AK Parti Ankara İl Danışma Meclisi Toplantısı

Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan, "Darbe anayasası Türkiye'ye yakışmıyor ve bunun değişmesi lazım. AK Parti döneminde birtakım paketler şeklinde, tek tek bazı anayasa değişiklikleri yaptık, önemli ilerlemeler katettik ama ruhuyla, zihniyetiyle topyekun bu darbe anayasasında daha kapsamlı bir değişiklik yapılması gerekiyor" dedi.

Akdoğan, Altındağ Cemil Meriç Kültür Merkezi'nde düzenlenen AK Parti Ankara İl Danışma Meclisi Toplantısı'na katıldı.

Toplantıdaki konuşmasına, 2016 yılının Türkiye ve insanlık için hayırlar getirmesini dileyerek başlayan Akdoğan, 2015 yılında iki seçimin yaşandığını, 7 Haziran seçimleri sonrasındaki sürecin, AK Parti'nin önemini bir kez daha ortaya koyduğunu söyledi.

"O dönemde neler yaşandığını biliyoruz" diyen Akdoğan, "blok", "hayır" ve "terör" siyaseti yürütenler ile her şeye olumsuz yaklaşanların olduğunu, bunlara karşı milletin de "Ey muhalefet, siz Türkiye'yi yönetemezsiniz, ben size Türkiye'yi yönetme sorumluluğunu vermiyorum" dediğini ifade etti.

Milletin, 1 Kasım seçiminde AK Parti'ye güven duyarak kredi verdiğini belirterek bunu çok iyi değerlendirmeleri gerektiğine işaret eden Akdoğan, "7 Haziran'dan sonra oturduk, iki elimizin arasına başımızı aldık ve hesap yaptık, 'millet niye bize yüzde 41 oy verdi.' Sonuçlar çıkarmaya çalıştık ama diğerleri yanlışta ısrar etti" diye konuştu.

Çok önemli bir başarı kazandıklarını vurgulayan Akdoğan, bu başarıda herkesin büyük emeğinin olduğunun altını çizerek partililere teşekkür etti.

"Cesur bir gazeteciydi, iyi yürekli bir insandı"

Kalp krizi sonucu yaşamını yitiren Yeni Akit Gazetesi Genel Yayın Koordinatörü Hasan Karakaya'nın dün defnedildiğini hatırlatan Akdoğan, "Öncelikle kendisine Allah'tan rahmet diliyorum. Gerçekten cesur bir gazeteciydi, iyi yürekli bir insandı, şefkat ve merhamet timsaliydi ama hak edene karşı da şiddetli bir kalemi vardı" dedi.

Karakaya'nın vefatı sonrasında sosyal medyada sorumsuz yakıştırma ve tezviratların yapıldığını gördüklerini anlatan Akdoğan, "Baktığımızda sosyal medyanın bir yalan ve hakaret aracına dönüşmeye başladığını görüyoruz. Onur ve haysiyet cellatlığı adeta yapılıyor. Sosyal medyanın bu derece, bu kadar sorumsuz, üslupsuz bir araç haline gelmeye başlaması nedeniyle, bu konuda birtakım tedbirler geliştirilmesi gerekiyor. Sosyal medya ahlak ilkeleri, etik kuralları bir şekilde geliştirilmeli. Öbür türlü, insanlar kendini savunamıyorlar, bu haysiyet cellatlığına karşı kendinizi savunamıyorsunuz, hiçbir şey yapamıyorsunuz. Yani hukuka tabi olmayan, hakkı, hukuku dinlemeyen, insanların onuruna, itibarına kasteden yaklaşımlara karşı mutlaka daha sorumlu bir anlayışın geliştirilmesi gerekiyor" değerlendirmesinde bulundu.

