2014 Yılı Bütçesi TBMM Genel Kurulu'nda - Son Dakika
Politika

2014 Yılı Bütçesi TBMM Genel Kurulu'nda

2014 Yılı Bütçesi TBMM Genel Kurulu\'nda

Başbakan Erdoğan: (3) "Türk Bayrağı, Türk Kızılayı bayrağı, TİKA amblemi, THY, TRT, Anadolu Ajansı logosu, artık mazlum ve mağdur halklar nezdinde sıcak, şefkatli, dostça, kardeşçe bir anlam...

10.12.2013 21:45

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, "Türk Bayrağı, Türk Kızılayı bayrağı, TİKA amblemi, THY, TRT, Anadolu Ajansı logosu, artık mazlum ve mağdur halklar nezdinde sıcak, şefkatli, dostça, kardeşçe bir anlam taşıyor" dedi.

Erdoğan, 2014 yılı bütçesi üzerinde Hükümet adına yaptığı konuşmada, eski Türkiye'nin, yasakların, yolsuzluğun ve yoksulluğun çığ gibi büyüdüğü bir Türkiye olduğunu söyledi.

Eski Türkiye'nin; milletin sesine, feryadına, çığlığına kulak tıkayan bir Türkiye olduğunu; umutlarını yitirmiş, özgüvenini kaybetmiş, gözlerinin adeta feri sönmüş bir Türkiye olduğunu kaydeden Erdoğan, şunları kaydetti:

"En önemlisi de eski Türkiye, kuruluştaki ruhtan, felsefeden, inançtan, o heyecan ve birliktelikten hızla uzaklaşan bir Türkiye'ydi. Bu topraklar üzerinde, dedelerimiz de babalarımız da bizler de gerçekten büyük acılar yaşadık, büyük hüzünlere şahitlik ettik. Ne bu güzel ülke, ne de bu aziz millet, yaşananları hiç hak etmedi. Ölümler, gözyaşları, korkular, diz boyu yoksulluk, çaresizlik, umutsuzluk hiç de hak ettiğimiz, hiç de layık olduğumuz bir hayat tarzı değildi. Yine de milletçe hayata tutunduk. Dün karanlık olsa da yarının aydınlık olacağına milletçe yürekten inandık. Şu son 11 yıl, ülkemizin tarihinde ve talihinde çok önemli bir dönüm noktasıdır. İnanıyorum ki millet, on yıllar, yüzyıllar boyunca, bu 11 yılı hiç unutmayacaktır. Şu geriye bıraktığımız 11 yıl aslında sadece bir başlangıçtı."

Başbakan Erdoğan, muhalefetin laf atması üzerine, "3.5 yılda iktidarda kalıp, 5 yılı tamamlayamayan, ondan sonra kaçıp giden iktidar olarak ne söylüyorsunuz? Milletin verdiği yetki 4 yıl, tamamlayamıyorsunuz, 3.5 yılda bırakıp gidiyorsunuz" dedi.

-"Keşke siz de konuşsaydınız"

11 yıl arka arkaya milletin görevlendirdiği bir iktidar olduğunu belirten Erdoğan, konuşma yapmayan MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'yi kastederek, "Şu anda Meclis'te konuşuyoruz, bizler konuştuk, keşke siz de konuşsaydınız. Arkadaşlarım konuştu, şimdi de ben konuşuyorum. Dinlemek bu Parlamento'nun çatısı altına yakışır, dinletmek de yakışır, lütfen bunu dinleyelim" diye seslendi.

Başbakan Erdoğan, Cumhuriyetin kuruluşunun 100. yıl dönümünün kutlanacağı 2023 yılının, hiç kuşkusuz bugünden farklı olacağını belirterek, "Özüyle, ruhuyla buluşmuş, kökleriyle barışmış, kardeşlik ve dayanışma içindeki Yeni Türkiye, 21. yüzyılı inşa etmeye devam edecek, 21. yüzyılı bir Türkiye yüzyılı yapacaktır" dedi. Başbakan Erdoğan, şöyle konuştu:

"Türkiye, 11 yılda, demokratikleşme konusunda çok ama çok önemli mesafe kaydetti. Bugün 18-22 yaşlarındaki gençlerin, Türkiye'nin 11 yıl öncesi ve bugünü arasında kıyas yapmakta zorlanacaklarını biliyoruz. Onlar, 11 yıl önce çocuktular ve Türkiye'nin nereden nereye geldiğini çok iyi değerlendirmeyebilirler. Ancak, gençlerimiz bir yana, belli bir yaşın üstündeki pek çok kişinin de eski Türkiye ile yeni Türkiye arasında kıyas yapmakta zorlandıklarını, açıkçası eski Türkiye'yi çok çabuk unuttuklarını görüyoruz. Bugünden geçmişe bakarken, hadiseleri vicdan terazisinde tartmayanlar, hakkaniyeti unutanlar, ahde vefasızlık yapanlar, hiç kuşkusuz nisyan içinde değiller, fakat açık şekilde nankörlük içindedirler.

