MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, "Başbakan Erdoğan, ilkokullarda küçücük yavrularımızın her gün okudukları 'Andımız'ı geçtiğimiz salı günü kaldırmış, PKK'ya erkenden bayram havası yaşatmıştır" dedi.
Bahçeli, Cumhuriyet Meydanı'nda düzenlenen toplu açılış töreninde yaptığı konuşmada, MHP'li Manisa Belediye Başkanı Cengiz Ergün'ün kente büyük hizmetler yaptığını, ilçelerden şehir merkezine gelen partililerin de büyük projelerin heyecanını paylaştığını söyledi.
Manisa'nın her geçen gün büyüdüğünü ve tarihi ayak bağlarından kurtulduğunu belirten Bahçeli, "Bugüne kadar yaptıklarımız, bundan sonra yapacaklarımızın teminatıdır. İktidarın hazımsızlıklarına, kıskançlıklarına, engellemelerine takılmadan, Manisa Belediyesi yoluna ilk günkü heyecanla devam etmektedir" ifadesini kullandı.
MHP'ye inananların, büyük hamleler için ilham ve güç kaynağı olduğunu dile getiren Bahçeli, şöyle devam etti:
"Milli mücadelemizde kuvvet sağlıyorsunuz, tavrınızla ayarı kaçmış, kimliğini kaybetmiş, inancını yitirmiş, ahlakını gömmüş bir siyasi iktidara rağmen, Türkiye'ye bir milli duruş getiriyorsunuz. Dünyaya, Müslüman Türk milletinin gücünü, kararını, mesajını ilan ediyorsunuz. Haykırışlarınızla milletimizde güven uyandırıyorsunuz, cesaretinizle umut saçıyorsunuz, bir yıldız gibi parlıyorsunuz. Aynısını 1919'da bu toprakları işgal eden Yunan'a da İstihlas-ı Vatan Teşkilatı ile yapmıştınız. Bugün Milliyetçi Hareket çatısı altında yeniden tekrarlıyorsunuz. Bunu vatan ve millet sevdası ile gerçekleştiriyorsunuz, sizlerle gurur duyuyorum."
- "Tehlike ibresi son raddeye dayanmıştır"
Bahçeli, Türkiye'nin hüsran verici bir dönem yaşadığını, hedef alınmayan hiçbir değerinin kalmadığını ileri sürdü.
Asırların göz nuru aziz Türk milletinin zor bir dönemden geçtiğini söyleyen Bahçeli, şunları kaydetti:
"Milletimizin oylarıyla iktidar olan Adalet ve Kalkınma Partisi, bin yıllık kardeşliğe zehir kusmaktadır. AK Parti, Türklüğe ölüm tehdidi yağdırmakta, manevi hasletleri istismar kazanında buharlaştırmaktadır. Tehdit büyüktür. Tehlike ibresi son raddeye dayanmıştır. Başbakan'ın milli varlığımıza yönelik nefret ve öfkesi, kül altındaki kıvılcım olmaktan çıkmış, gittikçe alevlenen yangına dönmüştür. Düne gelinceye kadar saman altından su yürüten, köşe bucak sinen, karanlıkları mesken tutan hainlere şimdilerde imkan ve gün doğmuştur. Türklüğe kin duyanlara AKP eli uzatılmış, AKP desteği verilmiştir. Bölücüler, yükselme dönemine geçmiştir. Millet düşmanlığı, Türk karşıtlığı, çıraklık ve kalfalık derken ustalık döneminin semeresini toplamaya yönelmiştir. Etnik ve mezhep ayrımcılığına soyunanlar, yerlerini ve yetkilerini, enine boyuna genişletmeye başlamıştır."
Bahçeli, iktidar tarafından milli gün ya da bayramların statükoculuk, milliyetçiliğin ırkçılık olarak adlandırıldığını savundu.
Bölücü terörü İmralı'dan yönetmenin hak sayıldığını iddia eden Bahçeli, "PKK ile pazarlık yapmak çözüm, teröristlere teslim olmak barıştır. Kanlı ve terörist emellere taviz vermek müzakeredir. Barzani'yle kucaklaşmak dostluktur. Cinayet projelerine eşbaşkan olmak itibardır. Türk milletini can evinden vurmak özgürlüktür" değerlendirmesinde bulundu.
- Demokratikleşme Paketi
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın, 30 Eylül'de açıkladığı Demokratikleşme Paketi ile PKK'nın taleplerini bir bir cevapladığını öne süren Bahçeli, böylece teröristlerin ümitlendiğini, vatanda gözü ve aklı olanların ise heyecanlandığını savundu.
Bahçeli, şehitlerin aziz hatıralarına yüz çevrildiğini, gazilerin mücadelesine nankörlük yapıldığını ileri sürerek, şunları kaydetti:
"Başbakan Erdoğan, paketlerle demokratikleşme peşindedir. Bu sayede PKK'nın hain hedefleri AKP'yle ten ve doku uyumu sağlamıştır. Türkiye'nin milli refleksleri köreltilmiştir. Başbakan Erdoğan, ilkokullarda küçücük yavrularımızın her gün okudukları 'Andımız'ı geçtiğimiz salı günü kaldırmış, PKK'ya erkenden bayram havası yaşatmıştır. Başbakan, 'Türküm' demenin itibarıyla ve saygınlığıyla oynamıştır. 'Çalışkanım' demek, Başbakan'ı aşırı ölçüde bunaltmıştır. 'Doğruyum' demek, Başbakan'ı oldukça ürkütmüştür. Sayın Başbakan, sana bu kez de Manisa'dan sesleniyor ve soruyorum: Türk olmaktan vaz mı geçelim, adımızı ve kimliğimizi inkar mı edelim?"
Devlet Bahçeli, Türkiye'nin, etnik ve mezhep temelinde bölünmeye ve parçalanmaya sürüklendiğini savundu.
Bu doğrultuda paketlerle yol haritası çizildiğini, orta ve uzun vadeli planlamalar yapıldığını iddia eden Bahçeli, şöyle konuştu:
"Başbakan, bu konuda PKK ve İmralı canisiyle hemfikirdir. Bu minvalde paketlerle yol haritası çizmekte, orta ve uzun vadeli planlamalar yapmaktadır. Anadilde eğitim taleplerinin karşılanması, bunun en önemli durağıdır. PKK'nın yıllardan beri dillendirdiği, silahla ve siyasetteki uzantılarıyla ileri sürdüğü bu ahlaksız istek, Başbakan tarafından benimsenmiştir. Başbakan, 'Ana dilde eğitim ülkeyi böler' sözlerini çoktan unutmuş, PKK'nın eline muazzam bir koz vermiştir. Okullarda başlayan iki dilli süreç, kamu hizmetleriyle ileriye taşınacak, Türkiye fiilen önce özerk parçalara ayrılacak, arkasından da federasyon, konfederasyon bastırmalarıyla üniter milli yapısını kaybedecektir. Sonunda da ve bu tempoyla dört parçalı Kürdistan'ın kurulması, şu günkü gidişle kaçınılmaz olacaktır."
(Sürecek)
Son Dakika › Politika › Bahçeli Yargıtay'ın Balyoz Davası kararı - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?