Berlin'den Nur Özalp Tem Sanat'ta - Son Dakika
Kültür Sanat

Berlin'den Nur Özalp Tem Sanat'ta

Berlin\'den Nur Özalp Tem Sanat\'ta

Tem Sanat Galerisi, 1 Mart - 1 Nisan tarihleri arasında Berlin'de çalışmalarını sürdüren Nur Özalp'ın son resimlerini sergileyecek.

06.03.2013 11:23

Yirmi yedinci yılını geride bırakan Tem Sanat Galerisi, 1 Mart - 1 Nisan 2013 tarihleri arasında Berlin'de çalışmalarını sürdüren Nur Özalp'ın son resimlerini sergileyecek.

Nur Özalp, Berlin Istanbul arasında yaşayan bir sanatçı. Yaptığı resimler her iki kentten de izlenimlerle dolu. Sanatçı bir kaç aksta çeşitli ruh hallerinden seçmeler sunuyor. Resim isimlerinden de anlaşılacağı gibi, 'Erguvan Zamanı', İstanbul'u düşündürüyor, 'Cambaz' sokakta yatan birini, 'Kuşların Doğum Günü' ise karda doğayı ve yaşamı. Renk alanlarını sembollerle değerlendiriyor sanatçı. Sembol olarak çizilmiş insan, kuş, ağaç, gibi formlarla bu alanları anlamlandırıyor, resme bakan insanla ilişki kuruyor. Kış resimleri beyaz alanlara kontrast yaratan kuş formları ile ifade edilmiş.

Renkçi bir ressam Nur Özalp. Renklerin varlık alanını öne çıkartmaya bayılıyor. Kışkırtıcı renklerin yanyanalığı, karşıt renklerin birbiri ile ilişkisi, veya yumuşak geçişler, tuvalin alanının bir labirent gibi bölünmesi ve bunların renk egemenliğindeki alanlara yaslanması en sevdiği oyun. Görsel imgeler bu oyunun bir parçası. 'Cambaz,' 'Cambazın Günü,' kırmızı rengin egemenliğinde. Cambazın bakışı bazen grinin tonları. Yaşamda olduğu gibi diye düşünüyor sanatçı; her zaman renkli görmeyiz dünyayı derken kendini sorguluyor, sergi çerçevesi içinde gri resimlerden oluşan küçük bir alan yaratıyor. Erguvanlar ise pembeler içeriyor.

Sanatçının çalışmaları bir tür zaman duygusu ile de bağlantılı. Sergi dört mevsimden esintiler içeriyor. Yaza ait bir kumsal veya baharın ciçekleri ve kış. Bazen çocuklar ve anneleri beliriyor Özalp'in resimlerinde. Burada renk, ilişkinin psikolojisinden yola çıkan bir eda izliyor.

Nur Özalp kendini her hangi bir tekniğe bağlamıyor, anlatmak istediği temaya göre (ki tema bazen beyaz renk iken bazen Boğaz kıyısıyla ilgili bir enstantane olabilir,) kalın yada ince boya kullanımına geçiyor veya başka tekniklerle içiçe bir anlatım seçebiliyor.

Sanatçı yaşamını yirmi yıldır İstanbul ve Berlin arasında sürdürüyor.

Bu ilginç sergiyi galeride izleme olanağı bulamayanlar, Tem Sanat Galerisi'nin www.temartgallery.com adresinde devamlı güncel tutulan sayfalarında sergiye, galeri sanatçılarına ve geçmiş sergi arşivlerine ulaşabilirler

R E S M İ N P E Ş İ N D E

Bir ressam tanıdım, tanımaya çalıştım. Zordur tanıdım demek bir insanı, hele bir ressamı… Görseniz bile hatırlayamayacağınız, o denli uzaklarda. Fakat resimleri belleğinizde ve kimi kataloglarda… Üstelik o ressam kendine yabancı laşmaktan da ürken, ancak çareyi resimde bulan… Ve o ressam bir zamanlar soyuta daha yakın olma isteği duyarken şimdilerde soyutla figüratif arasında pek de fark bulamayan… Fakat popüler olmaktan kaçınan, akla öncelik veren ve giderek sezgisel olana yönelip aklını geriye alıp içinden geleni boyayan ve renge inanan. Hokusai gibi zamanın vereceği güce, esine…

