Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, "TÜİK, tüketici fiyat endeksini Avrupa Birliği ve dünya genelinde geçerli olan, uluslararası kurumlar tarafından tavsiye edilen yöntem, tanım ve kavramları kullanarak hesaplamaktadır. Uluslararası alanda uygulanmayan veya önerilmeyen hiçbir yöntem söz konusu değildir." dedi.
Oktay, 2020 Yılı Bütçe Kanunu Teklifi ve 2018 Yılı Kesinhesap Kanunu Teklifi'nin geneli ile Sayıştay raporları üzerinde TBMM Plan ve Bütçe Komisyonundaki görüşmeler sırasında konuştu.
Programlarda gayri safi yurtiçi hasılanın dolar cinsinden verilmediğine yönelik bazı eleştirilerin bulunduğunu belirten Oktay, gerek 2020 yılı Cumhurbaşkanlığı Yıllık Programı'nda gerekse Yeni Ekonomi Programı'nda gayri safi yurtiçi hasılaya ilişkin hem TL hem de dolar cinsinden tahminlerin yer aldığını ifade etti.
Oktay, 2018 yılında 789 milyar dolar olarak gerçekleşen gayri safi yurtiçi hasılanın 2019 yılında 749 milyar dolara gerileyeceğinin, 2020 yılında ise 812 milyar dolara yükseleceğinin tahmin edildiğini söyledi.
Enflasyonla mücadele konusuna da değinen Oktay, "2018 yılı ağustos ayında başlayan spekülatif kur saldırıları, para ve maliye politikaları arasındaki güçlü koordinasyon, zamanında alınan tedbirler, petrol ve diğer emtia fiyatlarındaki gerileme ile toplumsal desteğin de katkısıyla etkisiz hale getirilmiştir. Böylece, enflasyonda hızlı ve belirgin bir düşüş gerçekleşmiştir." diye konuştu.
Atılan kararlı adımlarla enflasyonun eylül ayı itibarıyla tek haneli oranlara gerilediğini, ekim ayı itibarıyla da yüzde 8,55 ile tek haneli seviyelerdeki yerini koruduğunu vurgulayan Oktay, "Bu tek haneli seviyeyi 2020'de kalıcı hale getirmekte kararlıyız. Bunun için Yeni Ekonomi Programı'nda öngördüğümüz para ve maliye politikalarının eş güdümü ile mal ve hizmet piyasalarında rekabet ve verimliliği artıracak yapısal dönüşüm adımlarını hayata geçirmeyi hedeflemekteyiz." ifadesini kullandı.
Fuat Oktay, enflasyon oranlarının istikrarlı bir şekilde aşağı yönlü hareket etmesiyle risk primlerinin düşeceğini, öngörülebilirliğin artması sayesinde ise uzun vadeli finansman imkanlarının gelişeceğini bildirdi.
Sonuç olarak ekonomik ve finansal istikrarın güçleneceğini belirten Oktay, "Enflasyon 2019 yılı sonunda yüzde 12'ye, 2020 yılı sonunda ise yüzde 8,5'e gerileyerek, kalıcı olarak tek hanelere düşüşünü sürdürecektir." dedi.
Enflasyon hesaplaması
Enflasyon verilerinin hane halkının durumunu yansıtmadığına ilişkin bir değerlendirme olduğunu ve bu doğrultuda enflasyonun nasıl hesaplandığına dair de değerlendirme yapmak istediğini dile getiren Oktay, şunları kaydetti:
"TÜİK, tüketici fiyat endeksini Avrupa Birliği ve dünya genelinde geçerli olan, uluslararası kurumlar tarafından tavsiye edilen yöntem, tanım ve kavramları kullanarak hesaplamaktadır. Uluslararası alanda uygulanmayan veya önerilmeyen hiçbir yöntem söz konusu değildir. Hesaplamalarda kullanılan ağırlıklar, madde sepeti ve fiyatlar, şeffaflık politikası gereği TÜİK internet sayfasında da yayımlanmaktadır. TÜFE 81 il merkezi ve 225 ilçeden aylık olarak 28 bin işyerinden 895 madde çeşidi için 545 bine yakın fiyat derlenerek hesaplanmaktadır. Enflasyon sepeti ve açıklanan değişim oranları tek bir bireyi değil, ülke ortalamasını ifade etmektedir. Elbette TÜFE rakamlarını bireyler veya haneler kendi harcama ve tüketim yapılarına göre daha fazla veya daha az hissedebilirler. Bu, sadece Türkiye için değil tüm ülkeler için de geçerli bir durumdur."
