St. Petersburg Uluslararası Ekonomik Forumu - Son Dakika
Ekonomi

St. Petersburg Uluslararası Ekonomik Forumu

Andaç Hongur - Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, Rusya Federasyonu'nun sağlam bir muhatap olduğunu belirterek, "Her ne kadar her siyasi konuda beraber davranamıyor olsak da, stratejik işbirliğimizin sürdüğü bir ülke."

22.06.2012 09:40

Andaç Hongur - Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, Rusya Federasyonu'nun sağlam bir muhatap olduğunu belirterek, "Her ne kadar her siyasi konuda beraber davranamıyor olsak da, stratejik işbirliğimizin sürdüğü bir ülke. Rusya Federasyonu ile mutlaka hem özel sektör bazında hem de kamu niteliğinde önümüzdeki süreçte daha farklı projeler göreceğimize inanıyorum" dedi.

Yıldız, "St. Petersburg Uluslararası Ekonomik Forumu" kapsamında düzenlenen "Türkiye'nin Değişen Yatırım Akışları" başlıklı oturumda, bölgede ve ülkede bir projeyi tercih etmenin, diğer projelerden vazgeçmek anlamına gelmediğini vurgulayarak, Türkiye'nin özellikle son 10 yılda "birçok projeyi kucaklayabilme" kabiliyetine sahip olduğunu söyledi.

Gerek Rusya Federasyonu gerekse diğer komşu ülkelerle beraber yapılacak projelerin, bölgenin kalkınması ve AB ile ilintili yanları bulunduğuna işaret eden Yıldız, doğudaki petrol ve doğalgaz kaynaklarının, batıdaki tüketim noktalarıyla değerlendirildiğinde Türkiye'nin coğrafyasından kaynaklanan avantajları değerlendirdiğini kaydetti.

Yıldız, Türkiye'nin liberalleşen, özelleşen ve serbestleşen bir enerji piyasası oluşturduğunu, bunun yatırımcıların sağlam bir zemine gelmesini temin etmek üzere Türkiye'nin seçtiği bir politika olduğunu dile getirerek,

"Türkiye'nin en fazla doğrudan yatırım alan sektörü enerjidir diyebiliriz. Gerek kuzey-güney gerekse doğu-batı aksında geliştirdiği boru hattı projeleri, doğrudan yatırımı daha da güçlendirecek projelerdir. Bununla alakalı yasal düzenlemeleri yaptık, ikincil mevzuat düzenlemelerini yaptık ve hem doğalgazdaki özel sektör kontratlarını hızlandırıyoruz hem de petrol ürünleriyle alakalı özelleştirmeler tamamlanmış durumda" diye konuştu.

Enerji üretim paylarında 10 yıl öncesine göre Türkiye'nin yüzde 34'lerden yüzde 55-56'lar civarına çıkan özel sektör payı olduğuna değinen Yıldız, "Bütün bunlar, proje geliştirme kabiliyetimizi daha da artırıyor ve 55 bin megavatlara çıkan kurulu gücüyle beraber bundan sonraki 10 yıl içerisinde yaklaşık 130 milyar dolarlık yatırımı büyüme hedefleriyle örtüşük hale getiriyor" dedi.

Yıldız, Türkiye'nin yenilenebilir kaynakları ve yerli kaynaklarıyla beraber geliştirebileceği birçok primer enerji kaynaklarına ek enerji üretim kaynakları bulunduğuna dikkati çekerek, "Tam bir rekabetçi yapı içerisinde bunları sürdürmek istiyoruz. BOTAŞ'ın hakim piyasasında adım adım özel sektörle paylaşarak, özel sektörün payını artırmaya çalışıyoruz. En son Rusya Federasyonu ile beraber 6 milyar metreküplük doğalgaz kontratını bu şekliyle düzenleme gayreti içerisindeyiz. Enerji Borsasının kuruluyor olması benzer bir durumu oluşturuyor. Bizim Rusya Federasyonu ile geliştirdiğimiz nükleer güç santralları yapımı projesi, Güney Akım gibi bizim güney koridorunda bulunan bu proje demetinin önemli bir parçası" diye konuştu.

