Eski TBMM Başkanı Bülent Arınç, Anayasa Mahkemesi'nin gazeteciler Can Dündar ve Erdem Gül ile ilgili "hak ihlali" kararına ilişkin değerlendirmede bulundu. Arınç, "Kendisine anayasayı emanet ettiğimiz bir insan bugün farklı bir karar verdi diye lince tabi tutuluyor. Ben Sayın Anayasa Mahkemesi Başkanı'nın yanındayım ve onu tebrik ediyorum" dedi.
Bülent Arınç, Bilkent Üniversitesi'nde düzenlenen "Dünden Bugüne Türkiye Siyaseti" konulu panele konuşmacı olarak katıldı. Konferansta katılımcıların gündeme ilişkin sorularını yanıtlayan Arınç, "Yeni Anayasa yapımı sürecinde muhalefetin tutumunu nasıl buluyorsunuz?" yönündeki soruya, muhalefetin kendilerine göre haklı sebepleri olabileceği cevabını verdi. Anayasanın Meclis'te yapılması gerektiğini vurgulayan Arınç, "Meclis başkanımız tecrübeli bir insandır umarım ki milletvekilleri veya partilerle görüşerek bu konuda ilerleme sağlayabilir. En sonunda şu olur, AK Parti'nin çoğunluğu daha fazla. Eğer 315 insan bir anayasa taslağı üzerinde ittifak ederse bu meclise getirilebilir, 330'u bulması halinde de anayasa oylaması referanduma gidebilir. Yani 30 milletvekili daha parlamento içerisinden destek sağlanabilirse bu tek parti tarafından da yapılabilir. Sonunda milletimiz referandum da kendi kararını verir" diye konuştu.
Arınç, başkanlık sistemi hakkındaki görüşlerinin sorulması üzerine, başkanlık sisteminin bir hükümet modeli olduğunu söyledi. Parlamenter sistem, yarı başkanlık sistemi ve başkanlık sisteminin hükümet yönetimi olduğunu belirten Arınç, "Başkanlık sistemi de bu sistemler kadar masumdur ama Türkiye için gerekli midir? Gerekliyse nasıl bir başkanlık sistemi olmalıdır? Bu başkanlık sisteminde neler bulunmalıdır? Kuvvetler ayrılığı nasıl olmalıdır bunun düşünülmesi lazım" ifadelerini kullandı.
"Ben başkanlık sistemini istiyorum" deyince işin bitmediğinin altını çizen Arınç, Türkiye için gerekli sistemin araştırılıp bulunması gerektiğini dile getirdi. Arınç, Türkiye için faydalı olacağına inandığı başkanlık sisteminin önüne geldiğinde bundan yana olabileceğini aktardı.
"ERDEM GÜL VE CAN DÜNDAR'IN TUTUKLANMALARINA KARŞI ÇIKTIM"
Arınç, Erdem Gül ve Can Dündar'ın tahliye edilmesi ile ilgili değerlendirmelerde bulundu. Bir televizyon programında Erdem Gül ve Can Dündar ile ilgili yarım saat konuştuğunu hatırlatan Arınç, "Hem basın mesleği ve gazetecilik faaliyeti olarak bunu nasıl anladığımı söyledim, hem tutuklanmalarına karşı çıktım. Hem iddia edilen suçla suçlanamayacaklarını ifade ettim. Dünyayı başıma yıktılar ertesi gün. Hakikatleri savunmak durumundayız ben böyle biliyorum" şeklinde konuştu.
Anayasa Mahkemesi'nin Gül ve Dündar'ın tahliyeleri konusunda geç kaldığını aktaran Arınç, "Henüz gerekçesi yazılmadı ama sonuç itibari ile bu gazetecilik mesleği anayasadaki basın ile ilgili hükümler ve iddia edilen suçlamalar ile ilgili olarak hak ihlali neticesine vardı ve adeta oy birliği ile. 12 üye evet hak ihlali var dedi, 3 üye hayır yok dedi. Ben o 3 taneyi de şahsen tanırım. Onlarında hukuka, vicdana bağlı olduklarına inanırım. Göreceksiniz Resmi Gazete'de yayınlandığı zaman bu hak ihlali ile ilgili karar onlarında kendilerine göre bir gerekçeleri olacaktır. Ama 12 üyenin çok doğru, çok yerinde, çok haklı bir karar verdiklerini düşünüyorum ve onları candan tebrik ediyorum" dedi.
