'Yeni Bir Ben' Yaratmak İçin Geliyorlar - Son Dakika
Magazin

'Yeni Bir Ben' Yaratmak İçin Geliyorlar

\'Yeni Bir Ben\' Yaratmak İçin Geliyorlar

İstanbul, 30 Kasım'da 'Yeni Bir Ben Doğuyor' başlıklı kişisel gelişim zirvesine ev sahipliği yapacak.

31.10.2012 06:03

'Yeni Bir Ben Doğuyor' adlı kişisel gelişim zirvesi; aralarında Madonna, Sting, Gwyneth Paltrow gibi isimlerin 'kundalini-yoga' hocaları Ana Breet ve Ravi Sing'in de bulunduğu dünyaca ünlü kişisel gelişim uzmanlarını İstanbul'a getiriyor. 30 Kasım- 2 Aralık tarihlerinde İstanbul Cevahir Hotel'de düzenlenecek zirvede uzmanlar; stres, meditasyon, beslenme ve hastalıklar, ileri yoga teknikleri, karma ve Mevlana felsefesi konularında katılımcıları bilgilendirecek. Zirvenin genel koordinatörü Türkan Aydoğmuş ile etkinliği konuştuk.

Bu zirveye katılanlar neler öğrenecek?

Zirvede ana konumuz denge. Günümüzde sahip olmakta en çok zorlandığımız şey bence denge. Evde, işte, doğada, ilişkilerde denge... Dengeye ulaşabilmek için de ruhu, zihni ve bedeni uyandırmak ve uyanık tutmak gerekir. İşte biz bu sanatı anlatacağız. Yaşamın tüm alanlarında; ruh-zihinbeden dengesini koruyabilen kişiler, kendilerini huzurlu, mutlu ve başarılı bir hayatın içinde buluverirler. Bunun ilk adımı da kendini tanımaktan ve olduğu gibi kabul etmekten geçer.

"SUS, SABRET VE AFFET"

Siz neler anlatacaksınız katılımcılara?

Ben pilatesten yogaya, meditasyondan kickboxing'e kadar pek çok konuda eğitim aldım. Zirvede bunların karışımı ile dengeyi anlatan bir çalışma yapacağım. Büyük toplarla yapacağım bu çalışmada, insanlar başta dengeyi bulmakta zorlanacak. Sonra kendilerini bırakınca çok daha neşeli olacaklar. Kendine güvenmeyi ve korkulardan kurtulmayı aşılayacağız.

Spiritüel çalışmalarla ilgilenen herkes ortak bir paydada buluşuyor; koşulsuz sevgi...

Evet, insanlar bunu ağızlarından düşürmüyor ama uygulamaya gelince bunu görmek mümkün değil! Bu zirve de bu ihtiyaçtan doğdu. Zirveye konuşmacı olarak katılan insanlar, aslında sadece spiritüel çalışmalar yapan kişiler değil. Bu insanların ortak bir özelliği var; hem bilimsel alanlarda önemli çalışmaları var, hem de kuvvetli spiritüel tarafları var.

Koşulsuz sevgiyi siz nasıl tanımlarsınız?

Koşulsuz sevgi; yaratılmış her şeyi, yargılamadan olduğu gibi kabul edip anlamaktır. O bir teslimiyet halidir; var olan her şeyin bir sebebi olduğunu anlamak, onu yaşamak, genişlemek, kucaklamak, yaratılanın her halinde yaratanın güzelliğini görerek teslim olmaktır. Böyle yüksek bir bilinci günümüz şartlarında fiziksel hayata geçirip somutlaştırmak elbette çok zor ama imkansız değil. Bu kendini bilmekle başlar. Eğer bana koşulsuz sevgiyi üç kelime ile anlat derseniz "Sus, sabret ve affet" derim.

Koşulsuz sevgi; seminerlerle, kitaplarla insanlara kazandırılabilir mi?

Bırakın seminerleri, konuşmacıları, kitapları, Allah o kişiye bu hali nasip etmediyse, Mevlana'nın yanında öğrenci de olsa, koşulsuz sevgiyi o kişiye öğretemezsiniz. Öte yandan, böyle bir şey içinde varsa, bir şey sebep olacaktır ve bu yolculuk için arzunun oluşmasındaki ilk tohumları atacaktır. Bu bir kitap, bir röportaj, küçük bir bebeğin gülümsemesi olabilir. İstedikten sonra onu her şeyde bulmak mümkün.

"Ben koşulsuz seveceğim" felsefesi pratikte nasıl hayata geçirilebilir?

Her şey önce niyetle başlar; niyet edip yaratılanları yargılamadan, hayatı, kendini 'an'da tutarak yaşamaya başlayınca, kapılar açılacaktır.

