"Rain Man", Bu Kez Tiyatroyla Dikkatleri Otizme Çekecek - Son Dakika
Kültür Sanat

"Rain Man", Bu Kez Tiyatroyla Dikkatleri Otizme Çekecek

"Rain Man", Bu Kez Tiyatroyla Dikkatleri Otizme Çekecek

Vizyona girdiği ilk günden beri milyonlarca insanın otizmi duymasını sağlayan Rain Man filmi, vicdanları harekete geçiren duygusallığıyla bu kez de tiyatro sahnesinden seyircinin gönlüne giriyor...

02.12.2013 11:06
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

TUĞBA ÖZGÜR DURMAZ - Vizyona girdiği ilk günden beri milyonlarca insanın otizmi öğrenmesine vesile olan Rain Man, vicdanları harekete geçiren duygusallığıyla bu kez de tiyatro sahnesinden gönüllere giriyor.

Babasının ölümüyle 3 milyon dolarlık mirasın daha önce varlığından haberdar olmadığı otizmli abisine bırakılmasına öfkelen Charlie'nin, mirastan pay almak için klinikten kaçırdığı abisiyle çıktığı yolculukta hem aile bağlarını hem de kendini keşfetme sürecini anlatan eser, ilk gösterildiği 25 yıl önce olduğu gibi bugün de otizmi yeniden gündeme taşıyor.

Tiyatro Keyfi'nin bu sezon yer verdiği oyunun yönetmeni Kemal Başar ile başrolleri paylaşan Devrim Evin ve Reha Özcan, AA muhabirine Rain Man'i anlattı.

-  "Otizm Türkiye'de bilinmiyor"

Charlie'yi canlandıran Devrim Evin, "Otizm bilinmiyor ülkemizde, bilinse bile çok önemsenmiyor. Sadece otizm değil, hiçbir hastalık tam anlamıyla bilinmiyor, bir an bir kampanya düzenleniyor ve pıt bitiyor. Başına gelmeden bir insan kansere önem vermiyor" dedi.

Paraya değer veren, insanları ve duygularını önemsemeyen hoyrat Charlie'nin aslında gerçek hayattaki kişileri yansıttığını söyleyen Evin, "Gerçek hayatta insanlar böyle yaşıyor artık bu çağda. Hızlı yaşam, çabuk tüketmek, para ve kazanma hırsının yanı sıra aile kavramından uzak 1+1, 1+0 stüdyo dairelerde sıkıştırılmış hayatlar yaşıyor insanlar. Bir gün bir olay yaşıyor ve onunla beraber bir anda o güne kadar bütün koşuşturmanın saçmalığının farkına varıyorlar. Charlie'nin durumu da bu. Tabii ki değişimi kabul etmeyebilirdi fakat çocuktan itibaren yaşadığı olaylardan, travmalardan bu hale gelmiş, dolayısıyla bu tip çok insan var etrafımızda. Önemli olan Charlie'nin dönüşümü" diye konuştu.

Kendisinin de özel hayatında benzer örnekler yaşadığına işaret eden Evin, bir buçuk yaşındayken ölen annesini hiç tanımadığını söyledi.

Evin, oyunun kişilere ayna tuttuğunu da dile getirerek, oyunda "Bu hırstan uzaklaşın, bir an önce kendi naif hayatınıza dönün" mesajı verildiğini belirtti.

- "Kimseyi ötelememek gerek"

Reca Özcan da Rain Man'in insan ilişkisinin çok etkileyici olduğunu ifade ederek, her oyunda farklı bir yolculuğa çıktıklarını, her seyirciyle farklı bir duygu yaşadıklarını kaydetti.

Bir otizmliyi oynamaktan ziyade, otizmli bir kişinin kendisini oynamasını arzuladığını söyleyen Özcan, bu oyunda rol yapmadığını "Biri var, o beni oynattırıyor, ben bir şey yapmıyorum" sözleriyle ifade etti.

Özcan, oyun sayesinde otizmle yüz yüze geldiklerine de dikkati çekerek, otistik insanlara nasıl yaklaşılması gerektiğiyle ilgili şöyle devam etti:

"Otistik, zenci, beyaz, uzun, kısa; her türlü ayrıma karşı, hayatın içinde kimseyi ötelememek gerekiyor, herkesle barışık yaşamalısın. Hayatın bir sonraki aşamasını kimse bilmiyor, bir şey yaşıyoruz. Dolayısıyla anlamak, tanımak bir şey kaybettirmez. Önyargımız olsa da opsiyon bırakmalı, bir yerde hata yapıyorum diyebilmeliyiz. Biz Charlie'yi de kötü görüyoruz ama aslında o çevresi, yaşadığı olaylar, kapitalist sistem dolayısıyla kötüleştiriliyor. Oyun da bunu anlatıyor,hayat da böyle bir şey."

"Otistikler, garip insanlar değil, toplumun içinden birileri"

Oyunun yönetmeni Kemal Başar da "Ben bu oyunu, insanların yalnızlığını, birbirini anlayamamasını vurgulamak ve kapitalizmin ne kadar ağır sonuçlar getirdiğini anlatmak için yaptım" dedi.

Oyunda insanların kendi içlerine doğru bir yolculuğa çıktıklarını belirten Başar, "Bu bir yol metnidir" diye tanımladığı eser için otizm hakkında çok araştırma yaptıklarına işaret ederek, özellikle Tohum Otizm Vakfı'nı başarılı çalışmaları dolayısıyla tebrik etti.

Başar, "Bizim 'köyün delisi' dediğimiz, davranışlarını garip bulduğumuz kişilerin belki de hepsi otistik. Bunun farkına varılması topluma kazandırılması ve bizim o farklılıklara garip insanlar değil, 'toplumun içinden birileri' diye bakmamız gerekir" değerlendirmesinde bulundu.

Otistik çocukların bakımının ve gelişmesinin çok zor, başarı yüzdesinin çok az ve pahalı olduğunu savunan Başar, gelişmiş ülkelerde devletin çok ciddi katkılar sunduğunu Türkiye'de de bunun gerçekleştirilmesi gerektiğini sözlerine ekledi. - Ankara

Kaynak: AA

Son Dakika Kültür Sanat 'Rain Man', Bu Kez Tiyatroyla Dikkatleri Otizme Çekecek - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?


Advertisement