Bolkar Dağları, yeni normalleşme sürecinde ziyaretçi akınına uğruyor

Niğde, Konya ve Mersin sınırlarında yer alan Bolkar Dağları, yaylaları ve krater gölleriyle insanlara sunduğu kartpostallık manzarası, temiz havası, endemik bitki ve hayvan türleriyle yeni normalleşme sürecinde ziyaretçilerin tercih ettiği yerlerin başında geliyor.

Niğde'nin doğal güzellikleri arasında yer alan Ulukışla ilçesindeki Bolkar Dağları, yeni normalleşme süreciyle doğaya kaçmak isteyenlerin önemli uğrak yeri haline geldi.

Meydan Yaylası ile 2 bin 650 metre yükseklikteki krater gölleri Karagöl ve Çinili ile insanlara eşsiz manzara sunan Bolkar Dağları, yürüyüş alanları, yeşil bitki örtüsü ve endemik bitki türleriyle insanlara huzur veriyor.

Bolkar Dağları, dünyada sadece bu bölgede yaşadığı bilinen, Bern Sözleşmesi ile koruma altına alınan ve insanlar arasında "sessiz kurbağa" olarak da bilinen Toros kurbağasıyla da (rana holtzi) ziyaretçilerin ilgisini çekiyor.

Türkiye'nin farklı bölgelerinden gelen bir çok ziyaretçi, şehrin gürültüsünden uzakta manzara eşliğinde yürüyüş yaparken bazısı da haziran ayı olmasına rağmen erimeyen karların keyfini çıkarıyor.

Mersin'den gelen ziyaretçilerden Neşet Ertaş, AA muhabirine yaptığı açıklamada, bölgeye bir çok kere geldiğini söyledi.

Yürüyüş için uygun bir yer olduğunu belirten Ertaş, "Buranın doğası harika, Karagöl, Toros kurbağalarıyla meşhur. Buranın 250 metre yukarısında Çinili Göl var, orası da buz tuttu. Pandemi nedeniyle evde sıkıldık. İnsanlar yürüyüş ve spor yapmak istiyor. Buranın havası güzel, temiz, gezip görülecek bir yer." dedi.

Turizmci Nurdan Sargın ise Karagöl ve Çinili Göl'e herkesin gelmesi gerektiğini anlattı.

Pandemi sürecinde Karagöl ve Bolkarlar'ın uğrak bir yer haline geldiğini anlatan Sargın, şunları kaydetti:

"Tüm turlar burada, yaklaşık 300 kişi geldi. İnsanlar kendi araçlarıyla bile gelebiliyor. Araçtan indim, 'çok şükür' dedim. İnsanın huzur bulduğu yer burası, doğa. Çünkü zaten şehirden sıkıldık, dört duvar arasına tıkıldık, herkes evdeydi zaten. Geldiğimizde 'ne güzel dağlar, göller' diyerek koşmaya başladık. Biz otel turu yapıyoruz, kimse gelmek istemiyor. Çünkü korkuyorlar ama 'doğa' dediğin zaman herkes gelmek istiyor. Bu süreçte Karagöl'e ilgi arttı, burası bir günde 300 kişiyi ağırladı."

Emre Erçelik ise Bolkarlar ve Karagöl'ün çok güzel bir manzarası olduğunu aktararak, şunları kaydetti:

"Bütün doğaseverler burada olmak istiyor, bir çok kişi de burada. Buranın bir cennet olması, havasının güzel olması, sıcaktan kaçan insanları çekiyor. İnsanların, sosyal mesafeyi koruyarak buraya gelmesi güzel bir şey. En azından stres atıyorlar. İnsanlar evde oturarak sorun yaşamaya başladı. Buraya gelerek o sorunları aşmaya çalışıyoruz. Buradan gittiğimizde kendimizi nötrlemiş hissediyoruz. İnsanlar, kent merkezinde dört duvar arasına sıkışacaklarına gelsinler, dağlarda kaybolsunlar."