"İstihdamın kademeli olarak artmasını bekliyoruz"
İşsizlik oranının da yoğun olarak gündemde olan konulardan olduğunu, küresel krizin başladığı 2007 yılı ile 2018 yılı arasında yaklaşık 8,5 milyon kişiye istihdam sağlandığını anlatan Oktay, "Bu suretle kapsayıcı büyüme anlamında ülkemiz önemli mesafe almıştır. Eylül ayı itibarıyla istihdamda kalıcı yükselişin işaretleri de gelmeye başlamıştır." diye konuştu.
Önümüzdeki dönemde büyümede tüm alt sektörlere yayılması beklenen artış ve yatırımlardaki güçlü toparlanmanın istihdam artışının temel belirleyicisi olacağını dile getiren Oktay, "Özellikle 11. Kalkınma Planı'nda öngörülen imalat sanayisinde dönüşüm çerçevesinde kalıcı, niteliği ve katma değeri yüksek ve istihdamı destekleyecek yatırımlar teşvik edilecektir ve teşvik edilmektedir de. Bunun sonucunda oluşacak işgücü talebi ise istihdamın artmasını sağlayacak önemli faktörler arasında yer alacaktır." değerlendirmesinde bulundu.
Ertelenen iç talebin 2020 yılında yeniden canlanmasının, yatırım ve üretimi tetikleyeceğini belirten Oktay, "Bunun yanı sıra 2019 yılına göre daha güçlü bir küresel büyümenin getireceği dış talep de büyümeyi ve özellikle de ihracata yönelik sektörlerde istihdamı destekleyecektir. Sonuç olarak, ekonomideki canlanmaya paralel olarak önümüzdeki dönemde istihdamın kademeli olarak artmasını bekliyoruz. Yeni Ekonomi Programı dönemi sonunda işsizlik oranının 3,1 puan indirilmesi hedeflenmektedir." dedi.
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Oktay, 2019 yıl sonu bütçe açığı için öngörülen 80,6 milyar liralık tahminin 125 milyar lira olarak revize edildiğini aktararak, "Söz konusu revizyondaki en temel etken 2019 yılında ekonominin dengelenme süreci nedeniyle potansiyelinin altında büyümesinden kaynaklıdır. Buna rağmen, 2019 yıl sonu için öngördüğümüz bütçe açığımız yüzde 2,9'la Maastricht kriterlerine uygun seviyelerde seyretmektedir. Yeni Ekonomi Programımızda merkezi yönetim bütçesi açığının dönem sonunda yüzde 2,6 seviyesine inmesini öngörüyoruz." diye konuştu.
Yargı Reformu Strateji Belgesi kapsamında TBMM tarafından birinci yargı paketinin kanunlaştırıldığını anımsatan Oktay, bu paketle reform niteliğinde değişiklikler yaptıklarını belirtti.
Oktay, ikinci yargı paketi hazırlıklarının devam ettiğini, adalet sisteminin işlerliğini artıracak çalışmalara devam edeceklerini ifade etti.
"Eğitimde kaliteyi artırmaya büyük önem vermekteyiz"
Bütçenin önceki yıllarda olduğu gibi yine hizmet bütçesi olacağını, bütçedeki kaynakların büyük ölçüde vatandaşların ihtiyaç duyduğu hizmetlerin karşılanmasında kullanılacağını söyleyen Oktay, "Bu kapsamda 2020 yılında bütçe ödeneklerinin yaklaşık yüzde 16,1'ine karşılık gelen 176,1 milyar lirayı eğitime ayırıyoruz. Eğitimde 2023 vizyonumuz ile eğitimde kaliteyi artırmaya büyük önem vermekteyiz." dedi.
