2018 Merkezi Yönetim bütçe görüşmeleri
Avrupa Birliği Bakanı Ömer Çelik: "Merkez sağ ve solun geleneksel ajandası yerine seçimler korumacı, aşırı milliyetçi, göçmen ve Avrupa karşıtı görüşlerle serbest piyasa yanlısı, küreselleşmeci, Avrupa bütünleşmesi taraftarı görüşlerin arasında geçmektedir"
"Birçok Avrupa ülkesinin siyasetin merkezinin aşırı sağa kayması gibi bir durum söz konusudur"
ANKARA - Avrupa Birliği Bakanı ve Başmüzakereci Ömer Çelik, Avrupa'daki seçimlere ilişkin, "Merkez sağ ve solun geleneksel ajandası yerine seçimler korumacı, aşırı milliyetçi, göçmen ve Avrupa karşıtı görüşler ile serbest piyasa yanlısı, küreselleşmeci, Avrupa bütünleşmesi taraftarı görüşlerin arasında geçmektedir. Birçok Avrupa ülkesinde siyasetin merkezinin aşırı sağa kayması gibi bir durum söz konusudur" dedi.
Bakan Çelik, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda 2018 Merkezi Yönetim Bütçe ve 2016 Kesin Hesap Kanun Tasarısı ile Sayıştay Raporları görüşmelerine katılarak, bakanlığı ve bağlı kurumlar hakkında sunum yaptı. Bakan Çelik, savaş sonrası kurulan liberal düzenin sarsıldığı yeni bir döneme girildiğini söyleyerek, daha ciddi sıkıntılarla, belirsizliklerle karşı karşıya kalınacağını belirtti. Avrupa kıtasının yeni gelişmelere, süreçlere gebe olduğunu kaydeden Çelik, "2019'da Avrupa Konseyi ve Komisyon başkanlıklarının yenileneceği dönemle Avrupa Birliğinde de köklü değişimler göreceğiz. Ciddi reform talebi var, reform talebi ile karşı karşıyalar. Bugün bu talep ertelense de bununla yüzleşmek zorunda kalacaklar. Türkiye-Avrupa Birliği ilişkileri de gerek küresel sistemdeki değişimden, gerek Avrupa Birliği içindeki değişimden bağımsız olarak ele alınamaz. Bu ilişkiler de bu dinamiklere bağlı olarak değişmektedir, şekillenmektedir" ifadelerini kullandı.
Avrupa Birliğinin üç meydan okuma ile karşı karşıya olduğunu ifade eden Çelik, "Birincisi, Brexit. İngiltere'nin Avrupa Birliğinden ayrılma kararı. İkincisi Amerika Birleşik Devletleri yeni yönetiminin Avrupa Birliğine yaklaşımı. Üçüncüsü ise aşırı sağın yükselişidir. Kuşkusuz ekonomik kriz, terörle mücadele, göç gibi konular Avrupa Birliğinin temel sorunları olarak yerini korumaktadır. Aşırı sağın yükselişi ile Avrupa'nın tümünü kapsayan bir değerler demeti ile karşı karşıya olduğumuz ortadadır" şeklinde konuştu.
Brexit kararını varoluşsal bir kriz olarak tanımlayan Çelik, "İngiltere gibi büyük bir ülkenin ayrılma kararı alması, Avrupa Birliğinde işlerin eskisi gibi olmayacağını gösteriyor. Gelinen noktada tartışma sürüyor. Şimdiye kadar Avrupa Birliğinin bu sarsıntıyı göğüslemekte başarılı olduğu, geriye kalan 27 ülkenin birlik içerisinde hareket ettiği, İngiltere'ye bunun bir faturası olduğunu net bir şekilde ilettiklerini ve şu ana kadar Avrupa Birliğinin sürecin kontrolünü elinde tuttuğunu görüyorduk" diye konuştu.
Avrupa'da aşırı sağın yükselişte olduğunun gözlemlendiğini ifade eden Çelik, "Siyasetin parçalanması sonucu merkez sağ ve merkez solun büyük oranda zemin kaybetmesidir. Avrupa siyasetini dengeye oturtan merkez sol ve merkez sağ partiler erimektedir ya da işlevsizleşmektedir ya da aşırı sağın takibi altında güç kaybetmektedir. Hollanda, Fransa ve Almanya seçimlerinde aşırı sağı temsil eden partiler iktidara gelememiş olsalar da sistemin geleceğini belirleyecek şekilde güçlenerek ikinci parti oldular. Bu son derece tehlikelidir. Merkez sağ ve solun geleneksel ajandası yerine seçimler korumacı, aşırı milliyetçi, göçmen ve Avrupa karşıtı görüşler ile serbest piyasa yanlısı, küreselleşmeci, Avrupa bütünleşmesi taraftarı görüşlerin arasında geçmektedir. Birçok Avrupa ülkesinde siyasetin merkezinin aşırı sağa kayması gibi bir durum söz konusudur" dedi.
Son Dakika › Politika › 2018 Merkezi Yönetim Bütçe Görüşmeleri - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?