-"Elektrik dağıtım ihalelerini bu yıl sonuna kadar tamamlamak istiyoruz"-

Taner Yıldız, soruları yanıtlarken, elektrik dağıtım hizmetlerinin bu yıl sonuna kadar ihalelerini yapıp, süreci tamamlamak istediklerini ifade ederek, şu bilgileri paylaştı:

"21 bölgenin 12 bölgesi ihale edilmişti. Diğer bölgeler de ihaleye hazır şekilde bu süreçten çıkacaktır diye düşünüyorum. Doğalgaz dağıtımında ise Ankara ve İstanbul haricindeki illerin hemen hemen hepsi özel sektör marifetiyle yapılıyor. Dağıtım hizmetleri özel sektör ağırlıklıdır diyebiliriz. Üretimde ise özellikle üretim santrallerini özelleştiriyoruz, rekabet ortamını daha da artırabilmek açısından, bir kısım rehabilitasyonları hızlandırmak açısından. Temel mantığımız şu; ne çok fazla kar verip bir sermaye transferi oluşturacağız

-şu ana kadar yaptığımız gibi- ne de az kar verip sağlığından sorumlu olduğumuz özel sektörü zora sokacağız."

-"Ortadoğu'da yapılabilecek işler olduğunu görüyoruz"-

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Yıldız, 2011 yılında dünyada, Türkiye'nin rüzgarda en fazla ivme kazanan ikinci ülke olduğunu, şu anda 2 bin megavat civarında, işletmede rüzgar santrali, 10 bin-11 bin megavat civarında lisanslanmış yatırım bulunduğunu kaydetti.

Türkiye'nin, AB üyesi ülkelerin ortalama yenilenebilir enerji kaynaklarından yararlanma yüzdesinden daha yüksek, yüzde 26'lar civarında yüzdeyle çalıştığını belirten Yıldız, "Türkiye, bunu en az yüzde 30'lara çıkartmayı hedefliyor. Hem büyüme hızını karşılayacak hem de yenilenebilir enerji kaynaklarını artırmış olacak" dedi.

Yıldız, Türkiye'nin 2011 yılında 54 milyar dolar enerji başlıklı ithalatının yüzde 64'lük kısmının, ulaştırma sektöründe kullanılan petrol ve ürünlerinden oluştuğuna değinirken, "Biz, petrol ve ürünlerini enerji sektöründe kullanmıyoruz. Her yıl 1 milyon adet araç civarında büyüme sağlandı Türkiye'de. Şu anda 16 milyon adet kullanılır toplu ve bireysel taşıma aracı var. Oradaki büyüme, özellikle bu rakamları tahrik ediyor" diye konuştu.

Rusya Federasyonu'nun sağlam bir muhatap olduğunun altını çizen Yıldız, şu görüşleri dile getirdi:

"Önümüzdeki süreçte yeni işbirliklerini göreceğimize inanıyorum. Enerji sektöründe de olacaktır. Her ne kadar her siyasi konuda beraber davranamıyor olsak da stratejik işbirliğimizin sürdüğü bir ülke. Bazı ülkelerle stratejik ortaklığınız var, ama ticaretinizi o kadar geliştiremeyebiliyorsunuz. Bazı ülkelerle stratejik işbirliğiniz var, siyasetinizi o kadar geliştiremeyebiliyorsunuz. Bu konuda çok aşırı zorlamalara gitmeden tabii bir seleksiyonla beraber dahi yapılabilecek birçok iş var. Ben bu kapasiteyi görüyorum. Ortadoğu'da yapılabilecek işler olduğunu görüyoruz. Avrupa'nın en büyük gaz tedarikçisi şu anda. Her ne kadar AB ile alakalı bizim izlediğimiz süreç çok kısır siyasi gerekçelerle önleniyor olsa da, bu kapasitenin bizde olduğu artık bütün AB ülkeleri tarafından da biliniyor. Bizim enerji sektöründe geldiğimiz yer, AB ülkelerinin özellikle doğalgazdaki arzdaki probleminin çözümünün bir parçası olmak adına çok ciddi alternatifler geliştirir Türkiye'ye. Fiili durumu, masa başındaki durumdan daha ileride. O yüzden ben, Rusya Federasyonu ile mutlaka hem özel sektör bazında hem de kamu niteliğinde, önümüzdeki süreçte daha farklı projeler göreceğimize inanıyorum."

-"59 bin Türk'le inanılmaz bir model geliştirmiş durumdayız"-

TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı ve Rönesans Grup Yönetim Kurulu Başkanı Erman Ilıcak da ilk büyük Türk müteahhitlerinin 1980'lı yılların sonlarında Rusya'ya geldiğini, 1990'ların "bebek adımları"yla ilerlemekle geçtiğini, 2000'li yıllardan itibaren Türkiye ile Rusya arasında en üst düzeyde iyi ilişkilerin kurulmasıyla, Rusya pazarında Türklere bakışın değiştiğini ve Rusya'nın Türklerin hızlı büyüyebileceği bir pazar haline geldiğini anlattı.

