AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Ömer Çelik, Güneydoğu'da devam eden operasyonlar konusunda "Buralarda kurulan hendekler ve barikatların 'öz yönetim' diye modellenmesi ise 'barbarlığa' birtakım kavramlar giydirilmesinden ibarettir. Ortada açık bir barbarlık vardır. Bu barbarlığın neticesi olarak, bu güvenlik operasyonlarının yapılması son derece meşrudur" dedi.
Çelik, AK Parti Genel Merkezi'nde düzenlediği basın toplantısında, dün AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Ahmet Davutoğlu başkanlığında düzenlenen Merkez Yürütme Kurulu (MYK) toplantısında, terörle mücadele konusunda çeşitli başlıkların değerlendirildiğini anlattı. Çelik, Sur, Silopi, Cizre ve Nusaybin'deki tabloların herkesin içini acıttığını söyledi.
"Ortada açık bir barbarlık vardır"
Bölgede "iki meşru gücün çatışması" olmadığını vurgulayan Çelik, şöyle devam etti:
"Burada güvenlik operasyonlarının ortaya çıkmasının sebebi, gayrimeşru bir terör örgütünün demokrasimizi tehdit etmesi, hukuk devletimizi tehdit etmesi, vatandaşlarımızın bir arada yaşama hürriyetini tehdit etmesi, ilçelerimizde kendilerince bazı bölgelerde illegal mahkemeler kurarak, illegal vergi toplama mekanizmaları kurarak, Türkiye'deki anayasal vatandaşlık temelindeki hakları askıya alma çalışmasıdır. Buralarda kurulan hendekler ve barikatların 'öz yönetim' diye modellenmesi ise 'barbarlığa' birtakım kavramlar giydirilmesinden ibarettir. Ortada açık bir barbarlık vardır. Bu barbarlığın neticesi olarak, bu güvenlik operasyonlarının yapılması son derece meşrudur. Dolayısıyla çağrı yaparken sanki 'iki eşit taraf varmış, iki devlet çarpışıyormuş, iki meşru güç çarpışıyormuş' gibisinden 'barış' kavramı kullanılması konusunda hassas olunması gerekir."
"Teröre karşı hep beraber ortak ve yüksek bir ses çıkarabilirsek.."
Söz konusu çağrının terör örgütüne yapılması gerektiğini vurgulayan Çelik, terör örgütünün yaptığının gayrimeşru olduğunun, hiçbir şekilde kabul edilemeyeceğinin ve bu eylemlerinden bir an evvel vazgeçmesi gerektiğinin ifade edilmesi gerektiğini söyledi. Çelik, "Dünyanın başka yerlerinde, İspanya'da veya başka örneklerde olduğu gibi teröre karşı hep beraber ortak ve yüksek bir ses çıkarabilirsek, bu sesin çıkmasının neticesinde terörün geriletilmesi mümkün olur" ifadelerini kullandı.
Bazı siyasilerin, demokrasi ve hukuk devleti yerine hendek ve barikatları savunmasına yönelik tutumu eleştiren Çelik, şöyle devam etti:
"Siyasetçiler demokrasiyi savunurlar, hendeklerin, barikatların olmadığı, insanların özgürce istediği yerden istediği yere gidebildiği, illegal mahkemelerin olmadığı, illegal yapıların olmadığı bir hayatı savunurlar ama bunun yerine terörün eliyle namlular önünde ölüm siyasetini savunurlarsa o zaman meşru siyaset alanının içinde hareket ediyor kabul edilemezler. O zaman da oy aldıkları kesimlere karşı görevlerini yapamazlar."
"Birileri getto siyaseti peşinde koşuyorsa, dikkat edelim"
"Biz Kürtler adına konuşuyoruz" söylemlerinin meşruiyeti olmadığını aktaran Çelik, "Türkiye'de 27 Mayıs, 12 Eylül darbesini yapanlar ne kadar Türk milleti adına hareket etmişlerse, bunlar da o kadar Kürtler adına konuştuklarını iddia edebilirler, ikisi de boştur, ikisi de temelsizdir. Çıkıp da kendilerinin Kürtler adına hareket ettiği gibi bir ifade biçimi, kesinlikle bir manipülasyondur" diye konuştu.
Kürt vatandaşların kazanımlarını, demokratik hayat tecrübelerini, çocukların geleceğini, Kürt vatandaşların hayatını tehdit eden uygulamaları, "Kürtler adına savunuyoruz" şeklinde bir ironinin içine düşüldüğünü dile getiren Çelik, kendilerinin kürsülerde konuşurken " Türkiye Cumhuriyeti'nin bütün yurttaşları, Türkler, Kürtler, diğer etnik gruplar, Sünni, Alevi ve Şii'ler adına konuştuklarını" anlattı.
Bütün vatandaşların kucaklanması, herkesin eşit şartlarda, birinci sınıf vatandaş olduğu bir düzen içerisinde yaşamasını öngören bir siyaseti savunduklarını aktaran Çelik, "Ama birileri tutup da burada bir getto siyaseti peşinde koşuyorsa, buna dikkat edelim. Bu getto siyasetinin arkasında vatandaşlarımızın iradesini götürüp birtakım illegal yapıların emrine sokma, vatandaşlarımızın iradesini bunlara teslim etme, bu ülkenin gençlerini birtakım terör örgütlerine lejyoner yapma şeklinde siyasi projeler vardır. Tabii ki bu projelere karşı da sonuna kadar direneceğiz" değerlendirmesinde bulundu.
Türkiye'nin konuşma, diyalog, meseleleri tartışma ve siyasal katılımla ilgili hiçbir sıkıntısı olmadığına işaret eden Çelik, "Bunlar varken, bunları berhava ederek, bunlara karşı tehdit oluşturarak gidip de hendeklerin, barikatların, illegal mahkemelerin, namluların, kaleşnikofların arkasına sığınmak asıl diyalog ortamını, asıl demokratik ortamı, demokratik dili ve meşru siyaseti, sivil siyaseti tehdit etmektir, imha etmeye çalışmaktır. Tabii ki sivil siyaset alanı, demokratik alan, hukuk devleti ve kendisini ve tabii ki vatandaşlarını koruyacaktır" şeklinde konuştu.
"Burada operasyonlar bir neden değildir, bir sonuçtur. Terör örgütünün bu eylemleri karşısında ortaya çıkmış bir sonuçtur" ifadesini kullanan Çelik, herkesin terör örgütüne dönük tutum alması ve terör örgütünü destekleyenlere çağrı yapması gerektiğinin altını çizdi.
(Bitti)
Son Dakika › Politika › AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Çelik: (2) - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?