Taha Gürbüz, Emrah Demiralp, Ulaş Engin ve Alpaslan Türer'in 2009 yılında kurduğu Jilet grubu, ilk albümleri 'Misk-i Amber'i geçtiğimiz günlerde 3Adım etiketiyle çıkardı. Bülent Ersoy'un seslendirdiği 'Maazallah' şarkısıyla İbrahim Tatlıses'in söylediği 'Sarhoş' şarkılarını cover'layarak rock tarzında söyleyen grup üyeleriyle albümlerini konuştuk...
Grubun adı neden Jilet? Öyle jilet attıracak bir müzik de yapmıyorsunuz aslında...
TAHA GÜRBÜZ: Müziğimizde arabesk öğelerini çok fazla kullandığımız için... Yani müziğimizle jilet durumunu bağdaştırdık. Albüm, bizim dört bestemiz ve dört cover'dan oluşuyor. Tüm parçaların konsepti de birbirine yakın; yani hepsi jilet durumuna uyuyor.
AVRUPAİ ETKİ VAR
Ama sizi dinleyenler kendini jiletleme isteği duymayacak gibi çünkü her ne kadar arabesk öğeler taşısa da şarkılarınız genelde çok hareketli ve neşeli...
T.G.: Biz şarkılarımızla ya çok eğlendirmek istiyoruz ya da çok duygulandırmak, ortası yok gibi...
Dibine kadar ya çok eğlendireceğiz ya da çok üzeceğiz diyorsunuz yani...
EMRAH DEMİRALP: Aslında bu çok hesaplayarak yaptığımız bir şey değildi ama sonuç olarak böyle oldu. Yani hareketli parçalarımız gerçekten çok neşeli oldu. Bunun yanında hareketli olmayan bestelerimiz de çok duygusal şarkılar oldu.
Siz müziğinizi nasıl tanımlıyorsunuz?
ULAŞ ENGİN: Aslında alt yapı olarak alternatif rock yapıyoruz, tamamen bir alaturka ya da arabesk durumumuz yok; sadece o tatların içinde barındığı bir müzik var. Yani pop da var, arabesk de var, alaturka da var, özellikle bu albümde çok var.
ALPASLAN TÜRER: Biz müziğimizi; modern Avrupai müzikle kendi müziğimizin çok iyi bir sentezi olarak görüyoruz. Türk müziği öğelerini kullanıyoruz çünkü biz bu coğrafyanın çocuklarıyız. Ama hepimizin müzikal birikimleri var, o birikimlerde de dünya müzikleri var. Yani bir sürü müzikten etkilendik ama biz bu coğrafyanın çocukları olduğumuz için bundan kaçmak yerine bunu yapmayı tercih ettik.
Şarkıları birlikte mi yapıyorsunuz?
T.G.: Genelde herkes kafasında fikirlerle geliyor stüdyoya, eteğindeki taşları döküyor; sonra hepimiz ne yapabiliriz diye oturup karar veriyoruz. Bu süreç çok uzayabiliyor, yıllar alabiliyor, bazen kavgalar olabiliyor ama bu sayede ortaya iyi şeyler çıkıyor.
E.D.: İşin güzel tarafı; hepimizin farklı farklı özelliklerinin olması. Birinin iyi olmadığı yerde öteki daha iyi gibi bir durum var. Bu da çıkan işi daha da güzelleştiriyor ve yükseltiyor.
U.E.: Yani biz ne yapabileceğimizi bildiğimiz kadar ne yapamayacağımızı da biliyoruz. Türkiye'de genelde herkesin atladığı kısım bu, herkes her şeyi yapabileceklerini düşünüyor.
#Sayfa#
EN ÇOK BUNLAR İÇİMİZE SİNDİ
Neden 'Maazallah' ve 'Sarhoş' şarkılarını cover'ladınız?
T.G.: Bunlar hem bizim çocukluğumuzdan gelen şarkılardı, hem de daha önce cover'lanmamıştı. Biz bunları gerçekten severek ve içimize sindirerek yaptık. Yaptığımız daha bir sürü cover ama en çok sevdiğimiz ve içimize sindirdiğimiz cover'ları bu albümde kullandık.
BAŞKA YERE TAŞIMALI
E.D.: Biz cover mantığını başka bir boyuta taşımaya çalışıyoruz. Doğrusu bunu da biraz becerdiğimizi düşünüyoruz. Çünkü bir cover'ın, o parçayı orijinal halinden çok başka bir yere taşıması gerekiyor. U.E.: Şarkının altına sadece elektro gitar falan koyduğunuz zaman o cover olmuyor. Şarkıya tekrar hayat vermek gerekiyor. Melodi, ritim; her şey tamam, iskelet var ama surat ifadesi ne olacak, önemli olan bu.
YENİ BİR ŞARKI YARATMAK DAHA ZOR
Sizin grubun dinamiği ne? Bazı gruplar çok sakindir, öyle anlaşırlar; bazıları çok didişir, kavga eder ama o da bir anlaşma yoludur. Sizde hangisi ağırlıklı?
T.G.: Duruma göre değişiyor, çok didiştiğimiz de oluyor. Mesela Biz Ulaş'la bayağı stres yaptığımız zaman Emrah "Siz stres yapınca ben sakin oluyorum" der. Zaten iyi bir şey ortaya çıktığı zaman da bütün her şey bitiyor. Bir kere hepimizin istediği tek şey iyi bir şey yapmak. O yüzden çok titizleniyoruz ve arada bir de didişiyoruz.
Albümdeki cover parçalar çok dikkat çekti. Özellikle Bülent Ersoy'un söylediği 'Maazallah' ve İbrahim Tatlıses'in söylediği 'Sarhoş'... Bu şarkıları nasıl seçtiniz, izin almak kolay oldu mu?
T.G.: 'Maazallah'ın söz yazarı Şehrazat Hanım bize çok yardımcı oldu. Arif Sağ hocamız da çok yardım etti. Yani bu konuda şanslıyız, hiç sıkıntı yaşamadık. Sağ olsunlar bizi sevdiler ve desteklediler. şarkıl
ar taha'dan
Sizce bir şarkıyı alıp bambaşka bir hale sokmak daha mı zor, yeni bir şarkı yaratmak mı?
T.G.: İkisi de zor ama bence beste yapmanın daha zor olduğunu düşünüyorum.
E.D.: Besteler Taha'nın; yani o zorlanıyor, bizim pek zorlandığımız söylenemez. (Gülüşmeler)
"JİLET EFENDİ NEREDESİN?"
Bülent Ersoy'un konuk olduğu 'Beyaz Show'da, onun söylediği 'Maazallah' şarkısını seslendirdiniz. Kendisi oradayken şarkıyı söylediğiniz için stres yaptınız mı?
U.E.: Aslında tam olarak öyle olmadı. Hatta Bülent Hanım bizi yanına çağırdığında da, kuliste de gayet sıcak davrandı.
T.G.: Biz şarkıyı söylerken o kuliste üstünü değiştiriyordu. Sonra o sahneye çıkınca bizi geri çağırdı. Hatta "O Jilet'i bana getirin" diye tekil şahıs olarak çağırdı bizi, "Jilet efendi neredesin?" falan dedi. Herhalde tek bir kişi sandı Jilet'i...
Sabah : http://www.sabah.com.tr
Son Dakika › Magazin › Cover Mantığını Başka Boyuta Taşıyoruz - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?