Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı Yaşlı Bakım Hizmetleri Daire Başkanı Coşkun Gürboğa, "Yaşlılık 2015 istatistiklerine baktığımızda 65 ve üstü nüfus 2015 yılında 6 milyon 495 bin 239 kişidir. Yaşlı nüfusun toplam nüfus içerisindeki oranı 2014 yılında yüzde 8 iken 2015 yılında yüzde 8,2'ye yükselmiştir." dedi.
TBMM Aile Bütünlüğünün Korunmasını Araştırma Komisyonu, AK Parti Düzce Milletvekili Ayşe Keşir başkanlığında toplandı.
Yaşlıların yaşama aktif katılımı konulu komisyona sunum yapan Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı Yaşlı Bakım Hizmetleri Daire Başkanı Gürboğa, Türkiye çapında yaşlılara yönelik bakım ve rehabilitasyon hizmetlerindeki çalışmalarıyla bu güne kadar hiçbir yaşlıyı açıkta bırakmadıklarını söyledi.
Sırada bekleyen yaşlının olmasına rağmen bugün itibariyle 540 yatağın boş olduğunu belirten Gürboğa, özel yaşlı bakım evlerinin ise yüzde 60 kapasiteyle çalıştığını bildirdi.
Gürboğa, daha önceleri yeteri kadar huzurevi yaşlı bakım rehabilitasyon merkezinin bulunmadığına dikkati çekerek, "Şu an yatırımda 33 tane huzurevi yaşlı bakım rehabilitasyon merkezimiz bulunuyor. Toplamda da devlete bağlı olarak faaliyet gösteren 132 huzurevi yaşlı bakım rehabilitasyon merkezleriyle hizmet vermekteyiz." diye konuştu.
Türkiye'de yaşlı nüfusun giderek arttığına işaret eden Gürboğa, bu durumun tecrübeli nüfus artışı bakımından avantaj, çalışan nüfus gücünün düşmesi açısından da dezavantaj olduğunu aktardı.
"Yaşlısı en fazla olan 66. ülkeyiz"
Gürboğa, bu avantajları arttırmaya ve yaygınlaştırmaya yönelik çeşitli çalışmalar yaptıklarını ifade ederek, şöyle konuştu:
"Yaşlılık 2015 istatistiklerine baktığımızda 65 ve üstü nüfus 2015 yılında 6 milyon 495 bin 239 kişidir. Yaşlı nüfusun toplam nüfus içerisindeki oranı 2014 yılında yüzde 8 iken 2015 yılında yüzde 8,2'ye yükselmiştir. Yaşlı nüfusun yüzde 43,8'ini erkekler, yüzde 56,2'sini kandın nüfusu oluşturmaktadır. Dünya nüfusunun 2015 yılında yüzde 8,5'ini yaşlı nüfus oluşturmuştur. En yüksek yaşlı oranına sahip ilk üç ülke sırasıyla yüzde 30,4 ile Monako, yüzde 26,6 ile Japonya ve yüzde 21,5 ile Almanya olmuştur. Türkiye bu sıralamada 167 ülke arasında 66. sırada yer alıyor."
Türkiye'de 100 yaş ve üzerinde 5 bin 293 kişinin bulunduğunu kaydeden Günboğa, tek kişilik hane halklarının yüzde 45,8'ini yaşlıların oluşturduğunu aktardı.
Gürboğa, yaşlı bağımlılık oranının 2015 yılında yüzde 12,2 olduğunu belirterek, "Yaşlı nüfus oranının en yüksek olduğu il Sinop'tur. Eşi ölmüş yaşlı erkeklerin oranı yüzde 12,9 iken yaşlı kadınların oranı yüzde 50,5 olmuştur. Yaşlı nüfusun iş gücüne katılma oranı yüzde 11,5'dir ve yaşlılık döneminde bireylerin mutluluk kaynağı yüzde 66,8 ile aileleri olmuştur." dedi.
"Hareketsizlik ve tütün hastalık yükünün en önemli sebebi"
Türkiye Halk Sağlığı Kurumu Yaşlı Sağlığı ve Özürlüler Daire Başkanı Banu Ekici de yaptığı sunumda, yaşlanmanın tüm ülkelerin aktif bir olgusu olduğunu ifade etti.
Yaşam süresinin gittikçe artmasının yaşlılığın artmasıyla orantılı olduğunu dile getiren Ekici, dünyadaki 60 yaş üzeri kişilerin artışının tüm nüfustaki artıştan 3 kat daha fazla olduğunun altını çizdi.
Ekici, 2025 yılında dünyada 1,2 milyar 60 yaş üstü yaşlı insanın bulunmasının beklendiğine dikkati çekerek, şunları söyledi:
"2050 yılında bu rakamın 2 milyar civarında olması öngörülmekte. Ülkemizde de beklenen yaşam süresi, sağlık hizmetlerine erişim ve diğer faktörlerin de etkisiyle 2008 yılında bayanlar için 75, erkekler için 71'e ulaştı. Sağlık Bakanlığı stratejik planımızda yaşlı bireylerin sağlık hizmetini iyileştirmek için öncelikle bireyin aktif ve sağlıklı yaşlanmasını temin etme üzerine politikalarımızı belirliyoruz."
2002 yılında bulaşıcı olmayan hastalıkların tüm yaş gruplarındaki yükünün yüzde 71 iken bu rakamın 2012'de yüzde 79'a çıktığına işaret eden Ekici, bu hastalıkların 50 yaş üzerindeki grupta her 2 ya da 3 kişiden birinde görüleceğini kaydetti.
Son Dakika › Politika › Aile Bütünlüğünün Korunması Komisyonu - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?