AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Ahmet Davutoğlu, "Biz cari parlamenter sistemin, yani parlamenter sistemden de sapmış olan bugünkü sistemin ürettiği sorunları göz önünde bulundurarak, Türkiye için en doğru siyasal sistemin başkanlık sistemi olduğunu düşünüyoruz" dedi.
Davutoğlu, partisinin TBMM Grup Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, millet iradesini Anayasanın ruhuna yerleştirmemiş hiçbir anlayışın gerçek anlamda demokratik olamayacağını söyledi.
"Bunu en iyi şekilde gerçekleştirebileceğimiz sistem hangisi ise bunu da her yönüyle konuşabilmeli, her türlü ön yargıdan arınmış bir şekilde bunları tartışabilmeliyiz" diyen Davutoğlu, Anayasa'nın iskeletiyle kastettiğinin, Anayasa'nın öngördüğü siyasal sistem tercihi olduğunu kaydetti.
Davutoğlu, şöyle konuştu:
"Özgürlükçü, demokratik ruha dayanan Anayasa'da siyasal sistem meselesinin daha rahat konuşulabilmesi ve çözülmesi gerekir. Biz cari Parlamenter sistemin ki muhataplarımla yaptığım bütün görüşmelerde kendilerine de ifade ettim, parlamenter sistemi savunduklarında. 140 yıllık Meclis tecrübemizde Teşkilat-ı Esasiye'den bu yana, Kanun-i Esasiye'den bu yana yapılan bütün çalışmalarda her zaman eksik olan husus, sistemin iç işleyişindeki bütüncülük olmuştur. Kimse bize, bugüne kadar parlamenter sistemin mükemmelen işlediği iddiasında bulunamaz. '140 yıldır Türkiye'da parlamenter sistem var. Dolayısıyla bu sistemi devam ettirelim' diyenler, parlamenter sistemin doğasını ve dokusunu bilmiyorlar demektir. Allah aşkına, tek parti döneminde, milli şef kavramının olduğu dönemde, parlamenter sistemden bahsetmek mümkün müydü? 27 Mayıs'ta parlamenter sistemin içinden çıkmış ve görev üstlenmiş başbakanı idam sehpasına gönderenlerin yaptığı Anayasa parlamenter sisteme uygun olabilir miydi? Millet iradesini Meclis ve organlar eliyle... Bu organların kim olduğu tanımlanmadan, 'organlar eliyle kullanır' diyerek, bazı organlara Meclis'e şirk koşar şekilde yetki veren bir sistemin parlamenter olduğunu iddia etmek mümkün mü?
12 Eylül döneminde parlamenter sistemin bütün dokusu ve doğası yok edilerek yapılan uygulamaları parlamenter sistem olarak telakki etmek mümkün mü? Bugün parlamenter sistemi savunanların, parlamenter sistemin tam da kalbine bir mermi gibi gönderilen 27 Nisan e-muhtırası günlerinde, suskun kalmış olmaları da her türlü soruya ve eleştiriye açık bir husustur. Eğer o gün parlamenter sistemi bizim savunduğumuz gibi 27 Nisan günü savunmuş olsalardı, bugün parlamenter sistemi savunmalarını anlayışla karşılayabilirdik. 27 Nisan e-muhtırası doğrudan Meclis'e müdahale eden, parlamenter sistemi yok sayarak Meclis'in kendi içinden cumhurbaşkanı seçmesine müdahale eden vesayet anlayışı idi. Biz o gün AK Parti olarak, her zaman ve her vesayette olduğu gibi, o vesayet arayışına karşı dimdik durmasaydık, bugün Parlamento'nun özgür iradesinden bahsetmek mümkün olmazdı."
- "Başkanlık sistemini neden her yönüyle masaya yatırıp konuşmayalım?"
Başbakan Davutoğlu, parlamenter sistemin de iradenin de en güçlü savunucusunun AK Parti olduğunu söyledi.
Bugün gelinen çarpık anlayış ve parlamenter sisteme her yönden yapılan müdahalelerle artık bu sistemin işlemesinin çok zor, hatta imkansız hale geldiğini vurgulayan Davutoğlu, "Biz cari parlamenter sistemin, yani parlamenter sistemden de sapmış olan bugünkü sistemin ürettiği sorunları göz önünde bulundurarak, Türkiye için en doğru siyasal sistemin başkanlık sistemi olduğunu düşünüyoruz. Bunu da açık yüreklilikle konuşmaya, her zeminde tartışmaya hazırız" dedi.