Kısaca özetlersem, resmin peşinde koşan, koşturan; tüm bilinci ve sezgisini, az olur bu tanımlama, olanca yaşamını ona adayan… Nur Özalp o, yaşamla resim arasında… Ve o ressam düşünüyor, ya ben? Ben de düşünüyorum o ressama yetişebilmem için, onu anlayabilmem, onu duyabilmem için. Bilincimle ve tüm sezgilerimle… O ki isimler veriyor resimlerine, öylesine cesur, pervasız, benimse çözmem gerek, bir yerlerde buluşabilmem için onunla, yakalayabilmem aynı tınıyı; mümkün mü? Neden olmasın; topal karınca misali, istemek, arzulamak, niyet etmek ve göze almak… Bir resimde kendini bulmak diyorum buna ben. Hani eskilerin tabiriyle "daüssıla"dan, yani nicedir uzak kalınan yöreleri yıllar sonrasında yeniden keşfedercesine, daha doğrusu kavuşur gibi olmaktan söz ediyorum o resimler karşısında. O resimlerde "nedense" değil elbet beni bir yerlerimden yakalayan, hatta aidiyet duygusu veren bir şeyler… Geçmiş yıllardan, anılardan bir şeyler…

Ne yazık ki her anlamda geç kalmıştım onu tanımakta ve ancak 2011 yılı Ocak ayındaki sergisiyle gerçekleşti o buluşma ve bir dergide "Nur Özalp'ı kim ne derse desin anlatımındaki onca farklılığa karşın figüre yoğunlaşan bir sanatçı olarak nitelendiriyorum. Tem Sanat Galerisi'ndeki bu yeni sergisinde elbet soyut tatlar alıyorsak da simgesel çağrışımlar ve duyarlı renkçiliğiyle bize figürümsü algılamalar yapmaktan da geri kalmıyor. Zaten o soyut görünümlü çalışmaları her defasında isimlendiriyor olması da bu nitelendirmenin bir başka kanıtı sayılır. " demiştim… Evet, isimlendirmesi her resmini, bizleri ellerimizden tutup götürmesi o resimlere, peşlerine düşürmesi, ya da bir başka bakış açısı sağlaması bizlere… Kolay değil elbet ve nasıl bir ruh zenginliğidir o, onca resimle var olabilmek ve özümsenilmek… Tüm bunca yardıma karşın yine de bize, bana bıraktığı özgüven ve esinle benim kılabilmem onları…

Elbet daha çok şeyler yazılabilir onun için; o da elbet farkında bunun, nitekim bir yazısında "… şöyle düşünüyorum, yürürken, alışveriş yaparken, yaşamın herhangi bir anında, bakıyorum, baktığımı biliyorum. Sanırım ressamı, yazarı, şairi diğerlerinden ayıran bir durum bu. Bakıyorum, kesintisiz devam eden bir hal. Bu durumda ressamın yapacağı, duygu ve düşüncelerinden oluşan estetik bir alanın ötekilere sunumu; bir öneri" diyor… Bense yanlış mı doğru mu diye düşünemiyorum artık, suyun, rüzgârın, resminin akımına bırakıyorum kendimi…

Abdülkadir GÜNYAZ

Kaynak: Bültenler

Son Dakika Kültür Sanat Berlin'den Nur Özalp Tem Sanat'ta - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?

    SonDakika.com'da yer alan yorumlar, kullanıcıların kişisel görüşlerini yansıtır ve sondakika.com'un editöryal politikası ile örtüşmeyebilir. Yorumların hukuki sorumluluğu tamamen yazarlarına aittir.

Advertisement