Ankara Şehir Hastanesi Koordinatör Başhekimi Surel: "Şehir Hastanesi boş durmak için burada değil"
Covid-19 ile mücadelenin merkez üssü, Avrupa'nın en büyüğü: 'Ankara Şehir Hastanesi'
ANKARA - Covid-19 ile mücadelenin merkez üslerinden biri olan Ankara Şehir Hastanesi'nin boş durmak için değil, hizmet vermek için yapıldığını belirten Koordinatör Başhekim Op. Dr. Aziz Ahmet Surel, "Ankara Şehir Hastanesi'nin yoğun bakımları her zaman dolu. Şuan 4 bin 200 yatak tescilimiz var 3 bin 500, 3 bin 400 civarında yatanı en kötü günde var. Çünkü Şehir Hastanesi boş durmak için burada değil. Ülkenin ihtiyacı olan sağlık hizmetini vermek için burada. Mesele bu kapasiteyi verimli bir şekilde kullanmak" dedi.
Tek seferde inşa edilen sağlık kampüsü olarak dünyanın en büyük ve yatak sayısı itibariyle de dünyanın en büyük ikinci hastanesi olan Ankara Şehir Hastanesi Covid-19 ile mücadelenin önde gelen merkezlerinden biri oldu ve olmaya da devam ediyor. Ankara Şehir Hastanesi Koordinatör Başhekimi Op. Dr. Aziz Ahmet Surel, hastanenin şuan da 4 bin 200 tescilli yatak kapasitesi bulunduğunu kaydetti. Türkiye'de ilk Covid-19 vakası görülmeden önce bir pandemi eylem planı hazırlandığını belirten Başhekim Surel, bu plan kapsamında hareket edildiğini ve gereken durumlarda yatak kapasitelerinin hemen Covid alanına kaydırılabildiğini söyledi. Hastanede 17 bin personelin çalıştığını vurgulayan Başhekim Surel, hastanede günlük 20 bin civarında poliklinik yapıldığını, kampüs içi hareketlilik bakımından bakıldığında ise günlük ortalama 80 ile 100 bin kişilik bir akış olduğunu belirtti.
"Tek seferde inşa edilen kampüs olarak, dünyanın en büyük sağlık kampüsü konumunda"
Covid-19 ile mücadelenin merkez üslerinden biri konumunda yer alan büyüklük itibariyle Avrupa'nın en büyük hastanesi olan Ankara Şehir Hastanesi hakkında güncel bilgileri paylaşan Koordinatör Başhekim Op. Dr. Aziz Ahmet Surel, şunları kaydetti:
"Biz bu kampüste Ankara'nın en güzide 6 hastanesini bir araya getirdik. Türkiye'nin bu yetişmiş ekibi bu imkanlar ile birlikte bu hizmeti Ankara ve efradına verecekti, dolayısıyla görevimizi yerine getirdik. Burası şuan da yatak sayısı itibariyle dünyanın en büyük ikinci hastanesi. Şuan da tescilli 4 bin 200 yatağımız var. Tek seferde inşa edilen kampüs olarak da dünyanın en büyük sağlık kampüsü konumunda. Biz kademeli bir şekilde buraya taşındık ve tam Fizik Tedavi Hastanemizi'de taşıdık ve tam bir araya geldik derken pandemi süreci başladı. Bakanlık talimatıyla da 2020 yılının başlarında daha Türkiye'de vaka görülmeden önce Ankara Şehir Hastanesi Pandemi Eylem Planı hazırladık. Bu planın da bulaşıcı hastalıkla mcadele ederken, toplumun geniş bir kesimini etkileyen bir salgın meydana geldiğinde kampüsümüzü nasıl kullanacağız, bulaşıcı hastalık taşıyan hastalarımızı nereye alacağız, hangi asansörleri kullancağız, acilde hangi alanları ayıracağız, normal sağlık hizmetini nereden vereceğiz bunun planlamalarını yaptık. Geçtiğimiz bir buçuk yıllık süre zarfında da bu planlama kapsamında pandemi hastası arttığı zaman genişleyerek, azaldığı zaman da pandemi alanlarımızı daraltıp Covid dışı hizmetlerimize ağırlık vererek çalışmalarımıza devam ettik. Buradaki kilit nokta; zannımca şu, biz hizmet kapasitemizi hiç düşürmeden, bu kapasiteyi Covid ve Covid dışı hastalar arasında aktif olarak kaydırarak bir sağlık hizmeti verdik ve Covid dışı sağlık hizmetimizi hiçbir zaman durdurmadık. Kemoterapi alan hastalarımız, ameliyat olacak hastalarımız, kemik iliği nakillerimiz, bunlar aynen devam etti. Bunlar aynen devam ederken bir yandan da o günün ihtiyacına göre ayırdığımız Covid kapasitesiyle Covid hastalarımıza baktık."