Hiç kuşkusuz ideal noktada değiliz ama dünle kıyaslanmayacak bir konumdayız. Bugün bizi özgürce eleştirebilenler, daha birkaç yıl öncesine kadar, belli kurumlara, belli çevrelere tek bir söz söyleyemiyordu. Bu nasıl bir baskıcı ortam ki dün yazamadıklarınızı bugün dilediğiniz gibi yazıyor, dün atamadığınız manşetleri bugün istediğiniz gibi atıyor, şimdiye kadar söyleyemediklerinizi bugün rahatça ifade edebiliyorsunuz? Polisimize taş atacak kadar, hakaret edecek kadar özgürlük taşkınlığı yaşayanların, özgürlük yok söylemleri samimiyetsizlikten başka bir şey değildir. Şurada, 3,5 ay sonra, milletimiz sandığa gidecek, hür iradesiyle oy kullanacak. 2014 yılında Cumhurbaşkanlığı için,  2015 yılında milletvekili seçimi için sandık, bir kez daha merak etmeyin önümüze gelecek. Söylediklerine inanan varsa, buyursun bunu sandıkta teyit etsin. Hiç telaşa gerek yok, bağırıp çağırmaya gerek yok."

-"Bu salonda lince uğradı"

"Size burada bir örnek vereceğim" diyen Erdoğan, 11 yıl önce bir kadının, bırakın kamuda başörtüsüyle çalışması, okumasının bile imkan, ihtimal dışı olduğunu, bu ülkenin şehit annelerinin başörtüleriyle ordu evlerine giremediği günlere şahitlik ettiğinin altını çizdi.

Erdoğan, "1999 yılında bir kadın milletvekili, başörtülü olduğu için işte bu salonda lince uğradı. 14 yıl sonra bugün, kızlarımız üniversitelerde başörtüleriyle okuyabiliyor, artık kadınlar kamuda başörtüleriyle çalışabiliyor, kadın milletvekilleri bu salon içinde özgürce başlarını örtebiliyor. Allah'a hamdolsun Türkiye normalleşiyor, adalet güç kazanıyor. 14 yıl önce, bu salondaki ve bu salonun dışındaki linç girişimleri karşısında dik duramayanların, bugün, tesis ettiğimiz özgürlük ikliminde, geçmişi hoyratça eleştirmelerini de milletimin vicdanına ve takdirine havale ediyorum" diye konuştu.

Demokrasiden ve özgürlüklerden korkmadıkları için, Türkiye'yi yasaklarından, zincirlerinden, prangalarından kurtardıklarını ve bugünlere taşıdıklarını kaydeden Erdoğan, "Korkmadan, çekinmeden geleceğe yürümeye devam edeceğiz" dedi.

-"Her reform Türkiye'yi büyütecek"

Erdoğan, Türkiye büyük bir devlet olduğuna da dikkati çekerek, "Milletiyle, tarihiyle ve ecdadıyla çok büyük bir devlettir. Türkiye, özgürlüklerden korkacak kadar küçük bir devlet değildir. Türkiye; başörtüsünden, inançlardan, dillerden, türkülerden, şarkılardan, kelime ve kavramlardan korkacak kadar küçük bir ülke değildir. Türkiye, kendi öz vatandaşından korkacak, onu kendisine tehdit olarak görecek kadar küçük bir devlet hiç değildir. Türkiye 11 yılda demokrasi ve özgürlükle büyüdü, bundan sonra da öyle büyümeye devam edecek. Her reform, Türkiye'yi daha da büyütecek. Her reform, Türkiye'nin gücüne güç, itibarına itibar katacaktır" ifadelerini kullandı.

