Tunuslu çiftçiler krizden çıkış yolu olarak görülen "ulusal diyalogda" yer almak istiyor

Tunus Tarım ve Balıkçılık Birliği (Çiftçiler Birliği) Başkanı Abdulmecid ez-Zar, hükümeti çiftçileri görmezden gelmekle suçlayarak, Tunus'ta gıda güvenliğini sağlamak için çiftçiler ile diyalog başlatılması çağrısında bulundu.

Cumhurbaşkanı Kays Said'in Meclis'i feshetmesinin yolunu açan ve ülkede "istisnai durumun" oluşmasına neden olan 25 Temmuz 2021 olağanüstü kararlarının ardından 13 Aralıkta krizden çıkış için "ulusal diyalog" duyurulmuştu. Fakat bu ülkede birçok kesim tarafından geniş kapsamlı olmadığı için eleştiriliyor.

Çiftçiler Birliği Başkanı Zar, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Cumhurbaşkanı Said'in "ulusal diyalog" sürecinde çiftçileri görmezden geldiğini belirterek, "Ülkede tarımla uğraşan ve yaklaşık 3 milyon kişiye tekabül eden 580 bin aile var, Tunus'un aktif nüfusunun dörtte birine tekabül eden çiftçileri ulusal diyalogda dışlamak mümkün mü?" diyerek çiftçilerin ulusal diyalog sürecinde dışlanmasına tepki gösterdi.

Zar, "Ulusal diyaloğun gerekli olduğuna ve bunun özellikle çiftçiler ve balıkçılar da dahil olmak üzere tüm tarafları kapsaması gerektiğine inanıyoruz." değerlendirmesinde bulundu.

"Tarım, Tunus ekonomisinin lokomotifi"

Ülke ekonomisinin yaşanan siyasi krizden büyük zarar gördüğünü vurgulayan Zar, "Tarım, Tunus ekonomisinin lokomotifi ve ana motoru işlevini görüyor, bu yüzden lokomotifi trenden çıkarırsanız durmaya mahkum kalırsınız." diye konuştu.

Ulusal diyalog sürecinde birçok meçhul nokta olduğunu kaydeden Zar, "Diyalog sürecinin temel yapısı, yeri veya başlangıç noktaları net değil. Şu an Cumhurbaşkanı Said tarafından yapılan görüşmelerin diyalog kapsamında olup olmadığı görüşülen taraflar açısından dahi net değil." ifadelerini kullandı.

Tunus Tarım ve Balıkçılık Birliği olarak ülkedeki toplam çiftçi sayısının yüzde 83'ünü temsil ettiklerini belirten Zar, "Birlik olarak geniş bir kesimi temsil ediyoruz, hükümetler tekliflerimizi dinledikleri takdirde ortak çözüm yolları bulacağımıza inanıyoruz. Çiftçilerin kaygıları eksiklikleri giderildiği taktirde, tarımın ekonomiye katkısı daha güçlü bir şekilde devam edecektir." ifadelerini kullandı.

Hükümetin gıda güvenliği planı yok

Ülkede birtakım temel gıda maddelerine ulaşmada sıkıntı yaşandığını hatırlatan Zar, "Hükümetin gıda güvenliği planı yok. Bazı ürünlerde bolluk yaşanırken bazı ürünlerde kıtlık yaşanıyor. Bahsettiğimiz gıda güvenliği için, devletlerin tahıl, kırmızı-beyaz et ve süt ürünlerine dayalı temel gıda güvencesini sağlamak amacıyla gerekli gübre ve alt yapıyı sağlaması için bir program yapması gerekiyor." diye konuştu.

Zar, açıklamalarını şu şekilde sürdürdü:

"Birleşmiş Milletler (BM) Gıda ve Tarım Örgütü'nün gıda güvenliği tanımına göre, gıda güvenliği, normal durumlarda üretim ve tedarikin yeterli miktarda ve kalitede gıda sağlanmasına dayanıyor. Tunus diğer güçlü ülkeler ile rekabet edecek endüstriye sahip değil, bu yüzden bizim temel gıda ürünlerini diğer ülkelerden bağımsız olarak güvence altına almamız gerekiyor."

Gıda güvenliğinin yanı sıra tedarik zincirinin de büyük önem arz ettiğine dikkat çeken Zar, "Ülkede tarımsal ürünlerin yüzde 30'u depolama tesislerinin olmaması nedeniyle çöpe gidiyor, bu durum başta çiftçiler olmak üzere Tunus ekonomisi için büyük bir kayıp teşkil ediyor. Devlet, üretimdeki bozulmayı azaltmak ve gıda tedarik zincirini güçlendirmek için depolama tesislerine yatırım yapmalıdır. " dedi.