"24 saatlik bir süreçte kampüsten geçen toplam nüfusa baktığımızda 80 ile 100 bin bandında bir nüfus bu kampüsten geçiyor"
Ankara Şehir Hastanesi'nin bulunduğu konum ve kapasitesi itibariyle sadece Ankara değil çevre illere de hizmet sunduğunu belirten Başhekim Surel, "Bizim toplam 17 bin personelimiz var. Bu 17 bin personelin 12 bini Sağlık Bakanlığı personeli, 5 bin kadar da bize buradan özel hizmet üreten, şirket üzerinden temin ettiğimiz destek personelimiz var, temizlik, güvenlik vesaire gibi. Toplam 17 bin kişilik bir aile Ankara Şehir Hastanesi. Günlük 20 bin civarından poliklinik yapıyoruz ve günlük 500 civarında ameliyatımız var. Ortalama 3 bin 500 civarında da her hangi bir gün, herhangi bir zamanda yatanımız var. Dolayısıyla 24 saatlik bir süreçte kampüsten geçen toplam nüfusa baktığımızda 80 ile 100 bin bandında bir nüfus bu kampüsten geçiyor" ifadelerini kullandı.
"Şehir Hastanesi boş durmak için burada değil"
Şuan Covid-19 vaka sayılarının aşılanmanın etkisi ile birlikte yataklarda bir yoğunluk oluşturmadığını belirten Başhekim Surel, yoğun bakım yataklarının sürekli dolu olması gerektiğini, bekleyen hiçbir hastanın yataksız kalmaması gerektiğini söyledi. Ankara Şehir Hastanesi'nin yataklarının zaten boş kalmamak üzere yapıldığına dikkat çeken Başhekim Surel, sadece Covid-19 değil, diğer tüm hastalara da hizmet verildiğini hatırlatarak, "Ankara Şehir Hastanesi'nin yoğun bakımları her zaman dolu. Şuan 4 bin 200 yatak tescilimiz var 3 bin 500, 3 bin 400 civarında yatanı en kötü günde var. Çünkü Şehir Hastanesi boş durmak için burada değil. Ülkenin ihtiyacı olan sağlık hizmetini vermek için Şehir Hastanesi burada. Mesele bu kapasiteyi verimli bir şekilde kullanmak. Biz Covid-19 vakaları arttığı zamanda bu hastalarımıza konforlu olarak hizmet vermek adına belli düzenlemeler yapıyoruz. Bulaşıcı bir hastalık olduğu için belli binalarda bunu izole etmeyi de tercih ediyoruz. Fakat şuan da herhangi bir binamızı kapatmaya gerek kalmadan yönetebileceğimiz sayıda hastamız var. Şuan ki vaka sayıları bizi çok zorlamıyor, ilimizi de çok zorlamıyor. Hem bu Covid-19 ile ilgili hizmetimizi yürütüp hem de Covid-19 dışı hastalarımıza gereken sağlık hizmetimizi çok sıkıntı yaşamadan sağlayabiliyoruz" şeklinde konuştu.
Son Dakika › Sağlık › Son dakika sağlık: Ankara Şehir Hastanesi Koordinatör Başhekimi Surel: 'Şehir Hastanesi boş durmak için burada değil' - Son Dakika
Başkan Joe Biden'ın Hoka markası tarafından tasarlanan 'Hoka Transport' ayakkabıları giymesinin ardından sosyal medyada tartışmalar başladı. Ayakkabılar, geniş tabanı ve maksimum konfor sağlama özellikleriyle dikkat çekiyor. Ancak, Biden'ın yaş ve bilişsel yetenekleriyle ilgili endişeler nedeniyle bazı eleştirilere maruz kalıyor.
Samsun'da Sağlık Bakanlığı tarafından 80 yaş ve üzeri yaşlı bireylerin sağlık hizmetlerine erişimini kolaylaştırmak amacıyla kurulan Sağlıklı Yaş Alma Merkezi uygulaması, 9 ayda bin hastaya hizmet verdi. Samsun İl Sağlık Müdürlüğü bünyesindeki ekip, 80 yaş ve üzeri bireyleri evlerinde ziyaret ederek tedavilerini gerçekleştiriyor. Evde tedavisi yapılamayan yaşlılar ise hastanede muayene edildikten sonra tekrar evlerine götürülüyor. Bu hizmet kapsamında evde muayene, tetkik alımı, pansuman, rehabilitasyon, fizik tedavi, psikolog ve diyetisyen hizmetleri sunulmaktadır. Samsun İl Sağlık Müdürlüğü Evde Sağlık Hizmetleri İl Koordinatörü Prof. Dr. Erdinç Yavuz, 9 ayda bin hastaya hizmet verdiklerini ve daha fazla yaşlıya ulaşmaya ihtiyaçları olduğunu belirtti.