Ahmet Davutoğlu, muhalefet partilerinin ise başkanlık sistemini tartışmadan, en baştan reddetme yolunu tercih ettiklerine dikkati çekerek, "Başkanlık sistemini veya parlamenter sistemi, neden her yönüyle masaya yatırıp konuşmayalım? Neden herkes eteğindeki taşı dökerek bütün bu konuları bugünkü konjonktürün dışına çıkarak mütalaa ve müzakere etmesin?" diye konuştu.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ve MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'den ricada bulunduğunu belirten Davutoğlu, şunları kaydetti:
"(Gelin dedim, konjonktürel şartların dışına çıkalım. Bugünkü konjonktürün zihnimizde bıraktığı izler, korkular üzerinden Anayasa tartışması yapmayalım.) Türkiye'de ortalama insan ömrü belli, dünyada da belli. Rabbimizin takdiridir. Belki bir saniye sonra, belki bir dakika sonra, bilemeyiz ama bildiğimiz bir şey var ki 30-40 yıl sonra, bugünkü siyasi liderlerin hiç birisi muhtemelen hayatını sürdürmüyor olacak. Siyasi hayatını değil, fiili, biyolojik hayatı da bitmiş olacak. Dedim ki 'gelin konjonktürel şartlardan çıkalım. Bu mevki ve makamlar hiçbirimize baki değildir. Bu mevki ve makamlar hiç birimize babamızdan miras kalmadı. Milletten emaneten devraldık ve bu emaneti hakkıyla geri vermenin çabası içindeyiz.
Bu mevki ve makamların bize getirdiği konjonktür üzerinden değil. Torunlarımızın, onların torunlarının, onların da torunlarının belki asırlarca gurur duyacağı bir Anayasayı hep beraber yazalım. Çağrımız da budur, çok açık ve net çağrıdır. Hiçbir şahsi hesap yapmadan, hiçbir konjonktürel şartı göz önünde bulundurmadan, insan onuruna dayalı, insan haysiyetini esas alan ve 'devlete, insanı yaşattığı için devletin yaşadığı ilkesiyle' yaklaşan, gerçek anlamda sivil bir Anayasayı hep beraber yapalım. İsimlere, makamlara takılmadan bu sistemleri artılarıyla eksileriyle, avantajları ve dezavantajlarıyla enine boyuna konuşalım. Bu dönemde hiç başka bir şey yapmasak ki yapacağız, böyle bir Anayasa'yı yapmış olmak, hem iktidar olarak bizlere hem de muhalefet olarak diğer partilere en büyük şeref olur. Torunlarımıza bırakacağımız en büyük miras olur. Samimiyetle çaba sarfedersek emin olunuz, Anayasa'nın ruhu ve iskeleti konusunda da anlaşmamamız mümkün değil. Yeter ki samimi bir şekilde bu gayret içinde olalım."
"Bir sistemi otoriter yapan şekli değil, nasıl uygulandığıdır"
Başbakan Davutoğlu, "7 Haziran'dan sonra nasıl samimiyetle uzlaşma çabası içine girdiysek, sizlerin huzurunda söz vererek ifade ediyorum bütün milletimize: Anayasa konusunda da her türlü samimiyetimizi göstererek bu uzlaşma ortamını sağlamaya ve beraberce Anayasa yapmaya katkıda bulunacağız. Torunlarımızın rahat edeceği kalıcı bir siyasal sistem kurgulama anlayışla hareket etme sorumluluğumuz var" dedi.
Kendilerinin bu makamlarda geçici olduğunu ancak ülkenin bu gerçeklerle ve beraber yazılacak Anayasa ile yaşamaya devam edeceğini vurgulayan Davutoğlu, tabular bir yana bırakılarak konuşulması gerektiğini dile getirdi. Davutoğlu, Türkiye için hangi sistem doğruysa herkesin teklifini ortaya koyması ve bütün ayrıntılarıyla olgunluk içinde konuşulması gerektiğine işaret ederek, "Ama kimse hiçbir teklifi baştan reddetmesin. Bir sistemi otoriter yapan şekli değil, nasıl uygulandığıdır. Aklı selim içerisinde en doğruyu bulabileceğimize samimiyetle inanıyorum" ifadelerini kullandı.
Başbakan Davutoğlu, Türkiye'nin konuşarak çözemeyeceği hiç bir sorunu olmadığını söyledi.
Geçmiş dönemde Anayasa çalışmalarına katılan arkadaşlarıyla geçen cumartesi günü görüştüğünü ve dün MYK'da tekrar istişare ettiklerini ve bugünkü MYK'da da tartışacaklarını belirten Davutoğlu, parti içinde Anayasa çalışmalarının dirayetle yürütülmesini sağlamak üzere, yeni komiteler ve görevlendirmelerin söz konusu olacağını kaydetti.
Davutoğlu, "Biz en kısa sürede milletimizin özlem duyduğu Anayasa'yı gerçekleştirmek için gece gündüz çalışmaya hazırız. Allah, inşallah bu gayretlerimizin semeresini verir ve bu zillet duyduğumuz 12 Eylül Anayasasının yerine, izzetle gelecek nesillere aktardığımız sivil bir Anayasa'yı yapmayı bize, bu Meclis'e, size nasip eder" değerlendirmesini yaptı.
(Sürecek)
Son Dakika › Politika › AK Parti TBMM Grup Toplantısı - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?