GELİRİ VAKIFLARA

Dünyaca ünlü uzmanları hiçbir ücret almadan bir araya getirmek zor oldu mu?

Konferans yapıp bilgiyi paylaşmak, bu enerjiyle ülke ülke dolaşmak süper bir fikir gibi geldi. Projeme sadece dünyaca ünlü kişisel gelişim uzmanlarını değil, bilim adamlarını, arkeologları, yazarları, doktorları benimle Türkiye'ye gelmeleri için davet ettim. Olayın koşulsuz sevgiye örnek olması için de bu projeden elde edilecek gelirleri, o ülkedeki vakıflara bağışlamaya karar verdim. Türkiye, birçok medeniyete ev sahipliği yaptığı için uzmanların da dikkatini çekti.

Peki diğer spiritüel yöntemlerle ilgili ne düşünüyorsunuz?

Gerçek olduğunu düşündüğümüz, fiziksel hayatta gördüğümüz her şey, insanların yarattığı bir kurgu zaten. Diğer taraftan bir de 'Türkan penceresi' var. Ben, Kuran'ı insanın tanımı olarak kabul ettim. İlerleyen yaşlarımda buna ters düşecek hiçbir şey görmedim, aksine okuduklarımın daha da derin anlamlarını görmeye başladım.

#Sayfa#

KİMLER KATILIYOR?

Üç gün sürecek zirveye; nörobilimci Dr. Daniel Siegel, kundalini-yoga eğitmenleri Ana Breet ve Ravi Sing, Forrest Yoga'nın kurucusu Ana Forrest, yoga ve meditasyon eğitmeni Robert Boustany, genetik ve hastalıklar arasındaki ilişkiyi araştıran Dr. Jonathan Stein ve Bosna piramitlerini bulan arkeolog Sam Osmanagich katılıyor.

TEMEL SORUNUMUZ KENDİMİZİ SEVMEMEK

Sizce günümüzde büyük şehirlerde yaşayan insanlarının ruhsal anlamda yaşadıkları en büyük sorun nedir?

Bir insan, hayatında madde ile mana arasındaki dengeyi kaybedince, fiziksel hayattaki dengeler bozuluyor. Günümüz insanı, manevi ihtiyaçlarını lüks arabalarda, görkemli evlerde, para, ün, kariyer gibi madde aleminde değeri olan şeylerde arıyor. Bütün bunlar gerçek ihtiyacımızı karşılamadığı için vereceği haz da kısa vadeli oluyor. Sürekli bir boşluk, bu boşluğu doldurmak için sürekli bir uğraş, arkasından bir doyumsuzluk getiriyor. Bu duruma şöyle geri çekilip bir bakarsak, aslında asıl problemimizin 'kendimizi sevmememiz' olduğunu kolayca görürüz. Kendini seven insan, kendine hak ettiği vakti ve ilgiyi verir. Şimdi İstanbul'da dışarıya çıkıp insanlara "En büyük ihtiyacınız nedir?" diye sorsak, büyük çoğunluğu "Para" diyecektir çünkü fiziksel hayattaki güç, egoyu besleyen en önemli unsurlardan biri. Ego, dengelenmediği takdirde, doymak bilmiyor. İnsan, manevi gücünü yani sevgiyi hatırlasa ve onunla fiziksel hayattaki gücü dengelese, hem ego sakinleşecek, hem de doyumsuzluk ve bundan doğan boşluk sona erecek. Sonunda kanaatkar ve mutlu bir insanlık ortaya çıkacak.

HER AKŞAM 10 DAKİKA HİÇBİR ŞEY YAPMAYIN!

Stres atmaya yarayan özel bir yönteminiz var mı?

Akşamları yatmadan önce odanızda en az 10 dakika yatağa uzanın ve hiçbir şey yapmadan bekleyin ama hiçbir şey! Düşüncelerinizi durdurmaya çalışmayın, nefes almaya devam edin, ne olursa olsun nefesinizi tutmayın ama zorlamayın da... Sadece zihninizi ve düşüncelerinizi değil, bedeninizi de izleyin. Neler yapmak istiyor, yapmayınca siz neler hissediyorsunuz? Bütün bunları 10 dakikanın sonunda not alın. Bunu kendinize samimi olarak yapın ve en az 10 hafta deneyin. Neyi mi bekliyorsunuz? Gelince bileceksiniz.

Sabah : http://www.sabah.com.tr

Kaynak: Sabah.com.tr

Son Dakika Magazin 'Yeni Bir Ben' Yaratmak İçin Geliyorlar - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?


Advertisement