Oktay, 207 üniversitede 8 milyona yakın gencin yükseköğretim gördüğünü, yükseköğretimde sadece niceliğe değil niteliğe de önem verdiklerini vurguladı.
Geleceğin mesleklerini dikkate alarak yükseköğretim programlarını güncellediklerine işaret eden Oktay, öğrencilere ödenen aylık burs/kredi miktarının da 500 liradan 2020 yılından itibaren 550 liraya yükseltildiğini hatırlattı.
Oktay, yüksek lisans öğrencilerine ödenen aylık kredi/burs miktarının bin 100 lira, doktora öğrencilerine ise bin 650 lira olduğunu söyledi.
Sağlık alanında gerçekleştirdikleri reformlarla hastaneler başta olmak üzere, her alanda kaliteyi yükselttiklerini belirten Oktay, 2020 yılında sağlık hizmetleri için bütçeden 188,6 milyar lira kaynak ayırdıklarını bildirdi.
Şehir hastanelerinde yüksek kalitede hizmet verdiklerini dile getiren Oktay, "Kamu Özel İşbirliği modeli ile yatırımları hızla bitirip hastanelerimizi hizmete almış olduk. 2019 yılı Ekim ayı itibarıyla şehir hastaneleri için bütçeden 4,5 milyar lira harcama yapılmıştır. Merkezi yönetim bütçe teklifinde 2020 yılı ödeneği 10,5 milyar lira olarak belirlenmiştir." açıklamasında bulundu.
Oktay, iktidarları döneminde hastane yatak kapasitesini 79 binden 236 bine çıkardıklarını da kaydetti.
İktidarları döneminde tarım sektörüne yönelik birçok desteği hayata geçirdiklerini ifade eden Oktay, bu destekler sayesinde 17 yıllık dönemde tarım sektöründe önemli bir büyüme trendi yakalandığını söyledi.
Fuat Oktay, 2002 yılında 36,9 milyar lira olan tarımsal hasılanın, 2018 yılında 216,6 milyar liraya yükseldiğine işaret etti.
Tarım sektörüne 11. Kalkınma Planı'nın öncelikli alanları arasında yer verdiklerine dikkati çeken Oktay, "Bu kapsamda, üreticilerimizin artan girdi maliyetlerinden olumsuz etkilenmelerini önlemeyi ve üretim araçlarına daha ucuza ulaşabilmesini temin etmeyi amaçlıyoruz. Üreticilerimizin ekonomik olarak daha etkin faaliyette bulunabilmeleri için işletmelerinin büyütülmesi yanında modernizasyonunu sağlamak amacıyla tarımsal destekleme bütçesinde yüzde 36,7 oranında artış sağladık." dedi.
Oktay, böylece bütçeden tarıma ayırdıkları kaynakları 2020 yılında 33,4 milyar liraya çıkaracaklarını, bu tutarın 22 milyar lirasının tarımsal destek programları, 5,1 milyar lirasının da tarım sektörü yatırım ödenekleri için kullanılacağını anlattı.
Çiğ süt birim miktarına ilişkin eleştirileri hatırlatan Oktay, şunları kaydetti:
"2019 yılı ocak-nisan döneminde süt referans fiyatı 1,7 lira, süt pirimi 25 kuruş olarak belirlenmiş olup süt üreticimizin çiğ süt için eline geçen tutar litre başına 1,95 lira olmuştur. Mayıs ayında süt referans fiyatı 2 lira, çiğ süt pirimi 10 kuruş olarak belirlenmiş olup süt üreticimizin eline geçen tutar litre başına 2,1 liraya yükselmiştir. Dolayısıyla süt üreticimizin çiğ süt için eline geçen tutar artmıştır. Diğer taraftan süt üreticimize üretimin yapıldığı dönemler itibarıyla belirlenen tutarlar üzerinden pirim ödemeleri yapılmaktadır. Dolayısıyla ocak-nisan dönemi için 25 kuruş üzerinden pirim ödemesi yapılmış olup bu tutarın düşürülmesi söz konusu değildir."
(Sürecek)
Son Dakika › Politika › 2020 Yılı Bütçesi Plan ve Bütçe Komisyonunda - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?