Diyarbakır'ın Silvan İlçe Müftülüğü tarafından Dr. Yusuf Azizoğlu Silvan Devlet Hastanesinde hasta ziyareti sonrası odalara seccade ve dergi; kitaplıklara ise Kur'an-ı Kerim bırakıldı. İlçe Müftülüğü öncülüğünde gerçekleştirilen 'Her Odaya Bir Seccade Projesi' kapsamında hastanede bulunan tüm odalara seccadeler ve dergiler yerleştirildi. Ayrıca, İlçe Müftülüğü tarafından yapılan kitaplıklar montelenip, başta Kur'an-ı Kerim olmak üzere TDV Yayınevi kitapları yerleştirilip namaz tahtası bırakıldı. Hastane çalışanları, hasta ve yakınları yapılan bu ziyaret ve çalışmadan ötürü İlçe Müftülüğüne ve çalışma arkadaşlarına teşekkür etti.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından yapılan düzenlemeyle 36'sı yerli üretim olmak üzere 47 ilacı daha geri ödeme listesine aldıklarını duyurdu. Bakan Işıkhan, ilaçların hastaların şifa olmasını temenni ederek vatandaşlara sağlıklı bir ömür diledi.
Sivas'ta yaşayan 15 yaşındaki Dilara Durmuş, hayvancılıkla uğraşırken yem karma makinesine saçlarını kaptırması sonucu derisi kopmuştu. Necmettin Erbakan Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesinde gerçekleştirilen 8 saatlik başarılı operasyonla Dilara, saçlarına kavuştu. Prof. Dr. Mehmet Dadacı ve ekibi, mikrocerrahi yöntemlerle kopan saçlı deriyi dikti. Durmuş, 1 aylık tedavisinin ardından taburcu edildi. Operasyon olmasaydı, hayatı boyunca peruk takmak zorunda kalacaktı.
Oruç tutmanın bir saatlik yürüyüşe eş değer olduğunu belirten Diyetisyen Gülsüm Hazman, orucun kalp sağlığına da olumlu etkilerinin bulunduğunu belirtti. Oruç tutmanın hem bedene hem de ruha iyi geldiğini söyleyen Hazman, orucun vücutta bir onarım sağladığını ve bağışıklık sistemini yenilediğini ifade etti.
Birleşmiş Milletler'in desteklediği rapor, Gazze'de kıtlığın yaklaştığını ve nüfusun tamamının felaket boyutunda açlıkla karşı karşıya olduğunu belirtti. Gazze'deki 2.2 milyon kişi yeterli gıda bulamazken, kuzeydeki kıtlığın Mart-Mayıs 2024 döneminde başlaması bekleniyor. İsrail, 'açlığı savaş aracı olarak kullanmakla' suçlandı. Rapor, İsrail'in Gazze'yi geniş çapta yok etmesi ve yardımı kısıtlaması nedeniyle kıtlık koşullarının yayılacağını ifade etti.
Ankara Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi'nde geliştirilen 'CranioCatch' adlı yapay zeka sistemi sayesinde hasta ağzındaki sorunların teşhisi ve dişe uygulanacak tedavi planlaması yapılarak, hekimin teşhis süresi kısaltılıyor ve hastaya avantaj sağlanıyor. Yapay zeka, karar destek sistemi olarak kullanılarak çürüklerin tespit edilmesi ve hastaya görsel olarak gösterilmesi sağlanıyor. Ayrıca, hastanın çekilen filminin yapay zekaya aktarılmasıyla saniyeler içinde teşhis ve tedavi planlaması yapılıyor. Ankara Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi'nde kullanılan bu yazılım, diş hekimliği fakültelerinde eğitim modülü olarak kullanılmaya başlanmıştır ve Sağlık Bakanlığı tarafından Eskişehir Ağız ve Diş Sağlığı Hastanesi'nde pilot uygulamasına başlanacaktır. Ayrıca, dijital diş hekimliği uygulamaları da yaygınlaşmaktadır ve 5 yıl içinde dijital diş hekimliğinin Türkiye'de yüzde 60 oranında yaygınlaşması beklenmektedir.
Kars'ta gıda güvenliğinin sağlanması ve tüketicilerin aldatılmasının önlenmesi amacıyla Gıda Kontrol ekipleri tarafından gıda işletmelerine yönelik denetimler aralıksız olarak sürdürülüyor. Denetimler kapsamında gıda numuneleri alınarak analizler yapılmakta ve olumsuzluk tespit edilen işletmelere idari yaptırımlar uygulanmaktadır.
Sizin düşünceleriniz neler ?