Sanat yönetmenliğini Devlet Opera ve Balesi (DOB) Genel Müdürü tenor Murat Karahan'ın yaptığı, sezonun en iddialı eserlerinden Göbeklitepe Operası, 200 sanatçının sahnede olacağı dev bir prodüksiyonla sanatseverlerle buluşacak.
"2019 Göbeklitepe Yılı" etkinlikleri kapsamında, DOB, tarihin gizemini ve değerini yansıtan, opera ve balenin iç içe geçtiği büyük bir eserin hazırlığını tamamladı.
Proje kreatörlüğünü ve sanat yönetmenliğini Murat Karahan'ın, rejisörlüğünü Gürçil Çeliktaş'ın yürüttüğü eserin bestelerini Can Atilla, koreografisini ise DOB Genel Müdür Yardımcısı, duayen sanatçı Volkan Ersoy üstleniyor.
Göbeklitepe'den birebir esinlenen dekor
DOB Genel Müdürü Karahan, Göbeklitepe bale ve orkestra grubunun provaları devam ederken, eserin dekor, kostüm ve şapka-çiçek atölyesindeki çalışmaları hakkında AA muhabirine bilgi verdi.
Çalışmaların son hızla devam ettiğini kaydeden Karahan, "Devlet Opera ve Balesinin sanatçıları ve teknik ekibi çok başarılı. Göbeklitepe'yi operaya getireceğiz demiştik. Göbeklitepe'nin aynısını, üzerlerindeki en ufak motiflerin birebir kopyasını atölyemizde hazırladık." dedi.
Karahan, Türk operasına yeni bir bakış açısıyla ivme kazandırma adımlarının devam ettiğini, Troya, Yeniden Doğuş eserlerinin ardından Göbeklitepe ile üçüncü adımı attıklarını söyledi.
Göbeklitepe'nin tüm dünyanın tarihini değiştiren ve ezberleri bozan bir yer olduğunu ifade eden Karahan, "Tüm dünyanın ilgisinin üzerinde olduğu bir yer Göbeklitepe ve ne mutlu ki bizim topraklarımızda. Biz de Devlet Opera ve Balesi olarak Göbeklitepe'nin tanıtımını yapmak için üzerimize düşen görevle sanatsal kısmını gerçekleştirmeye çalışıyoruz." değerlendirmesinde bulundu.
Karahan, bestelerini Can Atilla'nın yaptığı eserde, balenin yarım saat kadar sahnede olacağı, bale ile operanın iç içe geçtiği bir prodüksiyon sunacaklarını aktardı.
3 bin kişilik salonun biletleri tükendi
Eserin orkestra şefliğini Tolga Taviş'in üstlendiğini kaydeden Karahan, şunları söyledi:
"Çok heyecanlıyız, çok ümitliyiz eserimizden. Congresium'da 19 Şubat'ta yapılacak dünya prömiyerinin bütün biletleri bitti. 3 bin kişilik salonu Ankaralılar doldurdu. Bu Türk operasının ve sanatsal olarak kurumumuzun başarısı, yükselen ivmeyi devam ettirmesi açısından çok önemli. Biletlerimiz satıldığı için çok mutluyuz. Güzel bir akşam olacak. Birçok dünya operalarından konuğumuz seyredecek. 10 ülkenin büyükelçileri de bizimle birlikte olacak. Sanatın yumuşak gücünü ve pozitif tanıtımını yapmak, yüksek sanat kalitesinde icra ettiğimiz bu eserlerimizi kordiplomatiğe sunmak bizim için çok önemli."
Dönemin ruhu, şapkadan çiçeğe kadar yansıdı
Karahan, önceleri üç boyutlu mapping teknolojisinden yararlanmayı düşündüklerini, gerçekçi, devasa ve gösterişli dekorun son halini gördükten sonra mapping kullanmakta kararsız kaldıklarını, başarılı bir görseli seyirciye sunmak için heyecanlandıklarını söyledi.
Eserin kostüm şapka-çiçek atölyesindeki çalışmaları hakkında da bilgi veren Karahan, "Eserimizin şapkaları, çiçekleri, kolyeleri çok yetenekli hanımefendiler tarafından el işçiliği ile yapılıyor. Büyük araştırmalar sonunda yapıldı. Hepsi sanatçıların konforu ve elbette dönemin ruhu düşünülerek çalışıldı." dedi.
Çağdaş ve neo klasik dans figürleri tercih edildi
Koreograf Volkan Ersoy da Göbeklitepe'nin gizemi ve dünyaca ününün artmasından dolayı, esere ilginin ve beklentinin yüksek olduğuna dikkati çekti.
Dönemin yaşam şartları, ritüelleri, bölgenin alanı, dinsel ve kozmik bir gücü olduğuna inanılmasının kendilerine yol haritası olduğuna işaret eden Ersoy, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Dansta klasik değil, daha çok çağdaş ve neo klasik dans anlatım tarzını tercih ettim. Yaklaşık 30 kıymetli bale sanatçısı arkadaşlarımla birlikte müziğin verdiği o gücü adımlara döktük. Biz koreograflar beden bestecisiyiz. Can Atilla'nın notalarını ben de beden notaları haline getiriyorum. Notalardaki anlamın sözsüz sanat dalı olan baleyle ve dansla anlatılması çok zor. O havayı vermek, o dönemi yansıtmak için emek verdik. Hafızalardan silinmeyecek görsel şölen ile seyircilerimiz karşı karşıya kalacaklar."
Ankara Devlet Opera ve Balesi ile sahnede yer alacak Tan Sağtürk'ün güçlü bir enerjisi olduğunu vurgulayan Ersoy, sanatçının bilinirliğinin de esere güç katacağını ifade etti.
Tan Sağtürk bilge adama hayat verecek
Ünlü balet Sağtürk de Göbeklitepe'de bilge adama hayat verecek olmanın mutluluğunu yaşadığını dile getirdi.
Geçen sene Troya'da Hektor rolüyle yer aldığını anımsatan Sağtürk, şöyle devam etti:
"Troya müthiş etki yarattı. Devlet Opera ve Balesi, Murat Karahan yönetiminde devrim yapıyor. Göbeklitepe çok geniş kapsamlı, hem balenin hem operanın iç içe olduğu bir proje. Kalabalık bir dans ve koro grubu kullanılıyor. Ben dans grubunda solist olarak yer alacağım. Göbeklitepe'nin kahini, bilen kişisi olacağım. Volkan Ersoy ciddi bir koreografi yaratmış, başarılı performans göstermem gerekecek. Umarım gereken başarıyı prömiyerde gösterebiliriz."
Ankara Devlet Konservatuvarından mezun olması nedeniyle Ankara'nın kendisi için ayrı bir yeri olduğunun altını çizen Sağtürk, Ankaralılarla tekrar buluşacağı için heyecan duyduğunu anlattı.
Kendisini en iyi hissettiği yerin sahne olduğunu kaydeden Sağtürk, "40 yıllık bir tecrübe var. Bu hem yaşam tarzı hem tecrübe. Fiziksel olarak dikkatli olmak zorunda kalıyoruz. Bu işin kolay olmayan tarafı. 50 yaşındayım, 50 yaşındayken genç gibi olmanız gerekiyor. Dikkat ediyorum kendime. Bütün bunlara bugün de Göbeklitepe için ayrıca özen gösteriyorum." diye konuştu.
Son Dakika › Kültür Sanat › Göbeklitepe Operası, dekorundan kostümüne izleyenleri büyüleyecek - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?