TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda, Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığının 2016 yılı bütçesi üzerindeki görüşmeler sürüyor.
CHP İzmir Milletvekili Zekeriya Temizel, Türkiye'nin potansiyeline güvendiklerini ve engellerin kaldırılması halinde mucizeler yaratılacağına inandıklarını belirterek, "Ülkemizin inanılmaz potansiyel var ama potansiyeli kullanmada maalesef engeller vardır" dedi.
Temizel, ulusal tasarrufların yüzde 20-22'sinin sanayiye aktarılması gerekirken, şu anda yüzde 12'lerde olduğunu, geçmişte bunun yüzde 17-18'lere ulaştığını ifade ederek, kaynakların sanayi değil, rant amaçlı emlak ve inşaat sektörünün kullandığını savundu. Türkiye'nin pamukta ithalatçı hale geldiğini dile getiren Temizel, "Tekstilimiz var ama tekstilin temel girdisi olan iplikte net ithalatçı hale gelmişiz. İpliği ithal ediyorsunuz, tekstili ihraç ediyorsunuz. Bir süre sonra tekstili de ithal etmeye başlıyorsunuz. Çin gelip üzerinize karabasan gibi basıyor. Övündüğünüz otomotiv sektöründe ithal girdi oranınız yüzde 80'lerin üzerine çıkmışsa, yerli otomobil üretmeden önce almış ithalleri ikame edecek sanayiyi geliştirmek mümkün değil mi diye sormamız lazım" diye konuştu.
Temizel, rekabet gücünü artırmanın endüstriyel rekabetteki önemini kimsenin gözardı edemeyeceğini belirten Temizel, "Olay gelip bilim ve teknolojinin önüne konuyor. Bilimsel araştırma bağımsız değil de emir talimatla yürütülürse niteliğini yitirir. Devlet laboratuvarlarının ülkenin her yerine yayılmış şekilde sürpriz üretimler, sürpriz sanayiler, sürpriz silahlar yapmalarını sağlayın. Devletin gizli projelerini yapacağı ve yürüteceği kurumları kesinlikle olmalı" dedi.
CHP İzmir Milletvekili Musa Çam, bütçe üzerinde yaptığı konuşmada, akademisyenlerin bildirisine iktidar tarafından akıl almaz tepki gösterildiğini, 17-25 Aralık operasyonları sırasında TÜBİTAK ve TÜBA'nın da denetim altına alındığını savunarak, çıkarılan yasayla kurumların bilimsel ve kurumsal özerkliğinin yok edildiğini, bir dönem saygınlığıyla anılan kurumların, yandaşlık havuzunun sığ sularında kaybolduğunu ileri sürdü.
Çam, "Otoriterlik sevdanız ve partizan amaçlarınız nedeniyle Türkiye'nin yaratıcı, inovasyona dayalı, yüksek artı değerli bilgi ekonomisine geçiş süreci de tehlikeye atılmıştır. Amaçlanan suskunluk ve sindirme politikası işe yaramayınca da akademisyenlerin fişlenmesi, soruşturulması, korkutulması yoluna gidilmiştir. Farklı bir ses duyan iktidar, hukuksuz biçimde soruşturmalara başlamıştır. Bu yol, yol değildir. Sadece binayla eğitim ve bilim çalışmalarını sürdürmek mümkün değil" görüşünü savundu.
HDP Muş Milletvekili Ahmet Yıldırım, eğitim ve bilimde yerelleşme veya alaturkalaşmanın ülkeyi kısırlaştıracağını belirterek, "Son birkaç yılda paralel yapı adı altında TÜBİTAK, TÜBA, YÖK ve başka birimlerdeki kadrolarda temizlik yapılması belki size rahat çalışma koşulları yaratabilir ama ülkenin eğitim ve bilimine hizmet etmez" dedi.
Yıldırım, coğrafi işaretlemenin doğru yapılmadığını savunarak, sadece Antep baklavasının uluslararası tescile sahip olduğunu söyledi.
-"Patent konusu sanayiciye tam anlatılamadı"
MHP Hatay Milletvekili Mehmet Necmettin Ahrazoğlu, patent konusunun sanayiciye tam olarak anlatılmadığına vurgu yaparak, yabancı patentte tescil oranının yerli tescile göre daha fazla olduğunu ifade etti. TSE'nin özerk yapıdan devletçi yapıya dönüştürüldüğünü, kurumda personel atamasının emek ve bilgi yoğunluğundan çok yandaşlıkla yapıldığını savunan Ahrazoğlu, KOSGEB'te de yetkin ve bilgili personelin yerinin değiştirildiğini iddia etti.
Ahrazoğlu, "Milliyetçi, ülkücü kamu personelinin korunmasını istemiyoruz ama hak edenlerin görevlerine iade edilmesini bekliyoruz" dedi.
CHP Denizli Milletvekili Kazım Arslan da sanayicinin devlet desteği alamadığın için mevcut yapılarını büyütmek, farklı alanlara yatırım yapma istek ve heyecanının kalmadığını ileri sürerek, "Eğer siz sanayicinin heyecanını kırıyorsanız, isteklerini dikkate almıyorsanız, maliyetlerini yükselterek rekabet etme olanaklarını sağlayamıyorsanız, sanayileşmenin ileriye gideceğini söylemek mümkün değil. Bugün bir çok ürünü üretme imkanımız olmasına rağmen ithal ediyoruz. Üretime yönelik ekonomik modeli ortaya koyamazsak tüketen Türkiye yok olup gidecek, ekonomik anlamda bağımlı ülke konumuna gelecek ve borç içinde yüzecektir. Hedef koymalıyız. İlk hedefimiz; ithalat ile ihracatı başa baş getirmek, dış ticaret açığı vermeden planlama yapmak olmalı" diye konuştu.
Son Dakika › Politika › 2016 Yılı Bütçesi, Plan ve Bütçe Komisyonunda - Son Dakika
Sizin düşünceleriniz neler ?