"ANAYASA MAHKEMESİNİN KARARLARINI HERKES KABUL ETMEK ZORUNDA"
Anayasa Mahkemesi kararlarının herkesin kabul etmek zorunda olduğu kararlar olduğunun altını çizen Arınç şunları kaydetti:
"Anayasa Mahkemesi kararını tanımıyorum diyemezsin. Sayın Cumhurbaşkanımız hangi anlam da söyledi? Söylediği doğru mu? Burada iki cümle var. Anayasa Mahkemesi kararlarını tanımıyorum, ikincisi de saygı duymuyorum. İkincisi doğru hiç kimse saygı duymak zorunda değil. Anayasa Mahkemesi kararları da eleştirilebilir. Ben onlarca kararı eleştirdim, onlarca kararını yanlış buldum. Her karar eleştirilebilir ama ben bu mahkeme kararını tanımıyorum derseniz bu Anayasanın belli hükümleri var. Anayasa Mahkemesi kararları bütün kişileri, bütün kurumları, bütün devlet organlarını bağlar diyor. Bu anayasa yürürlükte kaldığı sürece de istesek de istemesek de bizi bağlıyor. Şimdi Anayasa Mahkemesine uymamak bu anayasa mevcut oldukça çok geçerli bir söz değil. Çünkü Sayın Cumhurbaşkanımız bu mevcut anayasaya göre seçildi. Bu anayasaya göre ant içti parlamentoda. Mesela ant içerken ben farklı bir cumhurbaşkanıyım o zaman farklı bir ant içmem lazım demedi. O zaman ben bu anayasayı tanımıyorum demesi lazımdı. Anayasa Mahkemesinin kararları herkesin uymak, yerine getirmek, kabul etmek zorunda olduğu kararlardır."
Bazı gazetelerin Anayasa Mahkemesi üyelerini düşman ilan ettiğini belirten Arınç, "Bu çok yanlış bir şey. Bu insanları geçmişteki Cumhurbaşkanları üye seçtiler. Şimdi bu insanlar farklı bir karar verdi diye bazı gazeteler geçmişte Sezer'in seçtikleri, Özal'ın seçtikleri diye ayrım yaparlardı. Şimdi Abdullah Gül'ün seçtikleriyle, meclisin seçtikleri diye ayrımcılık yapıyorlar. Bu cinayettir ve bu ayrımcılığın üzerinden Abdullah Gül'e vurmaya çalışıyorlar. Ben bu 17 üyenin 12'sinin, 15'inin gerçekten iyi bir hukukçu olduğunu, vatanperver olduğunu çok iyi biliyorum" değerlendirmesinde bulundu.
"BEN SAYIN ANAYASA MAHKEMESİ BAŞKANI'NIN YANINDAYIM VE ONU TEBRİK EDİYORUM"
Arınç, Anayasa Mahkemesi Başkanı Zühtü Arslan'a yöneltilen eleştirilere ilişkin açıklamalarda bulundu. Arslan'ın AK Parti'nin anayasa çalışmalarına katılmış olan akademisyenlerden olduğunu hatırlatan Arınç, "Kendisine anayasayı emanet ettiğimiz bir insan bugün farklı bir karar verdi diye lince tabi tutuluyor. Ben Sayın Anayasa Mahkemesi Başkanı'nın yanındayım ve onu tebrik ediyorum. Umarım ki Sayın Cumhurbaşkanımız dönüşlerinde ya da yolda gazetecilere inşallah güzel bir açıklama yapacaktır. Bu sözlerinin ne anlama geldiğini, maksadını aşıp aşmadığını da söylemiş olacaktır" şeklinde konuştu. - ANKARA
Son Dakika › Politika › Arınç'tan 'Aym'ye Destek' Açıklaması - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?