Bosna'nın Aile Boyu "Hafızları"

İvana Despotoviç - Bosna Hersek'in Travnik kenti yakınlarında bulunan Dotsa köyünde yaşayan Bektaş ailesinde 5 hafız bulunuyor.

Osmanlı'ya 70'in üzerinde üst düzey devlet adamı yetiştirdiği için "Vezirler kenti" olarak bilinen Travnik'te, Dotsa köyündeki Bektaş ailesi, hafızlarıyla dikkati çekiyor. Baba Fadıl ve anne Cemila'nın hafız olduğu ailede, şu anda üniversite eğitimi alan Ahmed ile Elçi İbrahimpaşa Medresesi'nde (İmam Hatip Lisesi) eğitim gören Fatima ve Aişa da baba ve annesinin yolundan giderek Kur'an-ı Kerim'i ezberledi. Bektaş ailesinin en küçük üyesi 9 yaşındaki Meryem de bir süre önce başladığı hafızlık eğitimini kısa sürede tamamlayarak ailenin 6'ncı ve en küçük hafızı olacak.

Travnik'teki Elçi İbrahimpaşa Medresesi'nde Kur'an-ı Kerim öğretmenliği yapan baba Fadil Bektaş, AA muhabirine yaptığı açıklamada, çocukluğundan beri Kur'an-ı Kerim'i ezberleme arzusu taşıdığını belirterek, bu nedenle 1985 yılında eğitim almak üzere Saraybosna'daki Gazi Hüsrevbey Medresesi'ne kayıt olduğunu kaydetti. Saraybosna'ya gitmesinin ardından, ilk kez hafızlarla tanıştığını belirten Fadil Bektaş, o yıllarda hafızlığın Bosna Hersek'te yeniden canlanmaya başladığını ifade etti.

Medresenin ilk yılında, tarihi Gazi Hüsrevbey Camisi'ne geldiği bir günde, caminin avlusunda hafızlık çalışan bazı kişileri gördüğünü anlatan Fadil Bektaş, o gün hafız olmaya karar verdiğini söyledi. Hafızlığa başladığı ilk yıllarda zorlandığını belirten Fadil Bektaş, şunları söyledi:

"İkinci sınıfa başladığımızda ben de tam manasıyla hafızlık eğitimime başlamıştım. Üçüncü sınıfın sonunda ise hafızlığı tamamlamış ve dördüncü sınıfın başında hafızlık sınavını geçerek hafız olmuştum. Ben, bir gün içerisinde tüm Kur'an-ı Kerim'i okumak istemiştim, ancak çoğu yaşlı olan hafızlık komisyonu üyeleri, hafızlık sınavımı 6 günde tamamlamamı istemişti."

Gazi Hüsrevbey Medresesi'nin 450. dönem erkek mezunları arasında yer aldığını ifade eden Fadil Bektaş, eşi Cemila'nın da kendisi gibi Gazi Hüsrevbey Medresesi'nden mezun olduğunu ve 1990 yılında evlendiklerini kaydetti.

Fadil Bektaş, kendisinin ve eşinin hafız olmasının Allah'ın bir takdiri olduğunu dile getirerek, şu anda 4 çocuklarından 3'ünü hafız yapmanın mutluluğunu yaşadıklarını ifade etti.

Medine'de Kur'an-ı Kerim kıraatı üzerinde üniversite eğitimi aldığını anlatan Fadil Bektaş, Travnik'te 1997 yılından bu yana tarihi Elçi İbrahimpaşa Medresesi'nde "Kıraat" derslerine girdiğini ve öğrencilere kendisinin de zevk aldığı bir ilmi öğretiyor olmanın mutluluğunu yaşadığını söyledi.

Hafızlığın sadece Kur'an-ı Kerim'i ezberlemek olmadığını dile getiren Fadil Bektaş, hafız olduktan sonra da unutmamak için tekrar yapılması gerektiğini vurguladı.

Üniversite eğitimi olan 20 yaşındaki oğlu Ahmed'in, Elçi İbrahimpaşa Medresesi'ne devam ettiği dönemde hafızlık eğitimine başladığını ve medresenin üçüncü sınıfındayken hafızlık sınavını geçerek evin üçüncü hafızı olduğunu söyleyen Fadil Bektaş, kızları Fatima ve Aişa'nın da ağabeylerinden görerek hafızlık eğitimine başladığını bildirdi. Baba Fadil Bektaş, büyük kızı Fatima'nın medresenin ilk yılında, Aişa'nın ise ilköğretim altıncı sınıfta hafız olduğunu anlattı.

Fadil Bektaş, en küçük kızı Meryem'in ise bu yıl ilköğretim beşinci sınıfa devam edeceğini ve onun da bir süre önce hafızlık eğitimine başladığını belirterek, ilköğretimi tamamlamadan kendisinin de ailenin en küçük ve altıncı hafızı olacağını dile getirdi.

Kur'an-ı Kerim okumanın insanı dinlendirdiğini ve Kur'an-ı Kerim'in tüm fiziksel ve ruhsal sorunların çözümü olduğunu söyleyen Fadil Bektaş, sözlerine şöyle devam etti:

"Hazreti Peygamber, 'Sizin en hayırlınız, Kur'an'ı öğrenen ve öğreteninizdir' diyor. Geçmişe bir dönüp baktığımızda, gerçekten büyük tarihi şahsiyetlerin de tüm işlerini bırakıp Kur'an okuduğunu görüyoruz. Diğer insanlara Kur'an öğretme imkanı verdiği için Allah'ın beni onurlandırdığını düşünüyorum. Allah, insanlara Kur'an'ı ezberleyebilecek bir beyin verdi. Ben, Allah'ın, hafız olmak isteyenlere yardımcı olacağını düşünüyorum. Kur'an'ı ezberlemek isteyen insanlar bunu ertelemesin, bir an önce başlasın."

Fadil Bektaş, Kur'an-ı Kerim'deki Hicr Suresi'nden örnek vererek, hafızlığın neden bu kadar önemli olduğunu şu sözlerle açıkladı:

"Allah, 'Şüphesiz o Kur'an'ı biz indirdik. Onun kuruyucusu da elbette biziz' buyuruyor. Allah, bu ayetle, kıyamet gününe kadar Kur'an'ı koruyacağını ifade ediyor. İslam uleması, Allah'ın Kur'an'ı ve onu ezbere bilen kişileri, ailelerini, yaşadıkları yeri de koruyacağını söylüyor. Kur'an-ı Kerim korumak, okumak mutluluk ve berekettir. Kıyamet günü, insanlar yeniden dirilip mahşer yerinde toplandıklarında ne mark, ne dinar ne de avro olacak. Orada sadece sevaplarımız ve iyiliklerimiz olacak. Daha çok sevap ve iyiliğe sahip olanlar zengin olacak ve zor durumda olan diğer insanlara da yardım edebilecek. Hafızlık diploması hem benim hem de ailem için çok önemli. Çünkü bu diploma sadece bu dünyada değil, ahirette de geçerli olacak." - Federation of Bosnia and Herzegovina