"Cumhurbaşkanımız ne diyor, bunlar ne anlıyorlar"

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın bir konuşmasındaki ifadelerinin de sosyal medyada çarpıtıldığını dile getiren Akdoğan, şunları söyledi:

"Hitler benzetmesi, yani Sayın Cumhurbaşkanımız ne diyor, bunlar ne anlıyorlar veya ne takdim ediyorlar. Sayın Cumhurbaşkanımızın dediği çok açık; 'bakın bugün gelişmiş ülkelerin çoğunda başkanlık sistemi var' diyor, 'geçmişten bu yana başkanlık sistemi var ama bir şeyi iyi yapan tek başına sistemin iyi olması değil, parlamenter sistem olabilir, başkanlık sistemi olabilir, onu kötü kullanırsanız yani insan faktörü olumsuz olursa o zaman en iyi sistem bile kötü olabilir, işte Hitler Almanyası'nda olduğu gibi' diyor. Şimdi bunu alıp 'Cumhurbaşkanının ideal başkanlık sistemi Hitler örneğidir' şeklinde çarpıtarak vermek, bu doğru bir yaklaşım değil."

Başkanlık sistemi, yarı başkanlık sistemi, partili cumhurbaşkanlığı gibi konuların yeni olmadığını ve AK Parti öncesinde de tartışıldığını anımsatan Akdoğan, Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun yeni bir süreç başlattığını, bu doğrultuda CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile görüştüğünü, pazartesi günü de MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ile görüşeceğini söyledi.

Akdoğan, "Bu darbe anayasası Türkiye'ye yakışmıyor ve bunun değişmesi lazım. AK Parti döneminde birtakım paketler şeklinde, tek tek bazı anayasa değişiklikleri yaptık, önemli ilerlemeler katettik ama ruhuyla, zihniyetiyle topyekun bu darbe anayasasında daha kapsamlı bir değişiklik yapılması gerekiyor" dedi.

"İnşallah bu sefer yeni anayasa konusunda mesafe katedilir"

Başbakan Davutoğlu'nun iyi niyetle elini uzatarak "gelin birlikte yapalım" dediğini aktaran Akdoğan, ülke yönetiminin, iktidar partisinin kafasına göre ülkeyi yönetmesi demek olmadığını vurgulayarak, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Meclisiyle, yasama, yürütme, yargısıyla, hep birlikte, kanaat önderleri, medyası, herkes kanaatini ortaya koyuyor. Muhalefete de 'gelin birlikte uzlaşı arayalım, her konuda bir araya gelelim, istişare mekanizmaları kuralım, söyleyecek sözünüz varsa söyleyin...' Sizin iktidara geleceğiniz yok. Peki iktidara gelmeyecekseniz siyaset yapmanın anlamı nedir; fikrinizi bir şekilde gündeme taşıyarak siyaseti etkilemedir, iktidarı etkilemedir, iktidarı bir şekilde bu fikirlerden etkilenerek ülkeyi yönetmesidir, bunun için istişare ve uzlaşı mekanizmalarının kurulmasıdır. Gelin bir fikriniz varsa söyleyin, terör konusunda, anayasa konusunda, diğer konularda, yani bildiğiniz bir şey varsa, bir reçete, proje, politika varsa gelin söyleyin ki hükümet de bundan etkilensin, pozitif, yapıcı eleştiride bulunun. Uzlaşı kültürü böyle gelişir. Seçimden sonra ilk elini uzattı partilere ve şimdi yeni bir süreç başlıyor. İnşallah bu sefer yeni anayasa konusunda mesafe katedilir. Türkiye'nin buna ihtiyacı var."

AK Parti'nin Türkiye'ye çok önemli mesafeler aldırdığını belirten Akdoğan, ülkenin ayaklarında bir bağ bulunduğunu ve bu bağdan kurtulması gerektiğinin altını çizdi. Akdoğan, şu ifadeleri kullandı:

"Yani sistemin ona göre revize edilmesi, anayasanın ona göre şekillenmesi, bunlar çok önemli. AK Parti siyaseti, AK Parti kadroları çok çalışıyor, çok hizmet ediyor ama daha fazlasını Türkiye'nin yapması için mevzuatın da değişmesi gerekiyor, bu sistemle ilgili diğer konularda da birtakım düzenlemelerin yapılması gerekiyor. Bunlar topyekun gelişmek için çok önemlidir. Evet, bu çerçevede Sayın Başbakanımızın iyi niyetli çabaları devam edecek ama bu süreçte birileri de çok üslupsuz bir şekilde, çirkin bir şekilde birtakım yaklaşımlar içerisine girdiler ve işte HDP ile görüşme de bu sebeple gerçekleşmiyor."

(Sürecek)