırmada, insanların fert ve toplum olarak daha hareketli ve gelişmiş yaşam tarzlarını artırmayı tercih etmesinin atmosferde ısıyı tutan gazların miktarının artışına neden olduğu ve bu gazların ısınmayı artırdığına dikkat çekildi. Bu durumun, şehirleşmenin de katkısıyla dünyanın yüzey sıcaklıklarının artmasına neden olduğu kaydedildi. Küresel yüzey sıcaklıklarında 19. yüzyılın sonlarında başlayan ısınmanın, son yıllarda daha da belirginleşerek hemen her yıl bir önceki yıla göre daha sıcak olmak üzere, küresel sıcaklık rekorlarının kırıldığı ve ortalama hava sıcaklıklarının geçen yüzyılda 0.4 ile 0.8 santigrat derece arasında arttığı belirtildi.

Küresel iklimde gözlenen ısınmanın yanı sıra, en gelişmiş iklim modellerinin ortalama yüzey sıcaklıklarında 1990-2100 dönemi için 1.4 santigrat derece ile 5.8 santigrat derece arasında bir artış olacağı öngörüldü. Küresel sıcaklıklardaki artışlara bağlı olarak da, hidrolojik döngünün değişmesi, enerji temin güvenliği ve su kaynaklarının hacminde ve kalitesinde azalma, kara ve deniz buzullarının erimesi, kar ve buz örtüsünün alansal daralması, deniz seviyesinin yükselmesi, kıyı ekosistemlerinin olumsuz etkilenmesi, kuraklık ve sele maruz kalan bölgelerde tarım ve mera bölgelerinde azalma, iklim kuşaklarının yer değiştirmesi ve yüksek sıcaklıklara bağlı salgın hastalıkların ve zararlıların artması gibi dünya ölçeğinde sosyoekonomik sektörleri, ekolojik sistemleri ve insan yaşamını doğrudan etkileyecek önemli değişikliklerin olabileceğinin beklendiği açıklandı.

Küresel ısınmaya bağlı iklim değişikliğinin etkilerinin yalnız küresel olmadığı, bölgesel ve zamansal farklılıklar da oluşturabileceği ifade edilen açıklamada, şunlar kaydedildi:

"Dünyanın bazı bölgelerinde kasırgalar, seller ve taşkınlar gibi hava olaylarının şiddetlerinde ve sıklıklarında artışlar olurken, bazı bölgelerde uzun süreli ve şiddetli kuraklıklar ve bunlarla ilişkili çölleşme olayları daha fazla etkili olabilmektedir. Bu tip bir iklim değişikliği, öngörülemeyen veya tahmin edilemeyen çevresel, sosyal ve ekonomik sonuçlar da oluşturabilir. Gelişmekte olan ülkeler ve bu ülkelerde yaşayan en yoksul kesimler, iklim değişikliğinin olumsuz etkilerine en çok maruz kalacaklar arasında yer alıyor. Bu ülkeler, aynı zamanda büyüme ve kalkınma ihtiyaçları için daha fazla enerji hizmetlerine ihtiyaç duymaktadır. Küresel ısınmanın, özellikle yüksek yaz sıcaklıkları, orman yangınları, yağışların ve su kaynaklarının azalması, deniz seviyesi yükselmesi, kuraklık ve çölleşme, zararlıların ve salgın hastalıkların artması gibi öngörülen olumsuz yönlerinden, bazı ülkelerde olduğu gibi Türkiye'nin de etkilenmemesi kaçınılmaz görülüyor."

Küresel sorunların çözümünün küresel işbirliğini gerektirdiği ifade edilen araştırmada, "Küresel ısınmanın muhtemel sonuçlarının, giderek çevre alanındaki en temel sorunu oluşturmaya başlaması karşısında, 1992 yılında RİO Çevre ve Kalkınma Konferansı'nda kabul edilen ve 50 ülkenin onaylamasını müteakip 21 Mart 1994 tarihinde yürürlüğe giren İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi teşkil edilmiştir. Sözleşmenin amacı, atmosferde tehlikeli bir boyuta varan insan kaynaklı sera gazı konsantrasyonunun iklim sistemi üzerindeki olumsuz etkisini önlemek ve belli bir düzeyde tutulmasını sağlamaktır" denildi.

Türkiye'nin tüm bu gerçekler ışığında, uluslararası anlaşmalara uymakla birlikte her şeyden önce ekonomik büyümesini sektörel kalkınma politikalarında çevre boyutunun gözetildiği sürdürülebilir kalkınma anlayışı çerçevesinde gerçekleştirmek zorunda olduğuna dikkat çekiliyor. Türkiye'nin gereksinim duyduğu enerjiyi güvenli, ekonomik, verimli ve çevreye duyarlı teknolojilerle üreten, ileten, depolayan ve kullanan konumda olması gerekiyor. Bunun için de başta yeni ve yenilenebilir enerji kaynakları olmak üzere kendi öz kaynaklarını kullanmak durumunda olan Türkiye'nin daha temiz üretebilmek için de aynı şekilde, ekonomisini büyütüp kişi başına gelirini artırması gerekiyor. İklim değişikliği çerçevesinde yükümlülüklerin yerine getirilmesi ve hedeflere ulaşılması için gelişmiş ülkelerin teknoloji ve sermaye birikiminden yararlanılması gerekiyor. Bu kapsamda Çevre ve Orman Bakanlığı'nca kısa, orta ve uzun vadeli iklim politikalarını yapılandırma ve stratejilerini belirleme ve ilk ulusal bildirimini hazırlama gayreti içinde olduğu açıklandı.

Kaynak: İHA

Son Dakika Güncel Samsun: Küresel Isınma Ve Türkiye'ye Etkileri - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?


Advertisement