2000'li yıllarda Rusya'da bulunan Türk firmalarının hızlı büyüdüğünü kaydeden Ilıcak, şöyle devam etti:

"Bugün geldiğimiz noktada Türkiye'nin Rusya ile ticaret hacmi 30 milyar dolara ulaştı. 2002 yılında bu, 3,6 milyar dolardı. Müteahhitlik hizmetleri yaklaşık 4-4,5 milyar dolarlık hizmeti içeriyor. Rusya'da 6 kurulu bankamız var. Başında Türkiye'den gelmiş, pırıl pırıl yetişmiş arkadaşlarımız ve onlarla beraber çalışan birbirinden yetenekli Rus arkadaşlarımız var. Bugün cam endüstrisine baktığımızda, Rusya'daki en büyük yatırımcı yine bir Türk şirketidir. Bira sektöründe Rusya'nın en büyük ikinci yatırımcısı yine bir Türk şirketidir. Burada yaşamakta olan 59 bin, 60 bini bulan Türk'le inanılmaz bir model geliştirmiş durumdayız."

Ilıcak, Türkiye'nin Rusya'nın yanı sıra Ortadoğu'da ve Orta Asya'da aynı güce sahip olduğunu belirterek, "Burada geliştirdiğimiz modeli, diğer ülkelere aktardığımız zaman, gerçekten 500 milyar dolarlık ihracat hedefinin, son derece gerçekçi bir rakam olduğunu görüyoruz. Burada oluşturduğumuz bilgi birikimini, hedef pazarlarda, yani dünyanın hızlı gelişen, Irak, Suriye, Libya, Orta Asya'daki Türkmenistan, Kazakistan, Azerbaycan gibi ülkelere aktardığımız anda tekrardan çok hızlı bir şekilde büyüyüp hedeflediğimiz ihracat hedefine kısa zamanda ulaşacağımızı düşünüyorum" diye konuştu.

-"Yakın zamanlarda Türkiye'de planladığımız 3-4 yatırım projesi var"-

TGP Capital Yönetici Ortağı Stephen Peel ise Türkiye'nin yatırım konusunda

"en cazip" ülkelerden biri olduğunu belirterek, "Yakın zamanlarda Türkiye'de planladığımız 3-4 yatırım projesi var" dedi.

Türkiye'nin cazip piyasa halinde kalmaya devam edeceğini kaydeden Peel, Türkiye'nin hukuki yapısı ve hükümetin tutumunun, yatırım açısından avantajlı şartlar oluşturduğunu söyledi.

Peel, "Türkiye'ye biz de aktif bir şekilde yatırımlara devam etmeyi düşünüyoruz. Türkiye'deki rolümüzü artırmaya çalışacağız. İş gelişimi için gereken ortam var. Türkiye'de ekonomik açıdan risk görmüyorum" diye konuştu.

-"Sberbank, Türkiye'de uzun vadeli işbirliği yapmayı planlıyor"-

Cuneyd Zapsu Danışmanlık Yönetim Kurulu Başkanı Cuneyd Zapsu da Türkiye'nin bazı sıkıntıları bulunmasına rağmen başarılı göstergeleri olduğuna değindi.

Kriz dönemlerinde Türkiye'nin, bütün dünyanın kullandığı reçeteleri uyguladığını ve bu konuda başarılı olduğunu kaydeden Zapsu, son 10 yılda hükümetin dengeli ve başarılı şeklide ülkeyi yönettiğini söyledi.

Sberbank Kıdemli Başkan Yardımcısı Denis Bugrov ise Türkiye'deki bankacılık sistemini sağlıklı bulduklarını ve sisteme olumlu baktıklarını ifade ederek,

"Teknoloji ve yatırımlar herkesi hayran bırakıyor. Türk piyasasını tanıdıkça daha çok saygı duymaya başlıyoruz. Sberbank Türkiye'de uzun vadeli işbirliği yapmayı planlıyor" dedi.

Yayıncı: Affan Kulunyar - ST. PETERSBURG

Kaynak: AA

Son Dakika Ekonomi St. Petersburg Uluslararası Ekonomik Forumu - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?


Advertisement