-Ekonomideki gelişmeler

Başbakan Erdoğan, 11 yıllık süreçte, Türkiye'nin dış ticaret hacminin 4,5 kat artış kaydettiğini söyledi. Erdoğan, "Biz hangi rakamdan devraldık Türkiye'yi... 230 milyar dolardan devraldık Türkiye'yi. 2012 yılındaki rakam 782 milyar dolara ulaştı" sözlerine muhalefet milletvekilleri "Borç mu bu?" diye laf attı. Erdoğan, bunun üzerine "Milli geliri konuşuyorum, borcu konuşmuyorum, borca da geleceğim" dedi.  Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"2002 yılında 87 milyar dolar olan dış ticaretimiz, 2012 sonunda 389 milyar dolara ulaştı. İhracatımız 36 milyar dolardan 152.5 milyar dolara ulaştı. Kasım ayında, aylık bazda tarihimizin en yüksek ihracat rakamına ulaştık. Dünyadaki, özellikle Avrupa'daki daralmaya rağmen, Türkiye'nin ihracatçıları farklı pazarlara yönelmek suretiyle Türkiye'nin ihracat rekorlarını muhafaza etmeye, rekorları tazelemeye devam ettiler. Bizim ithalatımızın en ağırlıklı kısmı, petroldür, doğalgazdır. Eğer onlar gelmezse sonra donarsınız. Donmanızı istemiyoruz, onun için devam edeceğiz.

Türkiye'nin müteahhitlik firmaları, 1972-2003 arasında 30 yılda 44 milyar dolar tutarında proje üstlenmişlerdi. Bizim dönemimizde, 2003 yılından bu güne kadar üstlenilen proje miktarı ise 220 milyar dolar oldu. Sadece 2012 yılında, yani 1 yıl içinde üstlenilen miktar 27 milyar dolar. 30 yılda elde edilen miktarı biz 13-14 ayda elde ediyoruz. 2002 yılına kadar Türkiye toplam 15 milyar dolar uluslararası yatırım çekebilmişken; 11 yıl içinde yaklaşık 150 milyar dolar uluslararası yatırım çekti ve uluslararası sermayeli firma sayımız 35 bini aştı."

-AA, TİKA ve Kızılay'a övgü

Başbakan Erdoğan, Türkiye'nin temsilciliklerinin sayısının 219'a yükseldiğini vurgulayarak, şu ifadeleri kullandı:

"Türkiye'nin yurtdışı insani ve kalkınma yardımlarının 2.5 milyar doları aştı. Göreve geldiğimizde 45 milyon dolardı, şu anda bizim dünyada verdiğimiz destek 2.5 milyar dolara ulaştı. Türkiye, OECD ülkeleri arasında dış yardımlarını en fazla artıran ülkeler arasında yer aldı. Büyükelçiliklerimizin yanısıra; TİKA temsilciliklerimiz, Yunus Emre Enstitüleri, Anadolu Ajansı, TRT, Türk Hava Yolları, Kamu Diplomasisi Koordinatörlüğü, Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı gibi kurumlarımızla, dünyanın her yerine ulaşmanın gayreti içinde olduk. Türkiye, dış ticarette, müteahhitlik hizmetlerinde, uluslararası doğrudan yatırımlarda başarısını, işte bu barışçı, aktif dış politika sayesinde elde etti. Artık kendisini içe kapatan, içerdeki yapay sorunlarla enerjisini heba eden bir ülkenin ekonomisi de büyüyemez. Bütün bunların ötesinde, tarihin ve ecdadımızın bize yüklediği bir miras ve misyon vardı; dış politikada işte bu miras ve misyonu gururla taşımanın mücadelesi içinde olduk. Türk Bayrağı, Türkiye Cumhuriyeti Pasaportu, Türk Lirası, artık dünyanın her yerinde çok farklı anlam ifade ediyor, itibar görüyor. Türk Bayrağı, Türk Kızılayı bayrağı, TİKA amblemi, THY, TRT, Anadolu Ajansı logosu, artık mazlum ve mağdur halklar nezdinde sıcak, şefkatli, dostça, kardeşçe bir anlam taşıyor."

- TBMM

Kaynak: AA

Son Dakika Politika 2014 Yılı Bütçesi TBMM Genel Kurulu'nda - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?

    SonDakika.com'da yer alan yorumlar, kullanıcıların kişisel görüşlerini yansıtır ve sondakika.com'un editöryal politikası ile örtüşmeyebilir. Yorumların hukuki sorumluluğu tamamen yazarlarına aittir.

Advertisement